Ve-innî mursiletun ileyhim bihediyyetin fenâziratun bime yerci’u-lmurselûn(e)
Onlara bir armağan göndereyim de bakalım elçiler, dönüp ne cevap getirecekler?
(Ayrıca Belkıs: “Savaşmaktan ve her iki tarafı zarara sokmaktansa, durun) Ben onlara (Hz. Süleyman’a) bir hediye göndereyim de bakalım, (gönderdiğim) resuller (elçiler) ne ile dönecekler” diyerek (akıllıca bir teklif ve tedbir önermişti).
Bunun içindir ki, bu mektup sahiplerine, bir hediye gönderecek ve elçilerin, nasıl bir tepkiyle döneceklerini bekleyeceğim.”
“Ben, şimdi, onlara bir hediye göndereyim de, bakayım, elçiler ne gibi bir sonuç ile dönecekler.”
Ben onlara bir hediye göndereyim de elçilerin geri ne (haber) getireceklerine bir bakayım.
'Onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayım elçiler neyle dönerler.'
Ben onlara (Süleyman'a) bir (heyetle) hediye göndereyim de bakayım, elçiler ne ile dönecekler (hediyem kabul mü edilecek, yoksa red mi edilecek)?”
Ben şimdi bir hediye göndereceğim. Bakalım elçiler ne ile geri dönecekler.” dedi.
34,35. Melike, “Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar. Herhalde onlar da böyle yapacaklardır. Ben onlara, bir hediye göndereyim de, bakayım elçiler ne ile dönecekler?” dedi.
Onlara armağan göndereyim de, bakalım ki elçiler, ne ile dönecekler»
(Bu yüzden meseleyi barış yoluyla çözmek için) ben onlara bir hediye gönderip, elçilerinin getirecekleri cevabı bekleyeceğim!”
34, 35. Belkıs "Bir şehre pâdişâhlar hasmâne girdikleri vakit şehri fesâda virirler ve ahâlîsinin büyüklerini zelîl iderler fi’l hakika böyle yapdılar. Ben âna hediyeler göndereceğim ve gönderdiğim âdemlerin nasıl cevâb getüreceğini bekleyeceğim [1]" didi.
34,35. Melike: "Doğrusu hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orasını bozarlar, onurlu kimselerini aşağılık yaparlar. İşte böyle davranırlar. Ben onlara bir hediye göndereyim de, elçilerin ne ile döneceklerine bakayım" dedi.
“Ben onlara bir hediye gönderip, elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım.”
Ben bunlara bir hediye göndereceğim, sonra bakacağım elçiler ne ile dönecekler?”
Ben (şimdi) onlara bir hediye göndereyim de, bakayım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler.
"Onlara bir armağan göndereyim de, bakayım elçiler nasıl bir tepki ile dönecekler."
"Ben (şimdi) onlara bir hediye göndereyim de, bakayım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler."
Ben ise onlara hediyye ile bir hey'et göndereceğim de bakacağım sefîrler ne ile dönecekler
Ben onlara (Süleymân’a) bir (heyetle) hediye göndereyim de bakayım, elçiler ne ile dönecekler?”
“Onlara hediyeler göndereyim. Bakalım elçiler nasıl bir cevapla dönecekler?”
«Ben onlara bir hediyye göndereyim de elçiler ne (cevab) ile dönecek, bakayım».
Ben onlara bir hediye göndereyim de bir bakayım elçiler neyle dönecekler?"
“Doğrusu ben ise, onlara bir hediye gönderen (önce iyilikle mukabele eden), daha sonra o elçilerin ne ile (nasıl bir netîce ile) döneceğine bakan (ve artık ona göre hareket edecek olan) bir kimseyim.”
Ve ben onlara (Süleyman ve idarecilerine, altın, gümüş ve mücevheratla dolu önemli ve anlamlı) bir armağan gönderecek ve elçilerin ne ile döneceklerini bekleyeceğim. (Bakalım, Süleyman mal mülk ile savuşturulabilecek bir kimse midir, değil midir?)”
“Şimdi ben onlara hediyelerle bir elçi göndereceğim. Bakalım elçilere nasıl davranacaklar, bekleyip göreceğiz” dedi.
Onun için, ben onlara bir armağan göndereyim de bakayım, elçilerimizi nasıl çevirecekler, göreyim."
34, 35. Belkıs; «— Padişahlar bir kasabaya harple girerlerse onu yakarlar, yıkarlar, eşrafını da hor kılarlar [⁶], işte böyle yaparlar [⁷]. Bana kalırsa ben onlara bir hediye göndereceğim, bakayım elçiler neyle dönecekler [⁸]» dedi.
“En iyisi, ben onlara hediyeler göndereyim de elçilerin ne ile döneceklerine bir bakayım!”
“Ben onlara bir hediye göndereyim de bir bakayım elçiler neyle dönerler.”
“Bu yüzden, meseleyi barış yoluyla çözmek için elimden geleni yapacağım. Onlara —dostluk ve barış mesajı olarak— altın, gümüş ve mücevheratla dolu bir armağan gönderecek ve elçilerin getirecekleri cevabı bekleyeceğim. Bakalım, Süleyman mal mülk ile savuşturulabilecek bir kimse miymiş?”
“Ben, onlara bir hediye göndereceğim. Elçiler’in ne ile döneceklerine bakacağım?”.
Açıkçası ben onlara bir hediye gönderip sonucu beklemek istiyorum, bakalım elçiler ne getirecekler. "
"Ben şimdi onlara bir hediye göndereyim! Bakalım elçilerimiz ne tür bir cevapla dönecekler!"
Ben (şimdi) onlara bir hediye ile elçi göndereceğim; bakalım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler!”
(Devamla):“Ben (şimdi) onlara bir he-diye gönderecek ve elçilerin nasıl bir sonuçla döneceklerini bekleyeceğim.”¹ dedi.
Bunun içindir ki, bu [mektup sahiplerine] bir hediye gönderecek ve elçilerin nasıl bir tepkiyle döneceklerini bekleyeceğim.”
“Ben ise onlara bir hediye göndereceğim, bakalım elçiler nasıl bir haberle dönecekler.”
İşte bu nedenle ben onlara bir armağan göndereceğim ve bakacağım, elçiler nasıl bir (haberle) dönecekler.”[³³¹¹]
"Ben onlara; bir hediye göndereyim de, elçiler ne (cevap) ile dönecek bir bakayım" dedi. (Böylece Süleyman a.s.'ın İslam'a davetini derhal kabul etmeyip, oyalama taktiği uyguladı)
«Ve muhakkak ki, ben onlara bir hediye ile (bir heyet) göndereceğim, artık gönderilenlerin ne ile dönüp geleceklerine bakacağım.»
Bunun içindir ki, ben şimdi onlara bir hediye gönderip elçilerimin ne gibi bir cevap getireceklerini bekleyeceğim. ”
Ben onlara bir hediye göndereyim de bakayım elçiler ne ile dönecekler.
"Ben ona hediyelerle elçiler göndereceğim ve onların ne cevâbla 'avdet ideceklerine bakacağım" didi.
Ben onlara bir hediye gönderecek ve elçilerin ne getireceklerine bakacağım.”
Ben, onlara bir hediye göndereceğim, bakalım elçiler neyle geri dönecekler.
“Ben onlara bir armağan gönderip bakacağım, elçiler nasıl bir cevapla dönecekler.”
"Şimdi ben onlara bir hediye göndereceğim ve bakacağım elçiler neyle geri dönecekler."
Men ularga sinov uchun bir sovg‘a yuborib ko‘ray-chi, elchilar nima xabar bilan qaytar ekanlar.
“daħı bayıķ ben viribiciven anlardın hedi(y)ye pes baķıcıvan ne nesene-y- ile döner yalavaçlar.”
Taḥḳīḳ ben anlara bir armaġan viribiyin, pes göreyin ne cevāb‐ıla ḳaytar elçiler, didi.
Mən onlara bir hədiyyə göndərəcəyəm; görüm elçilər nə ilə qayıdacaqlar! (Əgər Süleyman peyğəmbərdirsə, onu rədd edər; yox, əgər ancaq bir padşahdırsa, qəbul edər).
But lo! I am going to send a present unto them, and to see with what (answer) the messengers return.
"But I am going to send him a present, and (wait) to see with what (answer) return (my) ambassadors."
| Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |