20 Nisan 2025 - 22 Şevval 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 117. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Metâ’un kalîlun velehum ‘ażâbun elîm(un)

Elde ettikleri pek az bir geçimden ibarettir ve onlara elemli bir azap var.

(Dini yozlaştıranların ve din istismarı yapanların bu dünyada kazandıkları) Pek az bir metadır. (Kısa süreli bir mal ve yararlanmadır. Ahirette ise) Onlara çok acı bir azap vardır.

Onların bu dünyadaki hali: Az bir geçim ve avunmaktan ibarettir. Onlar için, can yakıcı bir azap vardır.

Onlara dünyada azıcık bir zevk ü sefa, âhirette de can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 10/70; 31/24.

(Onlara dünyada verilen) az bir geçimliktir. Onlar için (ahirette ise) acıklı azap vardır.

(Bu dünyada olup-biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acı bir azab vardır.

Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acıklı bir azab...

(Onlar için dünyada) az bir yaşam ve (ahirette) elem verici bir azap vardır.

Kazandıkları pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

Dünya az bir metadır, onlar için ağrıtıcı azap var

(Uydurulan yalanlarla elde edilen dünyalık menfaatler) az ve geçici bir avuntudan ibarettir. (Ahirette ise) onlara acıklı bir azap vardır.

Dünyâda ânların müstefîd olacakları şeyler cüz-îdir ve ’azâbları elîmdir.

Az bir geçim ama ardından can yakıcı bir azap onlaradır.

(Dünyada elde ettikleri) az bir yararlanmadır. Hâlbuki (ahirette) onlara acıklı bir azap vardır.

Az bir faydalanma... Ardından onlara elem veren bir azap vardır.

(Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

Kısa süren bu zevkten sonra onlar için acı bir azap vardır.

Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acıklı bir azab vardır.

Az bir istifade ve haklarında elîm bir azâb vardır

(Onların, Allah adına uydurdukları yalanlarla elde ettikleri menfaat, âhiret nimetlerine nispetle, değersiz ve) pek az (olan) bir menfaattir. (Âhirette ise) onlar için elem dolu bir azap vardır.

Bu yaptıkları az bir yararlanmadır. Onlara acı bir azap vardır.

(Bu, ancak geçici ve) az bir menfeatden ibâretdir. Halbuki onlara (âhıretde) pek acıklı bir azâb vardır.

(Dünyada) az bir faydalanma ve (buna mukabil âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır.

(O Allah adına yalan uyduranlara dünyada verilen) az bir geçimliktir. Onlar için (ahirette ise) acıklı azap vardır.

(Bu şekilde yalanlarla) Bir müddet yaşayıp giderler ama onlar için acıklı bir azap vardır.

Dünyadaki gönenme pek az sürer. Onlar için öbür dünyada acıklı bir azap vardır.

Onların dünyada biraz geçinmesi vardır, âhirette ise acıklı azap vardır.

(Dünyada) az bir yararlanma, (ahirette) ise can yakıcı bir azap vardır.

(Kazandıkları) Pek az bir menfaattir. Hâlbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

Onların yaptığı, âhiret nimetlerine göre küçücük bir menfaat olan dünya hayatının basit ve gelip geçici zevkleriyle oyalanmaktan ibarettir fakat öte dünyada, onlar için can yakıcı bir azap vardır!
İşte, yiyecekler konusunda kaçınmanız gereken haramlar, yukarıda sayılanlardan ibarettir. Bunların dışında haramlar olduğunu öne sürenlere inanmayın. Gerçi;

Az bir geçimlik; onlar için acıveren bir azap vardır.

Azıcık bir zevk, ardından kocaman bir ceza...

Böyle yapanlar yaptıklarıyla çok az bir dünya menfaati kazanır. Hâlbuki onlar için ahirette elem verici bir azap vardır.

(Kazandıkları) az bir menfaattir. Onlar için elem verici bir azap vardır.

(Onların dünyada kazandıkları) pek az bir faydalanmadır. Onlara (âhirette) çok acıklı bir azap vardır.

[Onlarınki bu dünyada] kısa bir avuntudan ibarettir; [öte dünyada ise] kendilerini can yakıcı bir azap beklemektedir!

Dünyada kısa ve geçici bir haz, ahirette ise acıklı bir azap onları bekler. 2/126, 3/14, 6/70, 9/55-85, 15/3, 46/20, 57/20

(Bu dünyada) oyalayıcı kısa bir haz (duysalar da), (âhirette) onların hakkı elem verici bir cezadır.

(Böyle yalan uyduranların elde ettiği ancak) Az bir dünya menfaatinden ibarettir, oysa onlar için ahirette pek çetin bir azap vardır.

(Böyle yalancılar için) Azıcık (Dünyadan) yararlanmadan sonra elim bir azâb vardır.

(Bu) Biraz menfaatten ibarettir ve onlara pek acıklı bir azap vardır.

Onların bütün bulacakları, dünyanın azıcık bir zevkidir. Onlara gayet acı bir azap vardır. [31, 24; 10, 70]

Azıcık yaşama(nın ardından), onlara acı bir azab gelecektir.

Hayât-ı dünyâdan istifâdeleri az bir zamândır. Âhiretde onlara elemli 'azâb vardır.

Bu pek az bir menfaatir. Onların hak ettiği acıklı bir azaptır[*].

[*] Al-i İmran 3/197 esas alınmıştır.

Az bir menfaat ve onlara acı bir azap!

Bulacakları az bir menfaattir; sonra onlar için acı bir azap vardır.

Az bir nimetlenme ardından, acıklı bir azap var onlara.

gönenmekdür az daħı anlaruñdur 'aźāb aġrıdıcı.

Dünyāda az ḫoş geçerler ve āḫiretde vardur anlara ulu ‘aẕāb.

(Onlar üçün dünyada) az bir mənfəət vardır, (axirətdə isə) onları şiddətli bir əzab gözləyir!

A brief enjoyment (will be theirs); and theirs a gainful doom.

(In such falsehood) is but a paltry profit; but they will have a most grievous Penalty.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.