3 Ekim 2025 - 10 Rebiü'l-Ahir 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kamer Suresi 9. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Keżżebet kablehum kavmu nûhin fekeżżebû ‘abdenâ ve kâlû mecnûnun vezducir(a)

Onlardan önce Nuh kavmi de kulumuzu yalanlamıştı ve deli dediler ona, pek fena incittiler onu.

Kendilerinden önce Nuh kavmi de (elçilerini) yalanlamıştı; böylece kulumuz (Nuh)u yalancı saymışlar ve: "Delidir" diyerek (hakaret yağdırmışlardı). O, baskı altına alınıp zorla engellenmeye çalışılmıştı.

Bunlardan önce Nuh milleti de, O'nu yalanlamıştı. Onlar kulumuz Nuh'u, yıllarca yalancı saymakta ısrar ettiler, O'na deli dediler ve tebliğden vazgeçmeye zorlandı.

Onlardan önce Nuh kavmi de Nûh'u yalanladı. Bizi ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bize bağlanan, saygılı kulumuzu yalanlamakta ısrar ettiler.
“Cinlere mahkûm olmuş biridir, delidir.” dediler. Nûh'a bağırıp çağırıldı, tebliği engellendi, eza ve cefa edilerek kovuldu.

Onlardan önce Nuh kavmi de yalanladı. Böylece kulumuzu yalanladılar ve: "Delidir" dediler. O zorla (tebliğden) alıkonuldu.

Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz (Nuh)u yalanladılar ve: 'Delidir' dediler. O 'baskı altına alınıp engellenmişti.'

Onlardan (Mekke'lilerden) önce Nûh kavmi tekzib ettiler de, kulumuzu (Hz. Nûh'u) yalanladılar; mecnûndur, dediler ve onu tebliğden alıkoydular.

Onlardan önce, Nuh kavmi de yalanladı. Kulumuz olan peygamberi yalanladılar, ona “deli” dediler. Onu engellemiş oldular.

Onlardan önce Nûh'un toplumu da yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğuna ısrar ederek. “O, delirdi” dediler ve davetten vazgeçmeye zorlandı.

Onlardan önce, Nuh'un ulusu yalanlamıştı; imdi, bizim kulumuzu da yalanladılar, «Bu delidir!» diyerek, engel olundu

Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamış ve kulumuz Nuh'u yalancılıkla suçlayıp; ‘‘O delinin biridir'' diyerek onun mesajını her yönden engellemişlerdi.

Ânlardan evvel Nûh kavmi bizim ’abdimizi tekzîb ve bu bir mecnûndur diyerek red itdiler.

Bu ortak koşanlardan önce Nuh milleti de yalanlamış, kulumuzu yalanlayarak: "Delidir" demişlerdi, yolu kesilmişti.

Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu.

Bunlardan önce Nûh’un kavmi de (peygamberlerini) yalancılıkla itham etmişti. O kulumuzu yalancı saydılar, “Delinin biri!” dediler ve o görevinden alıkondu.

Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğunda ısrar ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandı.

Onlardan önce de Nuh'un halkı yalanlamıştı. Kulumuzu yalanlayıp, "Delidir" dediler. Nitekim o engellendi.

Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir." dediler. Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandı.

Onlardan evvel Nuh kavmı tekzib etti yalancı dediler o kulumuza, mec'nun dediler, çok incittiler

Onlardan (müşriklerden) önce, Nûh’un kavmi de (peygamberlerini) yalanlamıştı. Onlar kulumuz (Nûh’) u yalanlayıp, “Bu bir mecnundur” dediler ve (türlü eziyetler ile tebliğ vazifesini yapmasına) engel oldular.

Onlardan önce Nûh'un halkı da yalanladı. Kulumuzu, “O delinin biridir.” diye yalanladılar. Kulumuz zorluk çıkarılarak engellendi.

Onlardan evvel Nuuh kavmi tekzîb etdi; onlar kulumuzu yalancı saymakda ısrar etdiler. «Mecnun» dediler. O, (da'vetden cebren) vaz geçirilmişdi.

Onlardan önce Nuh kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve deli dediler. O, (tebliğden) alıkonuldu.

[26/105-121]

Onlardan (Mekkelilerden) önce Nûh kavmi (de peygamberlerini) yalanladı; öyle ki kulumuzu yalanladılar ve: “(O) bir delidir!” dediler ve (o kadar ki Nûh, tebliğden zorla)engellenmişti.

Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp: “Bu bir delidir” dediler ve (böylece) kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. *

(*) Âyete dikkat edilirse iki kez yalanlama kullanılmıştır. Normalde ‘Nûh’un kavmi yalanladı.’ denildikten sonra bir daha ‘Kulumuzu yalanladılar. ’ de... Devamı..

Nuh kavmi onlardan önce dirilmeyi yalanlamışlar, sonra kulumuz Nuh’u yalanlayarak “O delinin biridir” deyip kulumuz Nuh engellenmişti.

Onlardan önce Nuh ulusu da yalan saydılar, kulumuzu yalancı yerine koydular. Onun için: "Delini bir" dediler. O, işinden alıkonuldu.

Bunlardan evvel Nuh kavmi de peygamberleri yalancı saymışlar, kulumuz Nuh/u yalana çıkarmışlar [²], «— O, divanedir» demişlerdi de Nuh davetten vaz geçirilmişti [³].

[2] Yahut Nuh kavmi peygamberleri yalancı sayıyorlardı. İşte bu meyanda kulumuz Nuh'u da yalancı saydılar.[3] Yahut onlar, «Nuh cin çarpmış bir divane... Devamı..

Kendilerinden önce Nûh kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve ona engel oldular.

Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı. Böylece kulumuzu (Nuh'u) yalanladılar ve de “Delidir, aklı engellenmiştir” dediler.

Onlardan önce, Nûh’un kavmi de inkâr etmişti. Onlar da kulumuz Nûh’u yalanlamış ve “O bir delidir!” demişlerdi. Böylece Peygamber, büyük baskı ve eziyetlerle karşılaşmış ve görevini yapmasına engel olunmuştu.

Onlardan önce Nûh’un kavmi yalanladı. Bizim kulumuzu yalanladılar; “bir mecnûn” dediler; çok incittiler.

Vaktiyle Nûh kavmi de inkar etmişti. Yalanladılar. " Deli " dediler, kulumuz Nuh’u çok rahatsız ettiler.

Seni inkâr edenlere aldırma, onlar senden önce elçimiz Nuh’u da inkâr edip: "Cinlenerek delirdi!" diye hakkında yalan uydurdular.

Onlardan önce Nuh’un halkı da (gerçeği) yalanlamış, kulumuzu yalanlayarak “(O) cinlenmiştir.” demişlerdi. (Tebliğden vazgeçirilmeye) zorlanmıştı.

Kendilerinden önceki Nûh toplumu da (Peygamberlerini) yalanladı. Onlar, kulumuzu yalanlamakla kalmayıp bir de: “delidir.” dediler. (İşte o, böyle) engellendi.

BUNLARDAN, [şimdi yeniden dirilmeyi inkar edenlerden] önce Nûh’un kavmi de o’nu yalanlamıştı; onlar kulumuzu yalanlamışlar ve “O, bir delidir!” demişlerdi, (ve bundan dolayı) o kovulup defedilmişti. ⁶

6 Bkz. Hz. Nûh ve Tufan kıssasının daha geniş bir şekilde anlatıldığı 11:25-48.

Evet onlardan önce de Nuh kavmi de yalana sarılmış ve kulumuz Nuh’u yalancılıkla suçlayıp; ‘‘O delinin biri’’ diyerek onun mesajını her yönden engellemişlerdi. 23/23...26

ONLARDAN önce, Nûh kavmi de yalanlamıştı: hem kulumuzu[⁴⁸¹⁰] yalanlamışlar hem de dönüp “O bir delidir” demişlerdi. Ve o (davet yolunda) engellenmişti.[⁴⁸¹¹]

[4810] “Kulumuz”un zımnî çağrışımı: “Biz’e kulluk edenin velisi Biz oluruz”. [4811] Şu‘arâ’ 116’ya dayanarak.

Onlardan önce Nuh kavmi de (Peygamberlerini) yalanladı, kulumuzu yalancılıkla suçladılar da "O çıldırdı" dediler ve (Nuh böylece davetten) vaz geçmeye zorlandı.

(Onu tehdit ettiler. "Ey Nuh eğer, halkı kışkırtmaya bir son vermezsen bil ki sen muhakkak taşlananlardan olursun" dediler.)

Bunlardan evvel Nûh kavmi tekzîp etti. Artık kulumuzu yalancı sandılar ve «Mecnûn,» dediler ve (risâletini tebliğden) vazgeçirilmiş idi.

Kendilerinden önce Nûh kavmi de Peygamberi yalancı saydı ve: “Bu delinin teki! ” dediler. Onu incittiler, tebliğini engellediler.

Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir" dediler. Ve o(na çeşitli eziyetler yapılarak tebliğden) menedildi.

Küffâr-ı Mekke'den evvel Nûh kavmi de rasûllerini tekzîb idüb ve mecnûndur diyüb onı zecren teblîğ-i risâletden men' iylediler.

Bunlardan önce Nuh’un topluluğu da yalana sarılmış, kulumuzu yalancı yerine koymuşlardı. “Bu, cinlerin etkisinde“ dediler. Böylece görevi engellendi.

Onlar önce Nuh kavmini de yalanladı. Kulumuzu yalanladılar da “mecnun (cinlenmiş)” dediler. Onu incittiler.

Onlardan önce Nuh kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanladılar, ona deli dediler ve ona engel oldular.

Onlardan önce Nûh kavmi yalanlamıştı. Yalanladılar kulumuzu ve "Mecnundur bu!" dediler. Ve durduruldu kulumuz.

Makka kofirlaridan oldin Nuh qavmi ham uni inkor etgan edi. Ular bandamiz Nuhni yolg‘‎onchiga chiqarib: “U bir majnun”, – dedilar va u payg‘‎ambarlik ijrosidan to‘‎sib qo‘‎yildi.

yalan duttı anlardan ilerü nūḥ ķavmı pes yalan duttılar ķulumuzı daħı eyittiler “delüdür.” daħı sekidinildi.

Yalanladı anlardan burun Nūḥ ḳavmi bizüm ḳulumuzı. Daḫı eyitdiler: Bubir delü.

Bunlardan (Məkkə müşriklərindən) əvvəl Nuh qövmü (öz peyğəmbərini) təkzib etmiş və bəndəmizi (Nuhu) yalançı sayıb: “(Bu) divanədir!” – demişdilər. Ona (risaləti təbliğ etmək) qadağan edilmişdi.

The folk of Noah denied before them, yea, they denied Our slave and said: A madman; and he was repulsed.

Before them the People of Noah rejected (their messenger): they rejected Our servant,(5135) and said, "Here is one possessed!", and he was driven out.

5135 The story of Noah and the Flood is frequently referred to in the Qur'an. The passage which best illustrates this passage will be found in 11:25 ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.