Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû lâ tetevellev kavmen ġadiba(A)llâhu ‘aleyhim kad ye-isû mine-l-âḣirati kemâ ye-ise-lkuffâru min ashâbi-lkubûr(i)
Ey inananlar, Allah'ın gazabına uğrattığı toplulukla dostluk etmeyin; gerçekten de onlar, ahiretten, tamamıyla ümitlerini kesmişler, nitekim kafirler de, kabirlerdekilerden tamamıyla ümit kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Allah’ın gazabına uğramış bir kavmi (fikren ve fiilen sapıtıp Yahudileşmiş, şirke ve zulme yönelmiş kesimleri, sakın) veli (yönetici) edinmeyin!.. (Zira bunlar küfür ve zulüm ehlidir.) Ki, kâfirler (dünyaya geri dönmeleri konusunda) kabirde olanlardan (ölülerin dirilip kalkmalarından) ümitlerini kestikleri gibi, onlar da ahiretten ümitlerini kesmiş (sadece dünyaya yönelmiş)lerdir.
Ey inananlar! Allah'ın gazap ettiği kimseler olan Yahudilerle dostluk etmeyin. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, mezarlıktakilerin geri dönmelerinden nasıl ümitlerini kesmişlerse, o Yahudiler de ahiret ve sevabından ve nimetlerinden, öylece ümit kesmiş kimselerdir.
Ey iman nimetine kavuşanlar, kendilerine Allah'ın gazap ettiği milletlerle, yahudilerle dostluklar, ittifaklar kurmayın. İşlerinizin idaresini onlara bırakarak, onları kendinize hâkim hale getirmeyin. Onlar, kâfirlerin, kabirdekilerin dünyaya dönüşlerinden, yeniden diriltilmelerinden ümit kestikleri gibi, bile bile Muhammed'e, Kur'ân'a iman etmemeleri sebebiyle âhiretteki, ebedî yurttaki nasiplerinden, lütuf ve rahmetten, kurtuluştan ümit kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Allah'ın kendilerine kızdığı bir topluluğu dost edinmeyin. İnkâr edenler kabirlerde bulunanlardan ümit kestikleri gibi onlar da ahiretten ümit kesmişlerdir.
Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Öyle bir kavmi dost edinmeyin ki, Allah onlara gazab etmiş, ahiretten ümidi kesmişler ve mezarlıklarda yatan kâfirlerin ümidsiz halleri gibi, ümidsizliğe düşmüşlerdir, (Allah'ın rahmetinden ümidlerini kesmişlerdir).
Ey iman edenler! Allah’ın gazabına uğrayan, kâfirlerin kabirdeki ölülerden ümit kestikleri gibi, Ahiretten ümit kesen bir toplumu dost edinmeyin.
Ey inanmış olanlar! Allahın kakıdığı bir ulusla dost olmayınız, mezarlarda yatanlarla, kâfirler nice umut kesmişlerse, ahretten de öylecene umutların kesmişlerdir
Ey inananlar! Allah'ın gazabına uğramış bir topluluğu dost edinmeyin! Çünkü (âhireti inkâr edenler) kabir ehliyle bir daha görüşüp bir araya gelmekten nasıl ümitsizse, onlar da (kalıcı ve aşağılayıcı azabı gerektiren suçları sebebiyle) ahiretten öyle ümitsizdirler.
Ey mü’minler! Allâh’ın gadabına uğrayan akvâm ile dostluk itmeyiniz, kâfirler kabirlerde bulunanların dirileceğinden ümîdlerini kesdikleri gibi bunlar da âhiretin hayrından nâ-ümîddirler.
Ey inananlar! Allah'ın gazabına uğramış milleti dost edinmeyin; inkarcıların kabirde bulunan kimselerden umutlarını kestikleri gibi, onlar da, ahiretten umutlarını kesmişlerdir.*
Ey iman edenler! Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinmeyin. Onlar, inkârcıların kabirlerdekilerden ümit kestikleri gibi âhiretten ümit kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden(onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahiretten ümit kesmişlerdir.
Ey inananlar, ALLAH'ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinmeyin. İnkarcılar, mezardakilerden nasıl umut kesmişlerse onlar da ahiretten öylesine umut kesmişlerdir.
Ey inananlar, Allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin. Kâfirler, mezarlık halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi.
Ey o bütün iyman edenler! Öyle bir kavmı dost tanımayın ki Allah kendilerine gazabetmiş, Âhıretten ümidi kesmişler, eshabı kuburdan olan kâfirlerin me'yusiyyetleri gibi ye'se düşmüşlerdir.
Ey îmân edenler! Allah’ın gazap ettiği bir topluluğu (yahûdî kâfirlerini) dost edinmeyin. Zira onlar, (diğer) kâfirlerin (müşriklerin) kabirlerdekilerden (onların diriltilmesinden) ümit kestikleri gibi âhiretten ümit kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Allah'ın gazap ettiği halka dönmeyin.¹ Gerçeği yalanlayan nankörlerin, mezarlık halkından ümitlerini kestikleri gibi² onlar da ahiretten ümitlerini kesmişlerdir.
Ey îman edenler, üzerlerine Allahın gazab etdiği o kavm ile dost olmayın ki mezarların yaranından olan kâfirler nasıl ümidlerini kesdilerse onlar da öylece âhiretden ümidlerini kesmişlerdir.
Ey îmân edenler! Allah'ın kendilerine gazab ettiği bir kavmi (yahudileri) dost edinmeyin; gerçekten (onlar,) kâfirlerin kabir ehlinden (ölülerin dirilmesinden) ümidlerini kestiği gibi, âhiretten ümidlerini kesmişlerdir.
Ey iman etmiş olanlar! (Yaptıkları zulüm ve kötülükler yüzünden) kendilerine Allah’ın azap etmesini dilediği bir topluluğu veli (yönetici, lider ve temsilci) edinmeyin; inkârcıların mezarlık halkından (ölmüş olanların yeniden dirilip dünyaya dönüşlerinden) ümit kestikleri gibi (iman etmemeleri ve yaptıkları kötülükler sebebiyle) onlar da ahiretten (ebedi yurttaki nasiplerinden, lütuf ve rahmetten, kurtuluştan) ümit kesmişlerdir. *
Ey İman edenler! Allah’ın üzerlerine öfke yağdırdığı bir topluluğa sığınıp, onların korumaları altına girmeyin. Onlar, nasıl ki daha önceki doğruları inkâr edipte kabirlerde ki ölenlerinden (tekrar bir daha hayata dönmelerinden) ümitlerini kestikleri gibi, ahiret hayatından da ümitlerini kesmişlerdir.
Ey inananlar! Allah’ın öfkesine uğrıyan kimselere sakın yakınlık göstermeyin. Tanımazlar sinlerindeki ölülerin dirileceğinden nasıl umutsuz iseler, öbür dünyadan da öyle umutsuzdurlar.
Ey inananlar! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği bir toplumu [kavm] dost edinmeyiniz. Zira onlar, inkâr edenlerin kabir ehlinden umutlarını kestikleri gibi, ahiretten de umutlarını kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Allah'ın gazabına uğrayan bir topluluğu dost edinmeyin. Çünkü bunlar kâfirlerin mezardakilerden ümitlerini kestikleri gibi ahiretten ümitlerini kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Kendilerine ilâhî vahiy bilgisi verildiği hâlde, ihtirâslarının peşinden sürüklenerek dünyevî çıkarlarının kulu kölesi olan ve böylece Allah’ın gazâbına uğrayan bir topluluğu —yani Yahudileri ve Yahudileşen kimseleri— kendinize koruyucu, yönetici, yandaş, müttefik ve dost edinmeyin! Çünkü onlar, gâyet iyi bildikleri ilâhî prensiplere ihânet ettiklerinden, âhiretten tamamen umut kesmişlerdir; tıpkı, âhireti inkâr eden kâfirlerin, mezardaki cansız bedenlerin yeniden dirilişinden umut kestikleri gibi!
Ey iman edenler! Allah’ın gazap ettiği bir kavmi veliyy edinmeyin! Kâfirler’in Kabir arkadaşlarından (sahiplerinden) ümit kestiği gibi Âhiret’ten ümit kesmişlerdir.
Sevgili müminler! Allah'ın öfke duyduğu bir toplum ile içli dışlı olmayın. Çünkü onların, ahiret hayatından beklentileri yoktur. Zaten inkarcılar ölülerin dirileceğine inanmazlar.
Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin! Zira onlar, kâfirlerin mezardakilerden umudu kestikleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir.
Ey îman edenler! Allah’ın gazabına uğrayan ve kâfirlerin kabirde bulunan kimselerden umutlarını kestikleri gibi, âhiretten umutlarını kesen bir toplumu,¹ sakın dost edinmeyin.
SİZ EY imana ermiş olanlar! Allah’ın gazabına uğrayan toplum ile dost olmayın! ²² Onlar[ı dost edinenlerin] öteki dünya ile ilgili hiçbir ümitleri kalmamıştır; ²³ tıpkı bu hakikat inkarcılarının, [şimdi] mezarlarında yatanları [tekrar görme] ümitlerini kaybetmiş bulunmaları gibi. ²⁴
Ey iman edenler, Allah’ın gazabına uğramışlarla birlik olmayın. Çünkü onlar, kâfirlerin kabirlerde yatan ölülerin yeniden dirilişinden ümit kestikleri gibi ahiretten ümitlerini kesmişlerdir.
SİZ ey iman edenler! Allah’ın gazabına uğrayan bir kavim olan ve kabirdekilerin (tekrar dirileceğinden) ümit kesen (müşrik) kâfirler gibi âhiretten ümit kesen (Yahudileri), dost ve müttefik edinmeyin![⁵⁰⁷⁴]
Ey iman edenler, Allah’ın gazap ettiği bir kavim (Kureyş müşrikleri) ile dostluk etmeyin. Zira onlar, kâfirler -nasıl kabirdekilerden (onların dirilmesinden) umud kesmişlerse -onlar da ahiretten öyle umud kesmişlerdir. (Onlar ancak kabirdeki ataları dirilirse iman edeceklerini bildiren gafillerdir, ne kadar uyarılsalar imana gelmezler)
Ey imân etmiş olanlar! Bir kavim ile dostlukta bulunmayın ki, Allah onların üzerine gazap etmiştir. Muhakkak ki ahiretten ye'se düşmüşlerdir. Nasıl ki kâfirler, kabirlerde bulunanlardan ümitlerini kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Allah'ın kendilerine gazab ettiği bir güruhu dost edinmeyin. Onlar ki ölüp kabre giren bir kâfir nasıl âhiret mutluluğundan ümidini kesmişse, kendileri de âhiretten öyle ümitlerini kesmişlerdir.
Ey inananlar, Allah'ın kendilerine gazabettiği; kafirlerin mezarlık halkından umudu kestiği gibi ahiretten umudu kesmiş olan bir topluluk ile dostluk etmeyin!
Ey Mü'minler! Allâh'ın gadab itdiği kavim ile dostluk itmeyin. (Yahûdîlerle). Onlar, kâfirlerin, ölenlerin ba's olunmalarından me'yûs oldukları gibi âhiretden me'yûs olmuşlardır. [¹]
Ey inanıp güvenenler (müminler)! Allah’ın öfkesini hak eden bir topluluğa yakınlık göstermeyin.Onlar, kabirlerde olan kafirlerin umut kesmeleri gibi[*] ahiretten ümitlerini keserler.
-Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplumu dost edinmeyin. Onlar, kabirdeki kafirlerden ümitlerini kestikleri gibi, ahiretten ümitlerini kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Allah'ın gazap ettiği bir topluluğu veli edinmeyin. Çünkü mezardakilerin tekrar diriltilmesinden kâfirler nasıl ümit kesmişlerse, onlar da âhiretten öylece ümitlerini kesmişlerdir.
Ey iman edenler! Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplulukla dostluk kurmayın! Çünkü bunlar âhiretten ümitlerini kesmişlerdir. Tıpkı, kabir halkından olan inkârcıların, ümitlerini kestikleri gibi…
Ey iymon keltirganlar, Allohning g‘azabiga duchor bo‘lgan qavmni do‘st tutmanglar. Xuddi barcha kofirlar qabr egalarining qayta tirilishlaridan noumid bo‘lganlaridek, ular ham oxiratdan noumid bo‘lgandirlar.
iy anlar kim įmān getürdiler! dostlıķ eylemeñ bir ķavm-ıla kim ķaķıdı Tañrı anlara ya'nį cuḥūdlar. bayıķ nevmįd oldılar āħiretde nite kim nevmįd oldı kāfirler, sinle islerinden.
İy mü’minler, dost idinmeñüz bir ḳavmi, Tañrı Ta‘ālā anlara ġazab eyledi, ümīẕ kesdiler āḫiretden. Nite kim ümīẕ kesdi kāfirler sinler ehlin‐den. |
Ey iman gətirənlər! Allahın qəzəbinə düçar olmuş bir qövmlə dostluq etməyin. Kafirlər qəbiristan əhlindən (ölülərin qiyamət günü diriləcəyindən) ümidlərini üzdükləri kimi, onlar da axirətdən (axirətdə Allahın mərhəmətindən) ümidlərini üzmüşlər!
O ye who believe! Be not friendly with a folk with whom Allah is wroth, (a folk) who have despaired of the Hereafter as the disbelievers despair of those who are in the graves.
O ye who believe! Turn not (for friendship) to people on whom is the Wrath of Allah,(5429) of the Hereafter they are already in despair, just as the Unbelievers are in despair about those (buried) in graves.(5430)
| Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |