8 Ekim 2025 - 15 Rebiü'l-Ahir 1447 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâffât Suresi 41. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ulâ-ike lehum rizkun ma’lûm(un)

Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır malum rızık.

İşte bunlar (var ya); onlar için belirli (ve çok değerli) bir rızık (cennet azığı ve göz aydınlığı) vardır.

Öteki dünyada o samimi kullar için, özellikleri belli, yani yabancısı olmadıkları rızıklar vardır.

İşte onlara görünüşü, tadı, kokusu belirlenmiş dillere destan rızıklar var.

İşte onlar için bilinen bir rızık vardır.

İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır;

İşte bunlar için, (özellikleri) belli bir rızık vardır:

İşte onlar için belli bir rızık vardır.

Bunlar için bilinen bir rızık vardır.

Onlar için belli olan azık var

İşte onlar için ahirette özel hazırlanmış nimetler vardır.

40,41. Lâkin Allâh’ın hâlis ’ibâdı ma’lûm olan rızka ve nefîs meyvelere nâil olacaklar.

41,42,43,44. İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur.

41,42. İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.

Onlar için belirli bir rızık vardır:

41, 42, 43, 44. Bunlar için bilinen bir rızık, türlü meyveler vardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı koltuklar üzerine kurulmuş oldukları halde kendilerine ikram edilir.

Onlar bilinen bir rızkı haketmişlerdir.

İşte onlar için belli bir rızık vardır.

Onlar için bir «ma'lûm rızık» var

41-42-43-44. İşte onlar için bilinen bir rızık vardır. (Ebedî kalacakları) Naîm cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerine kurulmuş oldukları hâlde, kendilerine (türlü türlü cennet) meyveler (i) ikram edilir.

Onlar için bilinen bir rızık vardır.

Onlar böyle. Onlar için (haassaları) ma'lûm bir rızık vardır.

Onlar için bilinen bir rızık vardır;

[38/54]

41,42. İşte onlar var ya, kendileri için ma'lûm bir rızık, türlü meyveler vardır. Ve onlar, ikrâm olunacak kimselerdir.

41, 42, 43, 44: İşte onlar (Allah’a gönülden bağlanmış ve insanlara samimi ve iyi davranmış olanlar) için belirlenmiş bir rızık, türlü meyveler vardır. Onlar nimetlerle dolu cennetlerde birbirlerine karşı tahtlar üzerinde (otururlarken) kendilerine sürekli ikramda bulunulur.

Onlar için bilinen rızıklar var.

İşte onlar için belli bir geçim vardır.

Onların malûm rızkları,

İşte onlar için bilinen rızıklar vardır.

İşte onlar için belli bir rızık vardır.

Cennette onları, dünyadayken az çok tattıkları tanıdık nîmetler bekliyor:

İşte onlar için bilinen bir rızık vardır.

rızkları ise önceden bellidir.

Onlara ahiret hayatında çeşit çeşit rızıklar verilir.

Onlar için bilinen bir rızık vardır.

41,42,43,44. İşte onlara (âhirette) bilinen bir rızık ve meyveler vardır ve onlar nîmetlerle donatılmış cennetlerde karşılıklı tahtlar üzerinde, ikram görürler.

[öteki dünyada] onlar için, yabancısı olmadıkları bir rızık ¹⁷ hazırlanacaktır

17 Lafzen, “bilinen bir rızık”. Bu ifadenin yaklaşık bir açıklaması için bkz. 2:25, not 17.

İşte bunlar için belirlenmiş rızıklar vardır. 39/73-74

işte onlar için (âhirette) belirlenmiş bir rızık vardır;

İşte onlar için malum bir rızık (cennet nimetleri) vardır.

Onlar var ya, onlar için malûm rızk vardır.

41, 42. Onların, tarife hacet olmayan, her yönden mükemmel bir nasipleri vardır, onlara meyveler vardır. Ve onlar hep izzet ve ikramla ağırlanırlar.

Cennette meyveler, sadece lezzet için yenir. Cennette acıkma duygusu olmayacaktır.

Onlar için bilinen bir rızık vardır.

41,42. Onlara dürlü meyvelerden mu'ayyen rızık vardır. İkrâm olunurlar.

Onlar için belli bir rızık vardır.

Onlar için bilinen rızıklar vardır.

Orada onlar için âşinâ rızıklar vardır.

Onlar için belirlenmiş bir rızık vardır.

Ana ular uchun ma’lum rizq bordir.

anlar anlaruñdur rūzį bilinmiş

Anlar‐çun vardur bilinmiş ni‘metler,

Məhz onlar üçün mə’lum bir ruzi vardır.

For them there is a known provision,

For them is a Sustenance(4060) determined,(4061)

4060 Cf. 7:50 . Sustenance, metaphorical sense, correlated with the Fruits mentioned below: see next verse. 4061 Determined: Ma'lum: the reward of the... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.