16 Nisan 2024 - 7 Şevval 1445 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 50. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul lâ ekûlu lekum ‘indî ḣazâ-inu(A)llâhi velâ a’lemu-lġaybe velâ ekûlu lekum innî melek(un)(s) in ettebi’u illâ mâ yûhâ iley(ye)(c) kul hel yestevî-l-a’mâ velbasîr(u)(c) efelâ tetefekkerûn(e)

De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri yanımda da demiyorum, gaibi bilirim, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, yalnız bana vahyedilen şeye uymadayım. De ki: Körle gözü açık kişi bir olur mu hiç? Ne diye hala düşünmezsiniz?

(Ey Resulüm, onlara) De ki: "Size Allah’ın hazineleri yanımdadır diye (iddia etmiyorum), gaybı da bilmiyorum ve Ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, (sadece) Bana vahyedilene uyuyorum (sizleri de uyarıyorum)." De ki: "Hiç, kör olanla gören bir olur mu? Yine de tefekküre dalmayacak (ve gerçeği anlamayacak) mısınız?"

De ki: Ey peygamber! “Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum ne de akılla bilinemiyecek şeyleri bildiğimi de söylemiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyedileni yerine getiriyorum.” De ki: “Hiç gören ile görmeyen bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?”

Onlara:
“Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Fizik ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini de bilmiyorum. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahy olunana, Kur'ân'a tâbi oluyorum" de. Yine onlara:
“Hiç önünü görmeyen kâfir ile doğruları ve ilerisini gören mü'min bir olur mu? Düşünmeyecek misiniz?" de.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 13/19.

De ki: "Ben size 'Allah'ın hazineleri yanımdadır' demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size benim melek olduğumu da söylemiyorum. Sadece bana vahyedilene uyuyorum." De ki: "Görmeyenle gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz?"

De ki: 'Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam.' De ki: 'Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?'

De ki: “- Ben, Allah'ın hazineleri yanımdadır, diye size söylemiyorum, gaybı da bilmem. Size, “Melek'im” de demiyorum. Ben, ancak bana vahyolunan Kur'an'a uyarım. De ki:”- Gözü kör olanla gören, bir olur mu? Artık düşünmez misiniz?

De ki: “Ben size ‘Allah’ın hazineleri yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmiyorum, ‘Ben meleğim de’ demiyorum. Ben sadece, bana vahyolana tabi oluyorum.” De ki: “Hiç kör olan ile iyi gören bir olur mu? Neden düşünmüyorsunuz?”

De ki: “Ben size, ‘Allah'ın hazineleri benim yanımdadır' demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘ben bir meleğim' de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım.” De ki: “Kör ile gören hiç bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?”

De ki: «Ben size demem ki Allahın hâzineleri benim yanımdadır, ben kayıbı da bilemem, ben meleğim dahi demem, ancak, bana vahyolunan şeye uyarım», de ki: «Düşünmez misiz körle, gören bir midir?»

(Senden hâlâ mucize bekleyenlere) de ki: “Ben size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır (onları dilediğim gibi kullanabilirim)” demiyorum. Ben (kendiliğimden) insanın kavrayış alanının ötesindeki bilinmeyenleri de bilmem. Size: “Ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana indirilen vahye uyuyorum.” (Yine) de ki: “kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”

Bkz. 13/19“Kör ile gören” benzetmesi, ilahi vahyin ve aklın nuruyla gerçekleri gören erdemli insanla, peşin hükümlülük, bencillik, kibir, vefasızlık v... Devamı..

Ânlara di ki: " Ben size Allâh’ın hazînelerine mâlikim, gaybı biliyorum dimiyorum, ben size meleğim de dimiyorum, ben yalnız bana vahy olana itâ’at idiyorum. Hiç a’mâ ile gözü kör bir olur mı? Tefekkür itmiyecek misiniz?

De ki: "Size Allah'ın hazineleri elimdedir, demiyorum; gaybı da bilmiyorum; size, ben meleğim demiyorum, ben ancak bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?"*

De ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.” De ki: “Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?”

De ki: “Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyarım.” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?”

De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?  

