İllâ-lleżîne âmenû ve ’amilû-ssâlihâti ve tevâsav bilhakki ve tevâsav bi-ssabr(i)
Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve birbirlerine gerçeği gözetmeyi ve sabretmeyi tavsiye edenler başka.
Ancak (samimiyetle) iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine Hakkı (doğru ve hayırlı olanı) tavsiye (yani Kur’an nizamının kurulmasını temenni, teşvik ve tebliğ) edenler ve (bu yolda uğradıkları sıkıntı ve saldırılara kendileri katlandığı gibi) çevresine de sabrı (Allah için dayanmayı) telkin ve tavsiye edenler bunun dışındadır. (Bu dört vasfı birlikte üzerinde taşıyan mü’min, müstakim ve mücahit kimseler, dünya ve ahirette kurtulacak ve sonsuz mutluluğa ulaşacaklardır.)
Ancak inanıp, o inancın gereği doğru dürüst işler yapanlar, birbirlerine haktan gelen gerçekleri, her türlü sıkıntı ve zorluklara karşı dirençli olmayı tavsiye edenler ziyandan kurtulmuşlardır.
Ancak iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler, birbirlerine, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur'ân'ı, hak din İslâm'ı, doğruyu, hakkı, sorumluluğu, birliği insanlığı tavsiye edenler, birbirlerine sabırla mücadeleye devamı tavsiye edenler zararda değildir.
Ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesna.
Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.
Ancak, iman edib de salih ameller işliyenler, birbirine hakkı tavsiye edenler ve (ibadet üzere bulunmakta, günah işlememekte) sabrı birbirine tavsiye edenler müstesnadır (Çünkü bunlar ebedî saadete kavuşacaklardır).
İman edip yararlı iş ve ibadet edenler, birbirlerine hak ve hukuku tavsiye edenler ve yine birbirlerine sabır tavsiye edenler müstesna. (Onlar böylelikle zarardan kurtulmuşlardır.)
İnanı bulunanlar, yararlı iş görenler, birbirini hakla, sabırla öğütleyenler ancak, bunlar kurtulurlar
Ancak iman edip sâlih amel işleyenler, birbirlerine hakkı, adaleti, iyiliği tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı öğütleyenler zarara ve ziyana uğramayacaklardır.
Yalnız îmân idüb de a’mâl-i sâlihada bulunanlar ve başkalarına hakkı ve sabrı tavsiye idenler müstesnâdır.
Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, birbirlerine gerçeği tavsiye edenler ve sabırlı olmayı tavsiye edenler bunun dışındadır.
Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).
Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler başkadır.
1, 2, 3. Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.
Ancak inanıp erdemli davrananlar, birbirlerine gerçeği öğütleyenler ve birbirlerine sabretmeyi öğütleyenler hariç.
Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır
Ancak o kimseler başka ki iyman edip salih ameller işlediler ve hep hakka vasıyyetleştiler ve sabra vasıyyetleştiler
Ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
Ancak îman edenlerle güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar, bir de birbirine hakkı tavsiye, sabrı tavsiye edenler böyle değil (Onlar ziyandan müstesnadırlar).
Ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.
Ancak, iman edip, doğru ve yararlı işler yapanlar, birbirlerine sabır ve hakkı tavsiye edenler, ziyan edenlerin dışındadır (kurtulmuşlardır).
Yalnız o kimseler ki inanırlar, iyilik işlerler, biribirlerine doğruluk öğütü verirler, katlanma öğütü verirler, onlar için değil.
Ziyandan kurtulanlar iman edip iyi amel işleyenler, diğerlerine hakkı vasiyet ettikleri gibi sabrı da vasiyet edenlerdir.
Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.
Ancak Allah’a ve âhiret gününe iman eden, bu imana yaraşır güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyan, birbirlerine hakkı hukuku, adâleti, doğruyu ve gerçeği öğütleyen ve zulme karşı verdikleri mücâdelede birbirlerine güç ve cesaret vererek, bu yolda karşılaşacakları zorluk ve sıkıntılar karşısında ümitsizliğe kapılmadan, yılgınlığa düşmeden direnmeyi öğütleyenler müstesna. İşte yalnızca bunlardır, hüsrandan kurtulup —dünyada ve âhirette— kurtuluşa erecek olanlar.
Ancak iman etmiş, Salih Ameller işlemiş, birbirine Hakk’ı tavsiye etmiş ve birbirine Sabr’ı tavsiye etmiş olanlar başka!
inanıp yararlı faaliyette bulunanlar ile gerçeği ve sabrı önerenler ise, esenliktedir.
Ancak gerçeği kabul edenler. Rabbine iman edenler. Geçmişlerindeki kötülüklerin farkına varıp tövbe edenler. Geçmişte yaptıkları hataları bir daha yapmamak üzere söz verenler. Yaşadıkları anda güzel işler yapanlar. Kötülükten uzak duranlar. Böylece kendilerini sürekli arındıranlar. İnandıkları yolda azimli, kararlı, mücadeleci olmayı birbirine tavsiye edenler. Daima gerçekler üzerinde duranlar. Birbirlerine hakkı, adaleti tavsiye edenler! Allah’ın yasalarına uyanlar! İşte bunlar kurtulanlardır! Böyle olanlar yeryüzünde yaptıkları mücadele sonunda özgürlüklerine kavuşurlarken, ahiret hayatındaki hesaptan yüz akıyla çıkarlar. Yaptıkları güzel hayırlı iyi işlerin mükâfatı olarak cennetle şereflendirilirler. İşte bunlar her iki dünyada da zafere, barışa ulaşanlardır. Rabbin katında mükâfata ulaşanlar inkârcılar gibi geri dönülmez kaybı yaşamazlar.
İman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine doğruyu tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler hariç.
Ancak (Allah’ın istediği gibi) îman edip, (inandığı) iyi işleri yaşayanlar,¹ birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı² tavsiye edenler, bunun dışındadır.³
Ancak Allaha inanıp güvenenler iyi ve güzel işler yapanlar, birbirlerine Hakkı ve Hak yolunda sabır ve sebatı tavsiye edenler müstesna. 2/177, 3/104, 90/17-18
Ancak, iman edenler,[⁵⁸⁸¹] salih amel işleyenler;[⁵⁸⁸²] ve[⁵⁸⁸³] birbirlerine hakkı tavsiye edenler[⁵⁸⁸⁴] ve sabrı tavsiye edenler[⁵⁸⁸⁵] müstesna...[⁵⁸⁸⁶]
Ancak iman edenler, sâlih amel işleyenler, birbirlerine hakkı (doğruluktan kıl payı ayrılmamayı) tavsiye edenler ve (içlerinden birine bir musibet gelince) sabrı tavsiye edenler (elbette) müstesnadır.
Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesna.
Ancak o kimseler ki imân ettiler, ve sâlih sâlih amellerde bulundular ve birbirlerine hakkı tavsiyede ve sabrı tavsiyede bulundular, onlar müstesna.
Ancak şunlar müstesna: İman edip makbul ve güzel işler yapanlar, Bir de birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler.
Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyanda değillerdir.
Ancak îmân idüb a'mâl-i sâliha işleyenler ve hak ve dîn (ve) sevâb ile birbirine tavsiye idenler ve yekdiğerine sabrı nasîhat iyleyenler hüsrânda değillerdir.
Ziyanda olmayanlar; inanıp güvenenler, iyi işler yapanlar, birbirine doğruları tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenlerdir.
Ancak iman edenler ve doğruları yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
Ancak iman edip güzel işler yapanlar ve birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenler müstesna.
İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır.
illā anlar kim įmān getürdiler daħı işlediler eyü işler daħı biribirine ıśmarladılar ḥaķķı ya'nį ķur’ān’ı daħı biribirine ıśmarladılar śabr eylemegi.
İllā ol kişiler ki īmān getürdiler ve ‘amel‐i ṣāliḥ işlediler. Daḫı biri birineıṣmarladı ḥaḳ üstine ẟābit olmaġı. Daḫı ıṣmarlamışdur ṣabr eylemegi.
Yalnız iman gətirib yaxşı əməllər edən, bir-birinə haqqı tövsiyə edən və səbri tövsiyə edən kimsələrdən başqa! (Belələri Cənnətə nail olub əbədi səadətə qovuşanlardır!)
Save those who believe and do good works, and exhort one another to truth and exhort one another to endurance.
Except such as have Faith, and do righteous deeds,(6264) and (join together)(6265) in the mutual teaching of Truth, and of Patience and Constancy.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |