19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ahzâb Suresi 67. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve kâlû rabbenâ innâ eta’nâ sâdetenâ vekuberâenâ feedallûnâ-ssebîlâ

Ve Rabbimiz derler, gerçekten de ulularımıza ve büyüklerimize itaat ettik de onlar, sapıttı yolumuzu.

Ve diyecekler ki: "Ey Rabbimiz! Gerçekten biz ‘Sadat’ımıza (bazı tarikat ve maneviyat rehberlerimize ve hoca efendilerimize) ve ‘Kübera’mıza (devlet, siyaset ve servet büyüklerimize aldanıp haksız ve ahlâksız işlerine) itaat ettik. (Bu iki sınıfın vaazlarına ve va’adlerine inanıp peşlerinden gittik. Onlar ise bizim iyi niyetimizi ve teslimiyetimizi istismar edip, bizleri kâfir ve zalim sistemlere peşkeş çekip aldatmışlardı.) Böylece onlar bizi Hakk yoldan saptırmışlardı."

Ve “Ey Rabbimiz!” diyecekler. “Biz liderlerimize, yöneticilerimize ve ileri gelenlere uyduk. Onlar da bizim yolumuzu şaşırttılar.

“Ey Rabbimiz, biz iktidar sahibi liderlerimize, âlimlerimize ve büyüklerimize boyun eğdik. Onlar bizi hak yoldan, İslâm'dan uzaklaştırıp, dalâleti tercihimize imkân sağlayarak, başımıza buyruk hale getirdiler” derler.

Derler ki: "Rabbimiz! Biz efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik onlar da bizi yoldan saptırdılar.

Ve dediler ki: 'Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular.'

Yine şöyle diyecekler: “- Ey Rabbimiz! Doğrusu bizler, beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlış yola götürdüler.

Ve: “Ey Rabbimiz! Biz idarecilerimize ve büyüklerimize boyun eğdik, onlar da bizi yoldan saptırdılar..” diyecekler. (Ve)

Şöyle söylemeye devam edeceklerdir: “Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de, bizi yoldan çıkardılar.”

Dediler ki: «Ey Tanrımız! Bizler ağalarımıza, büyüklerimize başeğmiş idik, bizi yoldan saptırdılar

67-68. Yine şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize uyduk da bizi yoldan saptırdılar. Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle rahmetinden mahrum et!”

66,67,68. Yüzleri ateşe çevrildiği vakit "Kaşki Allâh’a ve rasülüne itâ’at ide idik. Yâ rabbenâ biz eşrâfımıza ve büyüklerimize itâ’at iyledik ânlar bizi doğrı yoldan çıkardılar. Yâ rabbenâ ânların ’azâblarını taz’îf it ve ânlara büyük la’net it" diyecekler.

67,68. "Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar.", "Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver, onları büyük bir lanete uğrat" derler.*

Yine şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar.”

Ve ekleyecekler: “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar.

Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar, derler.

Derler ki, "Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar."

Yine derler ki: "Ey Rabbimiz! Biz beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlış yola götürdüler."

Ya rabbena, demektedirler: doğrusu bizler beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlış yola götürdüler

Yine derler ki: “Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve (ileri gelen) büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar.

“Ey Rabb'imiz! Biz büyüklerimize ve beylerimize¹ uyduk, onlar da bizi yanlış yola saptırdılar.” derler.

1- Dinde ileri gelenlerimize, önderlerimize.

(Onlara tabî olanlar da o gün): «Ey Rabbimiz, hakıykat biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk. Onlar da bizi yoldan sapdırdılar» demişlerdir (diyeceklerdir).

Ve: “Rabbimiz! Gerçekten biz, reislerimize ve büyüklerimize uyduk da (onlar) bizi(hak) yoldan saptırdılar” diyeceklerdir.

“Rabbimiz! Biz, liderlerimiz ve efendilerimize uyduk. Onlar bizi yanlış bir yola saptırdılar.”

Diyecekler: "Ey çalabımız! Doğrusu biz başlarımıza, büyüklerimize boyun eğdik. Onlar ise bizi doğru yoldan saptırdılar.

«— Ey Rabbimiz! Biz ağalarımıza, büyüklerimize itaat ettik, onlarsa yolumuzu şaşırttılar».

(Şöyle devam ederler): “Rabbimiz! Muhakkak biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar.”

Derler ki: “Rabbimiz! Gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik de böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular.”

Fakat bunun boş bir kuruntu olduğunu anlayınca da, “Ey Rabb’imiz!” diyecekler, “Biz, siyâsî önderlerimize ve din büyüğü saydığımız efendilerimize körü körüne itaat ettik; onlar da bizi doğru yoldan saptırdılar.”

Bir de dediler ki: -“Rabbimiz! Biz, beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik; sonuçta bizi Yol’dan saptırdılar”.

" Ya Rab! diyecekler. Bizler, bu baylara ve beylere uyduk: Onlar da bizi baştan çıkardılar "

Yine şöyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik. Onların ilkelerine, onların yasalarına uyduk. Onlar da bizi yoldan saptırdılar."

(İnkârcılar) “Rabbimiz! Biz, liderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik (ama) onlar bizi yoldan saptırdılar. [*]

Kur’an’da sadece bu ayette geçen [Sâdetenâ] ifadesi “önderlerimiz”, “liderlerimiz” demektir. Burada geçen [sâdeh] sözcüğü [seyyid] kelimesinin çoğulud... Devamı..

Ve: “Ey Rabbimiz! Gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize uyduk, onlar da bizi hak yoldan saptırdılar.” derler.

Ve “Ey Rabbimiz!” diyecekler, “Biz liderlerimize ve ileri gelenlere uyduk, bizi doğru yoldan uzaklaştıranlar onlardır!

– Rabbimiz, biz efendilerimize/sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize itaat ettik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. 2/165...167, 40/47...50

Yine “Rabbimiz!” diyecekler, “Fakat biz ileri gelenlerimize, büyüklerimize uyduk; sonuçta onlar da bizi yoldan saptırdı.

"Ey Rabbimiz, biz yöneticilerimize ve büyüklerimize uymuştuk, doğru yoldan onlar bizi saptırmışlardı."

Ve diyecekler ki: "Ey Rabbimiz! Biz efendierimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi doğru yoldan saptırdılar. "

Ve demiş olacaklardır ki: «Yarabbi! Muhakkak biz reislerimize ve büyüklerimize itaat ettik. Artık onlar da bizi doğru yoldan sapıttılar.»

“Ey ulu Rabbimiz! ” derler, “sözün doğrusu, biz önderlerimizin ve büyüklerimizin dediklerine uyduk, ama onlar bizi yoldan saptırdılar. ”

Ve dediler ki: "Rabbimiz, biz beylerimize ve büyüklerimize uyduk da bizi yoldan saptırdılar."

"Yâ Rabbî! Biz ruesâmıza ve büyüklerimize itâ'at itdik bizim yolumızı onlar şaşırtdılar."

"Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize boyun eğdik, onlar da bizi yoldan saptırdılar."

Rabbimiz, biz liderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik, onlar da bizi yoldan saptırdılar.

“Rabbimiz,” derler. “Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik. Onlar da bizi yoldan saptırdılar.

Ve derler ki: "Rabbimiz! Biz, efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar."

daħı eyittiler “iy çalabumuz! bayıķ biz mutı' olduķ miḥterlerümüze daħı ulularumuza pes azdurdılar bizi yoldan.”

Daḫı eyideler: Yā Rabbenā, biz uyduġ‐ıdı bizüm beglerümüze ve ulularu‐muza. Pes bizi azdurdılar doġru yoldan.

Onlar deyəcəklər: “Ey Rəbbimiz! Biz ağalarımıza, böyüklərimizə itaət etdik, onlarsa bizi haqq yoldan azdırdılar.

And they say: Our Lord! Lo! we obeyed our princes and great men, and they misled us from the Way.

And they would say: "Our Lord! We obeyed our chiefs and our great ones, and they misled us as to the (right) Path.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.