(A)llâhu-lleżî rafe’a-ssemâvâti biġayri ‘amedin teravnehâ(s) śümme-stevâ ‘alâ-l’arş(i)(s) vesaḣḣara-şşemse velkamer(a)(s) kullun yecrî li-ecelin musemmâ(en)(c) yudebbiru-l-emra yufassilu-l-âyâti le’allekum bilikâ-i rabbikum tûkinûn(e)
Öyle bir Allah'tır ki görmekte olduğunuz gökleri direksiz yüceltmiştir de sonra arşa hakim ve mutasarrıf olmuştur ve güneşi ve ayı ram etmiştir, hepsi de muayyen bir zamana dek yürürgider. Rabbinize kavuşacağınızı iyice anlamanız için işleri tedbir ve tasarruf edip yapan odur, delilleri bildirip açıklayan o.
Allah O’dur ki, (muhteşem) gökleri direksiz ve dayanaksız olarak yükseltti; ki onları (çıplak gözle, teleskop dürbünlerle ve uzay gezileriyle) görmektesiniz. Sonra (Kudret ve Azamet tecellisiyle) Arş’a istiva etti ve Güneş ile Ay’a boyun eğdirdi; her biri adı konulmuş bir süreye kadar (kendi yörüngesinde ve bağlı olduğu merkezi yıldız kümesinde) akıp gitmektedir. (Yüce Mevlâ’nız) Her işi tedbir ederek (evirip düzenlemektedir. İşte Allah) ayetleri böyle birer birer açıklayıp öğretir; umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle (yakinen) inanırsınız (diye Kur’an ve Peygamber gönderir).
Gökleri görülebilir herhangi bir destek ve dayanak olmadan yükselten ve sonra da kudret ve hükümdarlık tahtında kurulan, güneş ve ayı belli kanunlara bağlayıp emrine baş eğdiren Allah'tır. Bunlardan herbiri belirlenmiş bir süreye kadar kendi yörüngesinde hareketini sağlar. O'dur varlıkların hepsini yöneten, çekip çeviren. Varlığını gösteren belgeleri bir bir açıklar ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınıza yürekten kesin bir biçimde inanasınız diye.
Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanunu işleterek yükseltip tutan, bir de, Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kuran, güneşi ve ayı emrine, kurduğu düzene boyun eğdirendir. Her biri belirli vakte kadar yörüngesinde akıp gidiyor. Allah kâinat ve içindeki varlıklarla, dünya ve ötesi ile ilgili ilâhî planlamayı yapıp yürütüyor, hayatın devamını ve aslî düzeni sağlıyor. Birliğini ve kudretini gösteren âyetleri, delilleri ayrıntılarıyla açıklıyor, umulur ki, diriltilerek Rabbinizin huzurunda hesaba çekileceğinizi, mükâfat ve cezanın varlığını, delilleriyle ve gerekçeleriyle bilerek, kesinlikle inanmanıza vesile olur.
Allah O'dur ki; gökleri görmekte olduğunuz şekilde direksiz yükseltti, [1] sonra Arş üzerine istiva etti; güneşi ve ayı da buyruğu altına aldı. (Bunların) hepsi belli bir süre için akıp gitmektedir. İşleri O idare ediyor ve belki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız diye ayetleri açıklıyor.
Allah O'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.
Allah, gökleri, gördüğünüz şekilde, direksiz olarak yükseltendir. Sonra, kudretiyle Arş'ı istilâ etti, güneşi ve ayı da kulların menfaatına tabi (bağlı) kıldı. Bunlardan (güneş ile aydan) her biri belirli bir vakta kadar dolaşıyor. Bütün işleri O idare ediyor; âyetleri açıklıyor ki, sizler Rabbinize kavuşacağınızı şüphesiz bilesiniz.
Allah gökleri, gördüğünüz direkler olmadan yükseltendir. Arşa hâkimiyetini kuran, güneş ve ayı musahhar edendir. Her birisi belli bir zamana kadar akıp dönmektedir. Allah, her işi bir gayeye doğru yönetiyor, ayetlerini açıklıyor ki; Rabbinizle karşılaşacağınıza sağlamca inanasınız.
Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra hükümranlık tahtını/tüm kâinatı kaplayan, Güneş'i ve Ay'ı emrine boyun eğdiren Allah'tır. Bunların her biri belirli bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.[230]
Görüyorsunuz, gökleri direksiz yücelten Allah, arşa da üstün oldu; basırmıştır hem güneşi, hem ayı; bunların hepsi de, belli bir güne değin yürür, işi yönetir, âyetleri açıklar, Tanrınıza kavuşmaya ola ki, yakından inanasız
Gördüğünüz gibi gökleri herhangi bir destek olmadan yükselten, sonra da yarattığı her şeyin kanununu koyarak hepsi üzerinde egemenlik kuran Allah'tır. Ayrıca her biri belli bir zamana kadar yörüngelerinde akıp giden güneşi ve ayı da koyduğu yasalara tabi tutan; var olan her şeyi yöneten, çekip çeviren O'dur. Bütün bu mesajları açık açık dile getiriyor ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız.
Allâh semâvâtı mer-î sütunları olmaksızın inşâ ve ’arşını istilâ itdi. Güneş ve ayı taht-ı teshîrine aldı. Her biri mu’ayyen bir noktaya kadar seyrine devâm ider. Her şeye bir hareket bir intizâm bahş iyledi. Allâh âyâtını mufassalan beyân ider belki nihâyet bir gün rabbinizi göreceğinize inanırsınız.
Gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yükselten, sonra arşa hükmeden, her biri belli bir süreye kadar hareket edecek olan Güneş ve Ay'ı buyruğu altına alan, işleri yürüten, ayetleri uzun uzun açıklayan Allah'tır; ola ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız.
Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a[288] kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Gökleri görebileceğiniz bir direk olmaksızın yükselten, sonra arşa istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah’tır; her biri belirlenmiş bir vakte kadar akıp gitmektedir. İşleri Allah düzenliyor; âyetleri de açıklıyor ki rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.
Görebileceğiniz bir direk olmadan gökleri yükselten, sonra tüm yönetime egemen olan, güneşi ve ayı buyruk altına alan ALLAH'tır. Hepsi belli bir süre için akıp gitmektedir. Tüm işleri kontrol eder ve ayetleri detaylı olarak açıklar ki Rabbinizle kavuşma konusunda kuşkunuz kalmasın
Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz.
Allah odur ki Semalara direksiz irtifa' verdi, onları görüyorsunuz, sonra Arş üzerine istivâ buyurdu ve Şems-ü Kameri teshır eyledi, her biri müsemmâ bir ecel için cereyan ediyor, emri tedbir, âyetleri tafsıl eyliyor ki sizler rabbınızın likasına yakîn hasıl edesiniz
Allah, göremediğiniz *direklerle gökleri yükselten ve (yaratmış olduğu en büyük cisim olan) arşı hükmü altında tutan, güneşi ve ayı da emrine boyun eğdirendir. Bunlardan (güneş ile aydan) her biri, tarafımızdan belirlenen bir vakte kadar (kendi yörüngesinde) akıp gider. O her şeyi yerli yerince tedbir ve idare edendir. (İşte, Allah,) âyetlerini açıklıyor ki, sizler (zaman ve mekândan münezzeh olan) Rabbinize, (O’nun manevi huzuruna) kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Bir dayanak olmaksızın -görmekte olduğunuz gibi- gökleri yükselten Allah'tır. Sonra, mutlak gücüyle Güneş'i ve Ay'ı koyduğu yasalara bağlı kıldı. Hepsi, adı konmuş bir ecele¹ doğru akıp gitmektedir. İşleri düzenleyip idare eden O'dur. Âyetleri² ayrıntılı olarak açıklamaktadır ki, belki Rabb'inize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız.
Allah Odur ki gökleri (şu) görmekde olduğunuz (şekilde) direksiz yükseltmişdir, sonra (emri) arş üzerinde hükümran olmuşdur, güneşi, ayı da teshir etmişdir ki (bunların) her biri muayyen vakta kadar (seyr ve) cereyan eder. Her işi yerli yerinde O tedbîr (ve idare) eder, âyetleri O açıklar. Tâki Rabbinize kavuşacağınızı iyice bilesiniz.
Allah, o gördüğünüz gökleri direksiz yükselten, sonra arşa hükmeden, güneşi ve ayı da emrine boyun eğdirendir. Herbiri belirli bir vakte kadar akıp gider. (O, her) işi idâre eder; âyetleri açıklar ki, Rabbinize kavuşacağınıza kat'î olarak inanasınız!
Allah, o dur ki, semaları (uzayda bulunan bütün gök cisimlerini) görebildiğiniz bir destek olmadan (gözle göremediğiniz bir destek olan kütle çekim kanunu ile aralarındaki mesafe ölçüsünü) yükseltip (kendi yörüngelerinde) tutmasını sağlamıştır. Bir de Arş’a (tüm varlık âlemine) kanunlarını koymuş olup Güneş’i ve Ay’ı da (belli kanunlara bağlayıp) buyruğu altına almıştır. Bütün bunlar belirlenmiş bir süreye kadar (kendi yörüngelerinde) hareket etmelerini sağlar. Her işi yerli yerinde O idare eder, (varlığını gösteren) belgeleri açıklar ki, (ahirette) Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanasınız. *
Göklere baktığınızda, onu direksiz olarak yükselten Allah’dır. Sonra egemenlik tahtına yerleşen Allah, belirlenmiş bir vakte kadar akıp giden güneşi ve ayı kontrolu altına almış olan ve aynı zamanda bütün işleri yönetim makamından yöneten de O’dur. Ayetlerimizi böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz ki, belki Rabbinize hesap vermek için kavuşacağınıza ikna olursunuz.
O Allah ki gördüğünüz gibi gökleri direksiz olarak yükseltti. Sonra egelikte erk sürdü. Güneşle aya baş eğdirdi. Her biri de belli bir sona kadar yürür gider. Bütün işleri yoluna koyan, belgeleri uzun uzadıya anlatan Odur. Bütün bunlar çalabınıza kavuşacağınızı iyice bilmeniz içindir.
Gökleri gördüğünüz şekilde direksiz kaldıran Allah/tır. Sonra O, arş üzerine müstevi olmuş, güneşi ve ay/ı müsahhar kılmıştır. Bunların her biri muayyen vakte [²] kadar seyreder. Allah mülkünün işini tedbir eder, âyetleri tafsil eyler. Ta ki Rabbinize kavuşacağınıza yakın getiresiniz.
Şu gökleri, görülebilir bir dayanak/direk [amed] olmaksızın yükselten, sonra da Arş’a yönelen/hükmeden, Güneşi ve Ay’ı buyruğu altına alan [sehhare] ve onların her birini belli bir süreye kadar kendi seyrinde/yörüngesinde akıtan, işleri düzenleyen ve ayetleri ayrıntılarıyla açıklayan Allah’tır. Ola ki Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanırsınız.
(O,) Gökleri görebileceğiniz bir dayanak olmaksızın yükselten, sonra egemenlik tahtına kurulan ve güneş ile aya boyun eğdiren Allah'tır. Her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi tedbir eder, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza yakin edersiniz.
Ey insanlar! Şu bakıp durduğunuz Göklerigörebileceğiniz bir direk olmadan yükselten, mükemmel bir sistem hâlinde boşlukta ve dengede tutan Allah’tır. Bunu her an görüyor ve biliyorsunuz.
Ayrıca, kâinâtın mutlak hâkimi olarak Egemenlik Tahtı olan Arş’ta bulunan ve her biri, belirli bir vakte kadar yörüngelerinde akıp gitmekte olan Güneş’i ve Ay’ı insanlığın faydası için, koyduğu kanunlaraboyun eğdiren, yine O’dur.
Ve gerek tabîat kanunları, gerekse inanç ve ahlâk kurallarıyla ilgili bütün işleri yönetip yönlendiren de O’dur.
İşteAllah, hiçbir şüpheye, kapalılığa meydan vermeyecek biçimde ayetlerini böyle açık ve net olarak ortaya koyuyor ki, bütün bunları yapan ve yaratan Rabb’inizin, ölümünüzden sonra sizi yeniden diriltmeye kadir olduğunu bilesiniz de, günün birinde hesap vermek üzere Rabb’inizin huzuruna çıkacağınıza yürekten inanasınız! O Allah ki:
Allah ki gördüğünüz üzere direk olmaksızın Gökler’i yükseltti; sonra Arş’a istivâ etti / oturup kuruldu / hâkimiyet kurdu; her biri belli bir süre için akıp giden Güneş ve Ay’ı müsahhar kıldı / hizmete verdi / kullanıma sundu. İşler’i düzenleyip yürütüyor; Âyetler’i ayrı ayrı açıklıyor. Umulur ki rabbinizle karşılaşacağınıza kesin inanırsınız.
Gördüğünüz gibi Allah, gökleri direksiz yükseltmiş, sonra evreni dengesine oturtmuş, güneşe ve aya ivme verip hizmete sokmuştur. Artık her biri, belli bir süre hareket edecektir. Her işi, tek elden yöneten Allah, hesabın kaçınılmaz olduğuna inandırmak için size harikalarını sunuyor.
Allah gökyüzünü herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra varlıkların yönetim merkezi olan Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gidecektir. Allah her işi yasalarıyla düzenler, yürütür. Ayetiyle gerekli olan konularda ayrı ayrı gerçekleri açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanın! İnanmayanlar da Rabbinin ceza gününe kavuştuklarında bize haber verilmemişti demesinler.
Allah gökleri görebileceğiniz direkler olmadan yükseltmiş, [*] sonra [arş]a [istiva] etmiş, güneşi ve ayı emri altına almıştır. (Bunların) her biri belirlenmiş bir süreye kadar akıp gitmektedir. Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip ayetleri açıklamaktadır.
Allah; görüp durduğunuz gökleri direksiz olarak¹ yükseklere kaldıran, sonra kâinatın (arşın) yönetimini hâkimiyeti altına alan,² her biri belirlenmiş bir süreye kadar dönen güneş ile ayı (kendisine) boyun eğdiren, her işi idare edip duran³ ve belki Rabbinize kavuşacağınıza tam olarak inanırsınız diye âyetleri açıklayandır.
Gökleri, görülebilir herhangi bir destek, dayanak olmadan yükselten ve sonra da kudret ve hükümranlık tahtına ⁴ kurulan Allah’tır; her biri -[O’nun tarafından] belirlenmiş bir süre için ⁵ - kendi seyrini sürdüren güneşi ve ayı [koyduğu yasalara] tâbi tutan O’dur; var olan her şeyi (yöneten), çekip çeviren de O. Bütün bu mesajları açık açık dile getiriyor ki, [Yargı Günü’nde] Rabbinizin huzuruna çıkacağınıza yürekten kesin bir biçimde inanasınız. ⁶
Şu gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yükselten,1 sonra kâinatı hükümranlığı altına alan,2 bu çerçevede yörüngelerinde belirli bir süreye kadar akıp gidecek olan ayı ve güneşi bir yasayla emrinize amade kılan ve varlığı yerli yerince yöneten Allah’tır.3 O Rabbinizle buluşmaya şeksiz ve şüphesiz inanasınız diye4 ayetleri ayrıntılı olarak açıklamaktadır.5, 131/10, 50/6, 67/3, 232/4, 57/4, 331/29, 35/13, 36/38...40, 440/15, 42/7, 56/105-114-126, 46/27
Allah ise, gökleri, gördüğünüz bir destek olmaksızın inşâ edip[¹⁹³²] sonra da mutlak hükümranlık makamına kurulan tek güçtür. O, her biri belirli bir süreye kadar (görevlerini) icra edecek olan güneş ve ayı belli bir yasaya bağlamış; varlığı çekip çevirmektedir.[¹⁹³³] Ilâhi mesajları size ayrıntılı olarak açıklıyor; umulur ki bu sayede, Rabbinize (hesap vermek üzere) kavuşacağınıza gönülden ikna olursunuz.[¹⁹³⁴]
(Ey insanlar) Şu görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra emri arş üzerine hükümran olan, güneşi ve ay'ı buyruğu altına alan Allah’tır ki, bunların her biri belli bir vakte kadar (yörüngelerinde) seyredip duruyor. Her işi O, yönetiyor, Rabbinize kavuşacağınıza inanmanız için ayetleri O açıklıyor.
Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselti, sonra Arş’a istiva (arşa kuruldu), güneşi ve ayı buyruğu altına aldı. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenlenleyip tedbirini alandır, âyetleri de ayrı ayrı açıklıyor, umulur ki rabbinize kavuşacağınıza kesin ikna olursunuz.
Allah, o zâtı-ı akdestir ki, gökleri görüyorsunuz, direksiz olarak yükseltmiştir. Sonra arş üzerine istivada bulunmuştur ve güneşi de, kameri de musahhar kılmıştır ki, herbiri bir malum vakit için cereyan eder. (O Hâlık-i Kerîm) Her işi tedbir eder, âyetleri mufassalan beyan buyurur. Tâ ki Rabbinize kavuşacağınızı yakînen bilesiniz.
Allah O'dur ki gökleri, sizin de görüp durduğunuz gibi, direksiz yükseltti. Sonra da Arşının üstünde kuruldu. Güneşi ve Ay'ı hizmet etmeleri için sizin emrinize verdi. Bunlardan her biri belirli bir vakte kadar dolaşmaktadır. Bütün işleri O yönetir. Âyetleri size açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza iman edesiniz. [7, 54; 11, 3; 36, 38; 41, 37; 7, 54]
Allah odur ki gökleri, görebileceğiniz bir direk olmadan yükseltti, sonra Arş üzerine istiva etti (mülkünün tahtına oturdu), güneşi ve ay'ı iradesine boyun eğdirdi. Her biri, belli bir süre için akıp gitmektedir. (Yaratma) işi(ni) düzenler, ayetleri açıklar ki, Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanasınız.
O Allâh ki, gördiğiniz gibi gökleri direksiz olarak yükseltdi, sonra 'arşı üzerine istivâ itdi. Güneşi ve ayı, (kullarının mesâlihi içün) vakit veyâ mahall-i mu'ayyene kadar devir ve cereyân ider oldukları halde, müsahhar kıldı ve âhiret umûrını tedvîr ider. Âyâtını tafsîl ve beyân iyler. Tâ ki rabbinize mülâkî olacağınıza inanasınız.
Allah, gökleri görünür bir direk olmadan yükseltmiştir. Sonra arşa (yönetim merkezine) geçmiş, güneş ve ayı düzenlemiştir. Her biri, belli bir süreye kadar akar gider. İşi çekip çeviren ve bu âyetleri açıklayan O'dur[*]. Belki Rabbinizle yüzleşme konusunda kesin kanaate varırsınız.
Allah, gökleri gördüğünüz gibi direksiz olarak yükseltti. Sonra arşı istiva etti. Her biri belli bir süreye kadar hareket edecek olan güneş ve ayı buyruğu altına aldı. Kesin olarak Rabbinizle buluşacağınıza inanmanız için buyruğunu yürütüp, ayetleri uzun uzun açıklıyor.
O Allah ki, gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yükseltti,(1) sonra da Arş üzerine kuruldu,(2) Güneşi ve Ayı emrine boyun eğdirdi. Onların hepsi de belirlenmiş bir vakte kadar akıp gitmektedir.(3) O herşeyi yerli yerince tedbir ve idare eder; Rabbinize kavuşacağınızı kesin olarak bilmeniz için de âyetleri iyice açıklar.
Allah odur ki, gökleri direksiz yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş üzerine egemen olmuştur. Güneş'i ve Ay'ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir O... Ayetleri birer birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık-seçik inanasınız.
Tañrı oldur kim yuķaru götürdi gökleri direksüz görürsiz anları andan iki üstün oldı 'arş üzere. daħı musaḥḥar eyledi güneşi daħı ayı dükeli yürir bir zamāna degin adanılmış. hükm eyler işi. seçer āyetleri anuñ-içün kim siz çalabuñuz görmegine girçek inanasız.
Tañrı oldur kim yuḳaru götürdi gökleri direksüz. Görürsiz anları.Andan eli üstün oldı ‘arş üzere. Daḫı boyun virür eyledi güneşi daḫı ayı.Dükeli yürür bir zamāna degin adanılmışdur.
Gördüyünüz göyləri dirəksiz olaraq yüksəldən, sonra ərşi yaradıb hökmü altına alan (ərş üzərində bərqərar olan), müəyyən vaxta (dünyanın axırına – qiyamətə) qədər (səmada) dolanan Günəşi və Ayı ram edən, bütün işləri yoluna qoyan, ayələri müfəssəl izah edən məhz Allahdır. (Bütün bu dəlillərdən sonra) Rəbbinizlə qarşılaşacağınıza (qiyamət günü dirilib haqq-hesab üçün hüzurunda duracağınıza), bəlkə, inanasınız!
Allah it is who raised up the heavens without visible supports, then mounted the Throne, and compelled the sun and the moon to be of service, each runneth unto an appointed term; He ordereth the course; He detaileth the revelations, that haply ye may be certain of the meeting with your Lord.
Allah is He Who raised the heavens without any pillars(1800) that ye can see; is firmly established on the throne (of Authority);(1801) He has subjected the sun and the moon (to his Law)! Each one runs (its course) for a term appointed. He doth regulate all affairs,(1802) explaining the signs in detail, that ye may believe with certainty in the meeting with your Lord.(1803)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |