Ve mehhedtu lehu temhîdâ(n)
Ve onun geçimini yaydım da yaydım.
Ve sayısız imkân ve fırsatları önüne serdim.
herşeyi kendisi için genişce yaydığım yani başkalarına verilenlerden çok daha fazla güç, yetenek, imkan verdiğim insanı.
Ona, ne büyük imkânlar sağlamıştım.
Kendisi için (dünya nimetlerini) yaydıkça yaydım.
Ve sayısız imkan ve fırsatları önüne serdim.
Ona nimet döşedim de döşedim...
Ve ona bol imkânlar sergiledim.
11,12,13,14. Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!
Herbir yolu kendisine açmıştım
Ayrıca rahat yaşaması için her türlü imkânı önüne serdim.
Her müşkülüni âsân itdim.
11,12,13,14. Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.
14-15. Önüne nimetleri serdikçe serdiğim, arkasından daha fazla vermemi bekleyen kişiyi!
11, 12, 13, 14. Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!
Ona nimetler yağdırdım.
Hem ona büyük imkânlar sağladım.
Hem kendisine bir döşeyip döşedim
Kendisine (dünya nimetlerinden) büyük imkânlar sağladım.
Ona, geniş imkânlar sağladım.
11,12,13,14. Bir tek (ya'nî nev'i şahsına münhasır) olarak yaratdığım, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak.
Ona verdikçe verdim.
14,15. Hem ona (dünya ni'metlerini) yaydıkça yaydım! Sonra (daha da) artırmamı hırsla istiyor!
Ayrıca (bütün bunların ötesinde rahat yaşaması için) her türlü imkânı önüne serdim.
Daha pek çok imkânlar verdiğim halde.
Varlığın her türlüsünü onun önüne serdikçe serdim.
O/na reislik ve mansıp yolunu iyiden iyiye döşedim,
Her türlü imkânı önüne serdim;
Ve ona büyük imkânlar sağladım.
Ve bütün bunların ötesinde, hayatın bütün nîmet ve güzelliklerini cömertçe onun önüne serdim;
Onun için döşedikçe döşedim;
14,15. imkânlar verdiğimi, // yine de kalkıp: daha diyeni,
Her şeyi hesapsız verdim! Sadece inananlara veririm demedim! İster inansınlar ister inanmasınlar herkese bolca verdim!
Her şeyi önüne serdim.
11,12,13,14. Bırakın Bana! O kendi ellerimle yarattığım,¹ kendisine bolca servet ve gözünün önünde duran oğullar verdiğim ve önüne imkân ve fırsatlar serdiğim adamı.²
ve hayatına geniş bir ufuk açtığım: ⁶
Her türlü imkânı önüne serdim. 2/29, 14/32.34
Ve onu bir (bebek gibi) eleyip belemiştim;[⁵⁴¹⁰]
12,13,14. (Çünkü) O kâfire, hem çok bol mal mülk servet, hem kendisine yardıma çok fazla oğullar, hem de -şöhret sahibi olmasını sağlayacak mevki gibi- büyük imkânlar verdiğim halde (imana davet edildiğinde, küfründe direniyor da)
Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim.
11, 12, 13, 14. Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!
Ve onu ömrüni ve kudretini artırdım.
Her şeyi önüne serdim.
Ona verdikçe verdim.
Herşeyi önüne serdim.
Alabildiğine imkânlar döşedim onun için.
Yana unga hayot ne’matlarini oson qilib qo‘ydim.
[306a] daħı döşedüm anuñ-içün döşemek.
Daḫı aña riyāseti basṭ eyledüm.
Ona (hər şeyi) artıqlaması ilə müyəssər etdim (sərvət və mənsəbi ayağının altına döşədim).
And made (life) smooth for him.
To whom I made (life) smooth and comfortable!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |