Kul ne’am ve entum dâḣirûn(e)
De ki: Evet ve siz horhakir bir halde dirileceksiniz.
De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş ve zelil düşmüş kimseler olarak (elbette hepiniz diriltileceksiniz)."
De ki: “Evet üstelik boyun bükmüş, aciz ve çaresiz bir vaziyette diriltileceksiniz.
Onlara:
“Evet, sizler, hem de aşağılanarak, hakaret edilerek diriltileceksiniz.” de.
De ki: "Evet hem de küçük düşürülmüş olarak."
De ki: 'Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Hem hepiniz zelîl ve hakîr olarak (diriltileceksiniz).”
De ki: “Evet (dirileceksiniz!) Hem de hor ve hakir olarak.”
De ki: “Evet, siz hem de aşağılanarak diriltileceksiniz.”
Diyesin ki: «Evet, hem de siz horlanarak»
De ki: “Evet, hem de aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
"Evet dirileceksiniz ve müstağrak-ı hacâlet olacaksınız" di.
De ki: "Evet hem de zelil ve hakir olarak."
De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
De ki: “Evet, hem de burnunuz yere sürtülerek!”
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).
De ki, "Evet, hem de horlanarak."
De ki: "Evet, hem de sizler çok aşağılanmış olarak (dirileceksiniz)."
De ki: evet, hem siz çok hor, hakîr olarak
(Resûlüm!) De ki: “Evet, (öldükten sonra, hesap vermek üzere diriltileceksiniz!) Hem de hor ve hakir olarak!
De ki: “Evet, aşağılanmış olarak.”
Sen de ki: «Evet (diriltileceksiniz). Hem siz (hepiniz) hor ve hakıyr olarak».
(Ey Resûlüm!) De ki: “Evet! Hem de siz zelîl kimseler olarak (diriltileceksiniz)!”
(Resulüm!) De ki: “Evet (diriltileceksiniz), üstelik boyun bükmüş, aciz ve çaresiz bir vaziyette.
Evet, siz aşağılanmış olarak.
De ki: "Evet öyle! Hem de hepiniz alçala alçala!"
De ki evet, zelil olduğunuz halde dirileceksiniz.
(Ey Peygamber!) De ki: Evet, hem de hor ve hakirler olarak.”
De ki: “Evet, hem de siz hor ve hakirler olarak (diriltileceksiniz).”
Onlara de ki: “Evet; hepiniz diriltileceksiniz, hem de alçaltılmış bir şekilde!”
De ki: -“Evet öyle! Hem de siz hor-hakîr olanlarsınız.
De ki " Evet. Siz de, hem de rezil bir şekilde. "
Onlara de ki: "Evet! Hem de inkârınızdan dolayı hor ve hakir olarak diriltileceksiniz."
De ki: “Evet hem de hor ve değersiz olarak (diriltileceksiniz).”
(Sen de onlara): “Evet hem de rezil bir durumda.” de.
De ki: “Elbette, hem de en perişan ve zavallı şekilde!”
Onlara de ki: -Evet, hem de rezil rüsva bir halde! 36/51...67
“Evet” de, “Hem de rezil rüsva bir halde!”
(Ey Muhammed) De ki "Evet!.. (Diriltileceksiniz) hem de, hor ve hakir olarak! (Rabbinizin emrine boyun eğmiş aşağılanmış olarak)
De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.»
De ki: “Evet, diriltilecek, hem de zelil ve perişan bir vaziyette diriltileceksiniz!
De ki: "Evet siz aşağılanarak (diriltileceksiniz)!"
Yâ Muhammed! Onlara di ki: "Evet siz ve babalarınız hor ve zelîl oldığınız halde ba's olunursunuz."
De ki: “Evet! Hem de siz alçaltılmış bir halde olacaksınız.
De ki:-Evet, hem de hor ve hakir olarak!
De ki: Evet. Hem de horlanmış şekilde diriltileceksiniz.
De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."
Ey Muhammad, ularga: “Ha, sizlar qiyomat kuni xor bo‘lgan holingizda, albatta, qayta tirilasizlar”, – deb ayting.
eyit: “evet siz ħorlar iken.”
Eyit yā Muḥammed: Evet, daḫı siz ẕelīller‐iken.
(Ya Peyğəmbər!) De: “Bəli, özü də zəlil (xar) olaraq (dirildiləcəksiniz).
Say (O Muhammad): Yea, in truth; and ye will be brought low.
Say thou: "Yea, and ye shall then be humiliated (on account of your evil)."(4044)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |