2 Aralık 2024 - 30 Cemaziye'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hûd Suresi 42. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vehiye tecrî bihim fî mevcin kelcibâli venâdâ nûhun(i)-bnehu vekâne fî ma’zilin yâ buneyye-rkeb me’anâ velâ tekun me’a-lkâfirîn(e)

Gemi, içindekilerle dağlar gibi dalgalar üstünde akıp gidiyordu. Nuh, kendisinden çekilip ayrı bir yerde bulunan oğluna oğulcuğum dedi, bin sen de bizimle ve kafirlerle beraber olma.

Nûh'un bu oğlunun, Ken'an olduğu rivâyet edilmiştir, Yam diyenler de vardır.

Ve (o gemi) onlar da (üzerinde oldukları halde) ve dağlar gibi dalgalar içinde akıp giderken (Hz.) Nuh, bir tarafa çekilip duran (ve bitaraf olan, safını tam belirleyememiş bulunan) oğluna seslendi: "Ey oğlum! (Gel) Bizimle beraber (gemiye) bin... (İnadı bırak, uyarıma iman ve itimat et) Ve kâfirlerle birlikte olma!" diye seslenmişti.

Ve derken onları götüren gemi, dağ gibi dalgaların arasında seyre koyuldu. Ve o an kıyıda kalan oğluna Nuh: “Oğulcuğum” diye bağırdı. “Gel bin bizimle gemiye, o gerçekleri örtbas edenlerle beraber olma!”

Gemiler içindekilerle, dağlar gibi dalgalar arasında seyrediyordu. Nuh, ayrı bir yere çekilmiş, gemiden uzakta bulunan oğluna:
“Yavrucuğum, sen de bizimle beraber gemiye bin. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerle, kâfirlerle, nankörlerle beraber olma.” diye seslendi.

bk. Kur’an-ı Kerim, 54/13-15; 69/11-12.

(Gemi) onları dağlar gibi dalgaların arasından geçirirken, Nuh yalnız başına bir kenarda duran oğluna: "Ey oğulcağızım! Gel bizimle birlikte bin ve kâfirlerle beraber olma" diye seslendi.

(Gemi) Onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi: 'Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kâfirlerle birlikte olma.'

Gemi, onları, dağlar gibi dalgalar içinde yüzüp götürüyordu. Nûh, gemiden ayrı bir yerde olan oğluna bağırdı: “- Ey oğulcağızım! Gel, bizimle beraber bin. Kâfirlerle birlikte olma.”

Gemi, dağlar gibi dalgalar içinde onları götürüyordu. Nuh, bir kenarda duran (bî-taraf) oğluna: “Ey oğlum! Bizimle beraber bin ve kâfirlerden olma!” diye seslendi.

Gemi dağlar gibi dalgalar içinde onları götürürken Nûh, bir kenarda ayrı kalmış oğluna, “Ey yavrucuğum! Bizimle beraber sen de gemiye bin, inkârcılarla beraber olma” diye seslendi.

Gemi dağlar gibi dalgalar üzerinde akıp giderken, Nuh —ayrı bir yerde olan— oğluna: «Bizimle birlikte gemiye bin; sen, kâfir olanlarla bile bulunma» diye çağırdı

Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna: “Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma!” diye seslendi.

Sefîne dağ gibi dalgalar içinde seyr idiyordı. Nûh açıkda kalan oğlı Ken’an’a "Ey oğlum gel bizimle sefîneye bin kâfirler ile kalma" didi.

Gemi, dağlar gibi dalgalar içinde onları götürürken, Nuh, bir kenarda ayrı kalmış olan oğluna "Ey oğulcuğum! Bizimle beraber gel, kafirlerle birlik olma" diye seslendi.

Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nûh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna, “Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma” diye seslendi.

Derken gemi onları, dağlar gibi dalgalar arasında götürmeye başladı. Nûh, uzak duran oğluna, “Haydi yavrum gel, sen de bizimle birlikte gemiye bin, kâfirlerle beraber olma!” diye seslendi.

Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna: Yavrucuğum! (Sen de)  bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma! diye seslendi.

 Hz. Nuh’un oğlu babasına iman etmemişti. Nitekim babası inananları gemiye bindirirken o ayrılarak bir kenara çekilmişti. Diğer oğulları Hâm, Sâm ve Y... Devamı..

Gemi, onları tepeler gibi dalgaların arasından geçirirken, Nuh bir kenarda ayrı duran oğluna seslendi: "Yavrum, gel bizimle birlikte bin. Kafirlerle birlik olma."

Nuh'un yaşı düşünülürse oğlunun çocuk olmadığı anlaşılır.

Gemi içindekilerle birlikte, dağlar gibi dalgalar arasında akıp gidiyordu. Nuh ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna bağırdı: "Yavrucuğum, gel, bizimle beraber bin! Kâfirlerle beraber olma!"

Gemi, içindekilerle birlikte dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyordu, Nuh, oğluna bağırdı, ayrı bir yere çekilmişti, ay oğlum, gel bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma dedi

O (gemi) onlarla dağlar gibi dalgalar içinde seyrederken, Nûh, (kendilerinden) ayrı bir yerde bulunan oğluna, “Ey oğulcuğum! Bizimle beraber (gemiye) bin, kâfirlerle beraber olma!” diye seslendi.

Gemi dağlar gibi dalgalar arasında akıp gidiyordu. Nuh, bir kenarda bekleyen oğluna:“ Yavrum bizimle beraber sen de bin; gerçeği yalanlayan nankörlerle beraber kalma.” diye seslendi.

O (gemi) bunları dağlar gibi dalga (lar) içinden akıtıb götürüyordu. Nuh ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna bağırdı: «Oğulcağızım, (gel) bizim yanımıza sen de bin, kâfirlerden olma».

Ve o (gemi, sular her tarafı istîlâ ettiğinde) onlarla birlikte dağlar gibi dalga(lar)içinde akıp gidiyordu. Nûh, (kendilerinden) ayrı bir yerde bulunan oğluna (îmân eder ümîdiyle): “Ey oğulcuğum! Bizimle berâber (sen de) bin, kâfirlerle berâber olma!” diye seslendi.

Ve o (gemi), dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Oysa (dalgalar oluşmadan ve gemi de hareket etmeden önce) Nuh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna: “Yavrucuğum (işte, biz biniyoruz), haydi bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma!” diye seslenmişti.*

(*) Not: Mevcut meallere baktığımızda sanki dalgalar oluşmuş ve geminin de dalgalar arasında yüzerken Hz. Nuh oğlunun gemiye binmesi için sesleniyor. ... Devamı..

Gemi, dağ gibi dalgalar arasında içindekilerle birlikte akmaya başladığında, Nuh geminin ayrıldığı yerden oğluna “Ey oğlum! Bizimle birlikte gemiye bin, Allah’ı inkâr edenlerle birlikte olma” diye seslendi.

Gemi içndekilerle birlikte dağ gibi dalgalar arasında çalkanıyordu. Nuh bir kıyıya çekilmiş olan oğluna bağırdı: "oğulcağızım. Gel sen de bizimle birlikte bin de Allah’ı tanımazlık etmiş olma."

Gemi onları taşıyarak dağlar gibi dalgalar arasında yüzerdi. Nuh ayrı bir yerde bulunan oğluna «— Oğulcağzım! Bizim ile beraber gemiye bin, kâfirlerden [⁴] olma ki helâk olursun» dedi.

[4] Din hususunda, ayrı durmada.

Gemi dağlar gibi dalgalar¹³ arasında onları geçirirken, Nûh, bir kenarda duran oğluna, “Oğlum haydi bizimle beraber (sen de) bin ve kâfirlerle beraber olma!” dedi.

13 Dalgaların yüksekliğinden kinayedir. Büyük dalgalar demektir.

Gemi, dağlar gibi dalgalar içinde onları götürürken, Nuh, kenarda kalmış olan oğluna, “Ey oğulcuğum! Bizimle beraber bin, kâfirlerle birlik olma” diye seslendi.

Derken gemi, yolcularıyla birlikte dağ gibi dalgaların arasından süzülmeye başladı. O sırada Nûh, kıyıda kalan oğlunu gördü ve ona, “Yavrucuğum!” diye son bir ümitle seslendi, “Ne olur, sen de bizimle birlikte gemiye bin; inkârcıların yanında kalıp onlarla aynı akıbeti paylaşma!”

“Dağlar gibi dalgalar” içinde onlarla birlikte o da akıp gidiyordu. Nûh bir kenara çekilmiş bulunan oğluna:
“Oğulcuğum! Bizimle birlikte bin! Kâfirler’le birlikte olma!” diye seslendi.

Gemi dağlar gibi dalgalar arasında akıp giderken, dayanamadı Nuh. Bir kaya kovuğunda büzüşen oğluna seslendi: " hadi yavrum, dedi, gel yanımıza, inkarcılarla birlik olma n'olur! "

Gemi onları yüksek dalgalar arasından geçirirken Nuh kenarda duran oğlunu görüp ona seslendi: "Yavrum bizimle beraber gemiye bin! Kâfirlerle beraber olma!"

Gemi, dağlar gibi dalga(lar) arasında onları götürüyor(du). Nuh bir kenarda olan oğluna “Ey yavrucuğum! Bizimle birlikte (gemiye) bin; kâfirlerle olma!” diye seslenmişti. [*]

Hz. Nuh’un oğluna seslenişi tevbe etmesi çağrısını da içermektedir.

(Gemi) onları dağlar gibi dalgalar arasında (sağ salim) götürüyordu. Nûh (Allah’ın dininden) uzaklaşan¹ oğluna: “Ey yavrucuğum! (Gel gemiye) bizimle birlikte bin ve sakın kâfirlerle beraber olma.”¹ (diye) seslendi.

1 Bu bölüm: “...Nûh, (gemiye binmekten) uzaklaşan oğluna...” diye de tercüme edilebilir.2 Bazı müfessirler, Hz. Nûh’un oğlunun o zamana kadar Müslüman... Devamı..

Ve derken, onları götüren gemi dağ gibi dalgaların arasında seyre ko-yuldu. Ve o an kıyıda kalan oğluna [Nûh]: “Oğulcuğum” ⁶⁵ diye bağırdı, “gel bin bizimle gemiye, o inkarcıların yanında kalma!”

65 Yâ buneyye (“oğulcuğum/oğulcağızım”) küçültme ünlemi, oğulun yaşına bakmaksızın, okşama, yüreklendirme ifade eden bir hitap tarzıdır: Söz gelimi, y... Devamı..

Gemi dağ gibi dalgalar arasında akıp gidiyordu. Nuh da bir kenara çekilmiş olan oğluna: – Yavrucuğum, gel bizimle beraber gemiye bin, kâfirlerle beraber olma! Diye seslendi. 46/15...17

Ve gemi dağlar gibi dalgaların arasında yol almaya başladı; ve Nûh oğluna -ki o kendi başına bir kenarda duruyordu- seslendi: “Yavrucuğum! Gel, bizimle birlikte bin gemiye; inkâra gömülüp gidenlerle birlikte olma!”

Gemi, -dağlar gibi yükselen dalgalar arasından kayarak- onları (selametle) götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta kalan oğluna: "Ey oğlum, sen de gel gemiye bin, kafirlerden olma" diye seslendi.

Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları yüzdürüyordu. Nûh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna, "Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, kafirlerle birlikte olma" diye seslendi.

Ve gemi onlar ile beraber dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyordu. Ve Nûh, oğluna nidâ etti, o ayrı bir yere çekilmişti. «Ey oğlum! Bizimle beraber bin ve kâfirler ile beraber olma!» (dedi).

Gemi onları dağlar gibi dalgalar arasından geçirirken, Nuh biraz ötede olan oğluna: “Evladım, gel sen de bizimle gemiye bin de kâfirlerle beraber kalma! ” diye seslendi. [69, 11-12; 54, 13-15]

Onun bu oğlu, küfrünü içinde gizleyip açığa vurmadığı için, (Hz. Nuh) onu iman ehlinden sayıp gemiye almak istemişti.

Gemi, onları dağlar gibi dalga(lar) arasından geçirirken Nuh, bir kenarda duran oğluna. "Yavrum, bizimle beraber bin, kafirlerle beraber olma!" diye seslendi.

Gemi, dağlar gibi dalgalar üzerinde onları götürüyordı. O sırada bir tarafa çekilmiş olan oğluna Nûh nidâ idüb: "Ey Oğlum! Gel bizimle berâber sefîneye gir. Kâfirlerle berâber olma" didi.

Gemi dağ gibi bir dalgalar içinde onları çalkalıyordu. Nuh bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi: “Yavrucuğum, bizimle birlikte bin de ayetleri görmezlikten gelenlerle beraber olma.”

Gemi dağlar gibi dalgalar arasında akıp gidiyordu. Nuh, bir kenara çekilmiş oğluna:-Yavrucuğum, bizimle bin, kafirlerle olma! diye seslendi.

Gemi içindekilerle beraber dağ gibi dalgalar arasında yüzerken, Nuh, bir tarafa çekilmiş bulunan oğluna seslenerek, “Evlâdım, gel bizimle beraber gemiye bin de kâfirlerden olma” dedi.

Gemi onları, dağlar gibi dalgalar üstünden yürütüp götürüyordu. Nûh onlardan ayrı bir yerde duran oğluna seslendi: "Oğulcuğum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma."

daħı ol yürür-idi anlaruñ-ıla mevc içinde ŧaġlar gibi. daħı ķıġırdı nūḥ oġlına ol ḥālde kim oldı ayru kesük yirde “iy oġlancuġum! bin bizüm-ile daħı olma kāfürler ile.”

Ol gemi yürürdi anlar‐ıla ṭaġlar gibi mevcler içinde. Daḫı ḳıġırdı Nūḥ oġlı‐na, oġlı özinden ıraġ‐ıdı: Yā oġul bizümle gemiye bin, daḫı kāfirler‐ile olma.

Gəmi onları dağlar kimi (yüksək) dalğaların içi ilə apardığı zaman Nuh (gəmidən) aralı olan oğlunu (Kən’anı) haraylayıb dedi: “Oğlum! Bizimlə birlikdə gəmiyə min, kafirlərdən olma!”

And it sailed with them amid waves like mountains, and Noah cried unto his son and he was standing aloof: O my son! Come ride with us, and be not with the disbelievers.

So the Ark floated with them on the waves (towering) like mountains,(1536) and Noah called out to his son, who had separated himself (from the rest): "O my son! embark with us, and be not with the unbelievers!"

1536 The simile of mountains applies to the waves, which were mountain highliterally, for the peaks were being submerged.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.