Feakbelû ileyhi yeziffûn(e)
Derken koşakoşa yanına gelmişlerdi.
Çok geçmeden (halkıbirbirine karışmış ve intikam şehvetiyle hırçınlaşmış durumda birhışımla) kendisine doğru yönelip gelmiş (ve gördükleri manzara karşısında şaşkınlığa uğramışlardı).
O putlara tapanlar, bayram yerinden dönüp gelince, puthanedeki manzarayı gördüler ve koşarak, O'na doğru geldiler ve yaptığı bu işten dolayı, O'nu suçladılar.
Bunun üzerine, telâş ile birbirlerine girerek İbrâhim'e geldiler.
Bunun üzerine hemen koşarak kendisine geldiler.
Çok geçmeden (halkı) birbirine girmiş durumda kendisine yönelip geldiler.
Bunun üzerine kavmi koşarak kendisine geldi.
Onlar İbrahim’in üzerine koşturup üşüştüler.
Kavmi, koşarak ona geldi.
Ona doğru koşuştular
Kavmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi.
94,95,96. Her tarafdan koşuşdılar. İbrâhîm: "Kendi elinizle taşdan yapdığınız şeylere mi tapıyorsunuz? Sizi ve yapdıklarınızı Allâh yaratdı" didi.
Bunun üzerine putperestler koşarak ona geldiler.
Kavmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi.
Diğerleri öfke içinde koşarak İbrâhim’in yanına geldiler.
Hemen ona doğru koşuştular
Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yürüdüler.
Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yöneldiler
(Ertesi sabah putlarının paramparça edildiğini gören kavmindeki putperestler, bu işi İbrâhîm’in, yaptığını tahmin ettiler ve) koşarak onun yanına geldiler.
Bunun üzerine koşuşturarak ona yöneldiler.
Derken (kavmi) koşarak onun önüne çıkdı (lar).
Çok geçmeden hışımla ona geldiler.
Bunun üzerine (kavmi) koşarak ona yöneldiler.
Onlar (putlara tapanlar, bayram yerinden dönüp gelince, puthanedeki manzarayı gördüler ve) koşarak, ona (İbrahim’e) doğru geldiler (ve yaptığı bu işten dolayı, O’nu suçladılar).
İbrahim’in yanına koşarak gelip karşısına dikildiler.
Bunun üzerine koşa koşa onun yanına geldiler.
Onlar kırdığını duyunca, koşa koşa İbrahim/in yanına geldiler.
Derken (kavmi) telaşla ona doğru koşuştu.
Bunun üzerine (putperestler) hızla ona yöneldiler.
Ertesi sabah manzarayı gören putperestler, bunu İbrahim’in yaptığını anladılar. Bunun üzerine, koşarak onun yanına geldiler ve etrafını sarıp onu sorgulamaya başladılar.
Hemen toplanarak ona doğru hışımla geldiler.
93,94. Tam onlara bir yumruk indirecekti ki // halk ona doğru koşarak geliverdi.
Putlara tapanlar, putların yanına geldiklerinde heykellerin kırılmış olduğunu gördüler. Derhal koşarak İbrahim’in yanına geldiler.
(Putperestler) koşarak ona gelmişlerdi.
94,95,96. Çok geçmeden (halkı,) ona koşarak gelince (İbrahim onlara): “Sizi de sizin yaptıklarınızı da yaratan Allah olduğu halde siz, ellerinizle yaptığınız bu şeylere mi tapıyorsunuz?” dedi.
Bunun üzerine diğerleri koşarak o’na doğru geldiler [ve yaptığından dolayı o’nu suçladılar].
Bunu duyan halk telaş ve hışımla koşarak ona geldiler. 21/52...68
Derken etraftan koşuşarak başına üşüştüler.
Bunun üzerine onlar (bayram yerinden) koşarak ona geldiler. (Putlarını neden kırdığını sordular)
Bunun üzerine koşar oldukları halde ona yöneldiler.
Bunu haber alan halk telaşla ve sür'atle onun yanına gittiler.
(Puta, tapanlar, döndüklerinde putlarını kırılmış görünce) Hemen koşarak ona gittiler.
(Bu halden haberdâr olan) kavmi koşarak geldiler ve onı tutdılar.
Hepsi hızla karşısına dikilmişlerdi.
Bu sebeple hışımla onun yanına geldiler.
Derken kavmi İbrahim'in başına üşüştü.
Bir süre sonra, halkı koşarak İbrahim'e geldi.
Shunda, qavmi uning oldiga bir-birlarini turtib keldilar.
pes yüz duttılar andın yaña ive yürirler.
Pes İbrāhīm ḳavmi yügürüşüp yitişdiler.
(Bundan xəbər tutan tayfası) yüyürə-yüyürə onun yanına gəldi.
And (his people) came toward him, hastening.
Then came (the worshippers) with hurried steps, and faced (him).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |