8 Ekim 2025 - 15 Rebiü'l-Ahir 1447 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâffât Suresi 18. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul ne’am ve entum dâḣirûn(e)

De ki: Evet ve siz horhakir bir halde dirileceksiniz.

De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş ve zelil düşmüş kimseler olarak (elbette hepiniz diriltileceksiniz)."

De ki: “Evet üstelik boyun bükmüş, aciz ve çaresiz bir vaziyette diriltileceksiniz.

Onlara:
“Evet, sizler, hem de aşağılanarak, hakaret edilerek diriltileceksiniz.” de.

De ki: "Evet hem de küçük düşürülmüş olarak."

De ki: 'Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz).”

(Ey Rasûlüm), de ki: “- Hem hepiniz zelîl ve hakîr olarak (diriltileceksiniz).”

De ki: “Evet (dirileceksiniz!) Hem de hor ve hakir olarak.”

De ki: “Evet, siz hem de aşağılanarak diriltileceksiniz.”

Diyesin ki: «Evet, hem de siz horlanarak»

De ki: “Evet, hem de aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”

"Evet dirileceksiniz ve müstağrak-ı hacâlet olacaksınız" di.

De ki: "Evet hem de zelil ve hakir olarak."

De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”

De ki: “Evet, hem de burnunuz yere sürtülerek!”

De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).

De ki, "Evet, hem de horlanarak."

De ki: "Evet, hem de sizler çok aşağılanmış olarak (dirileceksiniz)."

De ki: evet, hem siz çok hor, hakîr olarak

(Resûlüm!) De ki: “Evet, (öldükten sonra, hesap vermek üzere diriltileceksiniz!) Hem de hor ve hakir olarak!

De ki: “Evet, aşağılanmış olarak.”

Sen de ki: «Evet (diriltileceksiniz). Hem siz (hepiniz) hor ve hakıyr olarak».

De ki: “Evet, hem de aşağılanmış kimseler olarak…”

[10/56; 50/43]

(Ey Resûlüm!) De ki: “Evet! Hem de siz zelîl kimseler olarak (diriltileceksiniz)!”

(Resulüm!) De ki: “Evet (diriltileceksiniz), üstelik boyun bükmüş, aciz ve çaresiz bir vaziyette.

Evet, siz aşağılanmış olarak.

De ki: "Evet öyle! Hem de hepiniz alçala alçala!"

De ki evet, zelil olduğunuz halde dirileceksiniz.

(Ey Peygamber!) De ki: Evet, hem de hor ve hakirler olarak.”

De ki: “Evet, hem de siz hor ve hakirler olarak (diriltileceksiniz).”

Onlara de ki: “Evet; hepiniz diriltileceksiniz, hem de alçaltılmış bir şekilde!”

De ki: -“Evet öyle! Hem de siz hor-hakîr olanlarsınız.

De ki " Evet. Siz de, hem de rezil bir şekilde. "

Onlara de ki: "Evet! Hem de inkârınızdan dolayı hor ve hakir olarak diriltileceksiniz."

De ki: “Evet hem de hor ve değersiz olarak (diriltileceksiniz).”

(Sen de onlara): “Evet hem de rezil bir durumda.” de.

De ki: “Elbette, hem de en perişan ve zavallı şekilde!”

Onlara de ki: -Evet, hem de rezil rüsva bir halde! 36/51...67

“Evet” de, “Hem de rezil rüsva bir halde!”

(Ey Muhammed) De ki "Evet!.. (Diriltileceksiniz) hem de, hor ve hakir olarak! (Rabbinizin emrine boyun eğmiş aşağılanmış olarak)

De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.»

De ki: “Evet, diriltilecek, hem de zelil ve perişan bir vaziyette diriltileceksiniz!

De ki: "Evet siz aşağılanarak (diriltileceksiniz)!"

Yâ Muhammed! Onlara di ki: "Evet siz ve babalarınız hor ve zelîl oldığınız halde ba's olunursunuz."

De ki: “Evet! Hem de siz alçaltılmış bir halde olacaksınız.

De ki:-Evet, hem de hor ve hakir olarak!

De ki: Evet. Hem de horlanmış şekilde diriltileceksiniz.

De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."

Ey Muhammad, ularga: “Ha, sizlar qiyomat kuni xor bo‘‎lgan holingizda, albatta, qayta tirilasizlar”, – deb ayting.

eyit: “evet siz ħorlar iken.”

Eyit yā Muḥammed: Evet, daḫı siz ẕelīller‐iken.

(Ya Peyğəmbər!) De: “Bəli, özü də zəlil (xar) olaraq (dirildiləcəksiniz).

Say (O Muhammad): Yea, in truth; and ye will be brought low.

Say thou: "Yea, and ye shall then be humiliated (on account of your evil)."(4044)

4044 They are assured that the future life is a solid fact, but that it will be in very different conditions from those they know now. All their prese... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.