Ve akbele ba’duhum ‘alâ ba’din yetesâelûn(e)
Ve bir kısmı, bir kısmına yönelir de, birbirlerini sorumlu sayarlar.
Onlar kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine sorup (şöyle suçlayacaklardır):
Onlardan kimi, kimine yönelip birbirini sorumlu tutmaya kalkışırlar.
Birbirlerine dönüp sorarlar.
Kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine soruyorlar:
Onlar birbirlerini suçlayıb çekişirler.
Birbirine dönüp soruşacaklar:
Dönüp birbirlerine soracaklar.
Birbirine dönerek, soruşmaktalar
(Onlar da) birbirlerine dönüp sitem etmeye kalkışacaklar.
Biri birilerine yaklaşacaklar ve ’itâb idecekler.
Birbirlerine dönüp soruşurlar.
Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).
Biri diğerine yönelir, karşılıklı birbirini sorumlu tutup suçlarlar.
(İşte bu duruma düştükleri vakit) onlardan bir kısmı, diğerlerine yönelir, birbirlerini sorumlu tutmaya çalışırlar.
Dönüp birbirlerini sorgularlar.
Onlar, birbirine dönmüş soruşuyorlar.
Ve ba'zısına dönmüş soruyorlardır:
(İşte bu duruma düştükleri vakit) onlardan bir kısmı, diğerlerine yönelir, birbirlerini sorumlu tutmaya çalışırlar.
Karşılıklı olarak birbirlerini suçluyorlar.
Onlardan kimi kimine yönelib birbirini mes'ûl tutmıya kalkışırlar.
Ve onlar birbirlerine yönelmiş, karşılıklı (olarak birbirlerini) mes'ûl tutarlar(çekişirler).
Ve (o zaman) onlardan kimi kimine yönelip birbirini sorumlu tutmaya (ve kınamaya) kalkışırlar.
Onların bir kısmı, bir kısmını çekişerek karşılarlar.
kimisi kimisine dönüp biribirlerini sorumlu tutmaya çabalıyacaklardır.
Tâbi ile metbu/lar birbirlerinden soruşmaya başlayacaklar.
Dönüp birbirlerini soruştururlar.
Kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine soruşurlar.
Derken zâlimler, birbirlerine dönüp bir zamanlar kulluk ettikleri liderlerini, efendilerini suçlamaya başlayacaklar:
Onların bir kısmı bir kısmına yaklaşmış, karşılıklı soruyorlar:
Dönüp birbirlerini itham ederler.
Şaşkınlıkları geçince birbirlerine dönüp sorarlar.
Onların bir kısmı bir kısmına dönüp (hesap) soracaklar.
26,27,28. O gün (aralarında yardımlaşmaları bir yana) onlar, zilletle boyun eğecekler ve dönüp birbirlerini sorumlu tutarak (ötekilere): “Gerçekten siz (dünyada) bize hep haktan yana gibi görünürdünüz.”¹ diyecekler.
fakat [çok geç kaldıklarından] birbirlerine dönüp bakacaklar ve birbirlerinden [geçmiş günahlarının yükünü hafifletmelerini] isteyecekler. ¹¹
Bu arada dönüp birbirlerini suçlayacaklar ve önderlerine: 38/55...64. 41/29
Ve birbirlerine dönüp hesap soracaklar...
(Ateşin içinde) Birbirleriyle tartışırlar.
Ve onların bazıları bazılarına yönelerek muhasemede bulunurlar.
Birbirlerine dönüp itham ederek karşılıklı soru yöneltirler. [40, 47-48; 34, 31-33]
Birbirlerine döndüler, soruyorlar.
Birbirine bakarak sorarlar.
Kimisi kimisine dönüp birbirlerini sorguya çekerler.
Birbirlerine dönüp sitem ederler, sorarlar.
Döner, birbirlerini suçlarlar.
Birbirlerine dönerek bir şeyler sorup duruyorlar.
Ular savol berib, bir-birlariga yuzlanadilar.
daħı ilerü geldi bir nicesi bir nicesine śorışurlar eyleşü.
Daḫı biri birine iḳbāl idüp ṣorışalar.
Onların bir qismi (tabe olanlar) digəri (öz başçıları) ilə çənə-boğaz olmağa başlayacaq.
And some of them draw near unto others, mutually questioning.
And they will turn to one another, and question one another.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |