8 Ekim 2025 - 15 Rebiü'l-Ahir 1447 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâffât Suresi 12. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Bel ‘acibte veyesḣarûn(e)

Belki de şaştın sen ve alay eder onlar da.

Hayır! Doğrusu Sen (hayret ve hayranlıkla baktığın, bu muhteşem yaratışa ve onların inkârına) şaşıp kalmaktasın; onlar ise (Seninle) alay edip durmaktadırlar.

Belki de sen, bu muhteşem kudreti inkâr etmelerine şaşıp kaldın. Halbuki onlar seninle ve Kur'ân'la alay ediyorlar.

Doğrusu sen, Allah'ın kudretine hayranlıkla; yeniden diriltilmeyi inkârlarına şaşkınlığı bir arada yaşıyorsun, onlar da alay ediyorlar.

Hayır, sen (bu yaratışa) hayret ettin; onlarsa alay ediyorlar.

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

Doğrusu (Ey Rasûlüm, Allah'ın kudretini ve öldükten sonra dirileceklerini inkâr etmelerine) sen şaştın. Onlar ise, seninle (ve taaccüb edişinle) alay ediyorlar.

Hayır! Sen (onlara) şaşıyorsun, onlar da alay ediyorlar.

Sen hayran kaldın; onlarsa alay ediyorlar.

Sen onlara şaşarsın, onlarsa yansılarlar

Hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken onlar (yalnızca) alay ederler.

Sen Allâh’ın kudretine hayrân oluyorsın, ânlar istihzâ idiyorlar.

Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seni alaya alıyorlar.

Hayır, sen (onların hâline) şaştın, onlar ise alay ediyorlar.

Doğrusu sen hayranlık duydun, onlarsa alay etmektedirler.

Hayır, sen şaşıyorsun. Halbuki onlar alay ediyorlar.

Sen hayranlık duyarken onlar alay ediyorlar.

Fakat sen onlara şaşıyorsun, ama onlar (seninle) eğleniyorlar.

Fakat sen taaccüb ettin onlar eğleniyorlar

(Habibim!) Sen, (o müşriklerin bu kadar delillere rağmen, öldükten sonra tekrar diriltileceklerini inkâr etmelerine) taaccüp ediyorsun, onlar ise (senin yapmış olduğun tebliğ ile) alay ediyorlar.

Evet, sen hayran kaldın, onlar ise alay ediyorlar.

Belki sen (Habîbim) teaccüb etdin. Onlar da (bu teaccübünden dolayı) eğlenirler,

Doğrusu sen hayranlık duyarken, onlar alay ederler;

[39/48]

(Ey Habîbim!) Bil'akis (sen, onların bu kadar delillere rağmen inkâr etmelerine)hayret ettin, hâlbuki (onlar senin anlattıklarınla) alay ediyorlar.

Doğrusu, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkârına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

(Soruya verdikleri cevaba) Sen şaşırdın, onlar ise (yaratılış haberleri ile) alay ediyorlar.

Evet, sen onlara şaşıp kalıyorsun, onlar ise seninle eğleniyorlar.

Hayır, sen kâfirlerin hâline taaccüp ediyorsun, onlarsa senin taaccübünü maskaralığa alıyorlar.

Bilakis, sen hayret ediyorsun [acibte]⁷, onlar ise alaya alıyorlar.

7 “Acipte” fiili burada iki anlama gelir. Birincisi, Allah’ın yarattığı şeylere hayranlık duymak; ikincisi, onların hâline şaşırmak.

Hayır, sen şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

Evet, ey inanan insan; sen bu muhteşem kudrete hayran kaldın; onlar ise seninle alay ederler!

Evet, hayret ettin; alay ediyorlar.

12,13. Olamaz! sen hayrette; onlar işin dalgasında: // nasihat ediliyor, aldıran yok.

Sen yaratılanları gördükçe hayranlığından şaşırıyorsun! İnkâr edenlerin bu gerçekleri görememesine şaşırıyorsun! Hâlbuki inkâr edenler seninle alay ediyorlar. Sanki onlara yoktan bir şeyi yaratmak basit geliyor. Madem basit görüyorlar: Öyleyse yoktan bir şey yaratsınlar görelim?

Elbette sen şaşırıyorsun. (Oysa) onlar alay ediyorlar.

Fakat sen (buna) hayran kalırken, onlar alay ediyorlar.

Hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken ⁸ onlar [yalnızca] alay ederler;

8 Yani, Allah’ın yaratıcı gücüne ve onu inkar edenlerin kör gururuna.

Sen onların haline şaşırırken onlar seninle alay ediyorlar. 53/56...62

Ama hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken,[³⁹⁹⁴] onlar işin şakasındalar;

[3994] ‘Acibte filînin ikili anlamı gereği zımnen: Allah’ın yaratışına hayranlık, buna rağmen inkârcıların direnişine şaşkınlık duyarken…... Devamı..

(Ey Muhammed) Evet sen (müşriklerin kıyameti inkâr etmesine) şaşıyorsun. Oysa onlar (gerçeği inkâr etmekle kalmazlar) seninle alay da ederler.

Evet. Sen taaccüp ettin. Onlar ise istihzâda bulunurlar.

Ne var ki sen onların haşri inkâr etmelerine şaşırıyorsun, onlar ise seninle alay ederler.

Hayır sen (bu muhteşem kudrete) hayran kaldın; onlarsa (seninle) alay ediyorlar.

Yâ Muhammed! Sen onların inkârına ta'acüb idersin, seninle istihzâ iderler.

Sen bu soruya şaşırdın, ama onlar hafife alıyorlar.

Belki sen buna hayret ediyorsun, onlar da alay ediyorlar.

Sen hayrete düştün;(7) onlar ise eğleniyorlar.

(7) Allah’ın eserleri karşısında.

Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.

Balki siz ularning qayta tirilishini inkor qilayotganlaridan ajablangandursiz, ammo ular oxirat haqidagi so‘‎zlaringizni masxara qiladilar.

belki 'acabladuñ; daħı yañśularlar.

Bel ki sen ‘acebledüñ ve anlar masḫaralıġa alurlar.

Bəli, sən onlara (müşriklərin Allahın qüdrət əlamətlərini gördükləri halda qiyamətə inanmamalarına) təəcüblənirsən, onlar isə (sənin bu inamına) istehza edirlər.

Nay, but thou dost marvel when they mock

Truly dost thou marvel,(4042) while they ridicule,

4042 It is indeed strange that unregenerate man should forget, on the one hand, his lowly origin, and on the other hand, his high Destiny, as conferre... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.