Elleżîne yûfûne bi’ahdi(A)llâhi velâ yenkudûne-lmîśâk(e)
Onlardır Allah'la ahdettikleri şeye vefa edenler ve verdikleri sözden caymayanlar.
Onlar (temiz akıl ve vicdan sahipleri) Allah (adına verdikleri) ahitlerine vefa gösterenler ve misaklarını (biat edip, Hakk davasına sadık kalacakları yolundaki sözlerini) bozup değiştirmeyenlerdir. (Ahdini bozup bâtıla kayanlar, Kur’an’ın gerçek olduğundan şüpheye düşenlerdir.)
Onlar ki, Allah'a olan sözleşmelerine sadakat gösterir, antlaşmalarını asla bozmazlar.
Onlar, Allah'a olan taahhütlerini yerine getirenler, verdikleri sözü bozmayanlar, koyduğu ilâhî düzene, şeriate aykırı yaşamayanlardır.
Onlar Allah'ın ahdini yerine getirirler ve anlaşmayı bozmazlar.
Onlar Allah'ın ahdini yerine getirirler ve verdikleri kesin sözü (misakı) bozmazlar.
Onlar ki, Allah'ın tevhîd ahdini yerine getirirler, verdikleri sözü bozmazlar.
Öyle akıl sahipleri ki; Allah’a verdikleri sözü yerine getirirler. Antlaşmayı bozup atmazlar.
Allaha karşı olan ahitlerini, yerlerine getirenler, bağlanmış oldukları bir şeyi bozmayanlar
Onlar, Allah'a verdikleri sözü (kulluğu) yerine getiren ve fıtrat sözleşmesini bozmayanlardır.
20, 21, 22. Allâh’a karşu ’ahidlerini sâdıkane edâ idenler ve mîsâklarını nakz itmeyenler, Allâh’ın birleşdirmeği emr itdiğini birleşdirenler, Allâh’dan korkanlar ve bir gün virecekleri müdhîş hesâbdan havf iyleyenler, Allâh’ı görmek ümîdiyle felâkete sabr idenler, muntazaman edâ-yı salât iyleyenler, virdiğimiz erzâkdan gerek gizli gerek ’alenî sadaka virenler, seyyiâtını hasenât ile telâfî idenler dâru’l ’ukbâda (cennetde) sâkin olacaklardır.
Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar.
Onlar, Allah’a verdikleri sözü yerine getiren ve sözleşmeyi bozmayanlardır.
Onlar, Allah’a verdikleri sözü yerine getirirler, yeminlerini asla bozmazlar.
Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirenler ve verdikleri sözü bozmayanlardır.
Onlar ki ALLAH'a verdikleri sözü yerine getirirler ve sözleşmeyi bozmazlar.
Onlar ki, Allah'ın ahdini yerine getirirler ve antlaşmayı bozmazlar.
Onlar ki Allahın ahdine vefâ ederler ve misâki bozmazlar
(İşte) bunlar, Allah’a (rûhlar âleminde) verdikleri (kulluk) sözü (nü) yerine getiren, (Allah’a verdikleri sözde ve kullar arasında yapmış oldukları) antlaşmayı bozmayan kimselerdir.
Onlar ki Allahın ahdini yerine getirirler, mîsâkı bozmazlar,
Onlar ki (o akıl ve sağduyu sahipleri ki), Allah’a verdikleri söze (her zaman) bağlı kalan ve (insanlarla yaptıkları) antlaşmalarını bozmayan (ihanet etmeyen) kimselerdir.
İşte o aklını kullananlar, Allah ile yapmış olduğu sözleşmelere tamı tamına uyarlar ve sözleşmelerini asla eksiltmezler.
O kimseler ki Allah’a verdikleri sözü yerine getirirler, sözleşmeyi bozmazlar,
Onlar, Allah/ın ahtini yerine getirenler, ahit ve misakı bozmayanlar,
Onlar Allah’a verdikleri sözü yerine getiren/ahde vefa gösteren ve teminatı [mîsâk] bozmayanlardır.
Onlar Allah'ın (insanlardan aldığı fıtri) sözünü yerine getirirler ve verdikleri kesin sözü bozmazlar.
Onlar, Allah’a verdikleri söze bağlı kalan ve insanlarla yaptıkları antlaşmalara ihanet etmeyen kimselerdir.
Onlar ki Allah’a verdikleri ahdi / sözü yerine getiriyorlar; Misâk’ı / Açık ve Kesin Söz’ü bozmazlar;
Allah adına ettikleri yemine sadık kalanlar, verdikleri sözden dönmeyenler,
İnanıp Allah’ın yasalarına göre yaşayanlar Allah’a verdikleri sözü yerine getiren ve Allah ile yaptıkları Müslim olma sözleşmesini bozmayanlardır. Çünkü Rabbin insanlardan: "Ben Allah’ın yasalarına teslim (İslam) oldum." sözünü alır, bu sözü hesap günü sözünü esas tutar.
Onlar Allah’a (yaratılışlarında verdikleri tevhit) sözünü yerine getiren¹ ve (Allah’a verdikleri) hiçbir sözden caymayan kimselerdir.
onlar ki Allah’la olan bağlantılarına sadakat gösterir, andlaşmalarını asla bozmazlar; ⁴²
O derin kavrayış sahipleri ki, Allah’la yaptıkları fıtrat sözleşmesini yerine getirenler ve o antlaşmayı bozmayanlardır. 2/27, 7/172, 30/30
Onlar, Allah’ın ahdini yerine getirirler, (Elest günü, Rablerinin, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna "Evet Rabbimizsin" cevabını verdiklerini asla unutmazlar, sadece Ona kulluk ederler) ve mîsâkı (Rableri ile olduğu gibi, kullar arasında yaptıkları andlaşmaları da) bozmazlar.
Onlar (o iman edenler ki), Allah’a verdikleri sözü yerine getirirler ve (Allah’ı şahit kıldıkları) anlaşmaları da bozmazlar.
Onlar ki, Allah Teâlâ'nın ahdini yerine getirirler ve misakı bozmazlar.
Verdikleri sözde duranlar ve misakı bozmayanlar da işte onlardır.
Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirirler ve andlaşmayı bozmazlar.
Şunlar ki Allâh'ın 'ahdine vefâ idüb mîsâklarını bozmazlar.
Bunlar, Allah’a verdikleri sözü[*] yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan kimselerdir.
Onlar, Allah'a verdikleri sözü yerine getirenler, antlaşmayı bozmayanlardır.
Onlar Allah'ın ahdini(11) yerine getirirler ve antlaşmayı bozmazlar.
İşte bunlardır, Allah'a verdikleri söze sadık kalanlar ve antlaşmayı bozmayanlar.
anlar kim vefā eylerler Tañrı 'ahdına daħı śımazlar 'ahdı ķavli.
Anlar kim vefā eylerler Tañrı ‘ahdine, daḫı ṣımazlar ‘ahdi, ḳavli.
O kəslər ki, Allaha (yalnız Ona ibadət edəcəkləri barədə) verdikləri və’di yerinə yetirir və əhdi pozmurlar.
Such as keep the pact of Allah, and break not the covenant;
Those who fulfil the covenant of Allah and fail not in their plighted word;
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |