Ve-iżâ raev âyeten yestesḣirûn(e)
Ve bir delil gördüler mi alay etmeye kalkarlar.
Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, (onu) alay konusu edinip eğleniyorlar.
Ve bir delil gördüler mi, onunla alay etmeye kalkarlar.
Muhammed'in hak peygamber olduğu ile ilgili bir mûcize delili, Kur'ân'ı gördükleri zaman da alaya alırlar.
Bir ayet (mucize) gördüklerinde alaya alırlar.
Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar.
Bir mucize gördükleri vakit de eğlenceye alıyorlar.
Bir mucize gördükleri zaman da alaya alıyorlar.
Bir âyet görseler, alay ediyorlar.
Bir belge görünce de, alaya alırlar !
Bir ilahi mesajla muhatap olduklarında, onu alaya alırlar,
Bir mu’cize görseler gülerler.
Bir mucize gördüklerinde onu eğlenceye alırlar.
Bir mucize gördükleri zaman onu alaya alıyorlar.
İlâhî bir işaret gördüklerinde alaya alıyorlar;
Bir mucize görseler alay ederler.
Bir delil gördüklerinde onu alaya alıyorlar.
Bir mucize gördükleri zaman da eğlenceye alıyorlar.
Bir mu'cize gördükleri vakıt da eğlence yerine tutuyorlar
Bir mu‘cize gördükleri zaman da (onu) alaya alırlar.
Bir mu'cize gördükleri vakit (onu) eğlenceye tutarlar.
Ve bir mu'cize gördükleri zaman, (onunla) alay etmek istiyorlar.
Bir ayet (hakikati gözler önüne seren bir delil, bir kanıt) gördüklerinde de (onu) alay konusu edinip eğleniyorlar.
Bir işaret (ayet) görseler, eğlenceye almak istiyorlar.
Bir belge görecek olsalar, onunla eğlenmiye başlıyorlar da,
Bir mûcize görseler onu maskaralığa alırlar.
Bir mucize [âyet] görseler alay ederler.
Bir ayet (mucize) gördüklerinde de alay konusu edinip eğleniyorlar.
Hakikati gözler önüne seren bir delil veya bir ayet gördüklerinde, küçültücü sözlerle onu etkisiz kılmaya çalışırlar:
Bir âyet gördükleri zaman alay ederler.
Bir ayet gördüler mi, bakışıp gülüşüyorlar:
Onlara bir ayet okusan hemen alay ederler.
Bir ayet gördüklerinde alay ederler.
Bir mûcize gördüklerinde alay ediyorlar.
ve bir [ilahî] mesajla muhatab olduklarında onu küçümserler
Gerçeği söyleyen bir ayet gördüklerinde onu hafife alıyorlar. 16/103, 21/3...5
ve bir âyet gördüklerinde küçümsemeye kalkarlar;
(Peygamberliğinin ve Kur'an'ın hak olduğunu belirleyen) Bir mucize görseler, onu eğlenceye alırlar.
Ve bir mûcize gördükleri vakit de onunla istihzâ eder dururlar.
14, 15, 16, 17. Gerçeği gösteren bir delil veya bir mûcize görseler, başkalarını da onunla alay etmeye çağırır ve “Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz öldükten, hem de çürümüş kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek mişiz! Gelmiş geçmiş babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler! ”
Bir mu'cize görseler, alay ediyorlar.
Bir mu'cize görseler aralarında onı masharaya alırlar.
Bir âyet gördüklerinde hafife almaya çalışıyorlar.
Bir ayet gördükleri zaman onunla alay ediyorlar.
Bir âyet gördüklerinde de alaya alıyorlar.
Bir ayetle yüz yüze geldiklerinde, dudak büküp eğleniyorlar.
Sizning haq payg‘ambar ekanligingizga dalolat qiladigan biror belgi ko‘rsalar, iymon keltirish o‘rniga yanada qattiqroq masxara qiladilar.
daħı ķaçan kim gördiler bir nişān gey yañśularlar.
Daḫı bir āyet görseler anı masḫaralıġa alurlar.
Bir mö’cüzə gördükdə isə ona istehza edərlər.
And seek to scoff when they behold a portent
And, when they see a Sign, turn it to mockery,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |