13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ra’d Suresi 3. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vehuve-lleżî medde-l-arda vece’ale fîhâ ravâsiye veenhârâ(an)(s) vemin kulli-śśemerâti ce’ale fîhâ zevceyni-śneyn(i)(s) yuġşî-lleyle-nnehâr(a)(c) inne fî żâlike leâyâtin likavmin yetefekkerûn(e)

Öyle bir mabuttur ki yeryüzünü enine, boyuna uzatıp döşemiş, orada yerleşmiş dağlarla ırmaklar yaratmış, gene orada her çeşit meyveyi çifterçifter halketmiştir; gündüzü de geceyle bürür. Şüphe yok ki bunlarda düşünen topluluğa deliller var.

Ve yine O, yeri (insanların ve tüm canlıların yaşamasına ve ihtiyaçlarını karşılamasına en uygun şekilde) yayıp uzatan, onda sarsılmaz dağlar ve ırmaklar (yaratıp var) kılandır. Orada ürünlerin her birinden (döllenip çoğalmaları için) ikişer çift yaratmıştır; geceyi de gündüze bürüyüp katmaktadır. (Dünya’yı, Güneş’i, Ay’ı, gezegenleri ve galaksileri, muhteşem bir denge ve düzen içinde ve kendi yörüngelerinde döndürüp durmaktadır.) Şüphesiz bunlarda, düşünen bir topluluk için gerçekten ibretler vardır.

Yeryüzünü yayıp genişleten ve onun üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirip vadilerden nehirler akıtan ve orada her türlü bitkiden iki cins yaratan ve gündüzü geceyle örtüp, bürüyen O'dur. Doğrusu bütün bunlarda, düşünen insanlar için mutlaka çıkarılacak dersler vardır!

O, yerleşimi sağlamak, hayatı kolaylaştırmak için yer kürenin toprağını, biyolojik, kimyevi yapısını, rengini oluşturup yayarak verimli hale getiren; yeryüzünde planlı olarak ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar ve ırmaklar yerleştiren, her türlü üründen erkekli dişili çiftler var edendir. Sürekli olarak gündüzü geceye bürüyor. Bütün bunlarda, gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, Allah'ın birliğini ve kudretini gösteren âyetler, birçok konunun çözümüne işaretler vardır.

bk. Kur’an-ı Kerim, 10/3; er-Râid, “med-de” maddesi.

Yeri yayan, üzerinde sabit dağlar ve ırmaklar var eden, orada bütün meyvalardan çift çift yaratan ve geceyi gündüze bürüyen yine O'dur. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için ayetler vardır.

Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır; geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.

Arzı, enine-boyuna uzatıp döşeyen, onda yerli yerinde dağlar ve nehirler yaratıp meyvelerin hepsinden o arzda ikişer ikişer (erkekli-dişili) yapan O'dur. Geceyi gündüze o bürüyor; muhakkak ki bunda, düşünecek bir topluluk için (Allah'ın kudret ve vahdaniyetini isbat eden) pek çok deliller vardır.

O Allah, yeryüzünü bir sergi yapan, dağları demirlenmiş gemiler gibi onda oturtan, (aralarında) nehirler kılan, her meyve türünden ikişer çift yaratan, devamlı bir şekilde geceyi gündüze bir örtü gibi geçirendir. İşte bunlarda, tefekkür eden bir toplum için ayetler (belgeler) vardır.

Yeryüzünü döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için dersler vardır.

Yeryüzünü yayan, onda ulu dağlarla, ırmakları yaratan, yemişleri çifte çifte türeten; geceyi gündüzle örten de odur; düşünen bir ulusçün bunda nice belgeler var

O, yeryüzünü yayıp genişleten, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden/bitkiden (erkekli-dişili) iki çift yaratan ve geceyi gündüze bürüyendir (gündüzü kısaltıp geceyi uzatandır). Şüphesiz bütün bunlarda, düşünen bir toplum için derin mesajlar vardır.

“Her türlü meyveden iki çift yaratan” ifadesi botanik bilimiyle tam bir uyum ortaya koyarak bitkilerde üremenin erkek ve dişi organlar vasıtasıyla ger... Devamı..

Arzı yaratan, üzerinde dağlar, nehirler halk iden her mahlûkâtı erkekli dişili meydâna getüren, giceyi gündüze kavuşdıran odur. Tefekkür iden kavim içün bunlar mu’cizelerdir.

Yeri düzleyen, orada dağlar, nehirler var eden, her türlü üründen çift çift yetiştiren, gündüzü geceyle bürüyen de O'dur. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için ibretler vardır.

O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır.[289] O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünen bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.

Botanik biliminin açık bir şekilde ortaya koyduğu üzere bitkilerde üreme, erkek ve dişi organlar vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Bu erkek ve dişi organ... Devamı..

Yeryüzünü enine boyuna uzatan, onda sabit dağlar ve ırmaklar meydana getiren, orada meyvelerin her birinden çifter çifter yaratan O’dur. Geceyi de gündüzün üzerine O bürüyüp örtüyor. Düşünen insanlar için şüphesiz bütün bunlarda ibretler vardır.

Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır.  

 Modern ilmin bir keşfi olan bitkilerdeki döllenme olayını haber veren bu âyet Kur’an’ın mucize olduğunun açık delillerinden biridir.

O ki yeryüzünü inşa edip üzerine sağlam dağlar, ırmaklar ve erkekli dişili yarattığı her çeşit meyveyi yerleştirdi. Geceyi gündüze bürüyor. Düşünen bir toplum için elbette bunda işaretler ve dersler vardır.

Yeryüzünü enine boyuna yayıp döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar meydana getiren ve yeryüzünde meyvelerin hepsinden iki çift yapan O'dur. Sürekli olarak gece ile gündüzü birbirine dolamaktadır. Düşünecek olan bir kavim için bunda muhakkak ki, ibretler vardır.

Hem o, odur ki Arza bir imtidad verdi ve onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaptı ve meyvelerin hepsinden onda iki çift yarattı, geceyi gündüze bürüyüp duruyor, her halde bunda tefekkür edecek bir kavm için âyetler var

Yeryüzünü yayıp genişleten, onda sabit dağlar ve ırmaklar var eden, orada bütün meyvelerden (tatlı-ekşi, küçük-büyük, beyaz-siyah gibi) çift çift yaratan ve geceyi gündüze bürüyen O’dur. Şüphesiz bütün bunlarda, (hakkı/hakikati) düşünen bir topluluk için (Allah’ın varlığını, vahdaniyetini ve kudretini gösteren nice) deliller vardır.

Ve O ki, yeryüzünü uzattı¹ ve orada ağır baskılar ve nehirler yaptı. Orada meyvelerin hepsinden ikili eşler yaptı². Gündüzü geceyle örttü. Bunda tefekkür³ eden bir halk için ayetler⁴vardır.

1- Yaydı. 2- Her cinsten erkekli-dişili olarak. 3- Düşünen. 4- Allah\ın varlığının ve gücünün göstergesi olan işaretler, kanıtlar.... Devamı..

O, yeri (enine boyuna) uzatıb döşeyen, onda oturaklı oturaklı dağlar ve ırmaklar meydana getirendir ve O, meyvelerin hepsinden, yine kendilerinin içinde, ikişer çift yaratmışdır. Geceyi gündüze O bürüyor ki bütün bunlarda iyi düşünecekler için elbette âyetler (deliller, ibretler) vardır.

Yeryüzünü yayan, orada sâbit dağlar ve nehirler yapan ve orada her çeşit meyvelerden ikişer eş kılan da O'dur. Geceyi gündüze (O) örtüyor. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir topluluk için apaçık deliller vardır.(2)

(2)“Arzın evvel-i hılkatine (dünyanın ilk yaratılışına) bakıyoruz ki: Mâyi‘ (sıvı) hâline gelen bir madde-i seyyâleden (akıcı maddeden) taş ve taştan ... Devamı..

Ve O (Allah) ki, yeryüzünü (canlılar için hayata elverişli bir şekilde) uzatıp genişletmiştir ve içinde (yerkabuğunda) kök salan ağırlıklar (dağlar) yerleştirip nehirler oluşturmuştur ve (yine) orada her türlü üründen/bitkiden (döllenip çoğalmaları için) iki cins kılmıştır; O, (yerkürenin kendi ekseni etrafında dönmesini sağlayarak) geceyi gündüzün üzerine bürümektedr. Hiç kuşkusuz bunlarda düşünen (bilimsel araştırma yapan) kimseler için (Allah’ın varlığını, birliğini ve kudretini gösteren) ayetler (belgeler) vardır.*

(*) Orada her türlü meyve, sebze ve diğer ürünleri var etmiş; bunları da aynen insan ve hayvanlarda olduğu gibi çift, yani erkekli dişili yaratmıştır.... Devamı..

Arzı uzatan, arzın üzerinde dikilmiş dağları ve nehirleri var eden de O’dur. Arzın üzerinde ikişer çift olmak üzere (dişili erkekli) meyveler var eden ve gündüzün üzerine geceyi örten de O’dur. İşte bunlarda düşünebilen toplumlar için elbette pek çok işaretler vardır.

Yeryüzünü düzliyen, üzerindeki dağları, ırmakları var eden, o ürünleri çift olarak var eden, gündüzü gece ile örten Odur. Bütün bunlarda düşünenler takımı için kesin belgeler vardır.

Yeri yapan, üzerinde sabit dağları, ırmakları var eden O/dur. O, her bir neviden çift çift meyve [³] peyda etmiştir. O, gündüzü gece ile örter, işte bu eserlerde mütefekkirler için birtakım ibretler vardır.

[3] Tatlı, ekşi, kuru, taze gibi.

Yeryüzünü yayıp genişleten, orada sağlam dağlar ve nehirler var eden, her türlü üründen çift çift yetiştiren, gündüzü geceye bürüyen de O’dur. Doğrusu bunlarda düşünen bir toplum [kavm] için ibretler [âyât] vardır.

Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır ve geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.

Yeryüzünü hayata elverişli bir şekilde yayıp döşeyen, oraya, başı bulutlara değen sarsılmaz dağlar yerleştiren; yemyeşil vadilerde dereler, çaylar ve ırmaklar akıtan; orada, her renk ve her çeşit bitkiden erkek-dişi olarak birer çift yaratan ve geceyi siyah bir tül gibi gündüzün üzerine örten, O’dur.
İşte bütün bu anlatılanlarda, hakîkati anlamak amacıyla inceden inceye düşünen insanlar için Allah’ın Rab ve ilâh olarak varlığını ve birliğini gözler önüne seren nicedeliller, ibretler ve dersler vardır. Öyle ki:

Yeryüzü’nü döşemiş; orada oturaklı Dağlar ve Nehirler yapmış ve orada her Ürün’den ikişer çift yapmış olan O’dur. Gece’yi Gündüz’e bürüyor. Bunda, düşünecek bir kavim için elbette âyetler vardır.

Gördüğünüz gibi Allah, yeryüzünü yatırıp üzerine dağlar çakmış, nehirler serpiştirmiş, erkekli dişili her türlü meyve ağacı ile donatmıştır. Gördüğünüz gibi geceyi gündüze örtü yapmaya devam ediyor. Bütün bunlarda düşünce toplumları için elbette çıkarılacak dersler vardır.

Allah yeri yayıp döşeyen, yeryüzünde dağlar, nehirler meydana getiren, her türlü meyveden polenlerini dişili erkekli eşler olarak yaratandır. Rabbiniz yaşadığınız geceye gündüze hükmedendir. Şüphesiz yaşayıp gördüğünüz her şeyde düşünenler için deliller vardır.

Yeri döşeyen, onda ağırlıklar [*] ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O’dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz ki bunlarda düşünen bir toplum için dersler vardır.

Yerin içine ağırlıklar yerleştirilmesiyle ilgili bkz.Hicr 15:19; Nahl 16:15; Enbiyâ 21:31; Neml 27:61; Lokmân 31:10; Fussilet 41:10; Kâf 50:7; Mürselâ... Devamı..

(Ve O Allah) yeryüzünü enine boyuna döşeyen, onda sâbit dağlar ve ırmaklar yaratan, orada ürünlerin her birinden iki eş¹ yaratan, geceyi gündüze bürüyendir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için ibretler vardır.

1 Zevceyn: Yani iki zevç (eş), erkek ve dişi gibi iki ayrı cinsten meydana gelmiş çift demektir. Bunun bir de ayrıca “isneyn” diye “iki” sayısıyla sıf... Devamı..

Yeryüzünü yayıp genişleten ve onun üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirip vadilerinden nehirler akıtan ve orada her tür bitkiden iki cins yaratan ⁷ ve gündüzü geceyle örtüp bürüyen O’dur. Doğrusu, bütün bunlarda, düşünen insanlar için mutlaka (çıkarılacak) dersler vardır!

7 Lafzen, “ve bütün ürünlerden orada [yani, yeryüzünde] çiftler (zevceyn isneyn) türeten/çıkaran O’dur”. Zevc terimi bu anlam örgüsü içinde “bir çift”... Devamı..

Yine O’dur yeryüzünü yayıp döşeyen,1 orada sağlam ve sabit dağlar dikip,2 vadilerde nice nehirler akıtan,3 her üründen erkekli-dişili çiftler var eden4 ve gündüzü geceye bürüyüp örten.5 İşte bütün bunlarda, derinliğine düşünen bir toplum için nice deliller vardır.6, 12/21-22, 10/24, 36/33...36, 216/15-16, 21/31, 327/61, 436/36, 43/12, 78/8, 53/27, 22/61, 39/5, 62/164, 45/5

Dahası Allah, yeryüzünü uzatıp genişletmiştir; yani (bir yanda) sağlam ve sarsılmaz dağlar dikmiş, (öte yanda) nehirler akıtmıştır;[¹⁹³⁵] ve orada her üründen erkekli-dişili çiftler var etmiştir;[¹⁹³⁶] (elan) O, gündüzü geceyle örtmeyi sürdürüyor… Elbet bütün bunlarda, düşünen bir topluluk için derin mesajlar vardır.

[1935] Bizce ikinci cümle, yeryüzünün nasıl uzatılıp genişletildiğini (medde’l-ard) açıklamayı amaçlamaktadır. Ve bağlacını beyan vurgusuyla çevirmemi... Devamı..

Yeryüzünü (enine boyuna yayıp) döşeyen, orada oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan O'dur ki, meyvelerden çifter çifter var ediyor; Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor; kuşkusuz bunlarda, düşünen bir toplum için bir çok ibretler vardır.

Ve O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkeklidişili) iki çift yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünüp fikreden bir toplum için kanıtlar vardır.

Ve O, o (Hâlık-i Kâdirdir) ki, yeryüzünü uzatmıştır ve onda sabit dağlar ve ırmaklar yaratmıştır ve onda meyvelerin hepsinden ikişer çift yetiştirmiştir. Geceyi gündüze bürüyor. Şüphe yok ki, bunda tefekkür eder bir kavim için elbette ibretler vardır.

Hem O'dur ki yeri yaydı. Orada sağlam dağlar yükseltti, ırmaklar akıttı. Her meyvenin içinde iki eş yarattı. Sürekli olarak geceyi gündüze bürüyüp duruyor. Elbette bunlarda, iyice düşünen kimseler için, alacak nice dersler ve ibretler vardır. [10, 3]

Çiçeklerin ve meyvelerin erkek ve dişi olarak çift unsurlara sahip oldukları ve bir döllenme olayının gerçekleştiğine işaret edilmektedir.

O'dur ki arzı uzattı, orada sabit dağlar ve ırmaklar var etti, orada her meyvadan iki çift (erkek-dişi) yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örter. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ayetler vardır.

Arzı yapub serdi. Onda dağlar ve su mecrâları yapdı. Her dürlü meyve ve mahsûlden çift çift yaratdı. Gice gündüzi kaplar. Bütün bunlarda düşünen kavim içün 'ibret vardır.

Yeryüzünü uzatan, içindeki oturaklı dağları, ırmakları, her üründen iki eşi oluşturan O’dur. Gündüzü de gece ile örter. Bunda düşünen bir topluluk için ayetler vardır.

Yeryüzünü yayıp döşeyen, orada sabit dağlar, nehirler var eden, her türlü ürünü ikişer çift kılan, gündüzü geceyle bürüyen de O'dur. Şüphesiz bunlarda, düşünen toplum için deliller vardır.

Yeri yayan ve onda dağlar ve ırmaklar yaratan da Odur. O, her üründen ikişer eş yaratır; geceyi gündüzün üstüne örter.(4) Tefekkür eden bir topluluk için bunda âyetler vardır.

(4) Göklerdeki kudret ve hikmet eserlerine dikkatleri çektikten sonra, Kur’ân, bu defa yeryüzündeki hayatın inceliklerine bakışlarımızı çeviriyor ve, ... Devamı..

Yeri uzatıp döşeyen ve onda oturaklı dağlar ve nehirler vücuda getiren O'dur. Bütün meyvelerden kendi içlerinde ikişer çift yaratmıştır O. Geceyi gündüze sarıp bürümektedir O. Bütün bunlarda derin derin düşünecek bir topluluk için elbette ayetler vardır.

daħı ol oldur kim çekdi yiri ya'nį döşedi daħı ķıldı anuñ içinde ŧaġlar daħı ırmaķlar daħı her yimişden eyledi anda iki çift örter giceyi gündüze. bayıķ şunuñ içinde nişānlardur bir ķavma kim endįşe eylerler.

Daḫı ol oldur kim çekdi yiri. Daḫı ırmaḳlar, daḫı her yemişden eyledi andaiki çift. Örter giceyi gündüze. Bayıḳ şunuñ içinde nişānlardur bir ḳavme kiendīşe eylerler.

Yeri (insanların və başqa canlıların yaşaya bilməsi üçün) döşəyən (uzadıb genəldən), orada möhkəm dağlar, çaylar yaradan, bütün meyvələrdən (erkək-dişi, yaxud şirin-acı, turş-meyxoş və s. olmaqla) cüt-cüt yetişdirən, gecəni gündüzlə (gündüzü də gecə ilə) örtüb bürüyən Odur. Şübhəsiz ki, bunda (bütün bu deyilənlərdə) düşünən insanlar üçün (Allahın qüdrətini və vəhdaniyyətini sübut edən) neçə-neçə dəlillər vardır!

And He it is who spread out the earth and placed therein firm hills and flowing streams, and of all fruits be placed therein two spouses (male and female). He covereth the night with the day. Lo! herein verily are portents for people who take thought.

And it is He who spread out the earth, and set thereon mountains standing firm and (flowing) rivers: and fruit of every kind He made in pairs, two and two:(1804) He draweth the night as a veil(1805) o´er the Day. Behold, verily in these things there are signs for those who consider!

1804 I think that this refers to sex in plants, and I see M.P. has translated accordingly. Plants like animals have their reproductive apparatus—male ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.