10 Aralık 2019 - 13 Rebiü'l-Ahir 1441
Salı
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ القَصَص
/ Kasas Suresi
◄
٣٩٠
- 390
►
20. Cüz /
الجزء ٢٠
وَمَا كُنْتَ
sen değildin
بِجَانِبِ
tarafında
الْغَرْبِيِّ
batı
اِذْ
vakit
قَضَيْنَٓا
yaptığımız
اِلٰى مُوسَى
Musa'ya
الْاَمْرَ
o işi
وَمَا كُنْتَ
ve değildin
مِنَ الشَّاهِد۪ينَۙ
görenlerden de
﴿٤٤﴾
وَلٰكِنَّٓا
fakat biz
اَنْشَأْنَا
yarattık
قُرُوناً
birçok nesiller
فَتَطَاوَلَ
geçti
عَلَيْهِمُ
onların üzerinden
الْعُمُرُۚ
uzun zamanlar
وَمَا كُنْتَ
sen değildin
ثَاوِياً
oturmuş
ف۪ٓي
arasında
اَهْلِ
halkı
مَدْيَنَ
Medyen
تَتْلُوا
okuyasın
عَلَيْهِمْ
bunlara
اٰيَاتِنَاۙ
ayetlerimizi
وَلٰكِنَّا
lakin
كُنَّا
biziz
مُرْسِل۪ينَ
elçi olarak gönderen
﴿٤٥﴾
وَمَا كُنْتَ
sen değildin
بِجَانِبِ
yanında
الطُّورِ
Tur'un
اِذْ
zaman
نَادَيْنَا
seslendiğimiz
وَلٰكِنْ
fakat
رَحْمَةً
bir rahmet olarak
مِنْ رَبِّكَ
Rabbinden
لِتُنْذِرَ
uyarasın diye
قَوْماً
toplumu
مَٓا اَتٰيهُمْ
kendilerine gelmemiş olan
مِنْ نَذ۪يرٍ
bir uyarıcı
مِنْ قَبْلِكَ
senden önce
لَعَلَّهُمْ
belki
يَتَذَكَّرُونَ
düşünüp öğüt alırlar
﴿٤٦﴾
وَلَوْلَٓا
keşke olmasalardı
اَنْ تُص۪يبَهُمْ
başlarına geldiği zaman
مُص۪يبَةٌ
bir felaket
بِمَا قَدَّمَتْ
yaptıkları (günahları) yüzünden
اَيْد۪يهِمْ
kendi elleriyle
فَيَقُولُوا
diyecek
رَبَّـنَا
Rabbimiz
لَوْلَٓا
keşke
اَرْسَلْتَ
gönderseydin
اِلَيْنَا
bize
رَسُولاً
bir elçi
فَنَتَّبِعَ
uyup
اٰيَاتِكَ
ayetlerine
وَنَكُونَ
olsaydık
مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ
mü'minlerden
﴿٤٧﴾
فَلَمَّا جَٓاءَهُمُ
onlara gelince
الْحَقُّ
hak
مِنْ عِنْدِنَا
katımızdan
قَالُوا
dediler
لَوْلَٓا
değil miydi?
اُو۫تِيَ
verilmeli
مِثْلَ
eşi
مَٓا اُو۫تِيَ
verilenin
مُوسٰىۜ
Musa'ya
اَوَلَمْ يَكْفُرُوا
inkar etmemişler miydi?
بِمَٓا اُو۫تِيَ
verileni de
مُوسٰى
Musa'ya
مِنْ قَبْلُۚ
daha önce
قَالُوا
dediler
سِحْرَانِ
iki büyü
تَظَاهَرَا۠
birbirine destek olan
وَقَالُٓوا
ve dediler
اِنَّا
biz
بِكُلٍّ
hepsini
كَافِرُونَ
inkar ederiz
﴿٤٨﴾
قُلْ
de ki
فَأْتُوا
getirin
بِكِتَابٍ
bir Kitap
مِنْ عِنْدِ
katından
اللّٰهِ
Allah
هُوَ
o
اَهْدٰى
daha doğru
مِنْهُمَٓا
bu ikisinden
اَتَّبِعْهُ
ben ona uyayım
اِنْ
eğer
كُنْتُمْ
iseniz
صَادِق۪ينَ
doğru
﴿٤٩﴾
فَاِنْ
eğer
لَمْ يَسْتَج۪يبُوا
cevap veremezlerse
لَكَ
sana
فَاعْلَمْ
bil ki
اَنَّمَا
kesinlikle
يَتَّبِعُونَ
onlar uyuyorlar
اَهْوَٓاءَهُمْۜ
keyiflerine
وَمَنْ
kim olabilir?
اَضَلُّ
daha sapık
مِمَّنِ
kimseden
اتَّبَعَ
uyan
هَوٰيهُ
kendi keyfine
بِغَيْرِ
olmadan
هُدًى
bir yol gösterici
مِنَ اللّٰهِۜ
Allah'tan
اِنَّ
muhakkak ki
اللّٰهَ
Allah
لَا يَهْدِي
doğru yola iletmez
الْقَوْمَ
kavmi
الظَّالِم۪ينَ
zalim
﴿٥٠﴾
◄
٣٩٠
- 390
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.