İnne-lleżîne ecramû kânû mine-lleżîne âmenû yadhakûn(e)
Şüphe yok ki suç işliyenler, inananlara gülerler.
(Oysa dünyada iken) O suçlu günahkârlar (müşrik ve mücrim takımı), gerçekten iman edenlere (küçümseyerek) gülüp geçerlerdi.
Bakın o günahlara batıp gidenler, fakir ve zayıf mü'minlere alay ederek gülerlerdi.
Doğrusu, İslâm'a planlı cephe alan, müslümanlığı ve müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, iman edenlere alay yollu gülüyorlardı.
Doğrusu o suç işleyenler iman edenlere gülerlerdi.
Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp-geçerlerdi.
Doğrusu o günahkar müşrikler, iman edenlere gülüyorlardı.
O suçlular, inananları alaya alıp gülüyorlardı.
Suçlular, dünyada inananlara gülerlerdi.
Günahlılar, inanlıya gülerdi
Şüphesiz, o günah işleyenler, iman edenlere (dünyada) gülüyorlardı.
Mücrimler mü’minlerin fukarâsı ile istihzâ iderlerdi.
Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi.
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı.
Günahkârlar (dünyada) iman edenlere gülüp dururlardı.
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
Suçlular, inananlara gülerlerdi.
Doğrusu o suç işleyenler inananlara gülüyorlardı.
Evet, o cürm işleyenler iyman edenlere gülüyorlardı
Şüphesiz, o suç işleyenler (kâfirler, alay ederek) îmân edenlere gülüyorlardı.
Suçlular, dünyada iman edenlere gülüyorlardı.
Hakıykat, günâh işleyen (o kâfir) ler îman edenlerden kimine gülerlerdi.
Şübhesiz ki o suç işleyen (kâfir)ler, bir kısım îmân edenlere (dünyada iken)gülerlerdi.
Günah işleyenler dünyada iken iman edenlerle alay edip, gülüyorlardı.
Suç işliyen kimseler inanan kimselere gülerlerdi.
Günahkârlar yok mu, onlar mü/min olanlara gülerlerdi.
Doğrusu suç işleyenler, kimi iman edenlere gülüp geçerlerdi.
Günahkârlar, bir zamanlar müminleri küçümser, onların tertemiz, fakat mütevazı hallerine bakıp gülerlerdi.
Cürüm / günah işleyenler, iman edenlere alay ederek gülüyorlardı.
Vaktiyle inkarcılar, inananlarla alay ederlerdi.
Şüphesiz! Günahkârlar dünyada yaşarken iman edenlere gülüyorlardı.
Doğrusu o günâhkârlar (dünyada iken) inananlara gülüyorlardı.¹
BAKIN, kendilerini günaha kaptıranlar, imana erenlere gülerler: ¹¹
Evet günah bataklığına batmış olanlar bir zamanlar iman edenlere gülüyorlardı. 9/79, 11/38, 23/109-110
NE VAR Kİ günah bataklığına gömülmüş olanlar, bir zamanlar iman edenlere gülerlerdi;
Gerçek şu ki, (bu cennet nimetlerine inanmayan ve) günaha dadanan kâfirler, (yoksul) müminlere -dünyadayken- gülerlerdi;
Suç işleyenler, O iman edenlere gülmüşlerdi.
Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.
Cürümlere, suçlara batanlar dünyada iken, müminlerle alay edip onlara gülerlerdi.
Suç işleyenler, inananların üstüne gülerlerdi.
Müşrikler (rüesâ-yı Kureyş) mü'minlere gülerlerdi.
Suça dalan o kimseler, bu müminlere gülerlerdi.
Suç/günah işlemiş olanlar, iman edenlere gülüyorlardı.
Dünyada, mücrimler iman edenlere gülerlerdi.
Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi.
bayıķ anlar kim yazuķ işlediler oldılar anlara kim įmān getürdiler gülerler.
Ol kişiler ki yaman kişilerdür. Mü’minleri dünyāda masḫaralıġa alurlardı.
Həqiqətən, günahkarlar iman gətirmiş kimsələrə (dünyada) gülürdülər.
Lo! the guilty used to laugh at those who believed,
Those in sin used to laugh at those who believed,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |