Velekad erselnâ fîhim munżirîn(e)
Ve andolsun ki biz, onların içinden, korkutucular göndermiştik onlara.
Andolsun, Biz onlara da uyarıcılar göndermiş (ve kendilerini Hakka çağırmış)tık.
Halbuki kendilerine uyarıcılar göndermiştik.
Biz de onlara, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar, peygamberler göndermiştik.
Andolsun ki biz onların içlerinde uyarıcılar göndermiştik.
Andolsun, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
Gerçekten biz onlara, azabla korkutucu peygamberler de gönderdik.
Hâlbuki Biz, onlara uyarıcılar göndermiştik.
Şüphesiz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
Biz onlara, kocunduran peygamberler gönderdik
Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.
Biz ânlara peygamberler gönderdik.
And olsun ki, içlerine uyarıcılar göndermiştik.
Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.
Oysa içlerinden uyarıcı elçiler de göndermiştik.
Kuşkusuz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
İçlerinden uyarıcılar göndermiştik.
Gerçekten biz onlara içlerinden uyarıcı peygamberler de gönderdik.
Celâlim hakkı için içlerinde inzar edici Peygamberler de gönderdik
Ve (yine) kasem olsun ki, biz onlara, içlerinden uyarıcılar da göndermiştik.
Ant olsun ki onlara içlerinden uyarıcılar gönderdik.
Yemîn ederim ki biz içlerinde (kötü hareketlerinin encamından) korkutucu (peygamberler) de göndermişizdir.
Muhakkak ki biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
(Ve yine) and olsun ki, onların içlerinde de (Allah'ın azâbından haber veren)korkutucu (peygamber)ler göndermiştik.
71 , 72. Ve gerçekten onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu yollarını şaşırmıştı. Kuşkusuz biz onlara da (mesajlarımızı tebliğ eden) uyarıcılar göndermiştik.
Onlara uyarıcılar göndermiştik.
Gerçekten Biz içlerinden uyarıcılar göndermiştik.
* Biz onlara Allah azabıyle korkutur peygamberler göndermiştik.
Andolsun, Biz onlara uyarıcılar da göndermiştik.
Şüphesiz biz onlara uyarıp korkutucular göndermiştik.
Üstelik onlara, kendi içlerinden kendileriyle aynı dili konuşan uyarıcılar da göndermiştik.
And olsun onların içine uyarıcılar gönderdik.
Bu yüzden kendilerine uyarıcılar gönderdik
Bilin ki onlara hiç zulmedilmedi. Başlarına gelebilecek her şeyi ayetlerimizle açıkladık. Resullerimiz onları yeterince uyardı. İnkârlarının ve kötü davranışlarının sonucunda varacakları cehennemi anlattı. Yasamızda onların yaptığı gibi insanları uyarmadan ceza vermek yoktur.
Yemin olsun ki biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
71,72. Yemin olsun, onlardan önceki nesillerin pek çoğu sapıtmış, Biz de onlara hep uyarıcılar göndermiştik.
halbuki kendilerine uyarıcılar göndermiştik:
Biz de onlara uyarıcılar göndermiştik. 16/36, 35/24
Ve elbette onlara da uyarıcılar göndermiştik:
(İmana gelsinler diye) Biz onlara uyarıcılar gönderdik. (Fakat onlar, peygamberlerini yalan saydılar)
Yemin olsun ki, onların içinde korkutucular göndermiş idik.
71, 72. Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik.
Biz onların içine de uyarıcılar göndermiştik.
Bu akvâma biz korkudıcı peygamberler gönderdik. (Onları tekzîb iderek helâk oldılar)
Üstelik aralarından onları uyaran elçiler çıkarmıştık.
İçlerinden uyarıcılar gönderdik.
Biz ise onların içinden de uyarıcılar göndermiştik.
Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik.
Holbuki, Biz ularning orasiga ogohlantiruvchi payg‘ambarlarni yuborgan edik.
daħı bayıķ viribidük anlaruñ içinde ķorķıdıcılar.
Daḫı biz anlara nebīler gönderdüg‐idi.
And olsun ki, Biz onlara (Allahın əzabı ilə) qorxudan peyğəmbərlər göndərmişdik.
And verily We sent among them warners.
But We sent aforetime,(4077) among them, (messengers) to admonish them;-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |