23 Nisan 2024 - 14 Şevval 1445 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fetih Suresi 10. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnne-lleżîne yubâyi’ûneke innemâ yubâyi’ûna(A)llâhe yedu(A)llâhi fevka eydîhim(c) femen nekeśe fe-innemâ yenkuśu ‘alâ nefsih(i)(s) vemen evfâ bimâ ‘âhede ‘aleyhu(A)llâhe feseyu/tîhi ecran ‘azîmâ(n)

Şüphe yok ki seninle biatlaşanlar, ancak Allah'la biatlaşmışlardır, Allah'ın eli, onların ellerinin üstündedir; artık kim dönerse zararı kendi nefsinedir ve kim Allah'la ahitleştiği şeyde durursa ona, yakında büyük bir ecir verilecektir.

Hûdeybiyye'deki Râzılık Biatı anlatılmaktadır Hz. Muhammed (s.a.a)'i, Mekke'ye sokmayan ve haccetmesine mâni olan müşrikler, elçi olarak gönderilen Os... Devamı..

(Ey Resulüm!) Şüphesiz (Hakk ve adalet hâkim kılınsın, zulüm ve küfür düzenleri yıkılsın diye, imani ve insani bir mesuliyetle) Sana biat edenler, (bağlılık sözü verenler, aslında ve aynen) ancak Allah’a biat etmiş (gibi)dirler. (Sanki) Allah’ın eli (Seninle biat ve itaat sözleşmesi yapan) şahısların elleri üzerindedir. (Hakk ve hayır adına biat edip sadakat gösterenler Allah’ın özel inayeti ve hidayeti içindedirler.) Bu nedenle artık kim ahdini bozar (Hakk davadan ve sadakatten ayrılır)sa, o sadece kendi aleyhine ahdini bozmuş birisidir. Her kim de Allah’a verdiği ahdine vefa gösterir (sadakat, samimiyet ve gayretini devam ettirir)se, (Allah kesinlikle) ona da büyük bir ecir (şeref ve zafer) verecektir.

Ey peygamber! Sana bağlılıklarını bildirenler, Allah'a olan bağlılıklarını göstermiş olurlar. Allah'ın eli, onların elleri üzerindedir yani aslında onlar sana el uzatıp söz verirken Allah'a söz vermiş oluyorlar. Allah onlarla daima beraberdir. Artık kim Allah'a verdiği sözü bozarsa, zararı kendinedir ve kim de Allah'a karşı verdiği söze uyarsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.

Sana biat edenler, sosyal ve siyasî sözleşme yapanlar, reylerini açıkça belirtenler, sözleşmelerini yenileyenler, kesinlikle Allah'a biat ediyorlar. Onların bizzat sosyal ve siyasî sözleşmeye katılmaları ve sözleşmelerini yenilemeleri sebebiyle, Allah'ın eli de biat sırasında onların ellerinin üstündedir, onlarla beraberdir, onları sayısız imkânlara ve nimetlere, karşı konulmaz güce kavuşturacak ve koruyacaktır. Kim Allah'a ve Rasûlüne verdiği ahdi, sözü bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a olan ahdine, sözüne, taahhüdüne bağlı kalırsa, Allah ona büyük mükâfatlar verecektir.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/80; 6/12; 9/111; 48/18.

Sana bey'at edenler gerçekte Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği sözün gereğini yerine getirirse ona (Allah) büyük bir ecir verecektir.

Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim Allah'a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir.

(Ey Rasûlüm, Hudeybiye gününde Rıdvan biatı ile) gerçekten sana biat edenler, (ölünceye kadar emrine bağlılık ve teslimiyyet sözü verenler), ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın kuvvet ve yardımı, o biat edenlerin vefa ve sadakatlerinin üstündedir. Onun için kim (biatından, verdiği sözden) cayarsa, ancak kendi aleyhine caymış olur. (Bunun cezası kendine aittir). Kim de Allah'a söz verdiği şeyi yerine getirirse, Allah da ona (yarın kıyamette) büyük bir mükâfat verecektir.

Sana biat edenler, onlar Allah’a biat edenlerdir. Allah’ın eli onların elleri üstündedir. Kim sözünden dönerse (biatını bozarsa,) o kendi nefsine zarar vermiş olur. Kim de Allah’a verdiği sözde durursa, Allah ona büyük bir ecir verecektir.

Sana bağlılıklarını bildirenler aslında Allah'a bağlılıklarını bildirmektedirler. Allah'ın kudreti, onların kudretleri üzerindedir. O halde, kim ahdini bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği sözü yerine getirirse, Allah ona büyük bir ödül verecektir.[565]

[565] Biat Allah’a söz vermek hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVIII, 108-110.

Sana biat edenler, Allaha biat etmiştir, Allahın eli, onların ellerinden üstün, caygınlık gösteren, kendilerine eder, Allaha karşı, vermiş olduğu sözü yerine getiren bir kimseye büyük sevap verilecek

(Hudeybiye gününde Rıdvan biati ile) sana (samimiyetle) biat edenler (hayatları boyunca sana bağlı kalacaklarına dair söz verenler), gerçekte Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın kuvvet ve yardımı, o biat edenlerin vefa ve sadakatlerinin üstündedir. Artık kim (verdiği sözden) cayarsa, ancak kendi aleyhine caymış olur. Kim de Allah'a söz verdiği şeyi yerine getirirse, Allah da ona büyük bir mükâfat verecektir.

Bkz. 4/80Hicretin üzerinden mücadelelerle, sıkıntılarla, savaşlarla dolu yaklaşık altı yıl gibi bir zaman geçmişti. Müslümanlar hem yaşadıkları toprak... Devamı..

Sana el virerek sadâkât ideceklerine yemîn idenler bu yemîni Allâh’a karşu itmişlerdir. Ânların yed-i itâ’atleri fevkinde Allâh’ın yed-i kudreti vardır. Yemîninde halef iden kendi nefsine zarar virmiş olur. Yemîninde sadâkât idene Allâh büyük mükâfât virecekdir.

Şüphesiz sana baş eğerek ellerini verenler (biat edenler), Allah'a baş eğip el vermiş sayılırlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Verdiği bu sözden dönen, ancak kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük ecir verecektir.*

Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar.[496] Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.

“Bîat”, el tutuşup söz vermek demektir. Âyette, Hudeybiye’de müslümanların, Hz. Peygamber’e bağlılık göstereceklerine, gerektiğinde onunla birlikte sa... Devamı..

Sana yeminle bağlılık sözü verenler gerçekte bu sözü Allah’a vermiş oluyorlar, Allah’ın eli onların elleri üzerindedir. Bu sebeple kim Allah’a verdiği ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur, Allah’a verdiği sözün gereğini yerine getirene ise Allah yakında büyük ödül verecektir.

Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.  

 Âyet, Kureyş ile müslümanlar arasında yapılan on yıl süreli Hudeybiye antlaşmasına ve bu antlaşma sırasındaki biata işaret etmektedir. Şöyle ki, hicr... Devamı..

Sana bağlılık sözü verenler, ALLAH'a bağlılık sözü vermişlerdir. ALLAH'ın eli onların elleri üzerindedir. Kim sözünü bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. ALLAH'a verdiği sözü yerine getirene ise büyük bir ödül vereceğiz.

Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

Her halde sana biy'at edenler mahzâ Allaha biy'at ederler, Allahın eli onların elinin üstündedir, onun için her kim cayarsa sırf kendi aleyhine cayar, her kim de Allaha ahid verdiği şeyi iyfâ ederse o da ona yarın bir ecri azîm verecektir

(Resûlüm! Cihat etmek ve hayatları boyunca emirlerine tam bir teslimiyet ile bağlılık göstereceklerine dair, Hudeybiye’de, o ağacın altında) sana biat edenler, (hiç) şüphesiz, ancak Allah’a biat etmişlerdir. Allah’ın inâyeti/yardımı onların üzerindedir. O hâlde, (artık) kim, (biat) ahdini bozarsa, şüphesiz kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah’a verdiği sözde durursa, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

Sana bi'at¹ edenler, aslında Allah'a bi'at etmişlerdir. Allah'ın eli² onların eli³ üzerindedir. Kim bağlılığını bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği söze bağlı kalırsa, Allah, ona büyük bir ödül verecektir.

1- Bağlılığını bildirmek, birlikte hareket edeceğine dair söz vermek. 2- Allah\ın gücü, yardımı. 3- Onların gücü.

Gerçek, sana bîat edenler ancak Allaha bîat etmiş olurlar. Allahın eli onların elleri üstündedir. Şu halde kim (bu bağı) çözerse kendi aleyhine çözmüş olur. Kim de Allah ile sözleşdiği şey'e vefa (onun hükmünü îfâ) ederse O da ona büyük bir ecir verecekdir.

Şübhesiz ki sana bîat edenler, ancak Allah'a bîat etmektedirler. Allah'ın (kudret)eli(1) onların (sana bîat eden) ellerinin üzerindedir. Artık kim (bîatını) bozarsa, o takdirde ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a, hakkında söz verdiği şeyi yerine getirirse, bunun üzerine (Allah) ona yakında (pek) büyük bir mükâfât verecektir.(2)

(1)“Müteşâbihâtta (ma‘nâsı açık olmayıp, îzâha muhtaç beyanlarda), ma‘nâ-yı mecâzînin (dolaylı olan ma‘nânın) ma‘nâ-yı hakīkīnin (gerçek ma‘nânın) lâf... Devamı..

Sana inanıp bağlı kalacaklarını (biat edenler) bildirenler, Allah’a bağlı kalacaklarını bildirmiş olmaktadırlar. Allah’ın gücü ve kontrolü, onların gücünün üzerindir. Kim yaptığı antlaşmasını bozarsa, ancak kendi nefsini için bozmuştur. Kimde Allah ile yapmış olduğu ahitleşmeyi yerine getirirse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

Gerçekten o kimseler ki sana baş eğerler, işte onlar Allah’a baş eğmiş olurlar. Allah’ın gücü onların gücünden üstündür. Herkim sözünden cayarsa kendine karşı caymış olur. Herkim de Allah’a karşı olan sözünü yerine getirirse, Allah da ona pek büyük bir karşılık verecektir.

Sana Hüdeybiye/de bi/at edenler yok mu, onlar hakikat halde Allah/a bi/at etmişlerdir. Allah/ın eli onların üstündedir [¹]. Kim ki ahdini bozarsa ancak kendi zararına bozmuş olur. Her kim Allah/la ettiği ahdi yerine getirirse Allah ona büyük bir mükâfat verecek.

[1] Allah'ın eli peygambere bi'at edenlerin ellerinin üstündedir. Allah onların bi'at ettiklerine muttalidir.

(Ey Peygamber!) Muhakkak ki sana biat edenler³, ancak Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın eli⁴ onların elinin üzerindedir. Kim sözünden cayarsa [nekese] kendi aleyhine caymış olur. Kim de verdiği sözü yerine getirirse [evfâ], Allah ona çok büyük bir mükâfat verecektir.

3 Biat veya bey’at etmek, her zaman ve her yerde Hz. Peygamber’in yanında olacağına, o ne derse yapacağına dair bağlılık yemini/sözü vermektir. El uza... Devamı..

Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah'a karşı verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O (Allah) da ona büyük bir ecir verecektir.

Ey Muhammed! Hudeybiye’de, son nefeslerine kadar çarpışmak üzere sana bağlılık sözü verenler, gerçekte Allah ile sözleşmiş oluyorlardı. Nitekim, onlar söz vermek için elini tutup sana biat ederlerken, Rabb’iniz müminlerle birlikteydi ve Allah’ın eli, onların elleri üzerindeydi. Şu hâlde, her kim sözünü bozacak olursa, yalnızca kendi zararına bozmuş olur ve kim de Allah’a verdiği söze bağlılık gösterirse, Allah ona eşi benzeri olmayan muhteşem bir ödül verecektir.

Sana biat edenler, Allah’a biat ediyordur.
Allah’ın eli onların elleri üzerindedir.
Kim cayarsa, doğrusu kendi nefsi aleyhine cayar.
Kim de Allah’a ahid / söz verdiği şeye bağlı kalırsa, ona çok büyük bir ecir / ödül verecektir.

Resulüm! Şimdi sana bağlılık sözü verenler, aslında Allah ile sözleşiyorlar demektir. Artık Allah'ın eli, onların üstündedir. Artık sözünde durmayan kendine eder. Allah'a verdiği söze sadık kalanlara ise, Allah'ın karşılığı muhteşem olacaktır.

Sana biat edenler gerçekte Allah’a biat etmiş olurlar. Sana olan bağlılıklarıyla Allah’a bağlanırlar. Allah’ın gücü, kuvveti, kudreti sana biat edenlerin üzerindedir. Sizler Allah’ın Resulüne katkı vermek, Allah’ın Resulüne yardım etmek için bütün gücünüzle söz verirken, ellerinizi Resulün ellerine uzatıp akitleşirken, Rabbiniz de elini sizin ellerinizin üstünüze tutarak sizinle birlikte biat etmiştir. Bundan sonra verdiği sözden dönen kendi aleyhine döner. Verdiği sözleri yerine getirene Allah büyük bir mükâfat verecektir.

Şüphesiz ki sana biat edenler, [*] elbette Allah’a biat etmektedir. Allah’ın eli, onların ellerinin üzerindedir. [*] Kim (sözünden) dönerse ancak kendi aleyhine dönmüş olur. Kim de Allah’a olan sözüne vefa gösterirse, (Allah) ona ileride büyük bir ödül verecektir.

[Biat] kelimesi “bağlılık yemini yapmak üzere ellerin birbirinin üzerine konulması işlemi”dir. Ayrıca bkz. Mümtehine 60:12.,Bu mesaj biat edenlerin bu... Devamı..

(Ey Muhammed!) Şüphesiz sana biat edenler,¹ sadece Allah’a biat etmişlerdir. Allah da onların biatlerini kabul etmiştir.² Şu halde, her kim verdiği sözden cayarsa, yalnızca kendi aleyhine caymış olur. Her kim de Allah adına verdiği sözü yerine getirirse, O da ona ileride büyük bir mükâfat verecektir.³

1 Bu ifâde; Akabe ve Hudeybiye’de, “İslâm uğrunda ölünceye kadar savaşmak” üzere sana söz verenler demekse de buradan, “Allah’a ve Peygamberine îman e... Devamı..

Sana bağlılıklarını bildirenler, Allah’a bağlılıklarını göstermiş olurlar: Allah’ın eli onların elleri üzerindedir. ⁸ O halde, kim ahdini bozarsa yalnızca kendi aleyhine bozmuş olur: ve kim Allah’a karşı taahhüdüne uyarsa [Allah] ona büyük bir ödül ihsan edecektir.

8 Bu, ilk bakışta, Hudeybiye’de toplanan Müslümanların Hz. Peygamber’e sundukları inanç ve bağlılıklarına (bey‘atu’r-rıdvân) (bkz. giriş notu) işaret ... Devamı..

Sana biat edenler aslında Allah’a biat etmişlerdir. Zira Allah’ın güç ve kudreti onların gücünün üstündedir. Artık kim bu ahdinden dönerse ancak kendi aleyhine dönmüş olur. Ama kim de verdiği ahde sadık kalırsa, Allah ona ileride muhteşem bir ödül verecektir. 3/172, 33/15

Sana biat edenler gerçekte yalnız Allah’a biat etmişlerdir: Allah’ın (yardım) eli, onların (biat için kenetlenen) elleri üzerindedir:[⁴⁵⁹⁷] Bundan böyle kim ahdinden dönerse, iyi bilsin ki sadece kendi aleyhine dönmüş olur; kim de Allah’a verdiği ahde sadık kalırsa, O ona muhteşem bir ödül ihsan edecektir.

[4597] Zımnen: Onlar Allah dâvâsına yardım için söz verdiklerinde bilsinler ki, Allah da onlara yardım edeceğine söz vermiştir (Krş: 47:7 ve 22:38). B... Devamı..

(Ey Muhammed) Muhakkak ki sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah’ın eli (Kudret ve azameti) onların elinin üstündedir. (Onları destekler, mükâfatlara kavuşturur) Onun için kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği sözü tutarsa, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.

Şüphe yok, sana bîat edenler, muhakkak ki, Allah'a bîat ederler. Allah'ın yed'i onların ellerinin üstündedir. Artık kim (ahdini) bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur ve her kim de Allah ile üzerine muâhedede bulunduğu şeyi yerine getirirse ona da (Allah Teâlâ) büyük bir mükâfaat verecektir.

Sana biat edenler, gerçekte Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli, hepsinin ellerinin üstündedir. Kim sözünden dönerse, kendi aleyhine olarak döneklik eder. Ama kim Allah'a verdiği sözünde durursa, Allah ona pek büyük mükâfat verir. [4, 80; 9, 111]

Hz. Peygamber (a.s.)’ın Mekke müşriklerine elçi olarak gönderdiği Hz. Osman (r.a)’ın öldürüldüğü haberi gelince, Hz. Peygamber sefere katılan 1400 kad... Devamı..

Sana bi'at edenler (İslam uğrunda ölünceye kadar savaşmak üzere sana söz verenler), gerçekte Allah'a bi'at etmektedirler. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözü tutarsa Allah ona büyük bir mükafat verecektir.

Hicretin altıncı yılında Hz. peygamber (s.a.v.), ömre yapmak üzere 1400 müslüman ile birlikte Mekke'ye doğru yola çıktı. Fakat Kureyş, müslümanları Me... Devamı..

Seninle mübâya'a idenler (Hudeybiye'deki bey'at-ı rıdvânda sana bey'at idenler) Allâh ile bey'at itmişlerdir. Allâh'ın yedi onların yedi üzerindedir. Va'dinden dönen tahkîk kendi nefsine nakz-ı 'ahid itmişdir. Allâh ile 'ahid iylediği şeyi îfâ idene Allâh karîben büyük ecir ve mükâfât virecekdir.

Sana bağlılık sözleşmesi yapanlar, o sözleşmeyi aslında Allah ile yapmış olurlar. Allah’ın eli onların elleri üstündedir. Kim sözünden cayarsa kendi aleyhine caymış olur. Kim de Allah’a karşı üstlendiği görevi yerine getirirse, Allah ona büyük bir ödül verecektir.

Sana be'yat edenler, ancak Allah'a bey'at etmişlerdir. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdinden dönerse kendi aleyhinedir. Kim de verdiği söze bağlı kalırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.

Sana biat edenler(1) Allah'a biat etmiştir. Allah'ın eli onların eli üzerindedir. Ahdini bozan, kendi aleyhine bozmuş olur. Allah'a verdiği sözü tutan kimseye ise Allah büyük bir ödül verecektir.

(1) Bağlılık sözü verenler.

O seninle el tutuşup sözleşenler var ya, onlar gerçekte Allah ile bey'atleşiyorlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Kim ahdi bozar, döneklik ederse kendi aleyhine döneklik etmiş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.

bayıķ anlar kim bey'at eylerler saña ya'nį 'ahd eylerler bayıķ bey'at eylemezler illā Tañrı’ya. Tañrı eli elleri üstindedür pes her kim 'ahdı śırśa 'ahdı sımaz illā gendüzi üzere daħı her kim vefā eyledi aña kim ķavl eyledi anuñ üzere Tañrı’ya tįz virevüz aña müzd ulu.

Ol kişiler ki bī‘at senüñle itdiler. Anlar bī‘at itmezler, illā Allāh ile. Allāhuñ elianlaruñ eli üstünedür. Kim ki ‘ahdini bozsa, vebāli kendine ‘āiddür ve kim ki ‘ah‐dini īfā itse, Allāhu Ta‘ālā bile ‘ahd itdigi şey’e çoḳ ecr ve müjde virecekdür.

(Ya Peyğəmbər! Hüdeybiyyə səfəri zamanı bir ağacın altında bey’əti-rizvanla) sənə bey’ət edənlər, şübhəsiz ki, Allaha bey’ət etmiş olurlar. Allahın (qüdrət) əli onların əllərinin üstündədir. Kim (bey’əti) pozsa, ancaq öz əleyhinə pozmuş olar (bunun zərəri yalnız onun özünə dəyər). Kim Allahla etdiyi əhdi yerinə yetirsə, (Allah) ona böyük mükafat verər!

Lo! those who swear allegiance unto thee (Muhammad), swear allegiance only unto Allah. The Hand of Allah is above their hands. So whosoever breaketh his oath, breaketh it only to his soul's hurt; while whosoever keepeth his covenant with Allah, on him will He bestow immense reward.

Verily those who plight(4877) their fealty to thee do no less than plight their fealty to Allah. the Hand of Allah is over their hands: then any one who violates his oath, does so to the harm of his own soul, and any one who fulfils what he has covenanted with Allah,- Allah will soon grant him a great Reward.

4877 In the Hudaybiyah negotiations, when it was uncertain whether Quraysh would treat well or ill the Prophet's delegate to Makkah, there was a great... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.