Men kâne yurîdu-lhayâte-ddunyâ vezînetehâ nuveffi ileyhim a’mâlehum fîhâ vehum fîhâ lâ yubḣasûn(e)
Kim dünya yaşayışını ve ziynetini dilerse bu çeşit kişilerin yaptıklarının karşılığını tam olarak öderiz ve onlar, bu hususta hiçbir zarara uğramazlar.
Her kim (sadece) dünya hayatını ve onun çekiciliğini (zevkli ve ziynetli nimetlerini) isterse, onlara yapıp ettiklerini (amellerini ve ücretlerini) orada (dünyada) tastamam öderiz ve onlar bunda hiçbir eksikliğe uğratılmayacaklardır.
Dünya hayatını, onun şaşırtıcı saptırıcı süs ve nimetlerini isteyenlere gelince, onlara bu dünyada yapıp ettiklerinin karşılığını tam olarak ödeyeceğiz ve onlar orada hak ettiklerinden asla yoksun bırakılmayacaklardır.
Kimler dünya hayatını ve dünyanın depdebesini, zenginlik ve itibarını istemekte ısrar ederlerse, dünyadaki amellerinin karşılıklarını onlara tam olarak öderiz. Orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar, amellerinin değeri düşürülmez, mükâfatları eksik ödenmez.
Kimler dünya hayatını ve süsünü isterse onlara orada yaptıklarının karşılıklarını tam veririz. Orada onlara bir noksanlık yapılmaz.
Kim dünya hayatını ve onun çekiciliğini isterse, onlara yapıp ettiklerini onda tastamam öderiz ve onlar bunda hiç bir eksikliğe uğratılmazlar.
Kim dünya hayatını ve onun gösterişli zevklerini isterse, biz onlara, amellerinin karşlığını tamamen öderiz (sıhhat, zenginlik ve zevkle yaşarlar). Bu hususta, onlara noksanlık yapılmaz.
İşte kim dünya hayatını ve süsünü istiyorsa, onların yaptıklarının hepsini dünyada onlara veririz. Onlar dünyada hiçbir haksızlığa uğramazlar.
Kim, yalnızca dünya hayatını ve süsünü isterse, işlerinin karşılığını onlara orada tam olarak veririz ve onlar orada hiçbir zarara uğratılmazlar.
Dünya dirliğini, dünya süsünü kim isterse, veririz onlara biz işlerini, hiç de eksik verilmez
Kim (sadece) dünya hayatını ve lüksünü ararsa, yaptıklarının karşılığını orada tam öderiz ve onlar orada hiçbir eksikliğe uğratılmazlar.
Yalnız dünyâ hayâtına merbût olanlar, dünyâ zînetlerini arzu idenler ’amellerinin karşılığını tamâmen ve noksansız göreceklerdir.
Dünya hayatını ve güzelliklerini isteyenlere, orada işlediklerinin karşılığını tastamam veririz; onlar orada bir eksikliğe de uğratılmazlar.
Kim yalnız dünya hayatını ve onun zinetini isterse, biz onlara yaptıklarının karşılığını orada tastamam öderiz. Orada onlar bir eksikliğe uğratılmazlar.
Kim dünya hayatı ve onun ziynetini istiyorsa, orada onlara işlerinin karşılığını eksiksiz veririz; orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar.
Kim, (yalnız) dünya hayatını ve zinetini istemekte ise, işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ve orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar.
Kim dünya hayatını ve lüksünü ararsa, yaptıklarının karşılığını orada tam öderiz ve onlar orada hiç bir eksikliğe uğratılmazlar.
Her kim dünya hayatını ve güzelliklerini isterse biz onlara amellerinin karşılığını orada tamamen öderiz. Bu hususta kendilerine bir densizlik yapılmaz.
Her kim Dünya hayatı ve ziynetini murad ederse biz, onlara amellerini Dünyada tamamen öderiz, ve bu babda kendilerine densizlik yapılmaz
Kimler dünya hayatını ve onun ziynetini (ihtişamını) isterse, amellerinin karşılığını orada kendilerine tam olarak veririz. Bu hususta, onlara noksanlık da yapılmaz.
Kim (yalınız) dünyâ hayaatını ve onun zînet (ve ihtişam) ını arzu ederse onların yapdıklarının (çalışdıklarının) karşılığını burada tamamen öderiz. Onlar bu hususda bir eksikliğe de uğratılmazlar.
Kim dünya hayâtını ve ziynetini isterse, onlara orada (dünyada) amellerinin karşılığını tam olarak veririz ve onlara orada bir eksiklik yapılmaz.
Kim (ahirete inanmadığı için yalnız) dünya hayatını ve onun (göz kamaştırıcı zenginlik ve) güzelliklerini arzu eder (ve bütün gücünü ve yeteneğini onu kazanmak için kullanır) ise, çalışmalarının karşılığını orada (dünyada) onlara tam olarak veririz ve bu konuda onlar hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. *
Kim dünya hayatını ve onun süsünü isterse, bizde dünyadaki çalışmasının karşılığını o’na öderiz ve dünyada onların çalışmalarının karşılığı eksiltilmez.
Herkim bu dünya yaşayışını, onun gösterişini dileyecek olursa dünyada yaptıklarının karşılığını ona veririz. Artık burada hiç bir eksikleri kalmaz.
Kim dünya diriliğini, onun ziynet ve debdebesini isterse onlara dünyada amellerini tamamıyle veririz [²]. Onlar burada noksan görmezler [³].
Kimler dünya hayatını ve ziynetini/zenginliklerini isterse, Biz onlara yaptıklarının karşılığını orada/dünyada tastamam veririz. Ve onlar orada hiçbir eksikliğe uğratılmazlar.
Kim dünya hayatını ve süsünü isterse, onda yapıp ettiklerini tastamam öderiz ve onlar bunda hiç bir eksikliğe de uğratılmazlar.
Kim bu dünya hayatını ve onun göz kamaştırıcı zenginlik ve güzelliklerini arzu eder ve bütün gücünü ve yeteneğini onu kazanmak için kullanır ise, çalışmalarının karşılığını bu dünyada onlara tam olarak veririz ve bu konuda kendilerine hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Âhiret hayatını hesaba katmaksızın, yalnızca dünya nimetlerini elde etmek için çalışanlar, çabalarının meyvesini bu dünyada alacaklar. Basit menfaatlerini kendilerine ilâh edinen bu insanlar, kendi halklarını maddî yönden refaha kavuştursalar bile, Kur’an’ın ortaya koyduğu evrensel bilince sahip olmadıklarından, insanlığa asla huzur ve mutluluk getiremeyecekler.
Kim Dünya Hayatı’nı ve süsünü istiyorduysa, onlara amellerini orada öderiz. Bu konuda onlara (değer bakımından) eksiltme de yapılmaz.
Dünya hayatı ve refahını isteyen herkese biz, emeğinin karşılığını kesinti yapmadan veririz
Kimler dünyanın hayatını, süsünü, zenginliğini ve şatafatını isterse; onlara dünyada yaptıklarının karşılığını veririz. Üstelik onlar hiçbir eksikliğe uğratılmaz.
Kim dünya hayatını ve süsünü isterse, işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ve orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar.
Kim, sadece dünya hayatını ve onun güzelliklerini isterse onlara yaptıklarını(n karşılığını,) dünyada tam olarak veririz.¹
DÜNYA HAYATINI ve onun görkemini, zenginliğini isteyenlere gelince, onlara bu [hayatta] yapıp-ettiklerinin karşılığını tam olarak ödeyeceğiz ve onlar orada hak ettiklerinden asla yoksun bırakılmayacaklar:
Kim bu dünya hayatını ve onun ziynetini isterse, burada onların yaptıklarının karşılığını tastamam veririz de onlar orada hiçbir haksızlığa uğratılmazlar. 17/18- 19, 42/20, 75/20-21
HER KİM dünya hayatını ve onun güzelliklerini isterse, orada yaptıklarının karşılığını tastamam veririz; üstelik onlar orada, (niyet ve amaçlarına bakılarak) değerlendirmeye tâbi tutulmazlar.[¹⁷⁰⁴]
Kim yalnız dünya hayatını ve onun süsü ve sefasını arzu ederse, amellerinin karşılığını dünyada tam olarak öderiz, onlar bu hususta hiçbir haksızlığa uğratılmazlar.
Kimler dünyâ hayâtını ve onun süsünü isterse onlara oradaki (dünyada ki) amellerin karşılığını tam veririz ve onlar orada hiçbir eksikliğe uğratılmazlar.
Her kim dünya hayatını ve onun ziynetini dilerse onlara da dünya amellerini tamamen öderiz ve onlar orada bir eksikliğe uğratılmazlar.
Kim dünya hayatını ve dünyanın zinet ve şatafatını isterse, Biz orada onların işlerinin karşılığını kendilerine tam tamına öderiz ve onlara dünyada asla haksızlık yapılmaz. [17, 18-21; 42, 20; 2, 201]
Kimler dünya hayatını ve süsünü isterse onlara oradaki amellerin(in karşılığın)ı tam veririz ve onlar orada hiçbir eksikliğe uğratılmazlar.
Hasenâtı ile dünyânın hayâtını ve zînetini isteyenlere dünyâdaki 'amellerinin mukâbilini viririz ve onlara, bundan bir şey eksik idilmez.
Dünya hayatını ve süsünü isteyenlere yaptıkları işlerin karşılığını burada tamı tamına veririz. Burada onlardan bir kesinti yapılmaz.
Dünya hayatını ve onun süslerini isteyenlere, orada yaptıklarının karşılığını hiç eksiksiz öderiz.
Dünya hayatını ve onun gösterişini isteyenlere, hiçbir şeyi eksik bırakmadan, yaptıklarının karşılığını dünyada öderiz.
Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar.
[112b] her kim ola dileye yaķın dirliġi daħı bezeġini anuñ tamām de gürevüz anlara 'amellerini anuñ içinde daħı anlar anuñ içinde eksük virinilmeyeler.
Kim ki dünyā dirligin istese, daḫı dünyā zīnetin istese, tamām virürüzanlara dünyāda yürekleri istegeni. Daḫı anlar dünyāda ziyān görmezler.
Kim (axirətdən vaz keçib) dünyanı və onun bərbəzəyini istəyirsə, Biz ona əməllərinin əvəzini (sağlamlıq, sərvət, övlad, gözəl yaşayış) elə orada (dünyada) verərik. Onların dünyadakı mükafatları əsla azaldılmaz. (Dünyada yaxşı işlər görüb e’tiqadı olmayan şəxsə axirətdə dünyəvi əməlləri heç bir fayda verməz. Çünki Allah ona dünyadakı yaxşı əməllərinin əvəzini elə dünyanın özündə verər).
Whoso desireth the life of the world and its pomp, We shall repay them their deeds herein, and therein they will not be wronged.
Those who desire the life of the present and its glitter,- to them we shall pay (the price of) their deeds therein,- without diminution.(1511)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |