3 Ekim 2025 - 10 Rebiü'l-Ahir 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Duhân Suresi 59. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fertakib innehum murtakibûn(e)

Artık gözetle, bekle; şüphe yok ki onlar da gözetlemedeler, beklemedeler.

Öyleyse artık Sen, (zalimlerin ve Siyonist kavimlerin başlarına gelecekleri) gözleyip bekle!.. (Zira) Onlar da (korku ve endişe içinde) beklemektedirler.

Öyleyse gözetleyip bekle, başlarına ne geleceğini… Şüphe yok ki onlar da ne olacak diye beklemekteler…

Artık sen, sana gelecek yardımı, onların başlarına gelecekleri gözle. Onlar da senin başına gelecekleri gözleyip durmaktadırlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 40/51-52; 58/21.

Artık sen (onların başlarına gelecekleri) gözle. Onlar da gözlüyorlar.

Öyleyse sen gözleyip-bekle; elbette onlar da gözleyip-bekliyorlar.

Artık (onların helâkini) bekle; çünkü onlar (senin helâkini) bekliyorlar.

Bekle! Onlar da bekliyorlar. (Kimin haklı olduğu ortaya çıkacaktır.)

Öyleyse bekle, çünkü onlar da bekliyorlar.[545]

[545] Dühân sûresinden çıkarılacak genel ilkeler için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVII, 433-434.

Sen bekliyesin, onlar da bekliyorlar

(Hala akıllarını kullanmazlarsa) artık sen (onların başına gelecekleri) bekle! Unutma ki, onlar da (senin anlatılanlarının ne zaman boşa çıkacağını) beklemektedirler.

Sen ânları (kâfirleri) dâimâ nazar-ı dikkatden dûr tutma zîrâ ânlar da seni nazarlarından dûr tutmuyorlar.

58,59. Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.*

Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.

Kuşkusuz onlar bekliyorlar, sen de bekle!

(Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.

Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.

Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar.

O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar

Artık sen, (sana gelecek yardımı ve onların başlarına gelecekleri) bekle. Onlar da (senin başına gelecekleri gözleyip) beklemektedirler.

Artık gözetle! Onlar da gözetleyenlerdir.

Artık (onların başına inecek azâbı) gözetle. Çünkü onlar (senin felâketini) bekleyicidirler.

Öyleyse gözle çünkü onlar da gözlüyorlar.

O hâlde (eğer dinlemezlerse, onların helâkini) gözetle; doğrusu onlar da (senin başına bir şey gelmesini) gözetleyicidirler.

Artık sen, (sana gelecek yardımı ve onların başlarına gelecekleri) gözleyip bekle. Şüphesiz onlar da (senin başına gelecekleri) gözleyip durmaktadırlar.

Sen sonucu bekle. Onlarda bekleyecekler.

Artık onları gözle, çünkü onlar da gözliyeceklerdir.

Artık onlara gelecek azabı gözetle, onlar da sana fenalık gelmesini gözetliyorlar.

O hâlde sen onları gözetle/gözden uzak tutma, muhakkak ki onlar da seni gözetlemektedirler.

Artık gözet, şüphesiz onlar da gözeticilerdir.

Öyleyse, sen çağrıya devam et ve Rabb’in neler gösterecek, onu bekle;zaten onlar da başlarına gelecek azâbı bekliyorlar!

Gözetleyip bekle! Onlar da gözetleyip beklemektedir.

Artık beklemede kal. Çünkü onlar beklemede.

Biraz bekle, onlar da beklemektedirler.

Sen (durumu bekleyip) gözetle; şüphesiz ki onlar da gözetlemektedir.

O halde sen (onların başlarına gelecekleri) biraz bekle. Zâten onlar da beklemekteler.

Öyleyse [geleceğin ne getireceğini] bekle: unutma, onlar da bekliyorlar. ³⁵

35 Yani, onu ister bilsinler ister bilmesinler, Allah’ın iradesi yerine gelecektir.

Şimdi bekle gör onların başına neler geleceğini zaten onlar da senin başına gelecekleri bekliyorlar. 11/39, 25/42, 102 tekasür suresi

Artık sen de (yukarıda tanıtılan cennetini) bekle; çünkü ötekiler (yukarıda tanıtılan cehennemlerini) bekliyorlar!

Öyle ise bekle! (Onların üzerine inecek azabı gözetle, şimdilik onların eziyetlerine katlan) Onlar da (senin yenilgini boşuna) beklemektedirler. (Çok yakında Allah’ın yardımının kime erişeceğini anlayacaklardır)

Artık gözet, şüphe yok ki, onlar gözeticilerdir.

O halde neticeyi bekle! Zaten onlar da senin başına bir felaket gelmesini can atarak beklemektedirler. [58, 21; 40, 51-52]

Biraz bekle, onlar da beklemektedirler (yakında başlarına neler geleceğini göreceklerdir).

(Eğer onlar bundan mütenebbih olmazlar ise) Sen onlara gelecek 'azâba intizâr it. Onlar da (senin mevtine veyâ mağlûbiyetine) muntazırdırlar.

Sen onları takip et, onlar da seni takip edeceklerdir.

O halde bekle zaten onlar da bekliyorlar.

Artık neticeyi bekle; onlar da bekliyorlar.

Artık, beklemeye geç! Çünkü onlar da beklemekteler.

Bas, endi siz kofirlarning holi nima bo‘‎lishini kuzatib turing. Shubhasiz, ular ham qilmishlariga ko‘‎z tutuvchidirlar.

pes göz dut ya'nį kāfirler helākine bayıķ anlar göz dutıcılardur.

Pes muntaẓır ol anlara gelecek ‘aẕāba. Anlar daḫı ṣaḳlaşurlar.

(Ya Peyğəmbər!) Sən (müşriklərin ölümünü, məğlubiyyətini) gözlə. Şübhəsiz ki, onlar da (sənin ölümünü, məğlubiyyətini) gözləyirlər!

Wait then (O Muhammad). Lo! they (too) are waiting.

So wait thou and watch; for they (too) are waiting.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.