26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 132. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve kâlû mehmâ te/tinâ bihi min âyetin litesharanâ bihâ femâ nahnu leke bimu/minîn(e)

Bizi büyülemek, kandırmak için hangi delili gösterirsen göster demişlerdi, biz sana inanmayacağız.

Onlar: "Bizi büyülemek (etkilemek) için mucize (ayet) olarak her ne getirirsen getir, yine de biz sana inanacak değiliz. (Bu küfür ve zulüm düzenini bile bile tercih etmişiz)" dediler.

Musa'ya şöyle dediler: “Bizi büyülemek için her ne alamet ortaya koyarsan koy, sana asla inanmayacağız.”

Onlar:
“Bizi büyüleyerek aklımızı etki altına almak için ne tür bir mûcize getirirsen getir, biz sana itimat edecek, peygamberliğini tasdik edecek değiliz" dediler.

Yine dediler ki: "Sen bizi büyülemek için ne kadar mucize getirirsen getir biz yine de sana iman edecek değiliz."

Onlar: 'Bizi büyülemek için mucize (ayet) olarak her ne getirirsen getir, yine de biz sana inanacak değiliz' dediler.

Bir de: “- sen bizi büyülemek için her ne mu'cize getirsen, asla sana inanacak değiliz, biz” dediler.

Ve dediler ki: “Bizi büyülemek için bize hangi mucizeyi getirirsen getir; biz sana inanacak değiliz.”

Dediler ki: “Bizi büyülemek için ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”

Biz onlara ayrım ayrım belge olmak üzere, tufan, çekirge, böcek, kurbağa, kan gönderdik, büyüklük tasladılar, günah yaptılar

(Firavunun yandaşları, Musa'ya) dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”

Mûsâ’ya "Sen biz iğfâl itmek içün istediğin kadar sihir yap biz îmân itmiiyeceğiz" didiler.

Firavun ailesi: "Bizi sihirlemek için ne mucize gösterirsen göster, sana inanmayacağız" dediler.

Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”

Ve dediler ki: “Bizi büyülemek için ne işaret getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”

Ve dediler ki: «Bizi sihirlemek için ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.»

"Bizi büyülemek için ne kadar mucize (ayet) getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz," dediler.

"Ve sen büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz," dediler.

Ve sen bizi büyülemek için her ne âyet getirsen imkânı yok sana inanacak değiliz derlerdi

(Firavun ve kavmi Mûsâ’ya) dediler ki: “Bizi büyülemek için bize her ne delil getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz!”

“Bizi büyülemek için ne kadar ayet¹ getirirsen getir, biz sana asla inanacak değiliz.” dediler.

1- Mucize, kanıt.

Dediler: «Bizi büyülemek için her ne mu'cize getirsen sana îman ediciler değiliz biz».

Ve dediler ki: “Bizi kendisiyle sihirlemek için her ne olursa olsun onu bize mu'cize getirsen de biz sana îmân edici kimseler değiliz.”

Ey Musa “Ne zaman bizi etki altına almak için bir mucize getirsen, bundan sonra sana inanmayacağız” dediler.

Dediler: "Sen bizi büyülemek için hangi belgeyi getirirsen getir, yine de biz sana inanacak değiliz."

Fir/avuncular Musa/ya dediler: «— Bizi büyülemek için bize her ne mucize getirirsen getir, yine biz sana iman edecek değiliz».

Onlar, “Bizi büyülemek için ne kadar mucize [âyet] getirirsen getir, sana inananlardan olmayacağız” (dediler).

(Firavun ailesi,) “Bizi büyülemek için ne mucize gösterirsen göster, sana iman edecek değiliz” dediler.

Böylece, Firavun ve adamları Mûsâ’ya kafa tutarak, “Sen bizi büyülemek için hangi mûcizeyi karşımıza getirirsen getir, yine de sana inanmayacağız!” dediler.

-“Bizi büyülemen için bize her ne âyet getirirsen getir, senin için biz inanacak değiliz” dediler.

Fravunlar: - " Musa! Bizi büyülemek için hangi mucizeyi getirirsen getir, sana kesinlikle inanmayacağız " dediler.

Üstelik o kadar kibirli, bencil, şımarıksınız ki; ağızlarınızdan çıkan sözlere dikkat etmezsiniz. Ayetlerimizi getiren elçimize; “Bizi anlamlarıyla büyüleyen ayetlerden ne kadar getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.” dersiniz. Bilseniz gönderdiğimiz ayetler zanlarınıza karşı gerçekleri açıklar. Keşke öğüt alıp Rabbinizin yoluna girseniz. Keşke ayetlerin anlattığı gerçekleri anlayıp, dünyanın sahibi olmadığınızı, dünyada geçici bir hayat yaşadığınızı kavramış olsanız. Bunları akıl edip düşünmez misiniz?

(Mısırlılar) şöyle demişlerdi: “Bizi büyülemen için her ne ayet (mucize) getirirsen (getir), biz sana asla inanacak değiliz.”

(Ve Mûsa’ya): “(Ey Mûsa!) Sen bizim gözümüzü boyamak için hangi mûcizeyi getirirsen getir biz, sana asla inanmayacağız.” dediler.

[Musa’ya] şöyle dediler: “Bizi büyülemek için her ne işaret ortaya koyarsan koy, sana inanmayacağız!”

–(Musa’ya) Bizi sihrinle etkilemek için her ne ayet getirirsen getir biz yine de sana inanmayacağız, dediler. 10/78, 17/59

(Musa’ya) dediler ki: “Bizi büyülemek için hangi (mucizevi) kainat delilini getirirsen getir yine de sana inanmayacağız.”

(Onlar Musa'yı uğursuz saymakla da kalmadılar ve ona) "Bizleri büyüleyip de her ne mucize getirsen, biz yine (asla) sana iman ediciler değiliz!" dediler.

Ve dediler ki: "bizi büyülemek için ne kadar mu’cize getirirsen getir, biz sana iman edecek değiliz!"

Ve dediler ki: «Kendisiyle bize sihir etmek için bize her ne mûcize getirirsen getir, biz sana imân edecek değiliz.»

Ve şöyle derlerdi: “Bizi büyülemek için sen hangi mûcizeyi getirirsen getir, imkânı yok, sana inanacak değiliz! ”

Ve dediler ki: "bizi büyülemek için ne kadar mu'cize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz!"

Kavm-i Fir'avn (bu kaht ve noksan mahsûl mu'cizelerini de inkâr ile) "Bizi sihirlendirmek içün her ne yapar isen yap, sana îmân itmeyiz" didiler.

Derlerdi ki “Bizi büyülemek için hangi mucizeyi (ayeti) getirirsen getir, sana inanacak değiliz.”

-Bizi, kendisiyle büyülemek için her ne zaman bize bir mucize getirirsen, biz sana inanacak değiliz, dediler.

Diyorlardı ki: “Bizi büyülemek için hangi mucizeyi getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”

Şunu da söylediler: "Bizi büyülemek için, bize istediğin kadar ayet getir. Sana inanmayacağız."

daħı eyittiler “her ne kim getüresin bize anı nişān tā bügüleyesiz bizi anuñ-ile degülüz saña inanıcılar.”

Daḫı eyitdiler: Her ne āyet bel ki gelse bize siḥr eylemeg‐içün, biz sañaīmān getürmez‐biz didiler.

(Fir’on adamları Musaya) dedilər: “Sən bizi ovsunlamaq üçün nə mö’cüzə gətirsən də, yenə sənə iman gətirən deyilik!”

And they said: Whatever portent thou bringest when with to bewitch us, we shall not put faith in thee.

They said (to Moses): "Whatever be the Signs thou bringest, to work therewith thy sorcery on us,(1089) we shall never believe in thee.

1089 A type of obstinacy and resistance to Allah's message. As they believed in sorcery and magic, they thought anything unusual was but sorcery and m... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.