Velleżîne yumessikûne bilkitâbi veekâmû-ssalâte innâ lâ nudî’u ecra-lmuslihîn(e)
Kitaba sarılıp namaz kılanlara gelince: Biz, iyiliğe çalışanların mükafatını zayi etmeyiz.
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar ise (kutluluk ve kurtuluş ehlidir). Elbette Biz (halkı ve nizamı ıslah edici olan, yanlışlık ve haksızlıkları düzeltmeye çalışan) muslihlerin ecrini asla zayi etmeyiz. (Emeklerini boşa vermeyiz.)
Ve kitaba o sımsıkı sarılanlarla, namazı dosdoğru ve devamlı yerine getirenleri, elbette ödüllendireceğiz. Dürüst ve erdemli olmayı benimseyen ve bunu öğütleyen kimselerin hakkını, elbette zayi etmeyiz.
Kitaba sımsıkı sarılanların, namazı erkanına, şartlarına, vaktine riayet ederek âşikâre kılanların, işte böyle din ve dünya ilişkilerini düzelterek geliştirerek barış içinde iyi ve ıslah yaşayanların mükâfatını zayi etmeyeceğiz.
Kitab'a sımsıkı sarılan ve namazı kılanlar (bilsinler ki); biz iyiliğe çalışanların ecirlerini zayi etmeyiz.
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz.
Kitaba sarılanlar (Kur'an'ın hükümlerine göre amel edenler) ve namazı gereği üzere yerine getirenler var ya, o iyilik edenlerin mükâfatını biz hiç bir zaman zayi etmeyiz.
Onlardan sağlamca kitaba tutunanlar, namazı doğruca kılanlar (ise;) işte Biz, o uygun işler yapanların ücretini asla zayi etmeyiz.
Kitaba sarılarak, namazını kılanlarla, onatların sevabını yitirmeyiz
Kitap'a sımsıkı sarılıp namazı ikame edenlere gelince; şüphesiz biz, böyle dürüst ve erdemli olmayı benimseyen ve bunu öğütleyen kimselerin hakkını elbette ziyan etmeyeceğiz.
Kitâba ittibâ’ idenlere ve namâz kılanlara gelince biz sâlih âdemlerin mükâfâtını zâyi’ itmiyecceğiz.
169,170. Ardlarından yerlerine gelen bir takım kötüler, Kitap'a mirasçı oldular. "Biz nasıl olsa affedileceğiz" diyerek Kitap'ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar; yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı? Kitap'da olanları okumamışlar mıydı? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, ahiret yurdu vardır, düşünmüyor musunuz? Biz, iyiliğe çalışanların ecrini elbette zayi etmeyiz.
Kitab’a sımsıkı sarılanlara ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, şüphesiz biz, iyiliğe çalışan (erdemli) kimselerin mükâfatını zayi etmeyiz.
Kitaba sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte böyle iyiliğe çalışanların ecrini biz asla zayi etmeyiz.
Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.
Kitaba sarılanlar ve namaz kılanlara gelince, iyiliğe çalışanları ödülsüz bırakmayız.
Kitaba sarılanlara ve namazı kılmaya devam edenlere gelince, biz o iyilerin ecrini hiçbir zaman yitirmeyiz.
Kitâba sarılanlar ve namazı ikame etmekte bulunanlar ise o muhsinlerin ecrini biz hiç bir zaman zayi' etmeyiz
Kitâb’a sımsıkı sarılan (Tevrât’ın hükümlerini uygulayan) ve namazı kılanlar (bilsinler ki), biz iyiliğe çalışanların ecirlerini zayi etmeyiz.
Kitap'a sımsıkı sarılıp, salatı ikame edenlere¹ gelince; kuşkusuz Biz salih² olanların emeklerini zayi etmeyiz.
Bir de (âhiret yurdu) kitaba sımsıkı sarılanlar ve namaz; dosdoğru kılanlar (için mahz-ı hayırdır). Şübhesiz ki biz iyiliğe çalışanların mükâfatını zayi' etmeyiz.
Kitâb'a sımsıkı tutunup namazı hakkıyla edâ edenler ise (bilsinler ki), şübhesiz biz, iyilik için çalışanların mükâfâtını zâyi' etmeyiz.(2)
Ve o (kötü işlerden sakınan) kimseler ki kitaba sarılırlar (onun hükümlerine göre amel ederler) ve (bir arınma ibadeti olan) namazı (sürekli) dosdoğru kılmış bulunurlar. (İşte onlar bilsinler ki) Biz, kendilerini (ve başkalarını) düzeltmek için çalışıp çaba gösterenlerin ecirlerini (emeklerini) zayi etmeyeceğiz.*
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazlarını kılanlar var ya! Biz doğru (salih) amel işleyenlerin karşılıklarını, asla zayi etmeyiz.
O kimseler ki Kitap’a sımsıkı sarılırlar, namaz kılarlar, işkilsiz Biz bu iyilerin karşılığını yitirmeyiz.
Onlar ki Kitaba sarılırlar, nâmazı dosdoğru kılarlar. İşte biz iyi işleyenlerin mükâfatını zayi etmeyiz.
Kitab’a sımsıkı sarılanlara ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, muhakkak ki Biz iyi ve yararlı işler yapanların [muslihîn] hakkını zayi etmeyiz.
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar (da bilsin ki), biz ıslah edenlerin ecrini elbette zayi etmeyiz.
Kitaba sımsıkı sarılan ve namazı dosdoğru kılanlara gelince; biz, iyilik yapanların mükâfâtını, elbette kayba uğratmayacağız!
Kutsal Kitap Kur’an’a sırt çeviren İsrail Oğulları’na hatırlat ki:
Kitab’a sımsıkı tutunanlara ve Namaz’ı kılmış olanlara gelince; biz, Muslihler’in / İslah Ediciler’in / Düzelticiler’in / Arabulucular’ın ücretini yitirmeyiz.
Biz, Kitaba sarılanların, namazı kılarak ihya edenlerin, bir de yapıcı faaliyetlerde bulunanların ödüllerini asla zayi etmeyiz.
Kim Kitaba sımsıkı sarılır, Salât-ı İkame ederek bilgiyle bilinçle hayatını düzeltirse, Rabbinin yasalarına uyarak bir hayat yaşarsa, onların yaptıkları asla kaybolmaz. Yaptıklarının katımızda mutlaka değeri vardır.
Kitaba sımsıkı sarılıp, namazı dosdoğru ve devamlı kılanlara gelince Biz, o haksızlıkları düzeltenlerin, yaptıklarının karşılığını boşa götürmeyiz.
Ve kitaba o sımsıkı sarılanlarla namazı dosdoğru ve devamlı yerine getirenler[i elbette ödüllendireceğiz]; dürüst ve erdemli olmayı benimseyen ve bunu öğütleyen kimselerin hakkını elbette ziyan etmeyeceğiz!
Bu Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazın hakkını verenlere gelince biz böyle ıslah edicilerin mükâfatını asla zayi etmeyiz. 2/177, 5/119, 11/114, 33/70, 3/195
Ama kitaba sımsıkı sarılan ve Allah’a kulluğun hakkını verenler[¹²⁸⁷] var ya: onlar iyi bilsinler ki Biz, kendilerini ve başkalarını düzeltmek için çaba gösterenlerin emeklerini zayi etmeyeceğiz.
(İçlerinden öyle) Kimseler de vardır ki, kitaba sımsıkı sarılırlar. (Onun hükümlerine karşı gelmekten sakınırlar, onun helal gösterdiğini haram, haram bildirdiğini helal saymaya cüret etmezler) Ve namazı dosdoğru kılarlar. Şüphe yok ki biz öyle iyi amel yapanların mükafatını zayi etmeyiz, (hidayete erdiririz) (Oysa Biz, İsrailoğullarının tümünden bir söz almıştık, nitekim)
Ve o kimseler ki kitaba sarılırlar ve namazı dosdoğru kılmış bulunurlar. Şüphe yok ki, Biz (öyle) muslih kimselerin mükâfaatını zâyi etmeyiz.
Kitaba sarılanlar ve namazı gerektiği şekilde yerine getirenler bilsinler ki, Biz iyilik için çalışanların mükâfatlarını asla zâyi etmeyiz.
O(koruna)nlar ki Kitaba sımsıkı sarılırlar ve namazı kılarlar; elbette biz, iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.
Ve Allâh'ın kitâbına temessük idüb namâzlarını âdâb ve erkânıyla kılanlar (me'cûr olurlar) Biz sâlih 'amel işleyenlerin ecrini zâyi' itmeyiz.
Kitaba sıkı sarılıp namazı tam kılanlara gelince; biz iyiliğe çalışanların ödülünü ziyan etmeyiz.
Kitaba bağlı olanlar ve namaz kılanlara gelince biz, doğruların mükafatını zayi etmeyiz.
Kitaba sımsıkı sarılan ve namazı dosdoğru kılanlara gelince: İyiliğe çalışanların ödülünü Biz asla zayi etmeyiz.
Kitaba sarılanlar ve namazı/duayı yerine getirenlere gelince, biz, barışsever iyilerin ödülünü zayi etmeyiz.
Kitobni mahkam ushlagan va namozlarini qoim qilgan kimsalar bo‘lsa, albatta, Biz isloh qiluvchilarning ajrini behuda ketkazmaymiz.
daħı anlar kim yapışurlar kitāb’a daħı ŧururdılar namāzı bayıķ biz yāyı' eylemezüz eyü işleyiciler müzdini.
Daḫı ol kişiler ki yitişdiler kitāba, daḫı durġurdılar namāzı. Taḥḳīḳ yitür‐mez‐biz müzdini ıṣlāḥ eyleyenlerüñ.
Kitabdan (möhkəm) yapışanlar, (vaxtlı-vaxtında, lazımınca) namaz qılanlar (bilsinlər ki) Biz əməlisalehlərin mükafatını zay etmirik!
And as for those who make (men) keep the Scripture, and establish worship lo! We squander not the wages of reformers.
As to those who hold fast by the Book and establish regular prayer,- never shall We suffer the reward of the righteous to perish.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |