Ulâ-ike lehum rizkun ma’lûm(un)
Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır malum rızık.
İşte bunlar (var ya); onlar için belirli (ve çok değerli) bir rızık (cennet azığı ve göz aydınlığı) vardır.
Öteki dünyada o samimi kullar için, özellikleri belli, yani yabancısı olmadıkları rızıklar vardır.
İşte onlara görünüşü, tadı, kokusu belirlenmiş dillere destan rızıklar var.
İşte onlar için bilinen bir rızık vardır.
İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır;
İşte bunlar için, (özellikleri) belli bir rızık vardır:
İşte onlar için belli bir rızık vardır.
Bunlar için bilinen bir rızık vardır.
Onlar için belli olan azık var
İşte onlar için ahirette özel hazırlanmış nimetler vardır.
40,41. Lâkin Allâh’ın hâlis ’ibâdı ma’lûm olan rızka ve nefîs meyvelere nâil olacaklar.
41,42,43,44. İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur.
41,42. İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.
Onlar için belirli bir rızık vardır:
41, 42, 43, 44. Bunlar için bilinen bir rızık, türlü meyveler vardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı koltuklar üzerine kurulmuş oldukları halde kendilerine ikram edilir.
Onlar bilinen bir rızkı haketmişlerdir.
İşte onlar için belli bir rızık vardır.
Onlar için bir «ma'lûm rızık» var
41-42-43-44. İşte onlar için bilinen bir rızık vardır. (Ebedî kalacakları) Naîm cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerine kurulmuş oldukları hâlde, kendilerine (türlü türlü cennet) meyveler (i) ikram edilir.
Onlar için bilinen bir rızık vardır.
Onlar böyle. Onlar için (haassaları) ma'lûm bir rızık vardır.
41,42. İşte onlar var ya, kendileri için ma'lûm bir rızık, türlü meyveler vardır. Ve onlar, ikrâm olunacak kimselerdir.
41, 42, 43, 44: İşte onlar (Allah’a gönülden bağlanmış ve insanlara samimi ve iyi davranmış olanlar) için belirlenmiş bir rızık, türlü meyveler vardır. Onlar nimetlerle dolu cennetlerde birbirlerine karşı tahtlar üzerinde (otururlarken) kendilerine sürekli ikramda bulunulur.
Onlar için bilinen rızıklar var.
İşte onlar için belli bir geçim vardır.
Onların malûm rızkları,
İşte onlar için bilinen rızıklar vardır.
İşte onlar için belli bir rızık vardır.
Cennette onları, dünyadayken az çok tattıkları tanıdık nîmetler bekliyor:
İşte onlar için bilinen bir rızık vardır.
rızkları ise önceden bellidir.
Onlara ahiret hayatında çeşit çeşit rızıklar verilir.
Onlar için bilinen bir rızık vardır.
41,42,43,44. İşte onlara (âhirette) bilinen bir rızık ve meyveler vardır ve onlar nîmetlerle donatılmış cennetlerde karşılıklı tahtlar üzerinde, ikram görürler.
İşte bunlar için belirlenmiş rızıklar vardır. 39/73-74
işte onlar için (âhirette) belirlenmiş bir rızık vardır;
İşte onlar için malum bir rızık (cennet nimetleri) vardır.
Onlar var ya, onlar için malûm rızk vardır.
Onlar için bilinen bir rızık vardır.
41,42. Onlara dürlü meyvelerden mu'ayyen rızık vardır. İkrâm olunurlar.
Onlar için belli bir rızık vardır.
Onlar için bilinen rızıklar vardır.
Orada onlar için âşinâ rızıklar vardır.
Onlar için belirlenmiş bir rızık vardır.
Ana ular uchun ma’lum rizq bordir.
anlar anlaruñdur rūzį bilinmiş
Anlar‐çun vardur bilinmiş ni‘metler,
Məhz onlar üçün mə’lum bir ruzi vardır.
For them there is a known provision,
For them is a Sustenance(4060) determined,(4061)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |