25 Nisan 2024 - 16 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 154. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Verafa’nâ fevkahumu-ttûra bimîśâkihim vekulnâ lehumu-dḣulû-lbâbe succeden vekulnâ lehum lâ ta’dû fî-ssebti veeḣażnâ minhum mîśâkan ġalîzâ(n)

Ettikleri ahdi yerine getirsinler diye Tur dağını, oldukları yerin üstünde yüceltmiş ve onlara, şehrin kapısından secde ederek girin demiştik ve cumartesi günü demiştik, haddi aşmayın ve onlardan pek kuvvetli bir söz almıştık.

(Tevbe edip) Kesin söz vermeleri (ve ahitlerinden dönmemeleri) için Tûr’u (Beni İsrail’in) üstlerine yükselttik (dağı başlarına düşürmekle tehdit ettik) ve onlara: (Kudüs’e ve kutsal yerlere) "Bilinen kapıdan (saygıyla baş eğerek) secde ederek girin" dedik ve onlara: "(Yasaklanan) Cumartesi’nde (balık avı yapıp) haddi aşmayın" diye tembihledik. Ve onlardan kesin bir söz de almıştık.

Söz vermeleri sebebiyle Tûr Dağını üzerlerine yükseltmiş, onlara kapıdan secde ederek girin, cumartesi günü yasağını aşmayın, diye uyarmış ve kendilerinden de sağlam bir söz almıştık.

Kesin sözlerini, taahhütlerini aldığımız sırada Tûr'u üstlerine kaldırdık. Onlara:
“Kapılardan, şehrin giriş noktalarından saygıyla, birlikte secde ederek girin" dedik. Onlara:
“Cumartesi yasağını çiğnemeyin" dedik. Onlardan ağır, sorumluluklar gerektiren bir taahhüt almıştık.

bk. Kur’an-ı Kerim, 2/58, 63; 7/171.

Kesin söz vermeleri için Tur dağını üzerlerine yükselttik ve: "Secde ederek kapıdan girin" dedik. Onlara yine: "Cumartesi günleri sınırı aşmayın" dedik ve kendilerinden sağlam bir söz aldık.

Kesin söz vermeleri dolayısıyla Tur'u üstlerine yükselttik ve onlara: 'Bu kapıdan secde ederek girin' dedik ve onlara: 'Cumartesi (günü) haddi aşmayın' da dedik. Ve onlardan kesin bir söz aldık.

Verdikleri sözü kuvvetlendirmek ve ona bağlanmak için, Tur dağını üstlerine kaldırdık da kendilerine: “- O şehrin kapısından secdeye kapanarak girin”, dedik. Hem: “- cumartesi günü av yaparak hududu geçmeyin” (diye) söyledik. Böylece kendilerinden (bu hususta) ağır bir misak (te'minât) aldık.

Onlardan söz almak için Tur dağını onların üstünde yükselttik. “(Şehir) kapısına secde ederek girin” dedik. “Cumartesi yasağında sınırları aşmayın” dedik. Ve onlardan ağır bir söz aldık.

Sînâ Dağı'nı, verdikleri sözün delili olarak üzerlerine yükseltmiştik. Onlara “Kapıdan tevazu içinde giriniz” demiş ve “Sebt kanununu/Cumartesi yasağını ihlâl etmeyiniz” diye uyarmıştık ve kendilerinden sağlam bir söz almıştık.

Mîsakları dolayısiyle, Tûr dağını üstlerine yükselttik, «Kapıdan girerken de secde edin !» dedik onlara, «Cumartesi günü aşırılık etmeyin!» diye de söylemiştik, onlardan en koyu bir de mîsak almıştık

Ve Tûr'u (Sina Dağı'nı) verdikleri sözün delili olarak tepelerine kaldırdık. Onlara: “(Şu ele geçirdiğiniz Kudüs şehrinin) kapısından (kibirle ve çalımla değil) baş eğerek (hürmet içinde tevazu ile) girin ve Cumartesi (günü çalışmama) yasağını ihlal etmeyin!” diye emretmiştik ve kendilerinden de sağlam bir söz almıştık (fakat bunu da hiçe saydılar).

Bkz. 2/65, 4/47, 7/163, 166 ve dipnotu, 16/124Âyette geçen cumartesi yasağının uygulandığı kasabanın, Medyen ile Tûr arasında Ürdün’ün meşhur Akabe li... Devamı..

’Ahid ve mîsâkın nakzına ’azm itdiklerinden başlarının üzerine Cebel-i Tûr’ı kaldırdık ve ânlara "Secde iderek şehrin kapusından gidiniz sebt günini (cum’a irtesi) bozmayınız" didik kendilerinden büyük bir mîsâk aldık.

153,154. Kitap ehli, senin kendilerine gökten bir kitap indirmeni isterler. Musa'dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi ve "Bize Allah'ı apaçık göster" demişlerdi. Zulümlerinden ötürü onları yıldırım çarpmıştı. Belgeler kendilerine geldikten sonra da, buzağıyı tanrı olarak benimsediler, fakat bunları affettik ve Musa'ya apaçık bir hüccet verdik, söz vermelerine karşılık Tur dağını üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Kapıdan secde ederek girin" dedik, "Cumartesileri aşırı gitmeyin" dedik, onlardan sağlam bir söz aldık.

Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle “Tûr”u üzerlerine kaldırdık ve onlara, “Tevazu ile kapıdan girin” dedik. Yine onlara, “Cumartesi (yasakları) konusunda haddi aşmayın” dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık.

Ant içmeleri sebebiyle (sözleşmeyi desteklemek ve önemine dikkat çekmek için) dağı başlarına diktik ve onlara “Baş eğerek kapıdan girin” dedik; onlara, “Cumartesi günü sınırı aşmayın” dedik; kendilerinden sağlam söz aldık.

Söz vermeleri (ni takviye) için Tûr'u başlarına diktik de onlara, «Baş eğerek kapıdan girin» dedik, «Cumartesi günü sınırı aşmayın» dedik. Kendilerinden sağlam söz aldık.  

 Yahudi ve hıristiyanların, Hz. Peygamber’den olmayacak şeyler istemeleri ve bir türlü hakkı kabule yanaşmamaları karşısında Allah Teâlâ ehl-i kitabın... Devamı..

Kendilerinden söz alırken Sina Dağını üzerlerine kaldırdık. Onlara, "Kapıdan alçak gönüllü olarak girin," dedik. Onlara, "Cumartesi yasağını çiğnemeyin," dedik; onlardan sağlam bir söz aldık.

Söz vermeleri için Tur dağını üzerlerine kaldırdık. Onlara: "O kapıdan secde ederek girin" dedik. Yine onlara: "Cumartesi yasağını çiğnemeyin" dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık.

Ve misaka bağlanmaları için Turu üstlerine kaldırdık da «girin secdelere kapanarak o kapıya» dedik onlara, hem «sebt günü tecavüz etmeyin» dedik de onlara kendilerinden ağır bir misak aldık

Verdikleri sözde durmaları için, Tûr dağını üzerlerine kaldırdık ve onlara, “O (şehrin) kapı (sın) dan secde ederek (hürmet içinde) girin!” buyurduk. Ve yine onlara, “cumartesi günü (balık avlayarak hürmetsizlik edip) haddi aşmayın!” diye buyurmuş ve kendilerinden sağlam (kesin) bir söz almıştık.

Kesin söz vermelerinden dolayı Tur'u üzerlerine yükseltmiştik. Onlara, “Kapıdan secde ederek¹ girin.” dedik. Yine onlara, “Cumartesi'nde haddi aşmayın.” dedik. Biz, onlardan kesin söz aldık.

1. Saygı göstererek.

(Ahd-ü) misâka bağlanmaları için «Tuur» u üstlerine kaldırmış, onlara: «O (şehrin) kapı (sından) hepiniz secdeye kapanır halde girin» demiş, cumartesi günü hakkında da «(Av yaparak haddi) aşmayın» (diye) söylemiş, kendilerinden (bu hususlarda) ağır te'minât almışdık.

Ve sağlam söz vermeleri için Tûr'u üzerlerine kaldırdık da onlara: “(Şehrin)kapı(sın)dan secde eden kimseler olarak (hürmetle başınızı eğerek) girin!” dedik ve kendilerine: “Cumartesi günü (balık avlayarak) haddi aşmayın!” buyurduk ve onlardan pek sağlam bir söz aldık.

Onları, Allah ile yaptıkları ahitleşmeden dolayı, toplum olarak ayağa kaldırdık (esaretten kurtardık) Onlara “Rabbinize secde ederek (şu yere) girin” dedik. Sonra cumartesi günü taşkınlık yapmayın” dedik ve onlardan çok kuvvetli bir söz aldık.

Andlarını tutsunlar diye Sina dağını üzerlerine yükselttik. Onlara: " Bu kapıdan secde ederek girin"dedik. Yine de onlara: " Cumartesi gününe karşı saygısızlık göstermeyin" demiştik. Onlardan sağlam söz de almıştık.

Misaklarını kabul etsinler diye üstlerine Cebel-i Turu kaldırdık, onlara «eğilerek, kapıdan [⁶] girin», «Cumartesi günü haddi aşmayın» dedik. Onlardan sıkı bir misak aldık.

[6] Kıble addettikleri «Kubbe» kapısından veya Kudüs veya Erîha kasabaları kapılarından.

Kesin söz/teminat [mîsâk] vermiş olmalarından dolayı Tûr’u onların üzerlerine yükseltmiş⁵³ ve onlara “Kapıdan secde ederek/tevazuyla giriniz” demiş ve “Cumartesi yasağını çiğnemeyiniz” diye uyarmış ve kendilerinden de sağlam bir teminat [mîsâkan galîza] almıştık.⁵⁴

53 Yani Tûr-i Sina’yı şahit tutmuştuk. Krş. Bakara, 2/63 54 Krş. Bakara, 2/58, 93

(Muhalefet ettikleri) Sözleşmelerine karşılık Tur dağını üzerlerine yükselttik de onlara, “Kapıdan secde ederek girin” dedik ve “Cumartesi günü aşırı gitmeyin” uyarısında bulunduk da onlardan (bu hususta) sağlam bir söz aldık.

Yine bir zamanlar kendilerinden söz almak üzere, antlaşmayı bozdukları takdirde doğabilecek vahim sonuçları belleklerinde hep canlı tutmaları için Sînâ dağını tepelerine yıkılacakmış gibi kaldırmıştık. Fakat yine de sözlerinde durmadılar.
Yine bir defasında onlara, “Şu ele geçirdiğiniz şehrin kapısından kibir ve çalımla değil, secde ederek, yani ilâhî hükümlere boyun eğerek, alçakgönüllü ve saygılı bir şekilde girin!” demiştik. Fakat emrimizi alaya aldılar.
Ve yine onlardan, “Cumartesi günü çalışmama yasağını çiğnemeyin!” diyerek kesin bir söz almıştık. Fakat bunu da hiçe saydılar.

Onların mîsâkı / açık ve kesin bağlılık sözü sebebiyle Tûr’u / Dağ’ı üzerilerine kaldırdık.
Onlara:
-“Secde ederek Kapı’dan girin!” dedik.
-“Cumartesi’de yasak çiğnemeyin / sınırı aşmayın!” dedik.
Onlardan sıkı bir mîsâk / açık ve kesin bağlılık sözü aldık.

Sözlerini teminat olarak kabul edip kendilerini Tûr dağı gölgesine aldık: " şehrin kapısından saygı ile eğilerek geçin " dedik. Ayrıca: " Cumartesi tatilini istismar etmeyin " dedik. Kendilerinden bu konuda sağlam sözler aldık.

