30 Nisan 2025 - 2 Zi'l-ka'de 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hûd Suresi 63. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle yâkavmi eraeytum in kuntu ‘alâ beyyinetin min rabbî veâtânî minhu rahmeten femen yensurunî mina(A)llâhi in ‘asaytuh(u)(s) femâ tezîdûnenî ġayra taḣsîr(in)

O, ey kavmim dedi, ya ben Rabbimden apaçık bir delille gelmişsem ve katından bana bir rahmet vermişse. Ona isyan edersem Allah'a karşı kim yardım edebilir bana? Ve beni boyuna ziyana sokmaktan başka bir şey de yapmıyorsunuz.

(Hz. Salih) Dedi ki: "Ey kavmim, görüşünüz nedir söyler misiniz? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, bu durumda O’na isyan edecek olursam Allah’a karşı bana kim yardım edecektir? Şu halde siz benim (zaman) kaybımı (ve sevabımı) arttırmaktan (geçici bir zahmet ve üzüntü içine sokmaktan) başka bana (hiçbir zarar) ulaştıramazsınız."

“Ey kavmim!” diye karşılık verdi Salih. “Ne dersiniz, ya ben, katından bana bir rahmet bahşeden Rabbimden apaçık bir kanıt üzereysem? O'na başkaldırdığım takdirde onun azabından kurtulabilmem için kim bana yardım eder? O halde siz benim hakkımda, zarar artırmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.”

Sâlih:
“Ey kavmim, eğer ben, Rabbimden gelen apaçık hak bir delile, bir şeriate dayanarak görevimi yapıyorsam, o bana, tarafından bir rahmet, peygamberlik vermişse, ben de ona âsi olursam, Allah'ın azâbından beni kim kurtarır, hiç düşündünüz mü? Demek ki, durmadan kendi zararınızı, hüsranınızı artırmanın dışında bana ilâve olarak söyleyeceğiniz bir şey yok” dedi.

Dedi ki: "Ey kavmim, ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzere isem ve O bana kendinden bir rahmet vermişse? Böyleyken O'na isyan edersem Allah'a karşı bana kim yardım edebilir? Sizin kaybımı artırmaktan başka bana bir katkınız olmaz.

Dedi ki: 'Ey kavmim, görüşünüz nedir söyler misiniz? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, bu durumda O'na isyan edecek olursam Allah'a karşı bana kim yardım edecektir? Şu halde kaybımı arttırmaktan başka bana (hiç bir yarar) sağlamayacaksınız.'

Sâlih (onlara şöyle) dedi: “- ey kavmim, söyleyin bakayım, fikriniz nedir? Eğer ben, Rabbim tarafından açık bir mûcize üzerinde isem; ve bana kendi katından bir peygamberlik vermişse, ben Allah'a isyan ettiğim takdirde, beni ondan kim kurtarabilir? Demek ki, siz bana ziyan ilâve etmekten başka hiç bir şey yapmıyacaksınız.

Salih dedi ki: “Ey kavmim! Ya ben, Rabbimden gelen bir delile dayanıyorsam? Ve kendi katından bana bir rahmet vermişse? Ona isyan edersem, Allah’a karşı kim bana yardım edebilir? O zaman sizin bana, zarardan başka katkınız olmaz.

Sâlih dedi ki, “Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O, bana kendinden bir rahmet vermişse, buna ne dersiniz? Bu durumda O'na âsî olursam, beni Allah'tan kim korur? O zaman siz bana zarar vermekten başka bir şey yapmış olmazsınız.”

Salih dedi ki: «Ey ulusum! Salık verin, hem Tanrımdan belge üzre olayım, hem de beni yarlıgasın, böyle iken, O'na karşı koyayım da, sonra beni kim kurtarır Allahtan, benimçin ziyanımdan başka, bir şey artıramazsınız

(Salih) dedi ki: “Ey kavmim! Söyleyin bakayım, eğer ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerindeysem ve bana kendi katından bir rahmet vermişse, ben Allah'a isyan ettiğim takdirde, beni ondan kim kurtarabilir? Demek ki, siz bana zarar vermekten başka bir şey yapmayacaksınız.”

Bkz. 7/78, 26/157Yani “Rabbimden apaçık bir delil ile gelmişsem yine de atalarınızın dininden mi bahsedeceksiniz?” Dikkat edilirse peygamberlerin en ç... Devamı..

Sâlih cevâben didi ki: "Ey kavmim düşününüz rabbimden sarîh bir emir geldiği ve ânın rahmeti bana nâzil oldığı vakit âna isyân ider isem kim beni ânın gazabından kurtarabilür. Siz ancak benim felâketimi tezyîd idebilürsiniz."

"Ey milletim! Eğer Rabbimden bir belgem olur ve bana rahmet eder de ben O'na baş kaldırırsam, söyleyin, Allah'a karşı beni kim savunur? Bana zararımı artırmaktan başka birşey yapamazsınız" dedi.

Salih, dedi ki: “Ey kavmim! Söyleyin bakayım, eğer ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve bana tarafından bir rahmet (peygamberlik) vermişse, O’na karşı geldiğim takdirde beni Allah’tan kim koruyabilir? Demek ki, zarara uğratmaktan başka bana katkınız olmaz.”

Sâlih dedi ki: “Ey kavmim! Bir de şöyle düşünün: Ya ben rabbimden verilmiş apaçık bir delile dayanıyorsam ve O bana kendinden bir lutufta bulunmuşsa! Bu durum karşısında O’na âsi olursam beni Allah’a karşı kim korur? (Size uyarsam) benim ancak zararımı arttırırsınız.

 (Sâlih)  dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden (verilen)  apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet (peygamberlik)  vermişse, buna ne dersiniz? Bu durum karşısında O'na âsi olursam beni Allah'tan (O'nun azabından)  kim korur? O zaman siz de bana ziyan vermekten fazla bir şey yapamazsınız.

Dedi ki: "Ey halkım, ya ben Rabbimden kesin bir delile sahipsem ve kendisinden bana rahmet vermişse? O'na isyan edecek olursam beni ALLAH'tan kim kurtarabilir? Siz ancak benim kayıplarımı arttırabilirsiniz?"

Salih dedi: "Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden açık bir mucize üzerinde isem ve o bana tarafından bir rahmet bahşetmiş ise, ben Allah'a isyan ettiğim takdirde beni O'ndan kim kurtarabilir? Demek ki, siz bana zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsunuz."

Ey kavmim, dedi: söyleyin bakayım re'yiniz nedir? Eğer ben rabbımdan bir beyyine üzerinde isem ve bana tarafından bir rahmet bahşetmiş ise ben Allaha ısyan ettiğim taktirde beni ondan kim kurtarabilir? Demek ki siz bana hasar etmekten başka bir şey yapmıyacaksınız

(Sâlih onlara) dedi ki: *“Ey kavmim! Şâyet ben Rabbimden, (verilen) apaçık bir delil üzerindeysem ve O, bana, tarafından bir rahmet (peygamberlik) vermişse, (o zaman) söyleyin (bakalım) bana! (Bu husus da ne dersiniz? Bana verilen bunca nimete rağmen *farz-ı muhâl,) Allah’a isyan edersem, beni Allah (’ın azabın) dan kim kurtarabilir? Böyle bir durumda, sizin, benim kaybımı artırmaktan başka bir katkınız da olmaz.

* “Ey kavmim! Şâyet ben Rabbimden (verilen) apaçık bir delil üzerindeysem ve O, bana, tarafından bir rahmet (peygamberlik) vermişse”; diye şüphe ifade... Devamı..

“Ey halkım, söyleyin bakalım, ya Rabb'imin Kendinden verdiği bir rahmetle, kanıt içeren açık bir bilgi üzerindeysem! Ona asi olduğum takdirde, Allah'ın vereceği cezaya karşı bana kim yardım edebilir? Bana zarar vermiş olmaktan başka bir şey yapmış olmazsınız.” dedi.

(Saalih) dedi ki: «Ey kavmim, ya ben Rabbimden (gelen) apaçık bir mu'cizenin üzerinde isem ve O, kendinden bana bir rahmet (bir peygamberlik) vermişse? (Buna) ne dersiniz? O halde Allah (ın intikaamın) dan, eğer Ona isyan edersem, (kurtarmak hususunda) bana kim yardım eder? Demek, siz beni ziyana uğratmakdan, (bunu) bana karşı artırmakdan başka, bir şey yapmayacaksınız».

(Sâlih) dedi ki: “Ey kavmim! Söyleyin bakalım, ya Rabbimden apaçık bir delîl üzerinde isem ve (O) bana tarafından bir rahmet vermişse? O'na isyân edersem, bu takdirde Allah'(dan gelecek azâb)a karşı bana kim yardım eder? O zaman bana zarar vermekten başka bir şey artırmazsınız.”

(Salih) dedi ki: “Ey Kavmim! Eğer ben Rabbimden açık bir delil (kanıt, mucize) üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet vermişse! Buna ne dersiniz? Peki, ben O’na asi olursam, beni (Rabbim olan) Allah’tan kim korur? Demek siz, yıkımımı artırmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz. *

(*) Yani “Rabbimden apaçık bir delil ile gelmişsem yine de atalarınızın dininden mi bahsedeceksiniz?” Dikkat edilirse peygamberlerin en çok çektiği at... Devamı..

Salih “Ey kavmin görüyor musunuz? Ya bende Rabbimden açık, güçlü deliller varsa ve Rabbimden bana bir rahmet verilmişse, bu halde iken isyan edersem, Allah’dan gelecek azaba karşı bana kim yardım eder. (Sizin Allah’dan başkalarına ettiğiniz kulluğu onaylarsam) Bu benim yalnızca mahvımı artırır.”

Salih dedi: "Ey ulusum! Ya ben çalabımın apaçık bir belgesini taşıyorsam, hem de O bana esirgeyiciliğini eriştirmişse siz buna ne dersiniz? Şimdi ben Ona karşı ayaklanacak olursam beni Allah’ın azabından kim kurtarabilir? Onun için sizler yalnız benim suçumu artırmış olursunuz o kadar.

Salih dedi ki: Ey kavmim! Ne dersiniz! Eğer Rabbim tarafımdan benim için bir mucizem olsa, tarafından bana bir de nübüvvet gelse, ben de ona âsi olacak olsam beni Allah/ın azabından kim kurtarabilir? Siz hakkımda ziyankârlıktan başka bir şeyi artırmazsınız».

Salih dedi ki: “Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve bana kendinden bir rahmet/peygamberlik vermiş ise O’na karşı geldiğim takdirde beni Allah’tan kim kurtarır? Hiç düşündünüz mü? Sizin bana, zararımı artırmaktan başka bir katkınız olmaz!”

“Ey kavmim! Şimdi söyleyin bakayım; eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, (bu durumda) O'na isyan edecek olursam, Allah'a karşı bana kim yardım edecektir? Bana zararımı artırmaktan başka bir şey yapamazsınız” dedi.

Sâlih, “Ey halkım!” dedi, “Eğer ben Rabb’imden gelen apaçık bir delil üzerinde bulunuyor isem ve O, bana kendi katından yol gösterici bir mesaj göndererek, tüm insanlığa lütuf ve rahmet bahşetmiş ise; söyler misiniz, bunca nîmetlere karşılık nankörlük edip O’na karşı gelecek olursam, beni Allah’ın azâbından kim kurtarabilir? Ve bu takdirde sizin,kaybımı artırmaktan öte ne katkınız olur bana?”

Dedi ki:
“Ey kavmim! Gördünüz mü, ben rabbimden bir beyyine (açık belge) üzerindeyken ve bana O’nun katından bir rahmet verilmiş iken, eğer O’na isyan edersem, kim Allah’tan bana yardım eder? Hüsran (zarar) vermekten başka bana ne katkınız olur?”.

Salih: " Sevgili milletim! Hiç düşündünüz mü? Benim Allah'tan ruhsatlı olup olmadığımı, ya da, bana nazik bir görev verip vermediğini? Allah'a karşı gelirsem, kim beni onun elinden kurtarabilir? Siz bana zarardan başka ne verebilirsiniz ki?

Salih onlara dedi ki: "Ey kavmim bakın! Ben Rabbimden bir delil üzerindeysem! Rabbim bana kendinden bir rahmet vermişse, bir delil üzerine hareket ediyorsam, elimde yapacak bir şey yoksa, Rabbimin emrettiği şeyden sözlerinize bakarak nasıl vazgeçerim? Size bakarak Rabbime karşı gelirsem, beni Allah’ın azabından kim kurtarabilir? Bu durumda benim zararımı artırmaktan başka katkınız olmaz."

(Salih onlara) şöyle demişti: “Ey kavmim! Bir düşünsenize! Ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet vermiş ise (hâliniz nasıl olacak?) [*] O’na asi olursam, beni Allah’tan (O’nun azabından) kim koruyabilir ki! (O zaman) siz de kaybımı artırmaktan başka bir şey yapmamış olurdunuz.

Benzer mesajlar: Hûd 11:28, 88.

(Salih de onlara): “Ey kavmim! Ya ben, Rabbimden apaçık bir mûcize üzereysem ve bana katından bir rahmet vermişse (buna) ne diyeceksiniz? (Ya bir de) bu durumda ben Ona isyan edecek olursam, Allah’a karşı bana kim yardım edebilir? İşte bu durumda siz, bana zarardan başka hiç bir şey veremezsiniz...”

“Ey kavmim!” diye karşılık verdi (Salih), “Ne dersiniz, ya ben, katından bana bir rahmet bahşeden Rabbimden apaçık bir kanıt üzerindeysem, (söyleyin), O’na tutup baş kaldırırsam o zaman kim Allah’a karşı kol kanat gerer bana? ⁹³ Bu durumda, sizin önerdiğiniz şey yıkımımı artırmaktan öteye gitmez!” ⁹⁴

93 Yani, “şayet -ilahî vahiy yoluyla ulaşılan bütün delillere, kanıtlara rağmen- Allah’tan başka tanrı olmadığı ve O’na tanrılığında herhangi bir kims... Devamı..

Ey kavmim dedi Salih, hiç düşündünüz mü ya ben Rabbimden bir belgeye/vahye dayanıyorsam ve O, bana katından bir rahmet/elçilik vermiş ise bu durumda ben Allah’a isyan edersem, bana Allah’tan gelecek cezaya karşı kim yardım edebilir? (Eğer size uyarsam) bu takdirde siz benim yıkımımı artırmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz. 7/73, 11/17,

“Ey kavmim!” dedi, “Düşünsenize bir: ya ben Rabbimin katından gelen açık bir delile dayanıyorsam ve O bana katından bir rahmet bahşetmişse? Eğer O’na isyan edersem, Allah’tan gelebilecek bir cezaya karşı bana kim yardım eder? O takdirde siz, yıkımımı artırmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz.”[¹⁷⁵⁹]

[1759] Bu âyet tevhidi zedeleyen tüm itikadî, aklî, fiilî ve mistik sapmaların sadece sahih imanın yıkımına değil, aynı zamanda insanın iç mimarisinin... Devamı..

(Bunun üzerine Salih:) "Ey kavmim, ya ben Rabbimden gelen açık bir delil üzerinde isem ve O, bana katından bir rahmet (peygamberlik) vermişse (buna ne dersiniz? Bu durum karşısında) şayet O'na isyan edersem (peygamberlik görevimi yerine getirmezsem) beni Allah'tan (azabından) kim koruyabilir? (Elbette kimse bana yardım edemez) Demek ki, (sizin arzunuza uyup da, görevimi yapmayacak olursam) siz bana ziyan vermekten başka bir şey yapmamış olursunuz.

Ey kavmim, dedi, Görebiliyor musunuz? Ya ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem ve O, bana kendinden bir rahmet vermişse..

Dedi ki: «Ey kavmim! Bana haber veriniz, eğer ben Rabbimden açık bir bürhan üzere isem ve O kendisinden bana bir rahmet ihsan etmiş ise o halde O'na isyan edersem, artık Allah'ıma karşı bana kim yardım edebilir? Demek ki, siz bana ziyandan başka birşey arttırmış olmayacaksınız.»

63, 64. Salih: “Ey benim halkım! ” dedi, “Şimdi söyleyin bakayım: Şayet ben Rabbimden gelen kesin delile dayanıyorsam ve O bana tarafından bir nübüvvet lütfetmişse? Peki bu durumda ben kalkıp Allah'a isyan edersem, O'nun cezasından kim beni kurtarabilir? Sizin bana hiçbir faydanız olamaz, olsa olsa ziyanımı artırırsınız. Hem Ey halkım! İşte size mûcize olarak Allah'ın devesi! Bırakın onu Allah'ın mülkünde yayılsın, yesin içsin. Sakın kötü bir maksatla ona el sürmeyin, yoksa çok geçmez sizi bir azap kıstırıverir. ” [7, 33]

Ey kavmim, dedi, bakın ya ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem ve O, bana kendinden bir rahmet vermişse? Peki bu durumda O'na karşı gelirsem beni Allah'tan kim kurtarır? Sizin bana, ziyanımı artırmaktan başka bir katkınız olamaz!

Sâlih: "Ey Kavmim! Ben rabbim tarafından burhân ve mu'cizât ile, rahmetine mazhar olarak gelmişken eğer O'na 'âsî olur isem beni O'nun 'azâbından kim kurtarır? Beni size tâbi' olmağa da'vetle siz, ziyânınızdan başka bir şey artırmazsınız." didi.

Dedi ki “Ey halkım! Baksanıza, eğer ben Rabbimin açık bir belgesine dayanıyorsam, bir de O’ndan ikram görmüşsem, O’na karşı çıktığım takdirde hanginiz beni Allah’ın azabından kurtarabilir? Sizin katkınız, sırf zararımı artırmak olur.

Salih:-Ey halkım, Rabbimden bir belge üzerindeysem ve bana ondan bir rahmet verilmiş olduğu halde O'na isyan edersem, bana Allah'a karşı kim yardım edebilir?! Bana zararımı artırmaktan başka bir şey yapamazsınız, dedi.

Salih “Ey kavmim, söyleyin bana,” dedi. “Eğer ben Rabbimden açık bir delil üzere isem ve O bana kendi katından bir rahmet bağışlamışsa, Ona isyan ettiğim takdirde Allah'ın elinden beni kim kurtarabilir? O zaman siz ancak benim hüsranımı arttırırsınız.

Dedi ki: "Ey kavmim! Hiç düşündünüz mü? Ya ben Rabbimden bir beyyine üzerindeysem, bana kendisinden bir rahmet sunmuşsa! Bu durumda ben O'na isyan edersem, bana Allah'a karşı kim yardım eder? Sizin bana, yıkım ve hüsranı artırmak dışında bir katkınız olamaz."

eyitti: “iy ķavmum! ħaber virüñ eger olam ḥüccet üzere çalabumdan daħı vire baña andan raḥmet ya'nį nubuvvat? kim arķa vire baña Tañrı’dan ya'nį 'aźābdan eger āsį olam aña? pes arturmazsız. baña ziyānlu dimekden ayruķ”

Ṣāliḥ eyitdi: İy ḳavmüm gördüñüz mi eger men doġru yol üstine olsam, beni yaradan daḫı baña raḥmetin virse, pes kim yardım eyleyebilür baña Tañrı‘aẕābından ḳurtarmaġa eger ‘āṣī olsam? Beni arturmazsız illā ziyān.

(Saleh onlara) belə cavab verdi: “Ey camaatım! Bir deyin görək. Əgər mənim Rəbbimdən aşkar bir mö’cüzə olsa, O mənə Özündən bir mərhəmət (peyğəmbərlik) lütf etsə, mən də Ona asi olsam, məni Allahın əzabından kim qurtara bilər? Siz mənə ziyandan başqa bir şey artırmayacaqsınız!

He said: O my people! Bethink you: if I am (acting) on clear proof from my Lord and there hath come unto me a mercy from Him, who will save me from Allah if I disobey Him? Ye would add to me naught save perdition.

He said: "O my people! do ye see? if I have a Clear (Sign) from my Lord and He hath sent Mercy unto me from Himself,- who(1559) then can help me against Allah if I were to disobey Him? What then would ye add to my (portion) but perdition?

1559 "Allah has been good to me and bestowed on me His light and the inestimable privilege of carrying His mission to you. Don't you see that if I fai... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.