×

Hoşgeldiniz.

Kullanıcı

Şifre




Şifremi UnuttumKAYDOL
Ayarlar

 

Enbiyâ / 52

اِذْ قَالَ لِاَب۪يهِ وَقَوْمِه۪ مَا هٰذِهِ التَّمَاث۪يلُ الَّت۪ٓي اَنْتُمْ لَهَا عَاكِفُونَ

Türkçe Transcript

İż kâle li-ebîhi vekavmihi mâ hâżihi-ttemâśîlu-lletî entum lehâ ‘âkifûn(e)

Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Hani atasına ve kavmine, nedir bu tapıp durduğunuz heykeller demişti.

Abdullah-Ahmet Akgül Meali

(İbrahim) Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir? (Kendi elinizle yontup yaptığınız cansız ve akılsız putlara tapınmak ne büyük cehalettir!)"

Abdullah Parlıyan Meali

Hani O bir vakit, babasına ve toplumuna: “Şu karşısına geçip tapınmakta olduğunuz bunca heykeller nedir?” demişti.

Ahmet Tekin Meali

Hani İbrâhim babasına ve kavmine: “Şu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?” demişti.

Ahmet Varol Meali

O babasına ve kavmine: "Sizin kendilerine tapınmakta olduğunuz şu heykeller de nedir?" demişti.

Ali Bulaç Meali

Hani babasına ve kavmine demişti ki: 'Sizin, önlerinde bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?

Ali Fikri Yavuz Meali

O zaman, babasına ve kavmine şöyle demişti: “- Sizin tapmakta olduğunuz heykeller nedir?”

Bahaeddin Sağlam Meali

Hani, babasına ve toplumuna: “Başlarında durduğunuz bu heykeller nedir?” dedi.

Bayraktar Bayraklı Meali

İbrâhim, babasına ve toplumuna, “Şu karşısına geçip tapmakta olduğumuz heykeller de ne oluyor?” demişti.[328]

[328] Hz. İbrahim’in kıssası hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XII, 466-484.

Besim Atalay Meali (1965)

Hani İbrahim, babasiyle ulusuna demişti ki: «Tapmakta olduğunuz putlar nedir?»

Cemal Külünkoğlu Meali

Hani o, babasına ve kavmine: “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.

Cemil Said (1924)

52, 53. Pederine ve kavmine "Bu kadar tehâlükle tapdığınız bu putlar ne dimekdir." didiği vakit: "Pederlerimizin bunlara tapdığını gördük" dirler.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

İbrahim, babasına ve milletine: "Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?" demişti.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.

Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)

O, babasına ve kavmine, “Şu kendilerine tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?” diye sormuştu.

Diyanet Vakfı Meali

O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.

Edip Yüksel Meali

Babasına ve halkına, "Kendinizi adadığınız bu heykeller de neyin nesidir," dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O zaman o, babasına ve kavmine: "Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?" demişti.

Elmalılı Meali (Orijinal)

O vakıt ki babasına ve kavmine ne bu başına toplanıb durduğunuz temasîl dedi

Emrah Demiryent Meali

Hani, (İbrâhîm, aleyhlerine delil getirmek ve bu yolla tebliğ yapmak için,) babasına ve kavmine, “Şu kendilerine tapınmakta olduğunuz heykeller nedir?” demişti.

Erhan Aktaş Meali

Hani o, babasına ve halkına: “Kendinizi ibadetlerine adadığınız bu heykeller nedir? Dedi.

Hasan Basri Çantay Meali

O zaman o, babasına ve kavmine: «Sizin tapmakda olduğunuz bu heykeller nedir?» demişdi.

Hayrat Neşriyat Meali

Hani babasına ve kavmine: “Sizin şu kendilerine tapınıcı olduğunuz heykeller de nedir?” demişti.

İlyas Yorulmaz Meali

Babası ve kavmine “Samimi ve içinizden gelerek kulluk ettiğiniz bu heykeller de neyin nesi?” demişti.

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu

O gün İbrahim babasına, ulusuna şöyle demişti: "Tapınıp durduğunuz bu putlar nedir böyle?"

İsmail Hakkı İzmirli

Hani o, babasına, kavmine «— Üzerlerine kapandığınız heykeller nedir?» demişti.

İsmail Yakıt

O babasına ve kavmine demişti ki: “Sizin şu karşısında durup taptığınız [âkifûn] heykeller nedir?”

Kadri Çelik Meali

Hani babasına ve kavmine demişti ki: “Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de nedir?”

Mahmut Kısa Meali

Hani o, babasına ve kavmine seslenerek, “Nedir bu tapıp durduğunuz heykeller?” demişti.

Mahmut Özdemir Meali

Hani, babasına ve kavmine: -“Nedir bu başına toplanıp durduğunuz Heykeller?” dedi.

Mehmet Çakır Meali

İbrahim bir gün babasına ve halkına: " Habire taşınıp durduğunuz bu heykeller de neyin nesi? "

Mehmet Çoban Meali

Hani o babasına ve kavmine, "Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?" demişti.

Mehmet Okuyan Meali

Hani o, babasına ve kavmine “Şu tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?” diye sormuştu.

Mehmet Türk Meali

(İbrahim) babasına ve toplumuna: “Şu sizin, tapınıp durduğunuz heykeller de neyin nesi?” deyince…

Muhammed Esed Meali

babasına ve halkına [şöyle]: “Kendinizi bu kadar yürekten adadığınız bu biçimsel nesneler nedir?” dediği zaman,

Mustafa Çavdar Meali

O, babasına ve toplumuna demişti ki: – Önünde saygıyla durduğunuz bu heykeller de neyin nesi? 26/69...103

Mustafa İslamoğlu Meali

Hani o babasına ve kendi toplumuna “Sizin (tapınmak için) başına üşüştüğünüz bu heykeller de neyin nesi?” dediği zaman,

Orhan Kuntman Meali

O bir vakit babasına ve kavmine: "Şu tapınıp durduğunuz heykeller de nedir?" diyerek çıkıştı;

Osman Fırat Meali

Hani o, babasına ve kavmine, "Ne bu (ibadet için) bağlanıp kaldığınız heykeller?" demişti.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

O vakit ki, babasına ve kavmine dedi ki: «Nedir bu timsaller ki, siz onlara (tapınmaya) devam edip duruyorsunuz?»

Suat Yıldırım Meali

O vakit babasına ve halkına: “Nedir bu karşısında durup taptığınız heykeller? ” dedi.

Bu sûrede en ayrıntılı kıssa Hz. İbrâhim (a.s.)’ın kıssasıdır. Zira İbrâhim’in şirki perişan etmesinin, Mekke müşrikleri üzerinde tasavvur edebileceğimizin çok ötesinde bir etkisi vardı. Zira, onu öğündükleri cedleri biliyor, onun kurduğu Kâbe’yi en kıymetli varlıkları sayıyor, ona bağlı olmanın maddî manevî nimetlerinden yararlanıyorlardı. Kur’ân’ın Hz. İbrâhim’in putları kırdığını anlatması, onları canevlerinden vuruyordu.

Süleyman Ateş Meali

Babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir?"

Süleyman Tevfik (1927)

İbrâhîm babasına ve kavmine: "Onlara 'ibâdet iylemekde devâm iylediğiniz bu tasvîrler nedir?" didi.

Süleymaniye Vakfı Meali

Bir gün babasına ve halkına şöyle demişti: “Sizin şu karşılarında saygıyla durduğunuz heykeller nedir?”

Şaban Piriş Meali

Babasına ve kavmine:-Kendilerine bağlandığınız bu heykeller nedir? demişti.

Ümit Şimşek Meali

O vakit İbrahim babası ile kavmine, “Nedir bu tapıp durduğunuz suretler?” diye sormuştu.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?"

Eski Anadolu Türkçesi

ol vaķt kim eyitti atasına daħı ķavmına “nedür uşbu butlar kim siz aña muķım olıcısız” ya'nį ŧapmaġına?

Satır Altı Meal (1534)

Ol vaḳt ki eyitdi anası‐y‐la ḳavmine: Bu cānsuz ma‘būd‐ lar nedür kim sizanlara ‘ibādet eylersiz? didi.

Bunyadov-Memmedeliyev

(İbrahim) atasına və tayfasına: “Sizin tapınıb durduğunuz bu heykəllər nədir?” – dediyi zaman

M. Pickthall (English)

When he said unto his father and his folk: What are these images unto which ye pay devotion?

Yusuf Ali (English)

Behold! he said to his father and his people,(2714) "What are these images, to which ye are (so assiduously) devoted?"

2714 Reference is made to Abraham in many places. In 19:42-49 it was with reference to his relations to his father: the problem was how a righteous man should deal with his father, when his duty to his father conflicts with his duty to Allah. Here the problem is: how a righteous man should deal with evil and overcome it; how he should fight against evil, and if he is subjected to the fire of persecution, how his firmness draws Allah's Mercy, and the very trouble he is placed in becomes his comfort and joy.


Designed by ÖFK