E’adda(A)llâhu lehum cennâtin tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ(c) żâlike-lfevzu-l’azîm(u)
Allah, onlara kıyılarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Budur en büyük kurtuluş ve saadet.
Allah onlar için, (ahirette) süresiz kalacakları, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan cennetler hazırlamıştır. İşte (asıl) büyük “kurtuluş (ve mutluluk)” bu (olacaktır).
Allah içlerinde derelerin, ırmakların aktığı ve sonsuza kadar yaşanacak, cennetler hazırlamıştır onlar için; işte en büyük kurtuluş da budur.
Allah onlar için, altından ırmaklar akan, içinde ebedî yaşayacakları Cennet konakları hazırladı. İşte büyük mutluluk budur.
Allah onlar için içinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.
Allah onlar için, süresiz kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Allah, onlara (ağaçları) altlarından nehirler akan cennetler hazırladı; içlerinde ebedî olarak kalacaklar. İşte bu, en büyük saadettir.
Allah, onlara ebedî kalacakları, altlarında nehirler akan Cennetler vaadetmiştir. İşte en büyük kazanç budur!
Allah, onlara içinde süreli kalacakları ve içinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük kurtuluş işte budur.
Allah onlara altından ırmaklar akan cennetler hazırladı, orda sonsuz kalırlar, işte büyük onunç bu
Allah, onlara içinde kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kazanç budur.
Allâh ânlar içün nehirler ile iskâ idilmiş cennetler hazırlamışdır. Orada ilelebed kalacaklardır, bu ’azîm bir sa’âdetdir.
Allah onlara temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük kurtuluş budur.*
Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
Allah onlara, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük bahtiyarlık işte budur.
Allah, onlara içinde ebedî kalacakları ve zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kazanç budur.
ALLAH onlara ebedi kalacakları ve içinden ırmaklar akan cennetler söz vermiştir. Bu, en büyük başarıdır.
Allah onlara, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İçlerinde ebedi kalacaklar. İşte o büyük kurtuluş budur.
Allah onlara altından nehirler akar cennetler hazırladı içlerinde muhalled olacaklar, işte o fevziazîm, bu
Allah onlara içerisinde ebedî olarak kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İşte en büyük kurtuluş budur.
Allah, onlar için içinden ırmaklar akan, içinde süresiz kalacakları Cennetler hazırlamıştır. İşte büyük başarı budur.
Allah onlar için — kendileri içinde ebedî kalıcı olmak üzere — altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İşte bu, en büyük seâdetdir.
Allah onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler hazırladı;(2) orada ebedî olarak kalıcıdırlar. İşte büyük kurtuluş budur!
Allah, onlar için (ebedî) kalacakları ve zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamış (olacak)tır. İşte bu büyük başarıdır.
Allah onlar için, içlerinde sürekli olarak kalacakları, altlarından ırmakların aktığı nefis bahçeler hazırlamıştır. Gerçekten büyük kurtuluş budur.
Allah onlar için içinden ırmaklar akan cennetler düzdü. Onlar hep orada kalacaklardır. İşte bu, ulu bir erimdir.
Allah onlar için altından ırmaklar akar uçmaklar hazırlamıştır ki orada daim kalacaklardır. İşte büyük fevz ve necat budur.
Allah, onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.
Allah onlara temelli kalıcılar oldukları, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.
Allah onlara, ağaçlarının altından ırmaklar akan ve sonsuza dek içinde yaşayacakları muhteşem cennet bahçeleri hazırlamıştır. İşte budur en büyük başarı, en büyük mutluluk!
Allah, onlar için sürekli kalacakları, altından Irmaklar akan cennetler hazırladı. Bu Çok Büyük Başarı’dır.
Allah onlar için, şarıl şarıl derelerin çağladığı bahçeler hazırladı. Hem de sonsuza kadar kalmak üzere. İşte zafer değin böyle olur.
Allah onlara ebedî kalacakları içinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
Allah onlara içlerinde [ebedî] kalacakları ve altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamış (olacak)tır. İşte bu, büyük kurtuluştur.
Allah onlara içerisinde ebedî olarak kalacakları, zemîninden ırmaklar akan cennetler hazırladı. İşte en büyük kurtuluş da budur.
Allah, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı, yerleşip sonsuza kadar yaşayacakları hasbahçeler hazırlamıştır onlar için; işte en büyük bahtiyarlık budur!
Allah onlar için tabanından ırmakların çağladığı ve içinde kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte budur muhteşem zafer. 3/169...173, 9/111, 36/13...27
Allah onlar için, (ağaçlarının) altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır; orada sonsuza dek kalacaklardır. İşte bu nimet en kesin selamete ve en büyük (gerçek) mutluluğa ermenin ta kendisidir. (Bedevilerden de iman ehli olduğu gibi, yalan söyleyenler de vardır, nitekim)
Allah Teâlâ onlar için altından ırmaklar akar cennetler hazırlamıştır. Orada ebedîyen kalıcılardır. İşte en büyük necât budur.
Allah onlara, içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırladı. Onlar oraya ebediyyen kalmak üzere gireceklerdir. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı!
Allah, onlar için altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük başarı budur.
Allâh Te'âlâ onlara ağaçları altından nehirler akan cennetleri hazırladı, orada ebediyyen kalırlar. Bu, pek büyük bir fevz ve necâtdır.
Allah onlara, içinden ırmaklar akan cennetleri hazırlamıştır. Onlara orada ölümsüz olacaklardır. En büyük kurtuluş işte budur.
Allah onlara içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük zaferdir.
Allah onlar için, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetler hazırlamıştır. Asıl büyük bahtiyarlık işte budur.
Allah onlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Sürekli kalacaklardır orada. İşte budur büyük başarı.
Alloh ularning bu amallari uchun ostidan anhorlar oqib turadigan, unda abadiy qolinadigan jannat bog‘larini tayyorlab qo‘ygandir. Ana o‘sha – ulkan yutuqdir.
yaraķladı Tañrı uçmaķlar aķar altlarından ırmaķlar ebed ķalıcılar-iken anuñ içinde. şol žafer bulmaķdur ulu.
Yaraḳladı Tañrı Ta‘ālā anlar üçün uçmaḳları ki aḳar aġaçları altından dürlüırmaḳlar. Ebedī ḳalurlar anda. Ol ulu sa‘ādete yitişmekdür.
Allah onlar üçün əbədi qalacaqları, (ağacları) altından çaylar axan cənnətlət hazırlamışdır. Bu, böyük qurtuluşdur (uğurdur)!
Allah hath made ready for them Gardens underneath which rivers flow, wherein they will abide. That is the supreme triumph.
Allah hath prepared for them gardens under which rivers flow, to dwell therein: that is the supreme felicity(1341).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |