Min dûnih(i)(s) fekîdûnî cemî’an śümme lâ tunzirûn(i)
Onu bırakıyor da taptıklarınızı ona eş tutuyorsunuz, uzağım onlardan, hadi, hepiniz, aleyhime düzen kurun, sonra da hiç göz açtırmayın bana.
"O’nun dışındaki (tanrı ve tağutlardan alâkamı koparmışım). Artık hepiniz toplanın, istediğiniz tuzağı (ve caydırıcı cezayı) bana hazırlayın (elinizden geleni geri koymayın) ve artık bir bakışlık (göz açıp kapama kadar bile) mühlet ve fırsat tanımayın!.. (Çünkü kesinlikle biliyorum ki, Allah’ın tayin ve takdir ettiği dışında bana hiçbir şey yapamayacaksınız.)"
Yani, O Allah'tan başkalarını! Haydi bana karşı hepiniz istediğiniz kadar tuzak kurun ve bana hiç göz açtırmayın.
“Allah'tan başka, yarattıkları içinden tanrı diye taptıklarınızla bir ilgim yok. Haydi hepiniz bana kötülük yapmak için gizli planlar yapın, savaş açın, sonra da bana mühlet vermeyin.” dedi.
O'ndan başka (taptıklarınızdan uzağım). Haydi hep birlikte bana karşı tuzak kurun; sonra bana hiç mühlet vermeyin.
'O'nun dışındaki (tanrılardan). Artık siz bana, toplu olarak dilediğiniz tuzağı kurun, sonra bana süre tanımayın.'
54,55. Ancak şunu söyleriz ki, ilâhlarımıza sövdüğünden onların bazısı, muhakkak seni bir fenalıkla (cinnet ve hezeyanla) çarpmıştır.” Hûd: “- İşte ben Allah'ı şâhid tutuyorum ve siz de şâhid olun ki, ben, Allah'dan başka ona koştuğunuz ortakların hiç birini tanımıyorum; onlardan beriyim. Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra bir an bile müsaade etmeyin.
54, 55. Biz ancak; “Bir kısım ilahlarımız, seni kötülüğe sarmıştır” deriz. Hûd cevaben: “Ben Allah’ı şahit gösteriyorum, siz de şahit olun; Ben, Allah’a eş koştuğunuz, O’nun dışında ibadet ettiğiniz bu putlardan beriyim. İşte hepiniz bana tuzak kurun, sonra bana mühlet vermeyin.”
“O'ndan başka taptıklarınızın hepsinden uzağım. Haydi, hepiniz bana tuzak kurun; sonra da bana mühlet vermeyin.”
«Ondan sonra, hepiniz bana kötülük ediniz, hem de beni bekletmeyiniz»
54-55. Bizim sana sözümüz ancak şudur: “Tanrılarımızdan bir kısmı seni fena halde çarpmıştır.” (Bunun üzerine Hud) dedi ki: “Ben, Allah'ı şahit tutuyorum ve siz de şahit olun ki, ben sizin Allah'ı bırakıp da O'na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Haydi, hepiniz toptan bana tuzak kurun, sonra da (elinizden gelirse) bana göz açtırmayın.”
55, 56. Tuzaklarınızı kurınız bana mühlet virmeyiniz çünki ben, rabbim ve sizin rabbiniz olan Allâh’a tevekkül itdim kudretiyle mahlûkâtı kâmilen tasarrufa kadirdir. Doğrı yol ânın yolıdır.
54,55,56,57. Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz" dediler. Hud: "Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir milleti yerinize getirebilir, O'na bir şey de yapamazsınız. Doğrusu Rabbim herşeyi koruyandır" dedi.
54,55. Biz sadece şunu söyleriz: “Seni, ilâhlarımızdan biri fena çarpmış.” Hûd, dedi ki: “İşte ben Allah’ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben sizin Allah’ı bırakıp da O’na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Haydi hepiniz toptan bana tuzak kurun, sonra da bana göz açtırmayın.”
54-55. ‘Tanrılarımızdan biri senin aklını almış!’ demekten başka söyleyeceğimiz söz yok!” Hûd dedi ki: “Ben Allah’ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki sizin Allah’ı bırakıp da O’na ortak koştuklarınızdan uzağım. Haydi hepiniz bana tuzak kurun, bana aman vermeyin!
«O'ndan başka (taptıklarınızın hepsinden uzağım). Haydi hepiniz bana tuzak kurun; sonra da bana mühlet vermeyin!»
"O'ndan başkalarından. Haydi, topunuz birleşip bana karşı plan hazırlayın. Hiç de beklemeyin."
"O'ndan başka herşeyden uzağım, artık hepiniz toplanın bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra hiç bekletmeyin.
54,55. Yalnız deriz ki her halde ilâhlarımızın ba'zısı seni fena çarpmış, dedi ki: işte ben Allahı işhad ediyorum siz de şâhid olun, işte ben ondan başka koştuğunuz şeriklerin hiç birini tanımıyorum, artık hepiniz toplanın bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra bana bir lâhza müsade de etmeyin
O’nun dışında (taptığınız her ne varsa hepsinden beriyim). Haydi, (gücünüz yetiyorsa) hep birlikte bana karşı tuzak kurun, sonra bana mühlet de vermeyin.
“Haydi, hiç zaman kaybetmeden bana istediğiniz tuzağı kurun.”.
54,55. Biz «Tanrılarımızdan kimi seni fena çarpmış» (demekden) başka (bir şey) söylemeyiz. (Hûd) dedi: «Allâhı hakıykî şâhid gösteririm ve siz de şâhid olun ki ben sizin Allâhı bırakıb da Ona ortak tutmakda devam etdiğiniz şeylerden kat'iyyen uzağım. Artık bana topyekûn istediğiniz tuzağı kurun, sonra bana mühlet de vermeyin».
54,55. “(Biz senin hakkında) ancak: 'İlâhlarımızdan bazısı seni fenâ çarpmış' diyoruz.” (Hûd) dedi ki: “Şübhesiz ben (ise) Allah'ı şâhid tutuyorum; (siz de) şâhid olun ki doğrusu ben, sizin O'nu (Allah'ı) bırakıp da şirk koşmakta olduğunuz şeylerden uzağım! Artık (isterseniz) hep berâber bana tuzak kurun; sonra (da) bana hiç mühlet vermeyin!”
Ondan (Allah’tan) başka (taptıklarınızdan uzağım). Haydi (gücünüz varsa) hepiniz bana tuzak kurun! Sonra da bana zaman tanımayın (bana hiç göz açtırmayın).
“Allah’ın dışında, hepiniz toplanın ve benim için tuzaklar kurun ve bana göz açtırmayın.”
Şimdi, hepiniz birden bana tuzak kurun. Hem de bana hiç göz açtırmayın.
54, 55. «— Bizim size hiçbir sözümüz yoktur, sözümüz şudur: Bazı mâbutlarımız senin sövüp saymana karşı seni çarpmıştır [¹]. Hud dedi: Ben, Allah/ı şahit edinirim, siz de şahit olun ki ben Tanrı/dan başka şerik koştuğunuz şeylerden ilişiğimi kestim. Benim hakkımda hepiniz kötü fikirde bulunun. Bundan sonra bana hiçbir mühlet de vermeyin.»
“O'ndan başka (taptıklarınızın hepsinden uzağım). Haydi, hepiniz bana tuzak kurun; sonra da bana mühlet vermeyin!”
“Evet, O’ndan başka hükmüne boyun eğilen hiçbir güç, hiçbir otorite, hiçbir ilâh tanımıyorum ben! Haydi eğer yüreğiniz yetiyorsa, ilâhlarınızla birlikte hepiniz, bütün hile ve entrikalarınızla çıkın karşıma; sonra da bana göz açtırmayın bakalım!”
“Ondan başka bana topluca düzenek kurun! Sonra bana göz açtırmayın!”.
Hadi Allah'a rağmen bana pusu kurun, hemen beklemeden.
" Haydi! Hepiniz bana karşı tuzak kurun! Sonra bana hiç göz açtırmayın. Tuzaklarınızı benim bilmediğim, benim tahmin etmediğim bir anda uygulayarak amacınıza ulaşın! Elinizden ne geliyorsa yapın!"
54,55. Biz ‘İlahlarımızdan biri seni fena hâlde çarpmış!’ [*] demekten başka bir söz söylemiyoruz.” (Hud ise) şöyle demişti: “Ben Allah’ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O’nun peşi sıra ortak koştuklarınızdan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun; sonra da bana zaman tanımayın!
54-55. - Bizim sana, “İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış” demekten başka söyleyecek bir sözümüz yok, dediler. Hud: – Bakın Allah şahidim olsun, siz de şahit olun ki, ben sizin Allah’tan başka ilahlık yakıştırıp şirk koştuğunuz o ortaklardan tamamen uzağım, haydi hepiniz birden bana istediğiniz tuzağı kurun sonra da bana göz açtırmayın, dedi. 6/81, 8/30
(tabii ki) Allah dışındaki… Haydi artık topunuz bana tuzak kurun; sonra da bana soluk aldırmayın!
Onlar (taptığınız nesneler haşa, Allah'a) ortak olamazlar, artık hepiniz birlikte bana karşı istediğiniz tuzağı kurun, sonra da bana hiç mühlet tanımayın.
(Allah’dan) başka (ilahlarınızla beraber) cümleniz bana tuzak kurun ve bana da mühlet tammayın!
«O'nun gayrı, artık bana karşı istediğiniz mekr ve hileyi cümleten yapınız, sonra bana asla bakmayınız.»
54, 55, 56. “Galiba tanrılarımızdan biri seni pek fena çarpmış! ” demekten başka bir şey söyleyemeyiz. Hûd dedi ki: “Ben Allah'ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki: ben sizin Allah'a şerik koştuklarınızdan hiç birini tanımıyorum. Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, hiç göz açtırmayın, hiç süre tanımayın. Ben benim de, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayanıp güvendim. Hiç bir canlı yoktur ki mukadderatı O'nun elinde olmasın. Rabbim elbette tam istikamet üzeredir. ” [10, 71]
O(Allah)'dan başka (taptığınız tanrılardan). Haydi hepiniz bana tuzak kurun, sonra bana hiç göz açtırmayın (elinizden ne gelirse yapın)!"
54,55. "Biz; ma'bûdlarımızı sana bir fenâlık îrâs itmiş olmalarını zan idiyoruz. (Onların kahrına uğrayub çıldırmışsın)" didiler. Hûd: "Ben nefsim üzerine Allâh'ı işhâd iderim ve siz de şâhid olunuz ki Allâh'dan başka olarak ma'bûd ittihâz iylediklerinizden berîyim ve cümleniz birden (siz ve ma'bûdlarınız) bana kasd idiniz ve hiç beklemeyiniz (elinizden gelen fenâlığı yapınız)"
“Allah ile aranıza koyduklarınızdan uzağım. Haydi, hep birlikte bana tuzak kurun. Hiç göz açtırmayın.”
O'ndan başka Bana tüm tuzağınızı kurun. Göz açtırmayın, dedi.
“Ondan başka kulluk ettiklerinizin hepsinden uzağım. Haydi, hepiniz birden bana kuracağınız tuzağı kurun; mühlet de tanımayın.
"Allah dışındaki tanrılarınızdan uzağım. Hadi, hep birlikte bana tuzak kurun, bana hiç göz açtırmayın."
54-55. “eyitmezüz illā įrürdi saña bir nicesi Tañrılarumuzuñ yavuzlıķ” ya'nį seni delü eyledi. eyitti “bayıķ ben ŧanuķ dutarın Tañrı’yı daħı ŧanuķ oluñ bayıķ ben bįzārvan andan kim ortaķ eylersiz andan ayruķ. pes yavuz śanuñ baña dükelüñüz andan mühlet virmeñ baña.”
Pes siz barçañuz baña mekr eyleñüz, andan baña hīç mühlet virmeñüz.
Bircə Ondan (Allahdan) başqa! (Yalnız Ona ibadət edirəm). İndi hamılıqla mənə qarşı nə hiylə qurursunuzsa, qurun və mənə heç möhlət də verməyin!
Beside Him. So (try to) circumvent me, all of you, give me no respite.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |