26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tevbe Suresi 74. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yahlifûne bi(A)llâhi mâ kâlû velekad kâlû kelimete-lkufri vekeferû ba’de islâmihim vehemmû bimâ lem yenâlû(c) vemâ nekamû illâ en aġnâhumu(A)llâhu verasûluhu min fadlih(i)(c) fe-in yetûbû yeku ḣayran lehum(s) ve-in yetevellev yu’ażżibhumu(A)llâhu ‘ażâben elîmen fî-ddunyâ vel-âḣira(ti)(c) vemâ lehum fî-l-ardi min veliyyin velâ nasîr(in)

Söylemediklerine dair yemin ederler Allah adına, fakat andolsun ki, küfür sözünü söyledi onlar ve Müslüman olduklarını izhar ettikten sonra kafir oldular, elde edemedikleri şeyi de yapmaya çalıştılar, bu öç almaya kalkışmaları da ancak Allah'ın ve Peygamberinin, lütfedip onları zenginleştirmesine karşılıktı. Tövbe ederlerse hayırlı olur onlara, fakat yüz çevirirlerse Allah, onları dünyada da, ahirette de elemli bir azapla azaplandırır ve yeryüzünde onlara ne bir dost bulunur, ne bir yardımcı.

(Allah ve Elçisi hakkında kötü söz) Konuşmadıklarına (suikast tuzağı kurmadıklarına ve dış güçlerle işbirlikçilik yapmadıklarına) dair (yalan yere) yemin ederler. Halbuki (hıyanet ve nankörlük ederek "Biz Dini Görüşü terk ettik, Milli Kimlikten vazgeçtik!" şeklindeki) o küfür sözünü söylediler. Böylece Müslüman olduktan sonra küfre ve nankörlüğe düştüler. Ve (İslam davasını bitirmek gibi) asla başaramayacakları bir işe yeltendiler. (Allah’ın emirlerine ve Hakk dava öncülerine kin duyup kıskanmalarının) Ve intikam almaya kalkışmalarının sebebi ise; Allah’ın ve Resulünün lütfu keremi ile onların (mü’min ve mücahit sadıkların, her yönden) gani (varlık ve saygınlık sahibi) olmalarından başka bir şey değildir. Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı bir azapla azaplandırır. Onlar için yeryüzünde bir koruyucu-dost ve bir yardımcı da bulunacak değildir.

Münafıklar, senin hakkında kötü birşey söylemedikleri konusunda, Allah'a yemin ediyorlar. Andolsun ki, o küfür sözünü söylediler. İslâm olduktan sonra, gerçekleri örtbas ederek kâfir olmuş oldular ve başaramadıkları bir şeye, yani peygamberi öldürmeye de yeltendiler. Halbuki peygambere ve mü'minlere karşı, kin besleyip intikam almaya yeltenmeleri için, Allah ile peygamberinin kendilerini zenginleştirmiş olmasından başka, meydanda bir sebep de yoktu. Bundan sonra eğer pişman olup tevbe ederlerse, bu onların kendi iyiliklerine olacaktır. Ama yüz çevirirlerse, Allah onları hem bu dünyada, hem de öte dünyada, pek çetin bir azaba uğratacak ve onlar bu dünyada kendilerine ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulacaklardır.

Onlar, inkârı, küfrü ilgilendiren bir şeyler konuşmadıklarına dair Allah'a yeminler ediyorlar. Halbuki, inkâr düzenine dönüşü, o düzeni ihyayı sağlayacak ilkeleri, konuları konuştular; İslâm'a girdiklerini açıkça ifade ettikten sonra, küfre döndüler. Başaramayacakları şeyi, peygambere suikast tasarladılar. Allah ve Rasûlü bir lütuf olarak onları zenginleştirdiği için intikam almaya kalkıştılar. Eğer isyanlarından vazgeçerek, Allah'a itaate yönelip tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. İmandan ve tevbeden yüz çevirirler, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikamette yönlendirmeye devam ederlerse, Allah onları dünyada da, âhirette, ebedî yurtta da can yakıp inleten müthiş bir azâba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne bir velisi, koruyucusu, ne de bir yardım edeni vardır.

Söylemedik diye Allah'a yemin ediyorlar. Oysa küfür sözünü söylediler, İslam'a girdikten sonra inkar ettiler ve başaramadıkları bir şeye yeltendiler. Sırf Allah ve Peygamberi, lütfu ile kendilerini zengin etti diye öç almağa kalktılar. Tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da ahirette de acıklı bir azapla azaplandırır. Onlar için yeryüzünde bir dost ve yardımcı da yoktur.

74.İbnu Cerir`in Katade (r.a.)`den rivayet ettiğine göre biri Cuheyne kabilesinden diğeri ise Gıfar kabilesinden olan iki kişi kavga ettiler. Cuheyne ... Devamı..

Allah'a and içiyorlar ki (o inkâr sözünü) söylemediler. Oysa andolsun, onlar inkâr sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra inkâra sapmışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir. Oysa intikama kalkışmalarının, kendilerini Allah'ın ve elçisinin bol ihsanından zengin kılmasından başka (bir nedeni) yoktu. Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı bir azabla azablandırır. Onlar için yeryüzünde bir koruyucu-dost ve bir yardımcı yoktur.

Münafıklar Allah'a yemin ediyorlar ki, (Peygamberle alay ve ona hakaret sözünü) söylemediler. And olsun ki, o küfür kelimesini söylediler; ve İslâmı kabul ettiklerini açıkladıktan sonra da kâfir oldular; ve muvaffak olamadıkları cinâyeti (Peygambere sûlikasdi) kurdular. Münafıkların Peygambere ve müminlere kin beslemeleri, ancak Allah ile Rasûlünün onları ihsanından zenginleştirmiş olmasıdır. Bununla beraber eğer nifaklarından tevbe ederlerse, haklarında hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse; Allah, onları dünya ve âhirette acıklı bir azaba uğratır. Artık onların yeryüzünde ne bir dostu, ne de bir yardımcısı yoktur.

Bir şey söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Andolsun, onlar küfür kelimesini söylediler. Müslüman olmalarından sonra kâfir oldular. Elde edemedikleri bir şeyle ilgilendiler. Onlar, ancak Allah ve Resulü, onları ikramlarıyla zengin etti diye, intikam alıyorlar. Eğer tevbe ederlerse, onlar için daha hayırlı olur. Eğer sırt çevirirlerse, Allah onlara dünyada da ahirette de elem verici bir azap verir. Ve onlar yeryüzünde ne bir sahip ve dost ne de yardımcı bulamazlar.

Münafıklar söylemediklerine dair Allah adına yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü söylediler. Müslüman olduktan sonra inkâr ettiler, başaramadıkları bir şeye yeltendiler. Sırf Allah ve Peygamberi, Allah'ın lütfuyla kendilerini zengin etti diye, şimdi öç almaya kalktılar; Allah ve Peygamberinin iyiliğine karşı böyle nankörlük ettiler. Eğer tövbe ederlerse kendileri için daha iyi olur. Yok eğer dönerlerse Allah onlara dünyada da âhirette de acı bir biçimde azap edecektir. Yeryüzünde onların ne velisi/koruyucusu, ne de yardımcısı vardır.

Bir şeyi söylememiş olduklarına, Allaha ant ederler, evet söylediler küfür sözünü, İslâm olduktan sonra küfre döndüler, istediler ellerine girmiyecek olanı, Allah ile peygamberi erdeminden inanlıyı zengin kıldığı için, hınç besliyorlar, eğer tövbe yaparlarsa, onlar için daha iyi, eğer yüz dönerlerse, hem dünyada, hem ahrette Allah onlara acı bir azapla azap edecek, yeryüzünde onlara ne bir dost var, ne de yardımcı

(Münafıklar, senin aleyhinde) kötü bir şey söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Hâlbuki kendilerini küfre götüren o (çirkin) sözleri kesinlikle söylediler ve (böylece) Müslüman olduktan sonra yeniden kâfir oldular. Ayrıca başaramadıkları şeye (sana suikast düzenleyerek seni öldürmeye) de yeltendiler. Münafıkların resule ve müminlere kin beslemelerinin tek sebebi, Allah'ın lütuf ve ihsanıyla inananların ihtiyacını gidermiş olmasıdır. Eğer (pişman olup) tevbe ederlerse, kendileri için daha hayırlı olur. Fakat yüz çevirir (aynı kötülüklere devam eder)lerse, Allah onları hem bu dünyada hem de ahirette elem dolu bir azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde bir dost ve yardımcı yoktur.

Bkz. 5/59, 7/126, 85/8Münafıklardan Cülas b. Süveyd ve Vadia b. Sabit, “Eğer Muhammed’in hakkımızda söyledikleri doğru ise eşeklerden daha beter olalı... Devamı..

Ba’zı şeyleri söylemediklerine yemîn idiyorlar, halbuki küfür itdiler. İslâm’ı kabûl itdikden sonra kâfir oldılar. Nâil olamıyacakları şeye kasd itdiler. Allâh ve rasûli mü’minleri lütuflarıyla zengin itdiği içün böyle yapdılar. Îmân iderler ise haklarında hayırlı olur, lâkin te’allül iderler ise Allâh ânları hem dünyâda hem âhiretde ’azâb-ı elîme dûçâr idecekdir. Bütün dünyâda hâmî ve nâsir bulamıyacaklardır.

And olsun ki, müslüman olduktan sonra inkar edip küfür sözünü söylemişler iken, söylemedik diye Allah'a yemin ettiler, başaramayacakları bir şeye giriştiler; Allah ve Peygamberi bol nimetinden onları zenginleştirdi ve öç almaya kalktılar. Eğer tevbe ederlerse iyiliklerine olur; şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve ahirette can yakıcı azaba uğratır. Yeryüzünde bir dost ve yardımcıları yoktur.

Bir şey söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü söylediler ve (sözde) müslüman olduktan sonra inkâr ettiler. Ayrıca başaramadıkları şeye (peygamberi öldürmeye) de yeltendiler. Sırf, Allah ve Resûlü kendi lütfu ile onları zengin kıldığı için intikam almaya kalktılar. Eğer tövbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünyada ve ahirette elem dolu bir azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Söylemediklerine dair Allah adına yemin ediyorlar. Oysa inkârcılık içeren sözü söylemişler, müslüman olduklarını beyan ettikten sonra inkârcılığa sapmışlar ve başaramadıkları o işe yeltenmişlerdir. Onların öç almaya kalkışmaları için Allah’ın ve O’nun lütfu sayesinde resulünün kendilerini zengin etmesinden başka bir sebep de yoktu! Eğer pişman olup tövbe ederlerse bu kendilerinin iyiliğine olur; yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da âhirette de elem verici bir azaba uğratır; artık yer yüzünde onlara ne bir dost ne bir yardımcı bulunur.

(Ey Muhammed! O sözleri) söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir şeye (Peygambere suikast yapmaya) de yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resûlü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne dostu ne de yardımcısı vardır.  

 Medinelilerin bir kısmı fakir idi. Resûlullah geldikten sonra zenginleştiler. Sonra da münafıklar nankörlük edip Peygamber’e kötülük etmeye kalkıştıl... Devamı..

İnkar sözlerini konuşmalarına ve teslim olduktan sonra inkar etmelerine rağmen, onları söylemediklerine dair ALLAH'a yemin ediyorlar. Aslında, hiç bir zaman ulaşamadıkları gerçeğe karşı durdular. ALLAH ve elçisi O'nun lütfuyla kendilerini zenginleştirdikten sonra öc almaya kalktılar! Tevbe ederlerse kendileri için iyi olur. Yüz çevirirlerse, ALLAH onları dünya ve ahirette acı bir azapla cezalandırır; yeryüzünde ne bir dostları ne de bir yardımcıları olur.

Onlar, kötü bir şey söylemedik, diyerek Allah'a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm'a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaları için Allah'ın, Resulü ile onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Yok yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz.

Allaha yemin ediyorlar: söylememişler, kasem olsun o kelimei küfrü söylediler, islâma geldikten sonra yine kâfirlik ettiler ve o muvaffak olamadıkları cinayeti kurdular, halbuki intikam almağa kalkmaları için kendilerini Allahın Resuliyle fadlı ilâhîsinden zenginleştirmiş olmasından başka bir sebeb de yoktu, bunun üzerine tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur, yok yan çizerlerse Allah onları Dünya ve Âhırette elîm bir azab ile ta'zib eder, ve yer yüzünde onlar için ne himaye, ne imdad edecek kimse bulunmaz

(Munâfıklar, senin aleyhinde) kötü bir şey söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Hâlbuki kendilerini küfre götüren o (çirkin) sözleri kesinlikle söylediler ve (böylece, sözde) müslüman olduktan sonra (kalplerinde gizlemiş oldukları) kâfir (liklerini sizlere izhâr etmiş) oldular. Ayrıca başaramadıkları bir işe (suikast düzenleyerek seni öldürmeye) de yeltendiler. Onların intikam almaya kalkışmaları için Allah’ın ve O’nun lütfu sayesinde resulünün kendilerini zengin etmesinden başka bir sebepleri de yoktu! (İşte, Allah ve Resûlü’nün iyiliğine karşı, böyle nankörlük ettiler.) Eğer (pişman olup, nifaklarından) tövbe ederlerse, kendileri için daha hayırlı olur. Fakat (îmân etmekten) yüz çevirir (küfürlerinde ısrar eder) lerse, Allah onları hem bu dünyada hem de âhirette elem dolu bir azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde hiçbir dost ve yardımcı yoktur.

Münafıklar söylemediklerine¹ dair Allah'a yemin ediyorlar. Ant olsun küfür sözünü² söylediler. İslam olduktan sonra kâfir oldular. Elde edemeyecekleri bir şeye yöneldiler. Öç almaya kalkışmaları da ancak Allah ve Resûlünün kendi fazlından onları³ zengin etmiş olmasındandır. Eğer tevbe ederlerse, haklarında hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünyada ve ahirette can yakıcı azaba uğratır. Ve onlar için yeryüzünde ne bir veli ne bir yardımcı vardır.

1- Nebi\nin aleyhinde bir şey. 2- Kendilerini küfre götüren. 3- Mü\minleri.

(Münafıklar, o kötü sözü) söylemediklerine (dâir) Allaha yemîn ediyorlar. Andolsun, o küfür kelimesini söylemişlerdir. Onlar müslümanlıklarından sonra yine kâfir oldular. Başaramadıkları bir şey'e (cinayete) de yeltendiler onlar. Halbuki (peygambere ve mü'minlere karşı kîn besleyib) intikaam almıya yeltenmeleri için Allah ile peygamberinin lütf-ü inayeti İle onları zenginleşdirmiş olduğundan başka (meydanda bir sebeb) de yokdu. Eğer (nifakdan) tevbe ederlerse onlar için hayırlı olur. Eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyâda da, âhiretde de pek acıklı bir azaba uğratır, yer yüzünde onlar için ne bir yâr, ne bir mededkâr da yokdur artık.

(O sözü) söylemediklerine dâir Allah'a yemîn ediyorlar. Hâlbuki, o küfür sözünü gerçekten söylediler de İslâm(ı kabûl etme)lerinden sonra kâfir oldular ve muvaffak olamadıkları şeye (peygambere sû-i kasd yapmaya da) yeltendiler. Sırf Allah ve Resûlü, fazlından kendilerini zengin etti diye (buna rağmen nankörlük ederek) intikam almaya kalktılar. Artık tevbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur. Eğer yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve âhirette (pek) elemli bir azâb ile cezâlandıracaktır! Yeryüzünde onlar için ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır!(1)

(1)Tebük Seferine hazırlık yapılırken, Cülâs bin Süveyd, bir merkebe binmiş olduğu hâlde, mü’minleri cihaddan soğutmak maksadıyla: “Eğer Muhammed’in s... Devamı..

Konuştukları şeyler, kesinlikle Allah’ın emirlerini inkâr etmek olduğu halde, söyledikleri şeyler için, söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Aynı zamanda onlar İslam’a girdikten sonrada, İslam’ın emrettiklerini kabul etmemişlerdi. Sonrada elde edemedikleri şeyleri elde etmek ve Allah’ın lütfundan ve elçisisin verdiklerine karşılık, yalnızca intikam almak için uğraştılar. Yine de onlar, bu tutumlarından vazgeçerlerse (tövbe ederlerse) onlar için hayırlı olur. Yok, eğer aynı şekilde ikiyüzlü davranmaya devam ederlerse, Allah onlara hem bu dünyada ve hem de ahirette acıklı bir azap ile azap eder. Sonra yeryüzünde onları Allah’a karşı koruyacak ne bir koruyucuları ve nede bir yardımcıları bulunur.

Onlar Allah adına and içip "Biz böyle demedik" derler. Doğrusu onlar o tanımazlık sözünü söylemişlerdir. Onlar İslam olduktan sonra Allah’ı tanımaz olmuşlardır. Onlar başaramıyacakları bir iş için çabalayıp durmuşlardır. Onların inananlardan öç almak istemeleri de, olsa olsa, Allah’ın , elçisinin bol vergili olmalarından ötürü o inanırları zenginleştirmelerindendir. Bunun üzerine tövbe edecek olurlarsa onlar için yeydir. Yok, eğer yüz çevirecek olurlarsa Allah onları bu dünyada da, öbür dünyada da, acıklı bir azaba uğratacaktır. Yeryüzünde onların ne bir koruyucuları ne de bir yardımcıları yoktur.

Onlar sövüp saymadıklarına dair Allah/a yemin ederler. * Onlar küfür sözü söylemişler, İslâm/ı izhardan sonra kâfir olmuşlar, ellerine geçemeyecek bir şeyi [¹] elde etmek istemişlerdi. Onların peygamber ve mü/minlere kin tutmaları ve garazkârlıkları ise ancak Allah ve peygamberinin inayeti sayesinde mü/minleri zengin ettiğinden neş/et etmiştir. Eğer nifaktan tövbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Şâyet imandan yüz çevirirlerse Allah onları dünyada, âhirette acıklı bir azap ile azap edecektir. Onların yeryüzünde ne bir yâri, ne de bir medetkârı yoktur.

[1] Ansızın katil.

(Münafıklar, peygamber ve Kur’an hakkında kötü söz) söylemedik diye Allah’a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve Müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramayacakları bir şeye yeltenip¹⁹, Allah ve elçisi kendi lütfuyla onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse, onlar için daha hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve ahirette can yakıcı bir azaba çarptırır. Yeryüzünde onların ne bir dostu ne de bir yardımcısı vardır.

19 Tebük Seferi’nden dönerken Hz. Peygamber’e suikast düzenlemişlerdi.

(Senin hakkında bir şey) Söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve Müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir işe (suikasta) yeltendiler ve sırf Allah ve resulü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne bir velisi, ne de yardımcısı vardır.

(Burada münafıkların Tebûk seferi sırasında kurdukları tuzaklar kastedilmektedir. Dönüş sırasında münafıklar Hz. Peygamber’i (s.a.a) geceleyin bir tep... Devamı..

Münâfıklar, uygun zaman ve zemini bulur bulmaz, İslâm ve Müslümanlar aleyhinde alay ve iftira dolu sözler söylerler. Fakat yüzünüze karşı, katiyen böyle bir şey söylemediklerine dâir Allah’a yemin ederler. Oysa, kendilerini inkâra sürükleyen o çirkin sözleri kesinlikle söylediler ve Müslüman olmalarının ardından, yeniden ve apaçık kâfir oldular. Ayrıca, başaramadıkları ve Müslümanlar Kur’an’a sarıldıkları sürece de asla başaramayacakları işlere yeltendiler. Örneğin, Peygambere suikast girişiminde bulundular. İslâm toplumunun öncü kadrosunu saf dışı bırakmaya çalıştılar.
Peki bunlar, İslâm’da herhangi bir hatâ veya eksiklik mi gördüler ki, ona bu kadar kin besliyorlar? Tam aksine, onların bütün bu düşmanlıklarının tek sebebi, sonsuz lütuf ve bereketi sayesinde Allah’ın ve ilâhî irâdenin gerçekleşmesine vesîle olması yönüyle Elçisinin, onları maddî ve mânevî nîmetlerle zenginleştirmiş olmasından başka bir şey değildir! Öyle ya, akıl ve sağduyusunu tamamen yitirmiş nankörlerden başka kim, kendisine kurtuluş ve refah sunan bir kimseye düşmanlık besler? Eğer fırsat varken pişman olup tövbe ederlerse kendileri için iyi olur fakat yüz çevirecek olurlarsa, Allah onları hem bu dünyada da, hem de âhirette can yakıcı bir azâba mahkûm edecektir ve bu dünyada onları koruyabilecek ne bir dostları, ne de yardımcıları olacaktır!

Söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar.
And olsun, Küfr’ün / Nankörlüğün sözünü söylediler!
İslam (olma)larından sonra küfür ettiler / nankörlük ettiler.
Ulaşamayacakları bir işi tasarladılar.
”Onları, Allah ve O’nun rasûlü kendi lütfundan zenginleştirdi” diye ancak intikam almaya kalktılar.
Tevbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur.
Yok, yüz çevirirlerse, Dünya ve Âhiret’te acıveren bir azap olmak üzere Allah onlara azap eder.
Onlar için Yeryüzü’nde ne bir veliyy vardır, ne bir yardım edici!

Münafıklar kimseye küfredip sövmedik diye yemin ededursunlar ama ettiler. Hem bunu Müslüman kimliği ile yaptılar, altından kalkamayacakları bir işe kalkıştılar.. Hem de Allah ve resulü kendilerine o kadar değer vermiş iken onu öldürmeye kalktılar. Artık onlar için en hayırlısı tövbe etmektir. Eğer suçlarını kabul etmezlerse, Allah da onlara, dünya-ahiret dayanılmaz acılar tattıracak, kimseler de kendilerine yâr ve yardımcı olmayacaktır.

Bazen karmakarışık sözler söylerler. Ne demek istedikleri anlaşılmaz. Onlara ne söylüyorsunuz diye sorduğunuzda; bir şey söylemediklerine dair Allah’a yemin ederler. Hâlbuki onlar çaktırmadan küfür sözünü söylediler. Allah’ın yasalarına teslim olup Müslüman olduklarını inkâr ettiler. Seni öldürmek için defalarca harekete geçtiler. Ama bir türlü başaramadılar. Allah; Resulüne ve Müminlere katından zafer verip ganimetlerle zenginleştirdi diye intikam almaya kalktılar. Eğer yaptıklarına karşılık tövbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Şayet pişman olmayıp yaptıkları hatalarda ısrar ederlerse; Allah onları dünyada ve ahirette elem dolu bir azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

(Münafıklar o sözleri) söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. (Oysa) o küfür sözünü elbette söylemişler ve Müslümanlıktan sonra kâfir olmuşlar, başaramadıkları bir şeye de yeltenmişlerdi. [*] Sırf Allah ve Elçisi kendi lütfundan onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkışmışlardı. Tevbe ederlerse onlar için hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onlara dünyada da ahirette de elem verici şekilde azap edecektir. Yeryüzünde onların dostu da yardımcısı da yoktur.

Münafıkların bir kısmı Hz. Muhammed Tebük’ten dönerken ona suikast düzenleme çalışması yapmışlar, ancak amaçlarına ulaşamamışlardı.... Devamı..

(O sözleri) söylemediklerine dâir Allah adına yemin ediyorlar. Hâlbuki onlar, o küfür sözünü kesinlikle söylediler ve Müslüman olduktan sonra tekrar kâfir oldular.¹ Hatta onlar (Peygambere suikasta) bile yeltendiler fakat başaramadılar.² Ve sadece Allah ve Rasûlü, onları kendi lütuflarından zenginleştirdiği için intikam almaya kalktılar. Eğer tevbe ederlerse haklarında daha hayırlı olur. Yok, (tevbeye) yanaşmazlarsa, Allah onları dünyada da âhirette de acıklı bir azapla cezâlandıracaktır. Zâten yeryüzünde onları koruyacak, dostları da yardımcıları da yoktur.

1 Tebük savaşı esnasında münâfıklardan, Cülâs b. Süveyd ve Vedîa b. Sâbit: “Allah’a yemin olsun, eğer Muhammed’in Medîne’deki kardeşlerimiz ve büyükle... Devamı..

[İkiyüzlüler, kötü] bir şey söylemedikleri konusunda Allah’a yemin ediyorlar; oysa, onların hakkı inkara varan bir söz ¹⁰² sarf etmiş oldukları ve (böylece,) önce Allah’a teslimiyetlerini ifade edip sonra da hakkı inkar etmiş oldukları bilinen bir şey: böyle yaparken onlar, ulaşamayacakları bir amaç peşindeydiler. ¹⁰³ Allah’ın, ve O’nun lütuf ve cömertliği sayesinde Elçisi’nin kendilerini (ruhen ve manevî olarak) zengin ve yetkin kılmasından ¹⁰⁴ başka bir hata (ya da eksiklik) bulamazlardı [dinde]. Bundan sonra, eğer pişman olup tevbe ederlerse, bu onların kendi iyiliklerine olacaktır; ama yüz çevirirlerse, Allah onları hem bu dünyada hem de öte dünyada pek çetin bir azaba uğratacak; ve onlar da bu dünyada kendilerine ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulabileceklerdir.

102 Bkz. yukarıda 61. ayetin ilk cümlesi ve ilgili 86. not. Vahiy konusunda Hz. Peygamber’in bir yanılgı, bir kendini aldatma hali içinde olduğu yolun... Devamı..

İkiyüzlü münafıklar o kelimeyi söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar, o küfür kelimesini kesinlikle söylediler ve İslam olduktan sonra küfre düştüler ve asla başaramayacakları bir işe giriştiler. Onların öfke ve kin duymalarının nedeni Allah’ın lütfu sayesinde Elçisinin inananları zenginleştirmiş olmasından başka bir şey değildi. Buna rağmen eğer tövbe ederlerse kendileri için iyi olur. Yok, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünya ve ahirette acı veren bir azapla cezalandırır. Onlar için yeryüzünde hiçbir veli/dost ve yardımcı da yoktur. 3/86- 106, 6/22- 23, 30/33...36, 41/49- 50, 58/18

Onlar, (kötü bir söz) söylemediklerine ilişkin Allah adına yemin ediyorlar; oysa ki onlar kesinlikle küfre varan sözler söylemişler, böylece Allah’a teslim olmalarından sonra inkâra sapmışlar ve başarmaları mümkün olmayan bir işe soyunmuşlardı.[¹⁴⁹⁰] Onların kin duymaları için, Allah’ın ve O’nun lutfu sayesinde Elçisi’nin kendilerini zengin ve yetkin hâle getirmesi dışında bir neden yok ki![¹⁴⁹¹] Artık tevbe ederlerse, bu kendileri hakkında daha hayırlı olur; yok eğer yüz çevirirlerse, Allah onları bu dünyada da öte dünyada da pek elem verici bir azaba çarptıracak; ve onlar yeryüzünde kendileri için ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabileceklerdir.

[1490] Suikast teşebbüsünden söz edilmişse de ifade geneldir. İkiyüzlülerin küfür sözü “kulak” ithamı üzerinden vahyin kaynağına dair iftiralarıydı (B... Devamı..

(Münafıklar, Peygamber aleyhinde o çirkin sözü) Söylemediklerine (yalan yere) yemin ediyorlar! (oysa) Andolsun ki, o küfür sözünü, (kendilerini küfre sürükleyen o çirkin sözü) söylediler! (Şimdi de sıkılmadan inkar ediyorlar) Ve İslamiyeti (zâhiren, dilleriyle) kabul ettikten sonra, (küfürlerini açıkça ortaya koyarak) kafir oldular. Ve başaramadıkları bir şeye (Peygamber s.a.s.'e karşı suikaste bile) yeltendiler. (Böylece nimete karşı nankörlükte bulundular.) Ondan öc almaya kalkıştılar; oysa (onlar evvelce yoksul kimselerdi) Allah ile Resulünün lutfu keremi sayesinde servet sahibi olmuşlardı. Onlar eğer (küfür ile nifaktan) tevbe ederlerse, kendileri için (dünyada ve ahirette) çok hayırlı olur, yok (tevbeden) yüz çevirirlerse, (küfür ve nifakta direnirlerse) Allah, onları dünyada (katl ve esaretle) ve ahirette de pek çetin bir azap ile (cehennem ile) cezalandırır, yeryüzünde (kendilerini kurtaracak) ne dost ne de bir yardımcı bulabilirler!

Bir şey söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü söylediler ve Müslüman olduk dedikten sonra inkâr ettiler. Ayrıca başaramadıkları şeye de azmettiler. Sırf, Allah ve Resûlü kendi lütfu ile onları zengin kıldığı için intikam almaya kalktılar. Eğer tövbe ederlerse, kendileri için hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünyada ve ahirette de azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde ne bir dost, ne de bir yardımcı da yoktur.

Allah Teâlâ'ya yemin ederler ki, söylemiş değillerdir. Ve and olsun ki, o küfr lakırdısını söylediler ve İslâmiyet'i kabul etmiş olduklarından sonra kâfir oldular ve yetişemedikleri şeye yine yeltendiler ve onlar münkirane bir harekette bulunmadılar, ancak Allah Teâlânın ve ResûIünün fazl-ı ilâhi ile onları zengin kılmış olmalarından (dolayı bulundular). İmdi onlar tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Ve eğer yüz çevirirlerse Allah Teâlâ onları dünyada ve ahirette pek acıklı bir azap ile muazzeb kılar ve artık onlar için yeryüzünde ne bir koruyacak ve ne de bir yardımda bulunacak kimse yoktur.

Onlar Allah'a yemin ederek, olumsuz bir şey söylemediklerini ileri sürerler. Halbuki küfür sözünü söylediler, İslâm'a girdikten sonra inkâr ettiler, başaramadıkları, netice alamadıkları birtakım cinayetlere yeltendiler. Münafıkların Peygamber'e ve müminlere kin beslemelerinin tek sebebi, Allah ve Resulünün Kendi lütfu ile müminlerin ihtiyaçlarını gidermesiydi. Onlar tövbe ederlerse, haklarında hayırlı olur. Yok yüz çevirirlerse, Allah onları dünyada da âhirette de acı bir azaba uğratır. Onlara bütün bir dünyada, ne bir hâmi, ne de bir yardımcı bulunamaz.

Küfür sözleri münafıklardan eksik olmuyordu. Meselâ: Tebük seferinde Hz. Peygamberin (a.s.m) develerinden biri kaybolunca Müslümanlar onu aramaya koyu... Devamı..

(Senin aleyhinde söyledikleri yakışıksız sözleri) söylemediklerine Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü söylediler, İslam olduktan sonra inkar ettiler, başaramadıkları bir şeye yeltendiler. Sırf Allah ve Elçisi, Allah'ın lutfiyle kendilerini zengin etti diye (şimdi) öc almağa kalktılar. (Allah ve Elçisinin iyiliğine karşı böyle nankörlük ettiler.) Eğer tevbe ederlerse kendileri için daha iyi olur. Yok eğer (inkar yoluna) dönerlerse Allah onlara dünyada da, ahirette de acı bir biçimde azabedecektir. Yeryüzünde onların ne velisi, ne de yardımcısı vardır.

Onlar, "Biz bunı söylemedik" diye Allâh ile yemîn iderler. Halbuki kelime-i küfri söylediler ve İslâmlarından sonra kâfir oldılar ve ellerine geçmeyecek şeyi elde itmeğe çalışdılar, Allâh ve Rasûli onları fazl ve keremi ile zengîn itdiğinden sonra Rasûl'den ve mü'minlerden ikrâh iylediler. Eğer bu hallerinden tevbe iderler ise onlar içün hayırlıdır. Eğer tevbeden i'râz iderler ise Allâh onları dünyâ ve âhiretde elemli 'azâb ile ta'zîb ider. Kendileri içün yeryüzünde bir dost ve yardımcı yokdur. [¹]

[1] Rasûl-ü Ekrem efendimiz Tebük gazâsında iki ay kaldılar. O esnâda vahiy devâm idiyor ve münâfıkların ahvâli i'lâm buyuruluyordı. Münâfıklardan "Ce... Devamı..

Söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar ama kendilerini kâfir yapan o sözü[*] gerçekten söylediler ve Müslüman(Allah’a teslim) olmalarından sonra kâfir oldular. Üstelik başaramayacakları bir işe giriştiler. O cezalandırma girişiminin sebebi, Allah’ın ve Elçisinin onları Allah’ın ikramıyla cömertçe zenginleştirmesinden başka birşey değildir. Dönerlerse (tevbe ederlerse) kendileri için iyi olur. Ama eğer yüz çevirmeye devam ederlerse Allah onları hem dünyada hem de Ahirette acıklı bir azaba uğratacaktır. Yeryüzünde onlar için artık ne bir dost ne de yardımcı bulunur.

Müslüman olduktan sonra küfre düşüp kesinlikle küfür sözünü söylemişlerken, söylemedik diye Allah'a yemin ettiler. Başaramayacakları bir şeye giriştiler. Allah ve Resulü onları Allah'ın bol nimetinden zenginleştirdiği için intikam almaya yeltendiler. Eğer tevbe ederlerse kendileri için iyi olur. Eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünya ve ahirette acı veren bir azapla cezalandırır. Onlar için yeryüzünde bir veli ve yardımcı da yoktur.

Birşey söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Oysa onlar inkâr sözünü söylediler, İslâma girdikten sonra tekrar kâfir oldular ve ellerinin erişemeyeceği şeye yeltendiler. Allah ve Resulü Allah'ın lütfuyla onları zengin etti diye güya onlar intikam alıyorlar! Tevbe ederlerse bu onlar için hayırlı olur. Yüz çevirirlerse, dünyada da, âhirette de Allah onları acı bir azapla cezalandırır. Sonra onlara yeryüzünde ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı.(21)

(21) Bu âyetlerin iniş sebepleri hakkında pek çok rivayetler vardır ve bunların önemli bir kısmı da sahihliğinden kuşkulanılmayacak rivayetlerdir. Zat... Devamı..

Söylemediklerine ilişkin Allah'a yemin ediyorlar. Yemin olsun ki, o küfür sözünü söylediler. İslam'a girmeleri ardından küfre saptılar. Başaramadıkları bir şeyi tasarladılar. Oysaki intikam almaları için, Allah'ın ve resulünün, Allah'ın lütfuyla kendilerini zengin etmiş olmasından başka bir sebep de yoktu. Eğer tövbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Eğer yan çizerlerse Allah onlara dünyada da âhirette de acıklı bir azapla azap edecektir. Ve yeryüzünde onların ne bir dostu olacaktır ne de bir yardımcısı.

[99b] and içerler Tañrı’ya kim eyitmediler daħı bayıķ eyittiler küfr gelecisini daħı kāfir oldılar islāmlarından śoñra. daħı ķaśd eylediler aña kim irmediler daħı yavuz görmediler illā kim bayıttı anları Tañrı daħı resūlı gendü fażlından. pes eger tevbe ķılalar ola yigrek anlara daħı eger yüz döndüreler 'aźāb eyleye anlara Tañrı 'aźāb aġrıdıcı dünyede ya'nį depelemek daħı āħiretde ya'nį od-ıla. daħı yoķdur anlaruñ yirde hįç dost ya'nį enśar ķavmından ne daħı arķa virici.

And içerler Allāh adı‐y‐la ki hīç nesne söylemediler. Taḥḳīḳ söylediler küfrkelimesini, daḫı kāfir oldılar İslām iẓhār eyledükden ṣoñra. Daḫı ḳaṣd eyle‐diler yitişmeyecek nesneye. Daḫı intiḳām eylemediler illā ġaniyy eyledügi‐çünözlerini, daḫı Tañrı Ta‘ālā resūle kereminden. Pes eger tevbe eyleseler özle‐rine yigrekdür ve eger yüz ḳaytarsalar Allāh buyruġından ‘aẕāb ider anlaraAllāh ulu ‘aẕāb, dünyāda ḳılıç bile āḫiretde od bile. Daḫı yoḳdur an‐lara yir yüzinde mu‘īn özlerini ḳurtara ‘aẕābdan, ne daḫı yardım idici.

(Münafiqlər) Allaha and içirlər ki, (Peyğəmbər haqqında nalayiq sözlər) deməyiblər. (And olsun ki) onlar küfr sözünü demiş, islamı (zahirən) qəbul etdikdən sonra kafir olmuş, müvəffəq ola bilmədikləri bir işə (Təbuk döyüşündən qayıdarkən Peyğəmbərə qarşı hazırladıqları sui-qəsdə) girişmişdilər. (Münafiqlərin Peyğəmbərə və mö’minlərə qarşı) kin-küdurət bəsləmələrinin səbəbi yalnız Allahın və Peyğəmbərinin Öz ne’mətləri ilə onları varlandırmasıdır. Bununla belə, əgər (ikiüzlülüklərindən və digər yaramaz əməllərindən) tövbə etsələr, onlar üçün xeyirli olar. Yox, əgər (imandan) üz döndərsələr, Allah onları dünyada və axirətdə şiddətli bir əzaba mübtəla edər. Yer üzündə onların nə bir dostu, nə də bir imdada yetəni var!

They swear by Allah that they said nothing (wrong), yet they did say the word of disbelief, and did disbelieve after their Surrender (to Allah) . And they purposed that which they could not attain, and they sought revenge only that Allah by His messenger should enrich them of His bounty. If they repent it will be better for them; and if they turn away, Allah will afflict them with a painful doom in the world and the Hereafter, and they have no protecting friend nor helper in the earth

They swear by Allah that they said nothing (evil), but indeed they uttered blasphemy, and they did it after accepting Islam; and they meditated(1331) a plot which they were unable to carry out: this revenge of theirs was (their) only return for the bounty with which Allah and His Messenger had enriched them! If they repent, it will be best for them; but if they turn back (to their evil ways), Allah will punish them with a grievous penalty in this life and in the Hereafter: They shall have none on earth to protect or help them.

1331 The reference is to a plot made by the Prophet's enemies to kill him when he was returning from Tabuk. The plot failed. It was all the more dasta... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.