25 Nisan 2024 - 16 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kasas Suresi 27. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle innî urîdu en unkihake ihdâ-bneteyye hâteyni ‘alâ en te/curanî śemâniye hicec(in)(s) fe-in etmemte ‘aşran femin ‘indik(e)(s) vemâ urîdu en eşukka ‘aleyk(e)(c) setecidunî in şâa(A)llâhu mine-ssâlihîn(e)

Babası, Musa'ya dedi ki: Bana sekiz yıl hizmet edersen buna karşılık sana şu iki kızımdan birini vermek istiyorum; ama sen on yılı doldurursan bu da sana ait artık ve ben, sana zahmet ve meşakkat vermek istemem; Allah dilerse beni iyi kişilerden bulursun.

(Hz. Şuayb, Hz. Musa’ya) Dedi ki: "Doğrusu ben, sekiz yıl bana ücretli işçilik yapıp hizmet etmene karşılık olmak üzere, şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum; şayet (bu süreyi) on (yıl)a tamamlayacak olursan, artık o da senden (bir ikram olacaktır. Ama iyi düşün.) Ben sana zorluk çıkarmak (ve kızımı almana mecbur bırakmak) istemem; beni de inşaallah salih olanlardan (ve sözünü tutanlardan) bulacaksın."

Bir süre sonra kızların babası Musa'ya: “Bak,” dedi. “Seni sekiz yıl yanımda çalışmana karşılık, bu iki kızımdan biri ile evlendirmek istiyorum. Bu süreyi on yıla tamamlarsan, artık bu senin bileceğin bir iş, sana fazladan yük yüklemek istemem. İnşaallah beni, dürüst davranan biri olarak bulacaksın.”

Şuayb:
“Benim yanımda sekiz yıl çalışmanın bedeli olarak, şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o da senin ikramın. On yıla tamamlama konusunda seni zorlamak istemiyorum. Allah'ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olduğu takdirde, benim dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi mü'minlerden, sâlih kimselerden biri olduğumu göreceksin.” dedi.

(Babaları) dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer (çalışmanı) on (yıl)a tamamlarsan artık o da senden (bir iyilik) olur. Ben sana zorluk çıkarmak istemem. İnşallah beni salihlerden bulacaksın."

(Babaları) Dedi ki: 'Doğrusu ben, sekiz yıl bana hizmet etmene karşılık olmak üzere, şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum; şayet on (yıl)a tamamlayacak olursan, artık o da senden. Ben sana zorluk çıkarmak istemem; beni de inşaallah salih olanlardan bulacaksın.'

(İhtiyar adam, Mûsa'ya şöyle) dedi: “- Bana sekiz yıl ücretle çalışmak üzere, şu iki kızımın birini sana nikâh etmek istiyorum. Eğer (hizmet yaparak) on seneyi tamamlarsan, bu da senden (bir fazlalık). Bununla beraber seni zorlamak istemiyorum. İnşAllah, beni dürüst kimselerden bulacaksın.”

Kızların babası: “Bana sekiz sene hizmet etmenin karşılığında, kızlarımdan birini seninle evlendirmek istiyorum. Eğer on seneye tamamlarsan, o senden bir iyilik olur. Fakat sana zorluk çıkarmak istemiyorum. Allah dilerse, benim iyilerden olduğumu göreceksin.” dedi.

Kızların babası, “Bana sekiz yıl çalışmana karşılık bu iki kızdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o senden bir lütuf olur. Ama sana bir sıkıntı vermek istemem. İnşaallah beni iyi kimselerden bulacaksın” dedi.

Yaşlı adam dedi ki: «Sekiz yıl yanımda çalışır isen, işbu iki kızımdan birisini sana vermek isterim, on yılı tamamlarsan senin bileceğin şey, seni sıkmak istemem, eğer Allah dilerse, beni onat kimselerden bulacaksın»

(Şuayb, Musa'ya dedi ki:) “Bak, seni sekiz yıl yanımda çalışmana karşılık bu iki kızımdan biriyle evlendirmek istiyorum. Şayet süreyi on yıla çıkarırsan, o da senin ikramın olur. Ben seni zahmete sokmak istemem. İnşallah benim dürüst bir insan olduğumu göreceksin.”

Bu ayetten; Hz. Şuayip’in şeriatında mehir olarak işçiliğin caiz olduğunu ve beğenilen bekâr erkeğe adamın kendi kızını nikâhlaması için teklifte bulu... Devamı..

İhtiyar Mûsâ’ya "Bana lâ-akal sekiz sene hidmet ider isen kızlarımdan birini viririm eğer on sene hidmet ider isen sen bilürsin ben sana hiç ağır bir şey teklîf itmem. İnşâAllâh benim muslih bir âdem oldığımı görirsin" didi.

Kadınların babası: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık bu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan o senden bir lütuf olur. Ama sana ağırlık vermek istemem. İnşallah beni iyi kimselerden bulacaksın" dedi.

Şu’ayb, “Ben, sekiz yıl bana çalışmana karşılık, şu iki kızımdan birisini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer sen bunu on yıla tamamlarsan, o da senden olur. Ben seni zora koşmak da istemiyorum. İnşaallah beni salih kimselerden bulacaksın” dedi.

Baba, “Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini seninle evlendirmek istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan bu da senin bileceğin bir şey; seni zorlamak istemem. İnşallah benim iyi kimselerden olduğumu göreceksin” dedi.

(Şuayb) dedi ki: Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden; yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşallah beni iyi kimselerden (işverenlerden) bulacaksın.

Dedi ki, "Bana sekiz hac boyunca çalışman koşuluyla seni şu kızlarımdan biriyle nikahlamak istiyorum. Dilersen onu on (yıl)a tamamlayabilirsin. Sana zorluk çıkarmak istemiyorum. ALLAH dilerse, beni erdemli davranan biri olarak bulacaksın."

(Şuayb) Dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden; yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşaallah beni iyi kimselerden bulacaksın."

Dedi: haberin olsun ben şu iki kızımın birini sana nikâh etmek istiyorum, sen bana sekiz sene ecîrlik etmek üzere ki eğer onu doldurursan, o da kendinden, maamafih seni zorlamak istemiyorum inşaallah beni salihînden bulacaksın

(Kızından duyduğu sözler üzerine Şuayb, Mûsâ’ya,) “Ben, sekiz yıl bana çalışmana karşılık, şu iki kızımdan birisini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer sen bunu on yıla tamamlarsan, o da senden olur. (Sana yapmış olduğum teklifleri kabul etmeyebilirsin.) Ben seni zora koşmak da istemiyorum. (Eğer teklifimi kabul edersen) inşaAllah beni (sözünde duran, iyi huylu ve sana karşı güzel davranan) sâlih kimselerden bulacaksın” dedi.

Bu iki kızımdan birini, bana sekiz hacc boyunca çalışmana karşılık seninle evlendirmek istiyorum. Eğer ona tamamlarsan sen bilirsin. Sana rahatsızlık vermek istemem. İnşâallah beni salihlerden¹ bulacaksın.” dedi.

1- Arı, saf, temiz, iyi, erdemli, dürüst.

(O zât Muusâya) dedi ki: «Ben iki kızımdan birini — sen bana sekiz yıl ecîrlik etmek üzere — sana nikâhlamayı arzu ediyorum. Eğer (hizmetini) on (yıl) a tamamlarsan o da kendinden. (Bununla beraber) arzu etmem ki sana zorluk çekdireyim. inşâallah beni saalihlerden bulacaksın».

(Şuayb) dedi ki: “Doğrusu ben, sekiz sene bana ücretle çalışmana karşılık, şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Fakat on (seney)e tamamlarsan, artık (o) senin tarafından (bir lütuf)dur. Yoksa sana zorluk çıkarmak istemem. İnşâallah beni sâlih kimselerden bulacaksın!”

Babaları Musa’ya “Şu iki kızımdan birisini, sekiz yıl benim için çalışmanın karşılığında sana nikâhlamak (evlendirmek) istiyorum. Eğer bu süreyi on yıla tamamlarsan o da senden fazlalık olur. Bu fazlalık için seni zorlamam ve beni “Allah dilediği sürece” sana doğru davranan birisi olarak bulacaksın” dedi.

Dedi: "Bu iki kızımdan birni sana vermek istiyorum. Eğer bana sekiz yıl çalışırsan. Bunu on yıla doldurursan onu da sen bilirsin. Sna hiç güçlük çıkaracak değilim. Allah dilerse benim iyi bir kimse olduğumu da görürsün."

Babaları Musa/ya dedi ki «— Sekiz sene bana kendini kiralamak üzere bu iki kızımdan birini sana nikâh etmek istiyorum, şayet kendinden on seneyi tamamlarsan o da senin teberru/un olmuş olur. Ben on sene şart etmekle sana güçlük vermek istemem. Beni İnşallah ahtini yerine getirir salih kimselerden bulacaksın».

(Babaları), “Bana sekiz yıl ücret karşılığı çalışmak üzere, şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o da senden. Ben sana zorluk çıkarmak istemiyorum. İnşaallah sen beni iyi ve yararlı iş yapanlardan [sâlihîn] biri olarak bulacaksın.” (dedi).

(Babaları) Dedi ki: “Doğrusu ben, sekiz yıl bana hizmet etmene karşılık olmak üzere, şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Şayet on yıla tamamlayacak olursan, artık o da senden. Ben sana zorluk çıkarmak istemem; beni de İnşallah salih olanlardan bulacaksın.”

Genç bir adamın, yetişkin kızların bulunduğu bir evde işçi olarak kalmasını uygun görmeyen Şuayb, daha güzel bir teklifle Mûsâ’nın karşısına çıkmaya karar verdi: “Ey Mûsâ!” dedi, “Sekiz yıl yanımda kalıp işlerimde bana yardım etmen şartıyla, seni şu iki kızımdan biriyle evlendirmeyi düşünüyorum fakat sen bu süreyi on yıla tamamlarsan, bu da senin tarafından bir iyilik olur. Şunu bil ki, sana hiçbir konuda zorluk çıkarmak istemem; zaten benim ne kadar iyi bir insan olduğumu Allah’ın izniyle ileride sen de göreceksin.”

(Babaları da):
-“Ben, tamı tamına sekiz yıl bana ücretle çalışmana karşılık iki kızımın birisini sana nikâhlamak istiyorum.
Bunu on yıla tamamlarsan, o sendendir.
Seni zora koşmak istemem.
İnşaallah beni Salihler’den bulacaksın” dedi.

Durumu sezen yaşlı adam: " Şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum ama, sekiz yıl bana hizmet etmen şartıyla. On yıla tamamlarsan memnun olurum ama, seni zorlamak istemem. Allah'ın izni ile benim geçimli biri olduğumu da zamanla anlayacaksın. " dedi.

Babaları dedi ki; "Bana sekiz yıl hizmet etmen şartıyla şu iki kızımdan biriyle seni evlendiririm. Eğer bu süreyi on yıla tamamlarsan o senin yapacağın bir iyiliktir. İki yıl için sana bir şey veremem! Ben sana zahmet vermek istemem! Sen işini yaparken sana zulmetmem! Süren bitince sözümden dönerek yaptıklarına karşı sana nankörlük etmem! İnşallah beni iyilerden bulacaksın!"

(Şuayb, Musa’ya) şöyle demişti: “Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. [*] Süreyi on yıla tamamlarsan o sana kalmış bir şeydir; seni sıkıntıya düşürmek istemem. İnşallah beni dürüst olanlardan bulacaksın.”

Bu ayet evlilikte teklifin kız tarafından gelebileceğinin delilidir. Ayrıca sekiz yıllık teklif başlık parası gibi algılanmamalıdır; çünkü Hz. Musa ev... Devamı..

(Kızların babası Mûsa’ya): “Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu kızlarımdan birisini seninle evlendirmek istiyorum. Eğer istersen on yıla da tamamlayabilirsin ve ben (bu hususta) sana baskı yapmak da istemem. İnşaallah beni dürüst davranan bir kimse olarak bulacaksın” dedi.

[Bir süre sonra, kızların babası, Musa’ya:] “Bak,” dedi, “seni, sekiz yıl yanımda çalışmana karşılık bu iki kızımdan biriyle evlendirmek istiyorum; bu süreyi on [yıl]a tamamlarsan artık bu senin bileceğin bir iş; sana fazladan yük yüklemek istemem; [tersine], eğer Allah dilerse, beni hep dürüst davranan ²² biri olarak bulacaksın.”

22 Lafzen, “dürüst ve erdemli kimselerden”.

Kızların babası: – Benim yanımda sekiz yıl çalışman karşılığında seni şu kızlarımdan birisi ile evlendirmek istiyorum, eğer bunu on yıla tamamlarsan bu senin bize yapacağın bir ikramın olur, yoksa ben seni zora koşmak istemem, inşallah sen, benim verdiği sözde duran salihlerden iyi bir adam olduğumu göreceksin.

(Kızların babası Musa’ya): “Bana bak!” dedi, “İşte şu iki kızımdan birisini, bana sekiz yıl işçilik yapman karşılığında seninle evermeyi diliyorum; fakat bu süreyi on yıla tamamlarsan, artık o da senin bileceğin iştir; zira ben seni zahmete koşmak istemem; inşaallah sen beni hep dürüst ve erdemli davranan bir (işveren) olarak bulacaksın!”

Bunun üzerine babası: "Bana sekiz yıl karşılığı; bu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum, şayet hizmetini on yıla tamamlarsan, o da senden lütuf olur, ama sana zorluk çıkarmak istemem. Allah’ın izniyle beni sâlihlerden bulacaksın " dedi.

Şu’ayb, "Ben, sekiz yıl bana çalışmana karşılık, şu iki kızımdan birisini sana nikahlamak istiyorum. Eğer sen bunu on yıla tamamlarsan, o da senden olur. Ben seni zora koşmak da istemiyorum. İnşaallah beni salih kimselerden bulacaksın"

Dedi ki: «Ben muhakkak istiyorum, bana sekiz sene ecirlik etmek üzere bu iki kızımdan birini sana nikah edeyim. Şayet kendiliğinden on (yıla) tamamlar isen o da kendi tarafındandır, ve ben sana güçlük vermek istemem, inşaallah beni sâlihlerden bulacaksın.

Babaları ona: “Kızlarımdan birini seninle evlendirmek istiyorum. Buna karşılık sen de sekiz yıl yanımda çalışırsın; şayet süreyi on yıla çıkarırsan, o da senin ikramın olur. Ben seni zahmete sokmak istemem. İnşaallah benim dürüst bir insan olduğumu göreceksin. ”

O zat, (Musa'ya) dedi ki: "(Bak), bana sekiz yıl hizmet etmen şartıyle şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer (bu süreyi) on(yıl)a tamamlarsan artık o, senin tarafından (bir iyilik)dir. Ben sana zahmet vermek istemem. İnşallah beni iyilerden bulacaksın."

Şu'ayb Mûsâ'ya: "Ben sana sekiz sene hidmet itmek şartıyla şu iki kızımdan birini nikâh itmek istiyorum. Eğer hidmetini on seneye itmâm ider isen tarafından bir şey yapmış olursun. Ben sana zahmet virmek istemem, inşâallah beni sâlihlerden bulursun" didi.

Babaları dedi ki; “Bu iki kızımdan birini sana nikahlamak isterim; karşılığında bana sekiz yıl çalışırsın. Eğer on yıla tamamlarsan iyiliğin olur. Sana güçlük çıkarmak istemem. Allah fırsat verirse benim iyi bir kimse olduğumu görürsün.”

-Ben, sekiz yıl bana ücretle çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer bunu on yıla tamamlarsan, bu senden bir iyiliktir. Sana zorluk çıkarmak istemem. İnşaallah beni, iyi ve dürüst kimselerden bulacaksın, dedi.

Yaşlı adam dedi ki: “Sekiz yıl bana ücretli olarak çalışmana karşılık, şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Ama bu süreyi on yıla tamamlarsan, o senin ikramın olur. Ben sana zorluk çıkarmak istemem. İnşaallah beni dürüst bir kimse olarak bulacaksın.”

İhtiyar dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışman şartıyla şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o da senden. Seni zora sürmek gibi bir niyetim yok. Allah dilerse beni, barış ve iyiliksever insanlardan bulacaksın."

eyitti şu'ayb “bayıķ ben dilerin kim çiftlendürem saña iki ķızumuñ birisin uşbu iki anuñ üzere kim işcüm olasın benüm sekiz yıllar. pes eger tamām eylerseñ onı pes senüñ ķatundandur. daħı dilemezin kim duşħar eyleyem senüñ üzere. tįz bulasın beni eger Tañrı dilerse eyü işlülerden.”

Şu‘ayb eyitdi Mūsāya: Ben dilerem ki evlendürem saña bu iki ḳızlarumuñbirisini. Anuñ üstine ki baña özüñi kiriye viresin sekiz yıl. Eger tamām it‐señ on yıl, pes senüñ ḳatuñdandur. Daḫı ben saña meşaḳḳat eylemek eyleme‐zin. İnşā’allāh ṭaparsın beni ṣāliḥlerden.

(Şüeyb) dedi: “Səkkiz il mənə xidmət etmək (qoyunlarımı otarmaq) şərti ilə qızlarımın birini sənə ərə verərəm. Əgər sən (həmin müddəti) tamamlayıb on ilə çatdırsan, bu, artıq sənin tərəfindən (olan bir lütfdür). Mən (on il müddətinə şərt kəsməklə) sənə əziyyət vermək istəmirəm. İnşallah, mənim saleh (əhdə vəfa edən) kəslərdən olduğumu görəcəksən!”

He said: Lo! I fain would marry thee to one of these two daughters of mine on condition that thou hirest thyself to me for (the term of) eight pilgrimages. Then if thou completest ten it will be of thine own accord, for I would not make it hard for thee. Allah willing, thou wilt find me of the righteous.

He said: "I intend to wed one of these my daughters to thee, on condition that thou serve me for eight years;(3357) but if thou complete ten years, it will be (grace) from thee. But I intend not to place thee under a difficulty: thou wilt find me, indeed, if Allah wills, one of the righteous."

3357 A little time passed, and at length the father broached the subject of marriage. It was not for the fugitive to suggest a permanent tie, especial... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.