Kâle innemâ ye/tîkum bihi(A)llâhu in şâe vemâ entum bimu’cizîn(e)
Nuh, dilerse dedi, Allah uğratır ancak o azaba sizi ve onu aciz bir hale getiremezsiniz siz.
(Nuh) Dedi ki: “(O benim elimde değil.) Eğer dilerse, onu size Allah getirecektir ve siz O’nu aciz bırakacak (bu azaba mâni olacak) da değilsiniz.”
Nuh: “Dilerse, onu size ancak Allah getirebilir ve siz de, O'ndan yakanızı kurtaramazsınız.
Nûh:
“Ancak o cezayı size, sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygunsa Allah getirir. Siz Allah'ı acze düşürüp, koyduğu kanunların dışına çıkarak yakayı kurtaramazsınız.” dedi.
(Nuh) şöyle dedi: "Onu ancak dilediği takdirde Allah getirir ve siz O'nu aciz bırakamazsınız.
Dedi ki: 'Eğer dilerse, onu size Allah getirir ve siz (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz.'
Nûh dedi ki: “- Dileyince, azabı, ancak Allah size getirir; ve siz onu, azap etmekten âciz bırakacak değilsiniz.
Nuh dedi ki: “O azabı (ben getirecek değilim. Onu) eğer dilerse ancak Allah getirir ve siz kurtulup kaçamazsınız.
Nûh dedi ki: “Onu size ancak dilerse Allah getirir. Siz, Allah'ı aciz bırakacak değilsiniz.”
Dedi: «Ancak Allah neyi dilerse, onu size getirir, sizler onu âciz kılamazsınız»
Nuh: “(Bu benim elimde değil ki,) onu size, dilerse ancak Allah getirir ve siz de buna (asla) engel olamazsınız” dedi.
Didi ki: "Eğer Allâh ister ise elbet yapar ânı siz âciz bırakamazsınız."
33,34. "Ancak Allah dilerse onu başınıza getirir, siz O'nu aciz bırakamazsınız. Allah sizi azdırmak isterse, ben size öğüt vermek istesem de faydası olmaz. O, sizin Rabbinizdir, O'na döndürüleceksiniz" dedi.
Nûh dedi ki: “Onu size, dilerse ancak Allah getirir ve siz (Allah’ı) âciz bırakamazsınız.”
Nûh dedi ki: “Onu size ancak dilerse Allah getirir. Siz (O’nu) âciz bırakamazsınız.
(Nuh) dedi ki: «Onu size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz (Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz.
Dedi ki: "Onu, dilerse, sizin başınıza ancak ALLAH getirebilir. Siz engel olamazsınız."
Nuh dedi ki; "Onu ancak Allah dilerse getirir. Ve siz O'nu yıldıracak değilsiniz."
Onu, dedi: ancak Allah getirir: dilerse, ve siz onu âciz bırakacak değilsiniz
(Nûh) dedi ki: “(O azap benim tasarrufumda değil!) Eğer dilerse, onu size sadece Allah getirir ve siz (O’nu) âciz bırakacak değilsiniz!
Dedi ki: “Onu size dilediği takdirde ancak Allah getirir. Ve siz, O'nu asla aciz bırakamazsınız.”
(Nuh da): «Dilerse onu size ancak Allah getirir. Siz (Onu) âciz bırakabilecekler değilsiniz» dedi.
Dedi ki: “Eğer dilerse onu size Allah getirir. Siz (O’nu) aciz bırakamazsınız.
(Nûh) dedi ki: “Onu size, eğer dilerse ancak Allah getirir ve siz (Allah'ı) âciz bırakıcı kimseler değilsiniz.”
(Nuh da onlara) dedi ki: “Dilerse, onu size ancak Allah getirebilir ve (o zaman) siz de, O’ndan yakanızı kurtaramazsınız.
Nuh “Size vaat ettiklerimi dilerse başınıza getirecek olan Allah’dır ve sizde başınıza gelecekleri asla engelleyemezsiniz.”
Nuh dedi: "Gerçekten Allah dileyince o azabı başınıza getirir. Siz de Onu bundan alıkoyamazsınız.
Nuh dedi ki «— Ancak Allah dilerse size onu getirir, siz, Allah/ı âciz kılacak değilsiniz.
(Nûh) “Eğer dilerse size onu ancak Allah getirir. Siz O’nu âciz bırakamazsınız!”
(Nuh) “Ancak Allah dilerse onu size getirir, siz aciz bırakıcılar değilsinizdir” dedi.
Nûh, “Bu benim elimde değil ki!” dedi, “Onu size —eğer dilerse— ancak Allah getirebilir ve siz de buna asla engel olamazsınız!”
Dedi ki: -“Dilediğinde, doğrusu Allah size onu getirir. Siz aciz bırakacak değilsiniz”.
Nuh: " Bunu size, sadece Allah gösterebilir, isterse tabi, siz onunla uğraşamazsınız.
Nuh: "İstediğiniz cezayı ancak Allah dilerse getirir. Ceza geldiğinde siz engel olamazsınız."
(Nuh ise) şöyle demişti: “Dilerse onu size ancak Allah getirir. Siz (Allah’ı) asla aciz bırakacak değilsiniz.
“Eğer dilerse” dedi, “onu size ancak Allah getirebilir ve siz de yakanızı kurtaramazsınız:
Nuh da dedi ki: - Allah onu yeter ki dilesin onu sizin başınıza sardığında ondan asla kaçıp kurtulamazsınız. 11/36
Dedi ki: “Allah istesin yeter ki! Onu sizin başınıza öyle bir sarar ki, artık bir daha asla[¹⁷²⁰] atlatamazsınız!
(Bunun üzerine Nuh, ey Kafirler o azabı getirmek benim elimde değildir) Onu size Allah, dilediği anda indirir, (azap indiğinde ise) siz Allah’ı elbette aciz bırakacak değilsiniz!
Dedi ki: «Onu size ancak Allah Teâlâ dilerse getirir ve siz aciz bırakıcılar değilsinizdir.
Nuh cevap verip dedi ki: “Onu, dilerse ancak Allah getirir ve O'nun elinden siz asla kaçıp kurtulamazsınız. ”
Dedi: "Onu, ancak Allah dilerse size getirir; siz engel olamazsınız!"
Nûh: "O 'azâbı Allâh istediği vakit getirir. Siz O'nı, bundan 'âciz ideceklerden değilsiniz.
Nuh dedi ki “Şartlar olgunlaştığında o azabı başınıza sadece Allah getirir[*]. Siz de O’nu bundan alıkoyamazsınız.”
-Eğer dilerse onu size getirecek olan ancak Allah'tır. Siz ondan kaçamayacaksınız.
Nuh dedi ki: “Onu dilerse Rabbim getirir. O zaman da siz Onun elinden kurtulamazsınız.
Nûh dedi: "Onu size, dilediği takdirde ancak Allah getirir, siz de hiçbir engel çıkaramazsınız."
Nuh ularga: “Alloh xohlasa, albatta, uni keltiradi. Sizlar esa, o‘shanda hech qayoqqa qochib qutula olmaysiz va ojiz qoldiruvchi ham emassiz”, – dedi.
eyitti: “bayıķ getüre size anı Tañrı eger dileye daħı degülsiz 'āciz eyleyiciler.”
Eyitdi: Getürmezin anı size illā Tañrı Ta‘ālā anı dilese. Daḫı siz ‘āciz eyle‐mezsiz.
(Nuh) belə cavab verdi: “Onu istəsə, ancaq Allah sizə gətirər və siz əsla Allahı aciz buraxa (Allahın əzabından qaçıb canınızı qurtara) bilməzsiniz.
He said: Only Allah will bring it Upon you if He will, and ye can by no means escape.
He said: "Truly, Allah will bring it on you if He wills,- and then, ye will not be able to frustrate it!(1526)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |