20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 232. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ tallektumu-nnisâe febelaġne ecelehunne felâ ta’dulûhunne en yenkihne ezvâcehunne iżâ terâdav beynehum bilma’rûf(i)(k) żâlike yû’azu bihi men kâne minkum yu/minu bi(A)llâhi velyevmi-l-âḣir(i)(k) żâlikum ezkâ lekum veather(u)(k) va(A)llâhu ya’lemu veentum lâ ta’lemûn(e)

Kadınları boşadınız da zamanlarını geçirdiler mi aralarında güzellikle uzlaşırlarsa kocalarına varmalarına engel olmayın. Bu, içinizde Allah'a ve son güne inananlara verilmiş bir öğüttür. Bu, sizin için daha hayırlıdır, daha temiz bir iştir. Siz bilmezsiniz ama Allah bilir.

Kadınları boşadığınızda, iddet (mecburi bekleme) sürelerini de tamamlamışlarsa -birbirleriyle ma’ruf (bilinen, meşru biçimde) anlaştıkları (karı-koca yeniden uzlaşıp uyuştukları) takdirde- onların, kendilerini kocalarına nikâhlamalarına engel çıkarmayın. (Bu kadınları evlenme konusunda özgür bırakın.) İşte, içinizde Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere bununla (böyle) öğüt verilir. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.

Ve eşlerinizi boşadığınızda, bekleme süreleri de sona erdiğinde kocalarıyla örfe uygun güzelce anlaşmışlarsa onlara engel olmayın. Bu Allah'a ve ahiret gününe inanan, herbiriniz için bir uyarıdır. Bu sizin için en erdemli ve en temiz yoldur. Allah bilir siz bilmezsiniz.

Hanımlarınızı boşadığınız zaman, iddetlerini, bekleme müddetlerini tamamlamak üzerelerken, birbirleriyle, Kur'ân'ın ve sünnetin hükümlerine göre, iyilikle meşrûiyet sınırları içinde, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun bir şekilde anlaştıkları takdirde, onların eski kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın.
İşte bununla, içinizden Allah'a, Allah'a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman edenlere öğüt verilmekte, sorumlulukları hatırlatılmaktadır. Bu sizin için daha çok günahlardan ve haramdan arındırıcı, daha hayırlı, kalplerdeki şüpheyi gideren kuraldır. Allah biliyor, siz bilemezsiniz.

Kadınları boşadığınızda bekleme sürelerini tamamlarlarsa, aralarında iyilik üzere anlaşmaları durumunda (kendileriyle evlenmeye niyetlendikleri) eşleriyle nikahlanmalarını engellemeye çalışmayın. Bununla içinizden Allah'a ve ahiret gününe iman edene öğüt verilmektedir. Bu sizin için daha elverişli ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini de tamamlamışlarsa -birbirleriyle maruf (bilinen meşru biçimde) anlaştıkları takdirdeonlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel çıkarmayın. İşte, içinizde Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere bununla (böyle) öğüt verilir. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah, bilir de siz bilmezsiniz.

Kadınları (Ric'î talâkla) boşadınız da iddetlerini bitirdiler mi, aralarında meşrû bir şekilde anlaştıkları takdirde, ey veliler, artık kendilerini kocalarına nikâh etmelerine engel olmayın. Bu anlatılanlar, sizden Allah'a ve ahiret gününe iman etmiş olanlara verilen bir öğüttür. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah sizin menfaatinizi bilir, siz bilemezsiniz.

Kadınları boşayıp iddetlerini bitirdikleri zaman (kesin boşanma durumuna geldiklerinde,) kocalarına geri dönmeleri için onları zorlamayın. Eğer kendi aralarında (boşanmak için) karşılıklı rıza gösterirlerse… Sizden Allah’a ve ahiret gününe inananlar için, bu bir öğüttür. Bu (yol,) sizin için daha temiz ve daha paktır. Allah’ın bilgisi sonsuzdur. Sizinki ise sınırlıdır. (Siz onların bir daha birleşmelerini iyi görebilirsiniz ama Allah daha güzelini bilir.)(*)

(*) Veya ayete bu şekilde meal verilebilir: “Kadınları boşayıp iddetlerini bitirdikleri zaman (kesin boşanma durumuna geldiklerinde) onların kocaların... Devamı..

Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, eski kocalarıyla evlenmelerine engel olmayınız! İşte bununla, içinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Bu öğüdü tutmanız, kendiniz için en iyisi ve en temizidir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Kadınları boşarsanız, saya günü yettiğinde, iyilikle ikisi, görenekçe anlaşacak olurlarsa, kadını kocasına vermekten çekinmeyiniz, işte sizden Allaha, son güne inanana, böyle öğüt verilir, bu sizinçin iyidir, daha da çok arıdır; Allah bilir, sizlerse bilmezsiniz

Kadınları boşayıp da bekleme sürelerini doldurdukları zaman eğer daha önceki kocaları ile örfe uygun (meşru) bir biçimde anlaşırlarsa evlenmelerine engel olmayın! Bununla içinizden Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilmektedir. Bu, sizin için daha isabetli ve daha temizdir. Allah (neyin sizin için daha isabetli olacağını) bilir, siz bilmezsiniz. 

Bkz. 2/226, 65/1-2

Kadınlarınızı tatlîk itdiğiniz ve mu’ayyen olan müddeti bekledikleri halde eğer her iki taraf tasvîb ider ise başka zevclere varmalarına mâni’ olmayınız Allâh’a ve âhiret günine îmân idenler içün böyle hareket itmek efdaldir. Allâh bilür fakat siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınızda, müddetleri sona ermişse, kocaları ile birbirleriyle güzellikle anlaşmışlarsa evlenmelerine engel olmayın. İçinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse bundan ibret alır. Bu sizin için daha nezih ve daha paktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikle anlaştıkları takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın. Bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilmektedir. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınızda, onlar da bekleme sürelerini tamamladıklarında, aralarında mâkul ve meşrû ölçülerde rızalaştıkları takdirde boşayan kocalarıyla yeniden evlenmelerine engel olmayın. Bu söylenenler, içinizden Allah’a ve âhiret gününe iman edenlere verilen öğüttür. Bunlar sizin için en iyi iç ve dış temizliği sağlayan öğütlerdir. Tam manasıyla bilen Allah’tır, siz ise bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, onların (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte bununla içinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Bu öğüdü tutmanız kendiniz için en iyisi ve en temizidir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

 Bu âyetin iniş sebebi, rivayete göre, Ma’kıl b. Yesar’dır. Bu zat, kızkardeşini boşayan kocası onu tekrar almak isteyince buna karşı çıkmış ve mâni o... Devamı..

Boşanan kadınlar bekleme sürelerini bitirdikten sonra, kocalarıyla güzellikle anlaştıkları taktirde o kadınların tekrar evlenmelerine engel olmayın. İçinizden ALLAH'a ve ahiret gününe inanan kimseler bundan öğüt alır. Bu sizin için daha arı ve daha sağlıklıdır. Siz bilmeseniz de ALLAH bilir.

Kadınları boşadığınız zaman iddetlerini bitirdiklerinde, aralarında meşru bir şekilde rızalaştıkları takdirde, kendilerini kocalarıyla nikâhlanacaklar diye sıkıştırıp, engellemeyin. İşte bu, içinizden Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere verilen bir öğüttür. Bu, sizin hakkınızda daha hayırlı ve daha nezihtir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Kadınları boşadınız da ıddetlerini bitirdiler mi, aralarında meşru surette rızalaştıkları takdirde kendilerini kocalarına nikâh edecekler diye tazyık da etmeyin, bu işte içinizden Allaha ve Ahıregününe iyman etmiş olanlara verilir bir öğüttür, bu sizin hakkınızda daha hayırlı ve daha nezihtir, siz bilmezken Allah bilir

Kadınları (ric‘î talâkla) boşadığınız zaman ve onlar da iddet müddetlerini bitirdikleri vakit (boşama kesinleşir). Kendi aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, (ey veliler,) onların (eski) kocalarıyla evlenmelerine (tekrardan nikâhlanmalarına) engel olmayın. İşte bununla içinizden Allah’a ve âhiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Bu (öğüdü tutmanız) sizin için en iyisi ve en temizidir. (Sizin faydanıza olanı) Allah bilir, siz bil (e) mezsiniz.

Boşadığınız kadınlar, bekleme sürelerini tamamlayınca; aralarında meşru bir şekilde anlaştıkları takdirde, onların eşleriyle¹ evlenmelerine engel olmayın. Bu, içinizden Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman edenlere yapılan bir öğüttür. Bu sizin için daha iffetli, daha temiz bir yoldur. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

1- Evlenmeye karar verdikleri kimselerle. Bu kimseler, boşanılan kimseler yani eski eşler değil, evlenmeye uygun görülen kimselerdir.

Kadınları boşadınız da ıddetlerini bitirdiler mi, aralarında meşru' bir suretde anlaşdıkları takdirde, artık kendilerini kocalarına nikâh etmelerine engel olmayın, işte içinizden Allaha ve âhiret gününe îmân etmekde olan (lar) a bununla öğüd veriliyor. Bu sizin için daha fazıyletli ve daha temizdir. (Ondaki maslahatı) Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Hem kadınları (ric'î, dönüşü mümkün bir boşama ile) boşadığınızda, bekleme müddetlerini de bitirdiklerinde, artık aralarında meşrû' olarak anlaştıkları takdirde, bu durumda kocalarıyla (tekrar) evlenirler diye onlara mâni' olmayın!(2)
Bu, içinizden Allah'a ve âhiret gününe îmân etmekte olan kimselere, kendisiyle nasîhat olunan(bir e mir)dir. Bu, sizin için daha hayırlı ve da ha temizdir. Çünki (sizin için neyin daha hayırlı olduğunu, ancak) Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(2)Ma‘kıl bin Yesar (ra) kız kardeşini, Abdullah bin Âsım (ra)’a nikâhlamıştı. Abdullah (ra) onu boşadı. Sonra iddeti içinde tekrar almaya tâlib oldu.... Devamı..

Kadınlarınızı boşadığınız ve bekleme süreleri dolduğu zaman, başka erkeklerle evlenmek için örfe uygun aralarında anlaşırlarsa, onların evlenmelerine engel olmayın. Sizden Allah’a ve ahiret gününe inanan kimseler için verilen öğüt budur. Böylece sizin için en temiz ve en güzel yolda budur. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Karıları boşayıp da onların bekleme süreleri sona erince, artık siz onların kendi aralarında töreye uygun olarak anlaştıkları kocalara varmalarına sakın engel olmayın. Bu, içinizde Allah’a, son güne inananlara verilen bir öğüttür. Böylesi sizin için daha uygun, daha arıdır. Bunu Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınızda onlar da iddetlerinin sonuna erişirlerse [⁷] aralarında güzelce bir terazi [⁸] hâsıl olmuş ise onları evvelki zevçlerine varmaktan menetmeyin [⁹]. Sîzlerden Allah/a, yevm-i âhirete imanı olana işte bununla öğüt verilir. Bu husus sizin için daha nâfi [¹⁰], daha pâktır. Allah bilir [¹¹], siz bilmezsiniz.

[7] İddetleri bitse.[8] Her biri hukuku akt-ı iltizam ile hüsn-ü muaşeret hâsıl olacak veçhile. Yahut mehr-i misil ile, yahut akt-ı helâl, mehr-i caiz... Devamı..

Kadınları boşadığınız zaman, bekleme sürelerini bitirdiklerinde, kendi aralarında güzelce anlaştıklarında eşleriyle evlenmelerine engel olmayınız. Bu içinizden Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse için verilen bir öğüttür. Bu sizin için daha arındırıcı ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınızda, böylece bekleme müddetlerini (iddetlerini) tamamladıkları zaman, kendi aralarında güzellikle anlaşmaları durumunda, evlenmelerine engel olmayın. İşte bununla içinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Bu sizin için daha faydalı ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınlarınızı boşadığınız zaman, bekleme süreleri sona erince, eğer kendi aralarında uygun biçimde anlaşmışlarsa başka bir erkekle veya daha önceden ayrıldıkları kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte, içinizden Allah’a ve âhiret gününe inananlara öğütlenen budur. Bu, size yakışan en erdemli ve en temiz davranıştır. Öyleyse, yersiz kıskançlıklara kapılarak Allah’ın yasalarını çiğnemeyin! Unutmayın, her şeyi en ince ayrıntısıyla ve mükemmel biçimde Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Kadınlar’ı boşadığınız zaman bekleme sürelerine ulaştıklarında, Örfe Uygun olarak aralarında karşılıklı rıza gösterdikleri takdirde, kocalarıyla nikâhlanmalarına engel olmayın!
Allah’a ve Âhir Gün’e inanmakta olan kimselere işte böyle öğüt veriliyor.
Böylesi, sizi en çok arındırır ve en çok temizler.
Allah bilir; siz bilmezsiniz.

Boşadığınız kadınların, bekleme sürelerini doldurmaları halinde eski eşleriyle anlaşarak tekrar evlenmelerine engel olmayın. Allah'a ve ahiret gününe inananlar bu durumdan gerekli dersi almakla birlikte sizin için daha nezih ve temiz olanı budur. Çünkü Allah bilir, siz bilemezsiniz

Kadınlar boşandıktan sonra ve bekleme sürelerini de tamamlamışlarsa, eşler kendi aralarında, yasalarımıza uymak koşuluyla; akıllıca, güzellikle anlaştıkları takdirde, kadınların boşandıkları eşleriyle yeniden evlenmelerine engel olmayın! Bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilmektedir. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınız ve onlar da (üç aylık bekleme) süresinin sonuna geldiklerinde, aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, onların (eski veya aday) eşleriyle evlenmelerine engel olmayın! İşte bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe inananlara öğüt verilmektedir. Bu (öğüdü tutmanız), kendiniz için en iyisi ve en temizidir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Ey îman edenler!) Kadınları boşayıp da bekleme sürelerini doldurdukları zaman eğer (daha önceki) kocaları ile meşru bir biçimde anlaşırlarsa¹ evlenmelerine engel olmayın.² İşte bu, içinizden Allah’a ve âhiret gününe inanan kimselere verilen bir öğüttür.³ Bu öğüt, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Çünkü Allah (her şeyi) bilir, siz ise bilmezsiniz.⁴

1 Bu parantez âyetin metnindeki (أَزْوَاجَهُنَّ) ifâdesine dayanılarak ilave edilmiştir. Bu hüküm, iki defa yapılabilen “geri dönüşü mümkün olan boşam... Devamı..

Kadınları boşadıktan sonra, bekleme sürelerinin sonuna gelmişlerse, aralarında uygun bir şekilde anlaştıkları takdirde başka erkeklerle evlenmelerine engel olmayın. Bu, Allah’a ve Ahiret Günü’ne inanan her biriniz için bir uyarıdır; bu, sizin için en erdemli ve en temiz [yol]dur. Allah her şeyi aslıyla bilir, ama siz bilemezsiniz.

Kadınları boşadığınız vakit, onlar da bekleme sürelerini bitirince, aralarında doğru bir şekilde anlaştıkları takdirde, kocalarıyla evlenmelerini engellemeyin. İşte, sizden Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere bununla öğüt veriliyor. Bu, sizin için daha nezih ve daha temizdir. Allah bilir, ama siz bilmezsiniz. 2/226...242, 4/35, 65/1-6

Kadınları boşadıktan sonra, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, koca (aday)larıyla aralarında marufa uygun olarak anlaştıkları takdirde, evlenmelerine engel olmayın![⁴³⁶] Bu, içinizden Allah’a ve âhiret gününe inanan herkese bir uyarıdır; işte bu sizin için en yararlı ve en temiz olandır. Allah her şeyi bilir ve fakat siz bilemezsiniz.

[436] Kadının eş seçme hakkını koruyan bu âyeti, 2:234 ve 24:33. âyetler de destekler. Kur’an zorla evlendirmeyi yasaklamış, fakat gelenek Kur’an’ın e... Devamı..

Kadınları boşadığınız ve onlar da, iddetlerini (bekleme müddetlerini) bitirdiklerinde; aralarında meşru bir şekilde anlaştıkları takdirde, onların eski kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte bu hükümle, içinizden Allah'a ve ahiret gününe (gönülden) iman edenlere öğüt verilmektedir. (Biliniz ki) bu husus sizin için daha yararlı ve ahlaka daha uygundur. Allah, (sizin için nelerin yararlı ve nezih olduğunu) bilir, siz bilmezsiniz. (O, ne emrederse yapmanız gerekir.)

Kadınları boşadığınız zaman bekleme sürelerini bitirdiler mi, kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde, (eski) kocalarıyle evlenmelerine engel olmayın. Bu, içinizden Allah’a ve âhiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Bu, sizin için daha iyi ve daha temizdir. Allâh bilir, siz bilmezsiniz.

Ve kadınları boşadığınızda, onlar da iddetlerini sonuna erdirince onların kendi aralarında maruf veçhile karşılıklı rızayla kocaları ile tekrar evlenmelerine mani olmayınız. Sizden Allah'a ve Ahiret gününe inanmış olanlara işte bununla öğüt verilir. Bu husus sizin için daha faydalı ve daha temizdir ve Allah Teâlâ bilir, siz bilmezsiniz.

Ey kocalar! Eşlerinizi boşayıp da onlar da iddetlerini tamamladıklarında, kendi aralarında meşrû surette anlaşmaları durumunda, kocaları ile tekrar nikâhlanmaları hususunda onlara baskı yapmayın. Sizden Allah'a ve âhiret gününe iman edenlere bu ayetlerle öğüt verilir. Böyle yapmak, sizin için daha hayırlı, daha nezihtir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

İddet bitiminden sonra eşler tekrar nikâhlanmak isterlerse, kadının akrabaları eski kocasına dönmesini engellememelidirler. Ayrıca koca da üçüncü kere... Devamı..

Kadınları boşadığınız zaman bekleme sürelerini bitirdiler mi, kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde, (eski) kocalarıyle evlenmelerine engel olmayın. Bu, içinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Bu, sizin için daha iyi ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınız ve müddet-i 'iddet de nihâyet buldığı zamân, aralarında eyilik ve hüsn-ü rızâ ile muvâfakat hâsıl olan kocaya varmalarına mâni' olmayınız [³] Sizden Allâh Te'âlâya ve âhiret gününe îmân idenler bununla mütte'ız olur (evâmir ve nevâhîye imtisâlde kendine bunı va'az ve nasîhat telâkkî ider) Bu iş (kadının tâlibine varmasını men' itmemek) sizin içün daha güzel ve fâideli ve günâhlardan temiz ve berîdir. Allâh Te'âlâ mesâlihinizi (hakkınızda eyi olanı) bilir ve siz bunı bilmezsiniz.

[3] Boşanmış bir kadının 'iddeti hitâm buldukdan sonra isteyen diğer bir erkekle izdivâcına mâni' olmak nehy buyurulmuşdur. Zevc-i sâbık, kadının veli... Devamı..

Kadınları boşadığınızda bekleme sürelerinin sonuna varırlarsa, koca adaylarıyla[1] marufa uygun olarak anlaştıkları taktirde evlenmelerine engel olmayın[2]. Bu, içinizden Allah'a ve Ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Sizin için iyi ve temiz[3] olan budur. Bunları bilen Allah'tır siz bilemezsiniz.

[*] Buradaki kelimelere ism-i tafdil anlamı uygun olmadığı için sıfat-ı müşebbehe anlamı verilmiştir.

Kadınları boşadığınız vakit, onlar da bekleme sürelerini bitirince aralarında meşru bir şekilde anlaştıkları takdirde, kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte, sizden Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere, bununla öğüt veriliyor. Bu, sizin için daha faydalı ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınız zaman, iddetlerini bitirdiklerinde, aralarında meşru şekilde anlaşacak olurlarsa kocalarına dönmelerine engel olmayın. Sizden Allah'a ve âhiret gününe inanmış olanlara verilen öğüt işte budur. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temiz bir iştir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kadınları boşadığınız zaman bekleme sürelerini tamamladıklarında, kendi aralarında örfe uygun olarak anlaşmışlarsa eski kocalarıyla nikâhlanmaları hususunda onlara engel çıkarmayın. Bu, sizin Allah'a ve âhiret gününe inanmış olanınıza verilen öğüttür. Bu sizin için daha isabetli ve daha temizdir. Allah bilir ama siz bilmezsiniz.

daħı ķaçan kim ŧalaķ viresiz 'avratlara; pes ireler müddetleri śoñına er almaķdan yıġman anları kim çifleneler erenlerini; ya'nį ķabin eylemeg-ile. [19a] ķaçan rāzį olışdılar aralarında, şerį'atde bulınur neseneyle şol, ögütlenür anuñ-ile ol kim oldı, sizden, inanur Tañrı’ya, daħı śoñraġı güne. şol yigrekdür size, daħı aruraķdur. daħı Tañrı bilür; daħı siz bilmezsiz.

Daḫı ḳaçan boşatsañuz ‘avratları ‘iddetleri tamām olsa men‘ eylemeñüzanları erlerini ḳaytarmaḳdan ḳaçan rāżī olsalar aralarında yaḫşılıḳ bile. Olögütdür ol kişilere ki sizden inanmışlardur Tañrıya daḫı ḳıyāmet günine. Ol īmān getürmek sizi ‘aẕābdan ḳurtarur, daḫı arıdur, Tañrı bilür daḫı bilmez‐siz.

Boşanmış qadınların gözləmə müddətləri bitərkən aralarında barışıq və yaxşılıqla yaşamağa razılıq olduğu zaman onların təkrar öz ərlərinə nikah edilməsinə mane olmayın! Bu sizin Allaha və axirət gününə inananlarınıza verilən bir nəsihətdir. Bu (şər’i baxımdan) sizin üçün daha təmiz (faydalı) və daha pakdır. Allah (sizin mənfəətinizi) bilir, siz bilməzsiniz!

And when ye have divorced women and they reach their term, place not difficulties in the way of their marrying their husbands if it is agreed between them in kindness. This is an admonition for him among you who believeth in Allah and the Last Day. That is more virtuous for you, and cleaner. Allah knoweth: ye know not.

When ye divorce women, and they fulfil the term of their (´Iddat), do not prevent them(265) from marrying persons of their choice, if they mutually agree on equitable terms. This instruction is for all amongst you, who believe in Allah and the Last Day. That is (the course Making for) most virtue and purity amongst you and Allah knows, and ye know not.

265 The termination of a marriage bond is a most serious matter for family and social life. And every lawful device is approved which can equitably br... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.