Veyekûlu-lleżîne keferû levlâ unzile ‘aleyhi âyetun min rabbih(i)(k) kul inna(A)llâhe yudillu men yeşâu veyehdî ileyhi men enâb(e)
Kafir olanlar derler ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya. De ki: Şüphe yok ki Allah, dilediğini sapıklığa ve gönlüyle ona, onun tapısına dönenleriyse doğru yola sevk eder.
İnkâr edenler: "Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya!" derler. De ki: "Şüphesiz Allah, dilediğini (küfür ve kötülük ehlini) şaşırtıp-saptırıverir, Kendisine tam bir bağlılıkla yöneleni de dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Kim gönlünü Kendisine çevirirse, Allah onu hidayete eriştirir.)"
Peygamberin getirdiği mesajın doğruluğunu örtbas edenler, O'na Rabbinden mucizevî bir alamet indirilmeli değil miydi? diyorlar. Sen de şöyle söyle: “Bilin ki, sapmayı dileyeni saptıran da, O'na yöneleni, kendisine yaklaştıran da şüphesiz Allah'tır.”
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler:
“Ona, hak peygamber olduğunun delili olarak Rabbinden maddî bir mûcize indirilmeli değil miydi?” diyorlar.
“Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkların hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti tercihine özgürlük tanır, kendisine gönül vereni, boyun eğeni de doğru yola iletir” de.
İnkâr edenler diyorlar ki: "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?" De ki: "Doğrusu Allah dilediğini saptırır ve gönülden boyun eğeni de kendine yöneltir.
İnkâr edenler: 'Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya!' derler. De ki: 'Şüphesiz Allah, dilediğini şaşırtıp-saptırır, kendisine katıksızca yöneleni de dosdoğru yola yöneltip-iletir.'
Yine o küfredenler diyorlar ki: “- Peygambere Rabbinden bir mûcize indirilseydi ya! De ki, Allah dilediği kimseyi şaşırtır ve kendisine kalbi ile yöneleni hidayete erdirir.
İnkâr edenler, “Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?” derler. De ki: “Doğrusu, Allah dileyeni saptırır, bütün benliğiyle kendisine yöneleni de doğru yola iletir.”
Kâfirler derler ki: «Tanrısından ona bir belge ineydi»; de ki: «Allah dilediğin saptırır, kendisine yöneyeni doğru yola götürür»
Kâfirler sana: "Şübhesiz Allâh’dan mu’cize yapacak hiç bir iktidâr almamışdır" dirler. Ânlara di ki: "Allâh istediğini dalâlete sevk ider ve kendine rücû’ idenleri hidâyete çıkarır.
İnkar edenler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: "Doğrusu Allah dileyeni saptırır ve Kendisine yöneleni doğru yola eriştirir."
İnkâr edenler diyorlar ki: “Ona (Muhammed’e) Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” De ki: “Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir.”
İnkârcılar, “Ona rabbinden bir mûcize indirilseydi ya!” diyorlar. De ki: “Allah dilediğini saptırır; kendisine yöneleni de gerçeğe ulaştırır.”
Kâfir olanlar diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir.
İnkar edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi," diyorlar. De ki: "ALLAH dileyeni saptırır ve yöneleni doğruya ulaştırır."
Yine o iman etmeyenler diyorlar ki: "Ona Rabbinden bir âyet indirilseydi ya." De ki: "Hakikaten Allah, dilediğini şaşırtır ve kendisine gönül vereni de hidayete erdirir."
Yine o küfredenler diyorlar ki: Ona Rabbından bir âyet indirilseydi ya!.. De ki, hakikat Allah dilediği kimseyi şaşırtıyorkim de gönül verirse kendini hidayet buyuruyor
27-28. Kâfirler diyorlar ki: “Ona (Muhammed’e) Rabbinden bir mu‘cize indirilseydi ya!” (Resûlüm! O kâfirlere) de ki: “Şüphesiz Allah, (cüz’î irâdesiyle) ısrarla bâtılı tercih eden kimseyi, tercih ettiği sapkınlık üzere bırakır, hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf eden kimseyi ise, (lütfuyla) doğru yola iletir.” Onlar ki îmân edip, kalpleri Allah’ı zikretmekle huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki, kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur.
Gerçeği yalanlayan nankörler: “Rabb'inden ona bir âyet ¹ indirilseydi ya!” diyorlar. De ki: “Allah, dileyen kimseyi dalâlette ² bırakır, kendisine yönelen kimseyi de doğru yola iletir.”
O küfredenler: «Ona (peygambere) Rabbinden bir (azâb) mu'cize (si) indirilmeli değil miydi»? derler. De ki: «Şübhesiz Allah kimi dilerse onu dalâlete götürür, gönlünü kendine çevirdiklerini ise doğru yola iletir».
Hem inkâr edenler: “Ona (Muhammed'e) Rabbinden (bizim istediğimiz) bir mu'cize indirilmeli değil miydi?” diyor. De ki: “Şübhesiz ki Allah, dilediğini (kendi isyânı sebebiyle) dalâlete atar; (rızâsına) yöneleni ise kendi (dîni)ne hidâyet eder.”
Ve o inkâr etmiş olanlar: ‘’Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilmesi gerekmez miydi?’’ diyorlar. (Ey Resulüm!) De ki: ’Şüphesiz Allah, dileyeni (inkâr edip sapıklığı tercih edeni) sapıklıkta bırakır ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir. *
Gerçekleri inkâr edenler “Ona Rabbinden (bizi ikna edecek) bir mucize indirilmesi gerekmez miydi?” derler. Böylece Allah dileyeni saptırır ve kendisine yönelmek isteyeni de doğru yola iletir.
O tanımazlar derler ki: "Çalabından ona da bir belge gönderilmeliydi." De ki: "Gerçekten Allah kimi dilerse onu doğru yoldan saptırır, tövbe edenleri de kendine iletir."
27, 28. Kâfir olanlar «— Ona Rabbi bir mucize [⁶] indirmeliydi» derler. Onlara de ki Allah dilediğini sapıklığa düşürür. Hakka dönen kimseyi yani iman edip kalpleri zikrullah ile sükûnet bulan kimseyi kendisine [⁷] götürür. Haberiniz olsun ki Tanrı/yı anmakla kalpler sükûnet ve rahat bulur.
(İnkâr edenler) Diyorlar ki: “Ona Rabbinden bir mucize [ayet] indirilmeli değil miydi?” (Ey Peygamber!) De ki: “Allah dilediğini⁸/dileyeni saptırır, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir.”
Küfre sapanlar, “Neden ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilmiyor!” derler. De ki: “Şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, kendisine gerçekten yöneleni de hidayete eriştirir.”
Ey Muhammed! Kur’an gibi apaçık mûcize ortada dururken, yine de kalkmışlar, “Ona Rabb’inden bizim istediğimiz türden bir mûcize gönderilmeli değil miydi?” diyorlar. Onlara de ki: “Siz kibir ve inadı terk edip samimi olarak hakikate yönelmediğiniz sürece, göreceğiniz hiçbir mucize sizi imana sevk etmeyecektir. Şüphesiz Allah, sapıklığa düşmek isteyenleri saptırır ve ancak doğruya, gerçeğe ulaşmak amacıyla kendisine yönelen kimseleri doğru yola iletir.
İnkâr etmiş olanlar diyor ki:
“Ona rabbinden bir âyet indirilse ya!”. De ki:
“Allah, dileyeceği kimseleri şaşırtıyor. Sadece O’na yönelmiş kimselere hidayet ediyor / yol gösteriyor”.
İnkarcılar: “ Resule Rabb’inden bir mucize gelmeliydi “ diyorlar. de ki: “ Allah, dilediğini dışlar, dilediğini bağrına basar. “
İnkâr edenler diyor ki: "O madem Resul, ona istediğimiz ayetler gönderilseydi ya!" Onlara de ki: "Şüphesiz Allah inkâr edenlerin istedikleri ayetleri göndermeyerek onları sapıklıklarında bırakır. Allah’a yönelen kişileri de doğru yola eriştirmek için ayetleriyle gerçekleri açıklar. İnananları asla yarı yolda bırakmaz."
Kâfir olanlar diyorlar ki: “Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya!” De ki: “Şüphesiz ki Allah dileyeni (layık gördüğünü) saptırır (sapkınlığını onaylar); kendisine yöneleni ise doğru yola ulaştırır.” [*]
Kâfirler: “O (Peygambere) Rabbinden bir mûcize indirilse olmaz mıydı?” diyorlar. (Ey Muhammed! Sen de onlara): “Şüphesiz Allah dilediğini şaşırtır, kendisine hakkıyla yöneleni¹ de hak yola yöneltir.” de.
İMDİ, [Peygamber’in getirdiği mesajın] doğruluğunu inkar edenler, “Ona Rabbinden mucizevî bir alamet indirilmeli değil miydi?” ⁴⁹ diyorlar. Sen de şöyle de: “Bilin ki, [sapmayı] dileyeni saptıran ⁵⁰ da, O’na yöneleni Kendisine yaklaştıran da, şüphesiz Allah’tır;
Gerçekleri örtbas eden kâfirler: “Sana Rabbinden bir mucize/ayet indirilmesi gerekmez miydi?” derler. De ki: “Kuşkusuz Allah, sapıklığı tercih edeni sapıklıkta bırakır; kendisine yöneleni de doğru yoluna yönlendirir. 13/7, 20/133-134, 29/50-51
Yine inkârda direnenler, “Ona Rabbinden ilâhî kudret delîli indirilmesi gerekmez miydi?” derler. De ki: “Allah tercih eden/tercih ettiği kimseyi saptırır, kendisine yönelmeyi tercih eden kimseyi ise doğru yola yöneltir”;[¹⁹⁶⁶]
O küfredenler: "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?" dediler. (Peygamber'den -onun peygamber olduğuna inanmak için- safa tepesini altın'a çevirmesini, kendileri için pınarlar akıtmasını vs. istediler) (Ey Muhammed) De ki: "Allah, dilediğini (işte böyle) sapıklığa düşürür! (Rabbinin ayetlerini ve ahireti inkar eden dünya zevk ve sefasından başka bir şey düşünmeyen kafirlere şeytanı musallat eder. O da onları azdırdıkça azdırır, günah üstüne günah işletir, böyle olur olmaz taleplerde bulunmalarını telkin ederek onları sapıklık uçuruma sürükler) Kendisine yönelen kulunu ise hidayete erdirir.
İnkâr edenler: "Ona Rabbinden bir âyet/mucize indirilmeli değil miydi?" diyorlar. De ki: "Allâh, dilediğini saptırır ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir. "
Ve kâfir olanlar derler ki: «Ona Rabbinden bir âyet indirilmiş olmalı değil mi idi?» De ki: «Muhakkak Allah Teâlâ dilediğini sapıklığa düşürür ve Hakk'a yöneleni de kendisine hidâyet eder.»
27, 28. Yine o inkâr edenler diyorlar ki: “Peygambere Rabbi tarafından bir mûcize verilmeli değil miydi? ”De ki: “Allah dilediğini bu tür iddiaları sebebiyle saptırır. Kendisine yöneleni de hidâyete erdirir. İşte onlar iman edip gönülleri Allah'ı zikretmekle, O'nu anmakla huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki gönüller ancak Allah'ı anmakla huzur bulur. ” [21, 5; 10, 101; 6, 111]
İnkar edenler: "Ona Rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi?" diyorlar. De ki: "Allah, dilediğini (bu tür sözlerle) saptırır. Yöneleni de kendisine iletir."
Kâfirler, Muhammed'e "Ne içün bizim istediğimiz bir âyet gelmedi" dirler. Di ki: "Allâh Te'âlâ dilediğini dalâlete sevk ider. Ve tevbe idenleri de kendine hidâyet buyurur.
İnkar edenler: -O'na Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? derler. De ki: -Kuşkusuz Allah dileyeni saptırır ve Kendisine yöneleni doğru yola eriştirir.
İnkâr edenler, “Rabbinden ona bir âyet indirilse ya” dediler. De ki: Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de doğru yola iletir.
Küfre sapanlar derler ki: "Rabbinden ona bir mucize indirilseydi ya!" De ki: "Allah dilediğini/dileyeni saptırır. Doğruya yöneleni de kendisine iletir."
daħı eydür anlar kim kāfir oldılar “nişe indürinilmedi anuñ üzere bir nişān çalabı’sından?” eyit “bayıķ Tañrı azdurur anı kim diler daħı ŧoġru yol gösterür aña anuñ kim döndi.”
Daḫı dirler anlar kim kāfir oldılar: Nite indürinildi anuñ üzerine nişānÇalabından. Eyit: Tañrı Ta‘ālā azdurur diledügini, daḫı doġrı yol gösterürandan yaña kim döndi.
Kafir olanlar: “Məgər Rəbbindən ona bir mö’cüzə endirilməli deyildimi?” – deyirlər. (Ya Rəsulum!) De: “Allah istədiyini (haqq yoldan) sapdırır. Tövbə edən (Allahın itaətinə qayıdan) şəxsi isə Öz hidayətinə (Özünün doğru yolu olan islam dininə) qovuşdurur”.
Those who disbelieve say: If only a portent were sent down upon him from his Lord! Say: Lo! Allah sendeth whom He will astray, and guideth unto Himself all who turn (unto Him),
The Unbelievers say: "Why is not a sign sent down to him from his Lord?"(1842) Say: "Truly Allah leaveth, to stray, whom He will; But He guideth to Himself those who turn to Him in penitence,-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |