20 Kasım 2025 - 29 Cemaziye'l-Evvel 1447 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hac Suresi 25. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnne-lleżîne keferû veyesuddûne ‘an sebîli(A)llâhi velmescidi-lharâmi-lleżî ce’alnâhu linnâsi sevâen(i)l’âkifu fîhi velbâd(i)(c) vemen yurid fîhi bi-ilhâdin bizulmin nużikhu min ‘ażâbin elîm(in)

Kafir olanlar ve halkı Allah'ın yolundan çıkaranlar ve insanlar için ibadet yeri olarak halkettiğimiz ve orada yurt tutanla orayı ziyaret için gelen hakkında aynı hükümleri yürüttüğümüz Mescidi Haram'dan men edenlerse. Ve kim orada nehy edilmiş birşeyi zulmederek yapmak isterse ona elemli azabı tattırırız.

Şüphesiz, kâfir olup (insanları) Allah’ın yolundan menederek (saptıranlar) ve (Mekke’de oturan) yerlilerle (Hacc ve Umre ziyaretlerine) dışarıdan gelen bütün insanlar için, aynı kutsallıkta (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram’dan (Müslümanları) alıkoyanlar, (bilsinler ki) kim orada haddi aşıp zulmederek zorbalık yapmak isterse, ona acı bir azap tattıracağımız (kesindir).

Gerçekten, O Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, Allah'ın yolundan ve kendisini ziyarette yerlisi ile misafiri eşit tutulan, Mescidi Haram'dan insanları alıkoyanlar şunu bilmeliler ki, kim orada zulüm ile haktan sapıp dinsizliğe yeltenirse, ona can yakıcı bir azaptan tattırırız.

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile küfre saplananları, Allah yolundan, İslâm'a girmekten, İslâm'ı yaşamaktan ve yerli-taşralı ayırımı yapmaksızın herkes için hür, serbest ibadet, ticaret bölgesi, siyasî ve ekonomik kararlar, kültür ve medeniyet merkezi haline getirdiğimiz Mescid-i Haram'a gitmekten insanları alıkoyanları şiddetle cezalandıracağız. Orada zulümle, baskı ve işkenceyle, Harem'in saygınlığına gölge düşürenlere, karaborsacılara, müslümanların hürriyetlerini engelleyerek doğru yoldan saptırmak isteyenlere, can yakıp, inleten müthiş bir azaptan tattıracağız.

İnkar edenler, Allah'ın yolundan ve içerisinde oranın yerlisi ile dışarıdan gelen bir olmak üzere insanlar için (ibadet ve ziyaret yeri) kıldığımız Mescidi Haram'dan alıkoyanlar (bilsinler ki); kim orada saptırmaya ve zulme yeltenirse biz ona acıklı bir azap tattırırız.

25.İbnu Ebi Hatim`in Abdullah bin Abbas (r.a.)`tan rivayet ettiğine göre Resulullah (a.s.), Abdullah bin Enis`i biri muhacirlerden diğeri ensardan iki... Devamı..

Gerçek şu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azab taddırırız.

Amma o küfre varıp da Allah yolundan ve Mescid-i Haram'dan -ki biz onu, mukîm ve misafire müsavi olmak üzere bütün insanlar için (kıble ve ibadethane) yapmışızdır - alıkoymakta olanlar elbette azab göreceklerdir. Her kim, Mescid-i Haram'da hakdan meylederek zulüm yaparsa, ona acıklı bir azab taddırırız.

Şüphesiz Allah’ın yolundan ve gerek yerli gerek misafir bütün insanlar için eşit kıldığımız Mescid’ül-Haram’dan (insanları) geri çeviren o kâfirlere (elim bir azabı tattıracağız.) (Çünkü) kim orda bir zulüm, bir engelleme yapmak isterse, Biz ona elem verici bir azabı tattırırız.

Şüphesiz, inkâr edenlere, insanları Allah'ın yolundan, yerli ve yabancı bütün insanlar için eşit kıldığımız Mescid-i Harâm'dan alıkoyanlara ve orada haktan ayrılarak zulmetmek isteyenlere acıklı bir azabı tattıracağız.

Kâfir olan kimselere, Allahın yolundan —gerek yerli, gerek yabancı için bir düzeyde kıldığımız— Kâbe'den alıkoyana, orda zulüm yapana, ağrıtıcı bir azap tattıracağız!

İnkâr edenlerle (insanları) Allah'ın yolundan çevirmeye; (keza) hem orada yaşayan hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Haram'dan alıkoymaya çalışanlara ve (bile bile) haksızlık yaparak oranın saygınlığına gölge düşürmeye kalkışanlara çok can yakıcı bir azap tattıracağız.

Bu âyet, Hudeybiye Barış anlaşmasından önce Mekkeli müşriklerin Hz. Peygamberin ve arkadaşlarının Mescid-i Harama gitmelerini engellemeleri üzerine nâ... Devamı..

Küfür idenler diğerlerini Allâh yolundan Mescid-i Harâm’dan teb’îd idenlerdir. Biz Mescid-i harâm’ı bütün insânlar içün kıble itdik ki orada mukîm olanlar da gurabâ da aynı vechile ziyâret ve îfâ-yı hac itsünler, hâinâne o mahall-i mübâreki telvîs itmek isteyenler ’azâb-ı elîme dûçâr olacaklardır.

Doğrusu inkar edenleri, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescidi Haram'dan alıkoyanları ve orada zulm ile yanlış yola saptırmak isteyeni, can yakıcı bir azaba uğratırız.*

İnkâr edenler ile Allah’ın yolundan ve içinde, yerli, misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.) Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız.

İnkâr edenlere, insanları Allah yolundan ve -yerli olsun dışarıdan gelmiş olsun bütün insanlar için (ibadet yeri) yaptığımız- Mescid-i Harâm’dan alıkoyanlara ve her kim orada zulmederek haktan saparsa ona elem veren bir azap tattırırız.

İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

İnkar edenler, yerli ve dışarıdan gelen tüm insanlar için eşit olarak ayırdığımız Kutsal Mescid'den ve ALLAH'ın yolundan geri çevirenler ve orada zulüm ve sapıklık arayanlar, tarafımızdan acı bir azap tadacaklardır.

Şüphesiz inkâr edenlere, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescidi Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulümle yanlış yola saptırmak isteyene can yakıcı bir azab tattırırız.

Amma şunlar ki küfr ettiler hem Allah yolundan ve o Mescidi haramdan meni' ediyorlar ki biz onu, mukîm ve müsafir içinde müsavi olmak üzere, umum insanlar için yapmışız ve her kim onun içinde zulm ile ilhad ile bir irade ederse ona muhakkak elîm bir azâb tattırırız

(Hakkı) inkâr edip, (inananları) Allah yolundan (bâtıla saptırmaya çalışan), hem mukim hem de misafir olan bütün insanları, içinde eşit kıldığımız Mescid-i Harâm’dan alıkoyanlar bilsinler ki, kim orada haktan saparak bir zulme yeltenirse, biz ona elem dolu bir azaptan tattırırız.

Allah'ın yolundan ve Mescid-i Haram'dan engelleyenler, gerçeği yalanlayan nankörlerdir. Ki onu¹, orada yerleşik olan ve dışarıdan gelen bütün insanların eşitçe adanmaları için yaptık. Kim orada haksızlıkla sapkınlık yaparsa, ona acı azaptan tattıracağız.

1- Mescid-i Haram\ı.

Hakıykat, o küfredenler, o Allahın yolundan ve kendisi (ni ziyaret) de yerli, müsâfir insanları müsâvî kıldığımız Mescid-i haramdan alıkoymakda olanları... Kim orada zulm ile ilhaada yeltenirse biz ona pek acıklı bir azâb tatdırırız.

Gerçek şu ki inkâr edip Allah’ın yolundan (alıkoyanlara) ve -yerleşik olsun, dışarıdan gelmiş olsun- tüm insanlar için eşit kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlara, orada zulmederek haktan ayrılanlara elim bir azap tattırırız.

[2/217; 48/25]

Şübhesiz ki o inkâr edenler ve (insanları) Allah yolundan, içinde yerli olsun misâfir olsun (kıble ve ma'bed olma husûsunda) insanlar için eşit kıldığımız Mescid-i Harâm'dan men' edenler yok mu, işte her kim ki orada zulüm ile haktan sapmak isterse, ona (pek) elemli bir azabdan tattırırız.

Şüphesiz inkâr etmiş olanlar ve Allah’ın yolundan, yerli ve dışarıdan gelen bütün insanlar için, ibadet yeri olarak eşit kıldığımız, Mescidi Haram’dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.) Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse biz ona çok acıklı bir azaptan tattıracağız.*

(*) Bu âyette Mescid-i Harâm’ın bulunduğu yerde ikamet edenlerin orayı kendilerine özgü kılma haklarının bulunmadığı, dolayısıyla Mescid-i Harâm’ın m... Devamı..

Şüphesiz ki doğruları inkâr edenlere ve insanları zorla Allah’ın yolundan ve gerek çölden gelenler veya uzaklardan deve sırtında gelenlerin eşit oldukları mekân olarak yaptığımız Mescid-i Haramdan çevirenlere, acıklı bir azap tattıracağız.

İşte kimseler ki tanımazlar, hem de Allah’ın yolundan, kapısını bütün insanlara açtığımız Mescid-i Haram’a yüz sürmekten alıkoyarlar, bir de onun içinde kıyıcılık edip suç işlerler, onlara acıklı bir azabı tattıracağız.

Kâfir olup halkı Tanrı yolundan, yerlilerle hariçten gelenler için müsavi surette harem ve kıble kıldığımız Mescid-i Haram/dan alıkoyanlar yok mu? İşte onlara, bir de haremde zulüm irtikâp ederek adaletten sapanlara acıklı bir azap tattıracağız.

Muhakkak ki inkâr edenlere, Allah’ın yolundan ve içinde mukim¹³ ve misafir bütün herkesi eşit kıldığımız Mescid-i Harâm’dan insanları alıkoyanlara, zulüm ile haktan sapmak isteyene, Biz de can yakıcı bir azabı tattırırız.

13 Mekke’de oturanlar kastedilmektedir.

Muhakkak ki o küfre sapanlara, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve de orada zulüm ile haktan sapmaya yeltenenlere, elim bir azaptan tattırırız.

Allah’ın ayetlerini inkâr eden, inananları Allah’ın yolundan çevirmeye çalışan ve hem Mekke halkı, hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için aynı derecede güvenli bir sığınak ve bütün müminlerin eşit şekilde faydalanma hakkına sahip olduğu ortak bir bölgekıldığımız Kutsal Mescit Kâbe’yi ziyaret etmekten alıkoyanlara gelince; şunu iyi bilsinler ki, her kim azgınlık edip orada en ufakbir haksızlık yapmaya kalkışırsa, ona can yakıcı azâbı tattırırız! Çünkü Kâbe, şu temel esaslar üzerinde kurulmuştu:

İnkâr etmiş olanlara gelince; Dışardan Gelen ve orada İkamet Eden İnsanlar için eşit düzeyde kıldığımız Mescid ül-Harâm’dan ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar. Kim orada zulüm ile haddi aşmak isterse, ona, acıveren bir azaptan tattırırız.

Gerçekleri göz ardı edenlere, Hak yolcusunu yolundan edenlere, yerli yabancı herkesin ibadet ve istifadesine açık tuttuğumuz kutsal mekanlara sokmayanlara, gerçekleri kaba kuvvetle bastıranlara cezamız pek ağır olacak

Şüphesiz inkâr edenler, Allah’ın yolundan geri çevirenler. Yerli veya dışarıdan gelen bütün insanlar için eşitlik yeri olan Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar. Orada haktan saparak zulmedenler. İşte bunların hepsine acıklı bir azap tattırırız.

Kâfir olanlar, Allah’ın yolundan ve yerli (veya) uzaktan gelen bütün insanlara eşit [*] (kıble) kıldığımız Mescid-i Haram’dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (bilmeliler ki) kim orada (böyle) haksızlık ile gerçek(ler)den sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

Bu ifade mabedlerde herkesin eşit olduğunu, ayırımın ortadan kaldırıldığını, mescitlerin en önemli fonksiyonlarından birisinin de “eşitlik” göstergesi... Devamı..

(Şunu iyi bilin ki insanları) Allah’ın yolundan, yerli ve misafirlere eşit olarak (mescid) kıldığımız Mescid-i Haram’dan¹ alıkoyan ve orada (Müslümanlara) zulmederek onları haktan saptırmak isteyen² kâfirlere, acı bir azap tattırırız.³

1 Buna göre Mescid-i Haram yerli veya misafir tüm Müslümanların ortak mescididir. Müslümanların bu mescide ulaşmalarına; yasaklar, vizeler, engeller v... Devamı..

BİLİN Kİ, hakkı inkara şartlanmış olanlara, [başkalarını] Allah’ın yolundan ³¹ çevirmeye, (keza) hem orada yaşayan, hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Harâm’dan [alıkoymaya] çalışanlara ve (bile bile) haksızlık yaparak oranın saygınlığına gölge düşürmeye ³² kalkışanlara [öte dünyada] çok can yakıcı bir azap tattıracağız. ³³

31 Bu ifade, önceki ayette geçen “bütün övgülere layık Olan’a götüren yol” ifadesiyle bağlantılıdır.32 Lafzen, “orada sapıkça eylemler (ilhâd) amaçlay... Devamı..

Fakat gerçekleri örtbas eden kâfirler ve insanları Allah’ın yolundan ve yerli yabancı herkes için eşit bir ibadet mekânı kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar iyi bilsinler ki, kim orada zorbalıkla ve zorla insanları yanlışa saptırmak isterse biz ona acıklı bir azap tattıracağız. 2/217

FAKAT inkârda direnenleri, Allah yolundan ve yerli-yabancı ayrımı gözetmeden bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Haram’dan alıkoyanları,[²⁸²¹] oralı olmayı sapıklığa[²⁸²²] ve haksızlığa bile isteye vesile kılanları,[²⁸²³] elem verici bir azaba terk edeceğiz.[²⁸²⁴]

[2821] Buradaki sevâen (benzer bir kullanım için bkz: 21:109, not 112) “eşit, benzer, denk” anlamına gelir (Râğıb). Bu bağlamdaki en uygun karşılığı o... Devamı..

Allah yolundan (özellikle) yerli yolcu bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada halkı, zulümle yanlış yola saptırmaya yeltenenlere gelince, şüphe yok ki biz onlara, çok çetin bir azabı tattırırız! (Çünkü orası mukaddes bir beldedir, nitekim)

Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular ve Allah'ın yolundan ve yerliler ile taşradan gelenler için müsavî kıldığımız Mescid-i Haram'dan (nâsı) menederler, ve her kim ki, orada zulme meyletmek arzusunda bulunur, ona bir acıklı azaptan tattıracağız.

Kendileri dini inkâr edenler, üstelik insanları Allah'ın yolundan ve gerek şehirli, gerek taşralı bütün insanlara müsavi olmak üzere kıble ve ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haramdan engelleyip uzaklaştıranlar bilsinler ki kim orada böyle zulüm ile haktan ve adaletten sapmak isterse ona can yakıcı bir azap tattırırız. [8, 34]

Mekke’de arazi ve ev satmanın hükmü, keza evleri kiraya vermenin hükmü, bu âyet vesilesi ile fakîhler arasında farklı içtihadlara konu teşkîl etmiştir... Devamı..

Nankörlük edenler, Allah'ın yolundan ve gerek yerli, gerek dışarıdan gelen bütün insanlar için ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haram'dan (insanları) geri çevirenler (bilsinler ki), kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı bir azab taddırırız.

Küfür idenlere ve Allâh'ın yolundan ve gerek mukîm ve gerek misâfir içün müsâvî mahall-i emn ve bereket kıldığımız Mescid-i Harâm'dan nâsı men' idenlere ve orada zulüm ile ilhâdı murâd iyleyenlere elemli 'azâbdan tatdırırız.

Ayetleri görmezlikte direnen, insanları Allah’ın yolundan, bir de yerli-yabancı herkes eşit olsun diye kurduğumuz Mescid-i Haram’dan engelleyen ve yanlış yaparak orada yamukluk peşinde olanlara acıklı bir azap tattıracağız.

Küfredenlere, Allah yolundan ve yerli olsun, yolcu olsun bütün insanlar için eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulüm ile sapıklık isteyenlere acı bir azap tattırırız.

İnkâr eden ve insanları Allah'ın yolundan ve yerli olsun, yolcu olsun, eşit şekilde hepsi için bir ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haramdan alıkoyanlar bilsinler ki, kim orada haktan saparak bir zulme yeltenirse, Biz ona acı bir azaptan tattırırız.

Küfre sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli içinde kalan hem dışarıdan gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz Mescid-i Haram'dan da geri çeviriyorlar. Kim orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona acıklı bir azabı tattıracağız.

Albatta, kufr keltirgan kimsalarga, Allohning yo‘‎lidan hamda Biz Makka ahli uchun ham, tashqaridan keluvchilar uchun ham ziyorat qilishni barobar qilib qo‘‎ygan Masjid ul-Haromdan to‘‎sadigan kimsalarga va u joyda zulm bilan yo‘‎ldan chiqmoqchi bo‘‎lgan kimsalarga alamli azobdan tottirib qo‘‎yamiz.

bayıķ anlar kim kāfir oldılar daħı yıġarlar Tañrı yolından daħı mescidi’l ḥarām’dan ol kim ķılduķ anı ādemįler içün berāber durdurıcı anda daħı çıķıcı andan. daħı her kim dileye anuñ içinde meyl eylemek ya'nį yıġlınmış nesenelere žulm -ıla ŧaduravuz aña 'aźābdan acıdıcı.

Taḥḳīḳ ol kişiler ki kāfir olurlar ve ḫalḳı yıġarlar ve azdururlar Tañrı Ta‘ālāyolından, Mescid‐i Ḥarāmdan daḫı ki anda biz ḳılduḳ barça ḫalḳı berāberḳılduḳ, içinde muḳīm olanları, daḫı ṣoñradan gelenleri daḫı. Daḫı kim kianda ḥaḳdan ‘udūl dilese eylemek ẓulm bile, aña daddurur‐biz yürekler acıdı‐cı ‘aẕābdan.

Kafir olub (insanları) Allah yolundan, həm yerlilər, həm də gəlmələr üçün (qiblə, mə’bəd) etdiyimiz Məscidülhəramdan döndərənlərə və orada zülmə, haqsızlığa meyl etmək istəyənlərə də şiddətli əzabdan daddıracağıq!

Lo! those who disbelieve and bar (men) from the way of Allah and from the Inviolable Place of Worship, which We have appointed for mankind together, the dweller therein and the nomad; whosoever seeketh wrongful partiality therein, him We shall cause to taste a painful doom.

As to those who have rejected ((Allah)), and would keep back (men) from the Way of Allah, and from the Sacred Mosque, which We have made (open) to (all) men - equal is the dweller there and the visitor from the country - and any whose purpose therein is profanity or wrong-doing -(2796) them will We cause to taste of a most Grievous Penalty.

2796 All these were enormities of which the Pagan clique in power in Makkah were guilty before and during the Hijrah.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.