23 Eylül 2025 - 30 Rebiü'l-Evvel 1447 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 147. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fe-in keżżebûke fekul rabbukum żû rahmetin vâsi’atin velâ yuraddu be/suhu ‘ani-lkavmi-lmucrimîn(e)

Seni yalanlarlarsa hemen de ki: Rabbiniz geniş, engin bir rahmete sahiptir, fakat azabını da suçlu kavimden reddetmeye imkan yok.

(Buna rağmen) Şayet Seni yalanlayacak olurlarsa de ki: “Rabbiniz çok geniş rahmet sahibidir. (O bana kâfidir ve elbette mücrimlerden;) Suçlu saldırgan kavim (ve kesimlerden, Allah’ın) şiddetli çarpması (ve intikam alması) da asla geri çevrilmeyecektir.”

Eğer senin yalan söylediğini iddia ederlerse, onlara de ki: Rabbinizin rahmeti sonsuzdur; ama günaha batmış insanları cezalandırması da kaçınılmazdır.

Eğer seni yalanlarlarsa:
“Rabbiniz sonsuz rahmet ve merhamet sahibidir. Allah'ın verdiği cezanın, İslâm'a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsi, suçlu, günahkâr bir kavimden geri çevrilmesi de mümkün değildir." de.

Eğer seni yalanlarsa de ki: "Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. Ancak O'nun şiddetli azabı da suçlular topluluğundan geri çevrilmez."

Şayet seni yalanlayacak olurlarsa, de ki: 'Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. O'nun şiddetli çarpması, suçlu-günahkarlar topluluğundan geri çevrilemez.'

Eğer getirdiğin hükümlerde seni tekzib ederlerse şöyle de:”-Rabbiniz geniş rahmet sahibidir; fakat mücrimler (günahkârlar) topluluğundan onun şiddet ve kudreti geri çevrilemez.”

Eğer seni yalanlarsa, de ki: “Rabbiniz geniş bir rahmet sahibidir. Fakat onun azabı azgın ve mücrim olan bir toplumdan geri çevrilmez.”

Eğer seni yalanlarlarsa, de ki: “Rabbiniz geniş bir rahmet sahibidir. Bununla beraber, O'nun azabı, suçlular topluluğundan uzaklaştırılamaz.”

Seni yalan tutarlarsa, diyesin ki: «Tanrımız çok geniş rahmet sahibi, günahlı bir ulustan, onun azabı geri döndürülemez»

(Ey Resul!) Eğer (Allah rahmet sahibidir, O böyle ceza vermez diyerek) senin yalan söylediğini iddia ederlerse onlara de ki: “(Evet) Rabbiniz geniş bir rahmet sahibidir ama O'nun suçlu insanları cezalandırması da kaçınılmazdır.”

Seni tekzîb iderler ise ânlara di ki: "Rabbinizin rahmeti vâsi’dir lâkin gazâbı mücrim kavimlere isâbet ider."

Seni yalanlarlarsa, "Rabbinizin rahmeti geniştir; O'nun azabı suçlu milletten geri çevrilemez" de.

Eğer seni yalanlarlarsa, de ki: “Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. (Bununla beraber) suçlu bir toplumdan O’nun azabı geri çevrilmez.”

Eğer seni yalanlarlarsa de ki: “Rabbiniz geniş rahmet sahibidir; bununla birlikte O’nun suçlu topluluğa vereceği ceza da geri çevrilemez.”

Eğer seni yalanlarlarsa de ki: Rabbiniz geniş bir rahmet sahibidir. Bununla beraber O'nun azabı, suçlular topluluğundan uzaklaştırılamaz.

Seni yalanlarlarsa: "Rabbiniz geniş rahmet sahibidir ve O'nun cezası suçlu toplumlardan geri çevrilemez," de.

Eğer seni yalanladılarsa, de ki: "Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. Bununla beraber O'nun azabı da suçlu toplumdan geri çevrilmez."

Bunun üzerine seni tekzibe yeltenirlerse, de ki rabbınız bitmez tükenmez bir rahmet sahibi, fakat mücrimler güruhundan be'si de reddedilemez

(Resûlüm!) Eğer seni yalanlarlarsa (onlara) de ki: “Rabbiniz bol rahmet sahibidir. (Hakkı inkâr eden kullarına hemen ceza vermeyip, tövbe etmeleri için onlara mühlet tanıyandır. Fakat şunu da iyi bilin ki) O’nun azabı, (kendilerine tanınan mühlete rağmen, inkâr ve isyanlarına tövbe etmediklerinden dolayı azaba müstahak olmuş) mücrim (kâfir) bir toplumdan (asla) geri çevrilemez. (Bu azaba hiç kimse engel olamaz.)”

Eğer seni yalanlarlarsa, de ki: “Rabb'iniz geniş rahmet sahibidir, ne var ki O'nun azabı mücrim¹ halktan geri çevrilemez.”

1- “Suçlu” demek olan bu sözcük, “basit suçlu” anlamında değil; “gerçeği yalanlayan nankör, müşrik, sapkın” anlamına gelmektedir.... Devamı..

Eğer (bunun üzerine) seni tekzîb ederlerse de ki: «Rabbiniz geniş bir rahmet saahibidir. Onun satvet (-ü kudret) i ise günahkârlar güruhundan (uzaklaşdırılıb) döndürülemez».

Seni yalanlarsalar onlara de ki: “Rabbiniz geniş bir rahmet sahibidir. Bununla beraber, onun cezalandırması mücrim toplumdan geri çevrilmez.”

[24/20; 35/4; 10/13]

Buna rağmen seni yalanlarlarsa artık de ki: “Rabbiniz pek geniş bir rahmet sâhibidir. Fakat O'nun azâbı günahkârlar topluluğundan geri çevrilemez.”

(Resulüm!) Eğer seni yalanlarlarsa hemen de ki: Rabbiniz geniş (ve engin) bir rahmete sahiptir, fakat azabını da (gerçeği yalanlayan nankör, müşrik, sapkın, insan hakları ihlal eden, zulüm ve kötülük yapan) suçlu kavimden reddetmeye imkân yok.

Eğer seni yalanlarlarsa deki “Rabbiniz rahmeti, her şeyi kuşatıcı olandır. O nun azabı suçlu toplumlardan asla çevrilemez.”

Eğer seni yalancı yerine koyacak olurlarsa onlara de: "Sizin çalabınızın engin bir esirgeyiciliği vardır. Ancak O, suçlular takımını ezmekten alıkonulamaz."

Eğer seni yalancı çıkarırlarsa onlara «— Rabbinizin geniş bir rahmeti vardır. Satveti de günahkâr kavmin üzerinden reddolunamaz» dersin.

(Ey Peygamber!) Eğer onlar seni yalanlarlarsa, onlara, “Rabbiniz geniş/sonsuz rahmet sahibidir. O’nun azabı suçlulardan geri çevrilmez” de.

Seni yalanlarlarsa, “Rabbinizin rahmeti geniştir; O'nun azabı suçlu topluluktan geri çevrilemez” de.

Eğer “Öyle şey mi olur? O merhametli Allah, hiç insanları böyle cezalandırır mı?”diyerek senin yalan söylediğini iddia edecek olurlarsa, de ki:
Evet, Rabb’inizin merhameti sonsuzdur fakat suç işleyenlere vereceğini vaad ettiğicezanın kaldırılması da söz konusu değildir! O hâlde, Allah’ın merhametine güvenip de, zulüm işlemeye kalkmayın!
Bunun, ezelden belirlenmiş ilâhî bir yazgı olduğunu öne sürerek sorumluluktan kurtulmaya çalışanlara gelince:

Seni yalanladılarsa, de ki:
“Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. O’nun sıkıntı azabı Suçlu Kavim’den geri çevrilmez”.

Eğer sana yalancı derlerse, de ki: " sizin Rabb'iniz engin bir sevgi selidir ama, suçlu topluma verdiği cezayı da geri çekmez. "

İnkârcılar dinlerinde ısrar ederek seni yalanladılarsa de ki! "Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. Fakat Allah’ın azabı suç işleyip duran toplumdan geri çevrilmez!"

Seni yalanlarsa (onlara) de ki: “Rabbiniz geniş merhamet sahibidir. [*] O’nun azabı, suçlular topluluğundan geri döndürülemez.”

Bu cümle En‘âm 6:12, 54 ve A‘râf 7:156 ile birlikte okunmalıdır.

(Ey Muhammed!) Eğer o (Yahû-dîler) seni yalanlarlarsa sen onlara: “Rabbiniz çok geniş bir rahmet sahibidir. (Fakat şunu da iyi bilin ki) Onun azabı, suçlu bir toplumdan asla geri kalmaz.”¹ de.

1 Yani; onlara ne kadar mühlet verilirse verilsin, sonunda mutlaka bir azaba çarptırılırlar.

Ve eğer senin yalan söylediğini iddia ederlerse ¹⁴⁰ onlara de ki: “Rabbinizin rahmeti sonsuzdur; ama günaha batmış insanları cezalandırması da kaçınılmazdır”.

140 Yani, Allah’ın yalnızca açıkça tanımlanmış birkaç yiyecek cinsini yasakladığı şeklindeki Kur’an ifadesi (145. ayette) konusunda. “Onlar” zamiri, h... Devamı..

Eğer seni yalanlamaya kalkarlarsa, de ki: “Rabbiniz, sınırsız rahmet sahibidir; fakat günaha gömülmüş bir topluma verdiği cezanın geri döndürülmesi mümkün değildir.” 3/184, 5/41, 6/33-34, 7/177

Ve onlar seni yalancılıkla itham ederlerse de ki: Rabbiniz sınırsız merhamet sahibidir; ama günaha gömülüp gitmiş insanları cezalandırması da kaçınılmazdır.

(Ey Muhammed, yahudiler) Eğer seni yalan sayarlarsa, (bu yasakların kendilerine ceza değil, eskiden beri geçerli olduğu iddiaya kalkışırlarsa) De ki: Rabbiniz geniş rahmet sahibidir, (bu Kur'an bildirisini inkar ettiğinizden dolayı hemen cezalandırmaz mühlet verir, sakın bu mühlete güvenmeyin, bundan yararlanarak hakk'ı kabul edin, Rabbinizin ayetlerini yalan saymayın) Biliniz ki, O'nun azabı da (vardır ve o azap) günahkarlar topluluğundan uzaklaştırılmaz! (Bir gün gelir elbette onları yakalar)

İmdi seni tekzîp ederlerse de ki: «Rabbiniz geniş bir rahmet sahibidir. Fakat onun ikâbı da günahkâr olan bir gürûhtan reddedilemez.»

Eğer onlar seni yalancı sayarsa de ki: “Rabbinizin merhameti geniştir; fakat dilediği zaman O'nun satveti ve azabı, suçlu toplumdan geri çevrilemez. ”

Eğer seni yalanladılarsa, de ki: "Rabbiniz bol rahmet sahibidir. Fakat O'nun azabı da suçlu toplumdan geri çevrilmez (gazabı suçluların üzerine bir indi mi, onu kimse geri çeviremez)."

Eğer onlar seni tekzîb iderler ise di ki: "Rabbinizin rahmeti genişdir. Mücrim olan kavimden onun şiddetli 'azâbı redd idilmez"

Sana yalancı derlerse de ki “Rabbiniz geniş ikram sahibidir. Ama O’nun cezası, suçlular topluluğundan engellenemez."

Seni yalanlarlarsa: -Rabbiniz, geniş rahmet sahibidir; O'nun azabı ise günahkar toplumdan geri çevrilemez, de!

Onlar seni yalanlayacak olurlarsa, sen de ki: Rabbiniz geniş rahmet sahibidir; ama azabı da mücrimlerden geri çevrilmez.

Artık seni yalanlarlarsa şunu söyle: "Rabbiniz çok geniş bir rahmetin sahibidir. Ancak, O'nun azabı günaha batmışlar topluluğundan uzak tutulamaz."

Ey Rasulim, agar sizni yolg‘‎onchiga chiqarsalar ularga: “Robbingiz rahmati keng Zotdir. Biroq uning gunohkor qavmlarga beradigan azobi orqaga qaytarilmaydi”, – deb ayting.

pes eger yalan dutarlar-ise seni eyit “çalabuñuz raḥmet issidür. giñ daħı girü yıġlınmaz 'aźābı anuñ ķavumdan yazuķlular.”

Pes eger seni yalanlasalar yā Muḥammed eyit: Sizüñ Çalabuñuz giñ raḥmet issidür, daḫı ḳayıtmaz anuñ ‘aẕābı yaman ḳavmden.

Əgər onlar səni yalançı hesab etsələr, de: “Rəbbiniz böyük mərhəmət sahibidir. Onun günahkar bir tayfaya (verəcəyi) əzabın da qarşısı alına bilməz!”

So if they give the lie to thee (Muhammad), say: Your Lord is a Lord of all embracing mercy, and His wrath will never be withdrawn from guilty folk.

If they accuse thee of falsehood, say: "Your Lord is full of mercy all- embracing; but from people in guilt never will His wrath be turned back.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.