18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hûd Suresi 38. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veyasne’u-lfulke vekullemâ merra ‘aleyhi meleun min kavmihi seḣirû minh(u)(c) kâle in tesḣarû minnâ fe-innâ nesḣaru minkum kemâ tesḣarûn(e)

Gemiyi yapmaya koyulmuştu ve kavminin ileri gelenleri, yanından geçerken alay ediyorlardı onunla, o da, alay ediyorsunuz bizimle ama diyordu, siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle öyle alay edeceğiz.

(Hz. Nuh üstün bir sanatla, bilgi ve beceri gerektiren ustalıkla) Gemiyi yaparken, kavminin (servet ve siyaset bakımından) ileri gelenleri, yanından (her) geçtiklerinde (kendisine her uğradıklarında) onunla alay ediyor (ve "hiçbir deniz, göl ve nehir bulunmayan bu bölgede gemi ne işine yarayacak, aklını mı kaçırdın?" diyor)lardı. O ise dedi ki: "Eğer bizimle dalga geçiyor (ve hor görüp gönül eğliyorsanız, devam edin. Çünkü yakında) sizin bizimle alay ettiğiniz gibi, (asıl) biz de sizinle alay edeceğiz!"

Ve böylece Nuh, gemiyi yapmaya başladı. O bu işle uğraşırken, kavminin ileri gelenleri, her ne zaman yanından geçseler onunla alay eder, eğlenirlerdi. O da onlara: “Siz bizimle alay ediyorsanız bilin ki, sizin alay ettiğiniz gibi biz de, yaklaşan azapla sizinle eğlenip alay edeceğiz” derdi.

Nuh gemileri inşa ediyor; kavminden ileri gelen kodamanlar ise, yanına uğradıkça, her defasında, onunla alay ederek cehâletine hükmediyorlardı. Nuh:
“Bizimle alay ederek cehaletimize hükmediyorsanız eğer, bir gün gelecek ki, kesinlikle biz de yaklaşan azaptan yana bilgisizliğinizden dolayı sizinle alay ederek cehâletinize hükmedeceğiz. Tıpkı sizin bizimle alay ederek cehâletimize hükmettiğiniz gibi.” dedi.

O gemiyi yapıyor ve ne zaman kavminin ileri gelenlerinden bir grup yanından geçse kendisiyle alay ediyorlardı. Nuh dedi ki: "Eğer siz bizimle alay ediyorsanız, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz.

Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O: 'Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz' dedi.

Nûh gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir topluluk yanından her geçtikçe, kendisiyle alay ediyordu. Nûh onlara: “- Eğer şimdi bizimle alay edip eğleniyorsanız, biz de (Allah'ın azabı size geldiği zaman), bizimle alay ettiğiniz gibi, sizinle alay edeceğiz.

Nuh gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri onun yanından geçince, onunla alay ediyorlardı. Nuh onlara: “Eğer bizi hor görüyorsanız, bizi hor gördüğünüz gibi, biz de sizi hor görüyoruz.

Nûh gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri yanından her geçtiklerinde onunla alay ediyorlardı. O da, “Bizimle alay ediyorsunuz ama, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz.” dedi.

Nuh gemiyi yaparken, ulusundan her geçen kodamanlar alay ederdi, o dedi ki: «Bizle alayda mısınız? Biz de, sizle alaydayız, sizin alayınız gibi

Nuh gemiyi yapıyordu, kavminden birtakım ileri gelen (inkârcı)lar ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. (Nuh onlara) dedi ki: “Siz bizimle alay ediyorsunuz (olsun bakalım. Şunu iyi bilin ki;) siz (şimdi bizimle) nasıl alay ediyorsanız, (vakti gelince) biz de sizinle (öyle) alay edeceğiz.”

Allah’ın gözetiminde Hz. Nuh’un gemi yapması da aslında bir mucizedir. Yanına gelen inkârcıların Hz. Nuh’un yaptıklarına ve söylediklerine bakarak onu... Devamı..

Bir sefîne inşâ itdi. Kavminin ruesâsı geçer iken istihzâ iderlerdi. "Siz benimle istihzâ mı idiyorsunuz sırası geldiği vakit ben de sizinle istihzâ ideceğim."

38,39. Gemiyi yaparken, milletinin inkarcı ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da: "Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz; rezil edecek olan azabın kime geleceğini ve kime sürekli azabın ineceğini göreceksiniz" dedi.

(Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”

Nûh gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız edin bakalım! Ama bilin ki sizin alay ettiğiniz gibi (günü gelecek) biz de sizinle öyle alay edeceğiz!

Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle alay edeceğiz!

Gemiyi yapıyorken, halkının ileri gelenleri her yanından geçişte onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: "Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay ediyoruz."

Gemiyi yapıyordu, kavminden bazı ileri gelen gruplar, onun yanından gelip geçtikçe, onunla alay ediyorlardı. Nuh dedi ki: "Bizimle eğleniyorsunuz, biz de sizinle tıpkı bizimle eğlendiğiniz gibi alay edip eğleneceğiz."

Gemiyi yapıyordu, kavminden her hangi bir güruh de yanından geçtikçe onunla eğleniyorlar, dedi: bizimle eğleniyorsanız, biz de sizi sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz

(Nûh) gemiyi yapıyordu, kavminden ileri gelen (kâfir) ler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. (Nûh) dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız edin (bakalım! Ancak şunu iyi bilin ki; Vakti gelince) müstahak olduğunuz karşılığı muhakkak alacaksınız.

Gemiyi yapıyordu. Halkının meleleri¹, onun yanından ne zaman geçseler, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Alay edin bakalım! Görürsünüz, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”

1- Halkın ileri gelenleri, imtiyaz sahibi seçkinleri. Din adamları/ruhban sınıfı.

(Nuh) gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir güruh yanından geçdikçe onunla eğleniyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle eğlenirseniz biz de sizinle, bu eğlendiğiniz gibi, eğleneceğiz».

(Nûh) gemiyi yapıyor; kavminden bir gürûh da yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. (Nûh) dedi ki: “Eğer (siz) bizimle eğleniyorsanız, sonunda şübhesiz biz de(Allah'ın azâbı geldiği vakit) sizinle, bu alay etmekte olduğunuz gibi alay edeceğiz.”

Gemi yapılır ve kavminin ileri gelenlerinin Nuh’a her uğrayıp geçtiklerinde, yaptığı gemiden dolayı onunla alay etmişlerdi. Nuh da onlara “Bizim yaptığımız (gemi) den dolayı alay ediyorsunuz ama bizimle alay ettiğiniz gibi, bizde sizinle alay edeceğiz,

Nuh gemiyi yapıyordu. Ulusunun ileri gelenleri oradan geçerken Nuh ile eğlenirlerdi. O da şöyle derdi: "Bizimle eğlenip duruyorsunuz. Siz şimdi bizimle nasıl eğleniyorsanız işte biz de sizinle öyle eğleneceğiz.

38, 39. Nuh gemi yapmaya başladı. Kavminin ileri gelenleri yanından geçtikçe onunla eğlenirlerdi. O da: «Bizim ile eğleniyorsunuz. Sizin eğlendiğiniz gibi biz de sizinle eğleneceğiz, kendisini rüsvay edecek azabın kime geleceğini, kımıldatmayacak azabın kime vâki olacağını yakında bileceksiniz» derdi.

Nûh gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri ne zaman yanından geçseler onunla alay ederlerdi. (Nûh) onlara, “Eğer bizimle alay ederseniz, muhakkak sizin alay ettiğiniz gibi, biz de sizinle alay ederiz” dedi.

Gemiyi yaparken, kavminden küfre sapanların elebaşları yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da, “Bizimle alay ediyorsanız, şüphesiz alay ettiğiniz gibi, biz de sizinle alay edeceğiz” dedi.

Böylece Nûh,kendisine emredildiği şekilde gemiyi yapmaya başladı;kavminin ileri gelenleri ne zaman yanından geçecek olsa, yaptığı işten dolayı onunla alay ediyorlardı. Nûh da onlara, “Madem bizimle alay ediyorsunuz,” diyordu, “o zaman şunu iyi bilin ki, siz şimdi bizimle nasıl alay ediyorsanız, vakti gelince biz de sizinlealay edeceğiz!”

Gemi’yi özenerek yapıyordu; kavminden, mele’ / ileri gelen bir takım, ona her uğrayışlarında alay ediyorlardı.
Dedi ki:
-“Eğer bizimle alay ediyorsanız, alay ettiğiniz gibi (gün gelir) biz de sizinle alay ederiz”.

Gemi inşaatı devam ederken, kodamanlar ara sıra uğrayıp onunla dalga geçerlerdi. Nuh da onlara: " biz inananlarla alay ederseniz, biz de sizin alayınıza ilerde aynen karşılık veririz der,

Nuh vahyettiğimiz gibi gemiyi yapmaya başladı. Toplumundan ileri gelenler yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. Onların alaylarına karşılık "Siz bizimle alay ederseniz, sizin alay ettiğiniz gibi sonunda biz de sizinle alay edeceğiz." dedi.

(Nuh) gemiyi yapıyor, kavminden yöneticiler ise yanına her uğradıklarında onunla alay ediyorlardı. (Nuh onlara) şöyle demişti: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin alay edişiniz gibi ileride biz de sizinle alay edeceğiz!”

(Nûh) gemiyi yaparken, toplumunun ileri gelenleri kendisine her uğradıklarında, onunla alay ediyordu. O (da): “Eğer bizimle alay ederseniz, pek yakında sizin alay ettiğiniz gibi (aynen) biz de sizlerle alay edeceğiz...”

Ve böylece [Nûh] gemiyi yapmaya başladı; (o bu işle uğraşırken) kavminin ileri gelenleri her ne zaman yanından geçseler onunla alay eder eğlenirlerdi; o da onlara: “Siz bizimle alay ediyorsanız, bilin ki, sizin alay ettiğiniz gibi biz de [yaklaşan azaptan yana bilgisizliğinizden ötürü] ⁶¹ sizinle alay ediyoruz” derdi.

61 Bir peygambere alaycılık gibi hafif meşrep bir tutum yakıştırılamayacağından (Beğavî), yukarıdaki ibarenin anlamı şöyle görünüyor: “Eğer bizi, inan... Devamı..

Nuh gemiyi inşa etmeye başladığında toplumun ileri gelenleri oradan her gelip geçtiklerinde onunla alay ederlerdi. Nuh da: – Bizimle alay edin bakalım, zamanı geldiğinde sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz, derdi. 83/29...36

DERKEN o, gemiyi inşa etmeye koyuldu. Şimdi, toplumunun önde gelenleri ne zaman ona rastlasalar, onunla alay ederlerdi. O derdi ki: “Siz bizimle alay ediyorsanız, hiç kuşkunuz olmasın ki, (zaman gelecek) sizin bizimle alay ettiğiniz gibi,[¹⁷²⁹] biz de sizinle alay edeceğiz.

[1729] Lafzen: “tıpkı sizin alay ettiğiniz gibi”.

(Nuh) gemiyi yapıyordu, kavminden herhangi bir gurup yanından geçtiğinde ise, onunla alay ediyorlardı. Nuh da onlara: "Şimdi siz bizimle alay ediyorsunuz, ama (sırası geldiğinde) sizin alay ettiğiniz gibi, biz de sizinle alay edeceğiz.

(Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman üzerinden geçseler, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: "Siz bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz. (yakında göreceksiniz)"

Ve gemiyi yapıyordu ve kavminden hangi bir gürûh yanından her geçip gidince de O'nunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizim ile alay ederseniz artık şüphe yok ki, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay ederiz.»

Nuh gemiyi yapıyor, halkından ileri gelenler her ne zaman yanından geçseler onunla alay ediyorlardı. Nuh da: “Siz, dedi; şimdi bizimle alay ediyorsanız, elbet bizim de sizinle alay edeceğimiz bir gün gelir. ”

Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. "Siz bizimle alay ederseniz, sizin alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz?" dedi.

Nûh gemiyi yapdığı sırada kavminden oradan geçenler onunla zevklenürlerdi. Nûh: "Şimdi siz benimle zevk idiniz. Biz de, sizin bizimle istihzânız gibi sizinle zevkleneceğiz"

Nuh gemiyi yapıyordu. Halkının ileri gelenleri oradan her geçtiklerinde Nuh ile eğleniyorlardı. O da şöyle diyordu: “Siz bizimle eğleniyorsanız, biz de sizinle eğleneceğiz. Tıpkı sizin eğlendiğiniz gibi.

Nuh gemiyi yapar. Halkının önde gelenleri ona her uğrayışlarında, onunla alay ederler. O:-Bizimle alay edin bakalım, biz de, alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz, der.

Nuh gemiyi yapıyor, kavminin ileri gelenleri de oradan her geçişlerinde onunla alay ediyorlardı. Nuh ise, “Siz bizimle eğleniyorsanız, birgün biz de sizinle eğleniriz,” diyordu. “Tıpkı sizin şimdi eğlendiğiniz gibi.

Gemiyi yapıyordu. Toplumundan herhangi bir grup yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. Dedi ki Nûh "Bizimle alay ediyorsanız, biz de sizinle alay edeceğiz. Tıpkı sizin eğlendiğiniz gibi."

daħı eyler idi gemiyi daħı her niçe geçdi anuñ üzere bir bölük serverler ķavumından yanśuladılar anı eyitti “eger yañśulayasız bizi bayıķ biz yanśulayavuz sizi nite kim yañśularsız.”

Gemi işlerken nice ki geçse üstine bir bölük ḳavminden masḫaralıġa alur‐lardı anı. Eyitdi: Eger siz masḫaralıġa alsañuz bizi, biz daḫı sizi masḫara‐lıġa aluruz. Nite kim siz masḫara olursız.

(Nuh) gəmini düzəldir, ümmətinin ə’yan-əşrafı isə yanından ötüb-keçdikcə onu məsxərəyə qoyurdular. (Nuh) onlara deyirdi: “Əgər (indi) siz bizi məsxərəyə qoyursunuzsa, biz də (Allahın əzabı gəldikdə) sizi siz bizi məsxərəyə qoyduğunuz kimi məsxərəyə qoyacağıq.

And he was building the ship, and every time that chieftains of his people passed him, they made mock of him. He said: Though ye make mock of us, yet we mock at you even as ye mock;

Forthwith he (starts) constructing the Ark: Every time that the chiefs of his people passed by him, they threw ridicule on him.(1531) He said: "If ye ridicule us now, we (in our turn) can look down on you with ridicule likewise!(1532)

1531 The ridicule of the sinners, from their own point of view, was natural. Here was a preacher turned carpenter! Here was a plain in the higher reac... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.