İhsan Aktaş Meali
İsrâ Suresi 4. Ayet Açıklaması


(*) Yukarıda Hz. Musa’ya kitabın gönderilmesi ve onun İsrâiloğulları’na rehber kılınması ilâhî bir lutuf olarak zikredilmişti. Hz. Musa, Mısır’da yüzlerce yıl aşağılayıcı bir muameleye mâruz kalan İsrâiloğulları’nı Firavun’un hegemonyasından kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmuş, ana yurtlarına götürmüş, onlara Tevrat’ı tebliğ etmişti. Fakat gerek Kur’an’da gerekse Kitâb-ı Mukaddes’te bildirildiği üzere onlar sık sık Allah’a olan ahidlerini bozup günaha sapmışlar, bu yüzden de ilâhî cezaya mâruz kalmışlardı (bu konuda ayrıntılı bilgi ve Kitâb-ı Mukaddes’teki açıklamalar için bk. Bakara 2/74, 100-101) Âyetteki “fesad” dan maksat, İsrâiloğulları’nın genel olarak Allah’ın Tevrat’ta koyduğu hükümleri çiğnemeleridir. Tefsirlerde iki fesaddan biri peygamber Eş’iya’yı (İşaya) öldürmeleri veya Ermiya’yı (Yeremya) hapsetmeleri; ikincisi ise Hz. Yahyâ’yı öldürmeleri, Roma yöneticileriyle iş birliği yaparak Hz. İsa’yı öldürmeye kalkışmaları şeklinde açıklanmaktadır (Şevkânî, III, 327) (Kur’an Yolu Tefsiri) Ayrıca ayette geçen (قضينا bildirmek ve vahyetmek anlamındadır.
{وَقَضَيْنَا إِلَىٰ بَنِى إِسْرٰءيلَ} يقول: أعلمنا وبينا كقوله: {وَقَضَيْنَآ إِلَيْهِ ذَلِكَ ٱلأَمْرَ} أي: أعلمناه وبيناه {فِى ٱلْكِتَـٰبِ} يعني: أخبرناهم في التوراة (بحر العلوم) ومعنى قضينا أعلمنا وأخبرنا قاله ابن عباس وقيل : قضينا أوحينا ; ولذلك قال : إلى بني إسرائيل (الجامع لاحكام القرآن)) والمعنى: وأخبرنا بنى إسرائيل فى كتابهم التوراة خبراً مؤكدا: وأوحينا إليهم بواسطة رسلنا، بأن قلنا لهم: لتفسدن فى الأرض مرتين، ولتستكبرون على الناس بغير حق، استكبارا كبيرا، يؤدى بكم إلى الخسران والدمار.( الوسيط في تفسير القرآن الكريم)