Verdikleri sözü yerine getirmemeleri sebebiyle Tur dağını üzerlerine kaldırdık. Onlara "Tevazu ile kapıdan girin! Cumartesi yasakları konusunda haddi aşmayın!" dedik. Onlardan sağlam bir söz aldık.

Söz vermeleri (ve sözlerinde durmamaları) nedeniyle üzerlerine (âdeta Sînâ) [*] Dağı’nı kaldırmıştık. [*] (Başka bir sefer) onlara, “Baş eğerek kapıdan girin!” demiştik. (Bir başka zaman da) onlara, “Cumartesi günü sınırı aşmayın!” [*]demiştik. Kendilerinden sağlam bir söz almıştık.

Buradaki dağın Sînâ Dağı olduğunun delili Mü’minûn 23:20 ve Tîn 95:2’dir.,Benzer mesajlar: Bakara 2:63, 93; A‘râf 7:171.,Benzer mesajlar: Bakara 2:65;... Devamı..

Ve (Bize) söz vermeleri için dağı¹ (bir gölgelik gibi) onların üzerlerine kaldırmıştık² bir de onlara: “o kapıdan secde ederek girin”³ dedik. Yine onlara: “cumartesi yasağını⁴ çiğnemeyin” dedik ve onlardan kesin bir söz aldık.

1 Bazı müfessirler, bu dağın, “Sina Dağı” olduğunu, bazıları da herhangi bir dağ olduğunu söylemişlerse de burada esas olan; dağın hangi dağ olduğu de... Devamı..

ve Sina Dağı’nı verdikleri sözün delili olarak üzerlerine yükseltmiştik. Onlara “Kapıdan tevazu içinde girin” demiş ¹⁶⁷ ve “Sebt Kanunu’nu ihlal etmeyin!” diye uyarmıştık ve kendilerinden sağlam bir taahhüt almıştık.

167 Bkz. 2:58-59 ve ilgili dipnotlar.

Biz vaktiyle verdikleri misakı/sözü yerine getirmeleri için dağı onların tepesine yükseltmiştik ve onlara: “Şehrin kapısından, secde ederek ve alçak gönüllü olarak girin” dedik. Onlara “Cumartesi günü yasağını çiğnemeyin” diyerek onlardan kesin bir misak/söz almıştık. 2/63, 7/163

ve (Sîna) Dağı(nı) söz vermeleri için üzerlerine yükseltmiştik.[⁸⁵⁶] Kendilerine “Kapıdan (şükür) secdeleriyle girin!”[⁸⁵⁷] demiş ve “Sebt’i ihlal etmeyin!” uyarısında bulunmuştuk; üstelik kendilerinden sağlam bir taahhüt de almıştık.

[856] Bir önceki cümleyle birlikte: kudret delili vaadi gerçekleşince belâ vaadi de gerçekleşir (Krş: 7:171). [857] Veya: “baş eğerek tevazu içinde... Devamı..

Ve- Tur'u üzerlerine kaldrıp- (Musa'ya itaate devam edeceklerine dair) onlardan söz aldık. Ve (Davud a.s. lisaniyle) onlara: "Secde eder olduğunuz halde, (saygı göstererek) o kapıdan (Beyti Mukaddes’in kapısından içeriye) girin dedik. Ve (daha sonra) onlara: "Cumartesi günü sınırı aşmayın (Rabbinizin emrini dinleyin, sakın balık tutmayın) diye emrettik de, onlardan (bu emirlere uyacaklarına dair) kesin bir söz de aldık! (Fakat onlar her defasında verdikleri sözden döndüler)

Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle "Tûr"u üzerlerine kaldırdık ve onlara, "secde ile kapıdan girin" dedik. Yine onlara, "Cumartesi (yasakları) konusunda haddi aşmayın" dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık.

Ve ahidlerine riayet etmeleri için üstlerine Tûr'u kaldırdık ve onlara, «Secde eder olduğunuz halde o kapıdan girin,» dedik ve onlara «Cumartesi günü haddi tecavüz etmeyin,» dedik ve onlardan ağır bir ahid aldık.

Verdikleri sözde durmalarını pekiştirmek için, dağı üzerlerine kaldırdık da onlara: “Secdelere kapanarak o kapıdan girin! ” dedik. Bir de onlara: “Cumartesi günü av yaparak, ilâhî yasağı aşmayın” deyip bu hususta kendilerinden ağır teminat aldık. [2, 58; 7, 171; 2, 63]

Söz vermeleri için Tur'u üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Secde ederek kapıdan girin!" dedik. Ve onlara: "Cumartesi(yasakları)nı çiğnemeyin!" dedik. Ve onlardan sağlam bir söz aldık.

(Tevrât'ı kabûlden imtinâ'ları üzerine) 'Ahid ve mîsâkı kabûlleri içün Tûr'ı (dağı) üzerlerine kaldırdık ve onlara kapudan secde iderek girin didik ve Cum'airtesi gününün hürmetine tecâvüz itmeyin didik, (cum'airtesi güni görmeyiniz didik) ve onlardan (bu husûslar içün) ağır ve büyük mîsâk aldık.

Onlardan söz almak için Tur dağını üzerlerine kaldırmıştık. Bir de onlara: "O kapıdan secde ederek girin" demiştik. Onlara "Cumartesi günleri aşırı gitmeyin" demiştik, onlardan bu konularda sağlam söz almıştık.

Söz vermeleri sebebiyle dağı onların tepesine kaldırdık. Onlara: - Kapıdan secde ederek girin dedik. Onlara, Cumartesi günü yasağını çiğnemeyin! diyerek onlardan kesin bir söz aldık.

Bir de, ahitlerini pekiştirmek için, üzerlerine Tur Dağını yükseltmiş, onlara “Kapıdan secde ederek girin” demiş, ayrıca “Cumartesi yasağını çiğnemeyin” diye onlardan kuvvetli bir ahit almıştık.

Kesin söz vermeleri için Tûr'u üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Kapıdan secde ederek girin." dedik. Onlara şunu da söyledik: "Cumartesi gününde azgınlık yapmayın." Onlardan sapasağlam bir söz almıştık.

daħı götürdük üstine anlaruñ daħı anlaruñ 'ahdı ķavli içün daħı eyittük anlara “girüñ ķapuya egilmişler-iken.” daħı eyittük anlara “ḥaddan geçmeñ şenbe güni” daħı duttuķ anlardan 'aḥd ķavli ķalıñ.

Daḫı götürdük anlar üstine bıraḳmaġ‐ıçun Ṭūr ṭaġını ‘ahdleri sebebi‐y‐ile.Daḫı eyitdük anlara ki: Girüñüz ḳapudan secde eyleyüp ve eyitdük anlara:Ta‘addī eylemeñüz sebt güninde didük. Daḫı alduḳ özlerinden ulu and içmek.

Əhdə riayət etsinlər deyə, Tur dağını onların (başları) üzərinə qaldırdıq və onlara: “Qapıdan (ibadət çadırının qapısından) səcdə edərək daxil olun, şənbə gününün qayda-qanununu pozmayın!” – dedik. Və onlardan möhkəm əhd aldıq.

And We caused the Mount to tower above them at (the taking of) their covenant: and We bade them: Enter the gate, prostrate! and we bade them : Transgress not the Sabbath! and We took from them a firm covenant.

And for their covenant we raised over them (the towering height) of Mount (Sinai);(658) and (on another occasion) we said: "Enter the gate with humility"; and (once again) we commanded them: "Transgress not in the matter of the sabbath." And we took from them a solemn covenant.

658 In this verse there is a recapitulation of three salient incidents of Jewish refractoriness already referred to in the second Surah: viz., (1) the... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.