 Müşrikler, Resûlullah (s.a.)a «Sen Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber isen Allah’dan iste de bize dünya nimetlerini bol bol versin, aksi hald... Devamı..

De: "ALLAH'ın hazineleri benim yanımda demiyorum size. Gizlilikleri de bilmiyorum. Size, bir melek olduğumu da söylemiyorum. Sadece bana vahyedileni izliyorum." Şunu da söyle: "Kör ile gören bir mi?"

De ki: "Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Ve size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?"

De ki «ben size Allahın hazineleri benim yanımdadır demem gaybı da bilmem, size «ben Melekim»; de demem, ben ancak bana verilen vahye ittiba' ederim»; de ki: Kör, görenle bir olur mu? Artık bir düşünmez misiniz?»

(Resûlüm!) De ki: “Ben size Allah’ın (rahmet) hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ve (Rabbimin bana bildirdiklerinden başka) gaybı (da) bilmem. Ben size, bir meleğim de, demiyorum. Ben sadece bana vahyedilene uyarım.” De ki: “Kör olanla, gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”

De ki: “Ben size, Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum.” De ki: “Kör ile gören bir olur mu? Niçin düşünmüyorsunuz?”

De ki: «Size benim yanımda Allahın hazîneleri var demiyorum. Ben gaybı bilmem. Size hakıykat ben bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyolunmakda olan (Kur'an) dan başkasına uymam. De ki: «Görmeyenle gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz»?

De ki: “Size, 'Allah'ın hazîneleri benim yanımdadır!' demiyorum; gaybı da bilmem;(1) size, 'Şübhesiz ben bir meleğim' de demiyorum! (Ben) ancak bana vahyolunana tâbi' olurum.” De ki: “Kör ile gören (kâfir ile mü'min) bir olur mu?” Hiç düşünmez misiniz?

(1)“İlm-i gayb (gaybı bilmek) Allah’a mahsustur. Hiçbir velî tasarrufât yapamaz ve gaybı bilemez. Hattâ peygamber de bilmez. (...) Evet, herkes bizzat... Devamı..

Deki “Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, ayrıca bilinmeyenleri (gaybı) da ben bilmem ve ben melek olduğumu da söylemiyorum ve ben, ancak bana vahy olunana uyuyorum.” Deki “Şimdi görenle görmeyen bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”

De ki: "Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum. Ben görünmiyeni bilirim de demiyorum. Ben size, işte ben meleğim de demiyorum.gerçekten ben ancak Allah’ın gönlüme bildirdiği ne ise yalnız ona uyarım." De ki: "Gören ile görmiyen bir olur mu? Yine de aklınız yatmıyor mu?"

Onlara de ki «ben size Allah/ın hâzineleri benim elimdedir, demiyorum, gaybi biliyorum da demiyorum, ben size bir melekim de demiyorum, ben ancak bana vahiy olunan şey ne ise ona ittiba ederim». Onlara de ki «hiç kör ile gözlü bir olur mu? Daha düşünmez misiniz?»

(Ey Peygamber!) De ki: “Ben size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Algılanamayanı [ğayb] da bilmem. Ben size melek olduğumu da söylemiyorum. Ben sadece bana vahyolunana tabi oluyorum.” De ki: “Körle gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”

De ki: “Size, “Allah'ın hazineleri yanımdadır” demiyorum ve gaybı da bilmiyorum. Size, “Ben meleğim” de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyuyorum.” De ki: “Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?”

Hâlâ senden mûcize göstermeni bekleyen o câhillere de ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır ve onları dilediğim şekilde kullanabilirim!demiyorum; Allah’tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği bir âlem olan gaybı da bilemem. Size bir melek olduğumu da söylemiyorum. Ben ancak, bana Allah’ın vahyi ile Kur’an aracılığıyla bildirilen ilâhî emirlere uyarım.”
İşte, bu zihinsel düzeye ulaşmış insanlara de ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? İlâhî vahyin ve aklın ışığında hakîkati keşfeden aydın insan ile; cehâlet, kibir, nankörlük ve bencillik zindanlarında bocalayan dar kafalı insan hiç aynı neticeye ulaşır, aynı karşılığı hak eder mi? Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?”
Aklınızı kullanın ki, ilâhî çağrının muhatapları olabilesiniz:

De ki: -“Size ‘Allah’ın hazineleri yanımdadır’ demiyorum.
Gayb’ı da bilmem.
Size ‘ben, bir meleğim’ de demiyorum.
Ben ancak bana vahyedilene tâbi’ oluyorum”.
De ki: -“Görmeyen ile Gören eşit olur mu?
Düşünmez misiniz?”.

De ki: “ Size, ‘ Allah’ın hazineleri yanımdadır ‘ demiyorum, perde arkasını da bilemem; size melek olduğumu da söylemiyorum. Ben sadece bana söyleneni yapıyorum. “ De ki: “ Hiç görenle görmeyen bir olur mu ? Düşünsenize bir!

De ki: “Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum! Ben benim için gayb olan bilinmeyenleri de bilmem! Ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyarım! Söyler misiniz gerçekleri görenle görmeyen bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?”

De ki: “Ben size ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. [Gayb]ı (bilinemeyeni) de bilmem. Size ‘Şüphesiz ki ben bir meleğim’ de demiyorum. [*] Ben, bana vahyolunandan başkasına uymuyorum.” [*] De ki: “Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?”

Hz. Nuh’la ilgili benzer mesaj: Hûd 11:31.,Vahye uymayla ilgili ayetler için bkz. Âl-i İmrân 3:103, dipnot 1.

(Ey Muhammed!) Onlara: “Ben size Allah’ın hazineleri¹ benim yanımdadır demiyorum, ğaybı da bilmiyorum, ben meleğim de demiyorum ve ben ancak bana vahyolunana uyuyorum.” de. Bir de onlara: “görmeyenle gören hiç eşit olur mu? Siz, bunu hiç düşünmüyor musunuz?” de.

1 Hazain: Lisanımızda hazine veya hazne tabir olunan “hizane”nin çoğuludur ki ellerin erişemeyeceği bir surette mal saklanan gizli mekânın ismidir. Ya... Devamı..

De ki [ey Peygamber:] “Ben size ‘Allah’ın hazineleri bendedir!’ demiyorum; ne insan idrakini aşan şeyleri bildiğimi söylüyorum ve ne de size ‘Ben bir meleğim!’ diyorum: Ben sadece bana vahyedileni yerine getiriyorum”. ³⁸ De ki: “Hiç gören ile görmeyen bir olur mu? ³⁹ Siz düşünmez misiniz?”

38 Peygamber adına tabiatüstü güçlere sahiplik iddiasının bu şekilde reddedilmesi, öncelikle, inanmayanların (37. ayette zikredildiği gibi) Hz. Peygam... Devamı..

De ki: “Ben size, Allah’ın (Sevap ve nimet) hazinelerinin benim elimde olduğunu söylemiyorum. Gaybı da (Gelecekte neler olup biteceğini de) bilemem, ben size, ben meleğim/kralım da demiyorum. Ben, ancak bana vahyedilen Kuran’a uyuyorum.” De ki: “Hiç gerçeğe karşı kör olan ile onu gören bir olur mu? Hâlâ düşünmeyecek misiniz?” 7/188, 11/31, 13/19, 25/8, 39/19, 10/15, 38/28

De ki: “Size ben ne ‘Allah’ın hazineleri bana aittir’ ne de ‘Gaybı ben bilirim’ diyorum; yine size, ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum: Benim görevim, sadece bana bildirilene uymaktır!”[¹⁰⁴⁹] De ki: “Hiç görmeyenle gören bir olur mu? Siz hâlâ düşünmeyecek misiniz?

[1049] Sûrenin 37. âyetinde dile gelen mucize talebine red cevabı.

(Ey Muhammed) De ki, (benden olur olmaz mucizeler beklemeyin) Ben size, Allah'ın hazîneleri benim yanımdadır, demiyorum, (sizleri zengin etmek için değil, azap ile uyarmak için gönderildim) Ben gaybı da bilemem! (Bana "O kıyamet ne zaman?" veya "Azap ne zaman?" gibi gayba ait sorular sormayın) Size ben bir meleğim de demiyorum, (yahut bana "göğe çıkmalısın" İsra/93- gibi beşer gücünün üstünde olan olağan üstü tekliflerde bulunmayın) Ben sadece (Rabbimden) bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç eşit olur mu? (Hak güneşini görüp, peygambere tabi olan müminlerle, kalbleri körelmiş, şirk ve küfürde direnen kafirler elbette eşit olmazlar.)

(Kafirler de eşit değildir, içlerinde Allah Teala'nın vahdaniyetini, ahiret hayatını tamamen inkar eden, manen ölü ve uyarıları hiçe sayanlar olduğu g... Devamı..

De ki: "Ben size, ’Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ’Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum. " ’De ki görmeyenle gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz.

De ki: «Ben size demiyorum ki, benim yanımda Allah Teâlâ'nın hazineleri vardır. Ve ben gaybı da bilmem ve size 'Ben hakikaten meleğim' de demiyorum. Ben bana vahyolunandan başkasına tâbi olmam.» De ki: «Kör ile görür kimse müsavî olur mu? Hiç düşünmez misiniz?»

De ki: “Ben, size Allah'ın hazîneleri benim yanımdadır” demiyorum. Yok, “Ben gaybı bilirim. ” Yok, “Ben meleğim. ” de demiyorum. Bana ne vahyediliyorsa, ben ancak ona tabi olurum” De ki: “Kör, görenle bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz? [13, 19]

De ki: "Ben size, Allah'ın hazineleri yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Size 'Ben meleğim' de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Körle, gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz?"

Di ki: "Ben size Allâh'ın hazîneleri bendedir dimem. Ve gaybı bilirim de dimem. Ve size meleğim de dimem. Ben bana vahy olunan şeye tâbi' olurum." Di ki: "Kör ile gözli bir olur mı? Bunı tefekkür itmez misiniz?

De ki “Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gizli bilgileri (gaybı) de bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Bana ne vahyedilirse ben ona uyarım.” De ki “Gören ile görmeyen bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?”

De ki:-Size, yanımda Allah'ın hazinelerinin olduğunu söylemiyorum. Gaybı bilmem; size, bir melek olduğumu da söylemiyorum. Ben, ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. De ki: “Hiç görmeyen ile gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?

De ki: Ben size “Allah'ın hazineleri benim yanımda” veya “Ben gaybı bilirim” demiyorum. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. “Kör ile gören bir olur mu?” de. Hiç düşünmüyor musunuz?

Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vahyedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"

eyit: “eyitmezin size benüm ķatumdadur Tañrı ħazįneleri daħı bilmezin gaybı. daħı eyitmezin size bayıķ ben firişteven uymazın illā aña kim vaħy olınur baña?” eyit “berāber mıdur gözsüz daħı gözlü endįşe eylemez mısız?”

Eyit yā Muḥammed: Men eyitmezin size kim benüm ḳatumda Tañrı Ta‘ālāḫazīneleri vardur, ġaybı daḫı bilmez‐men. Daḫı eyitmezin size ki men feriş‐teh‐men, men tābi‘ olmazın illā baña vaḥy olana. Eyit yā Muḥammed: Berāberolur mı gözsüz bile görici kişi? Niçün fikr eylemezsiz?

De: “Mən sizə demirəm ki, mənim yanımda Allahın xəzinələri vardır. Mən qeybi bilmirəm və sizə də demirəm ki, mən mələyəm. Mən yalnız özümə gələn vəhyə tabe oluram”. De: “Kor görənlə bir olarmı? Məgər düşünmürsünüz?”

Say (O Muhammad, to the disbelievers): I say not unto you (that) I possess the treasures of Allah, nor that I have knowledge of the Unseen; and I say not unto you: Lo! I am an angel. I follow only that which is inspired in me. Say: Are the blind man and the seer equal? Will ye not then take thought?

Say: "I tell you not that with me are the treasures of Allah,(867) nor do I know what is hidden, nor do I tell you I am an angel. I but follow what is revealed to me." Say: "can the blind be held equal to the seeing?"(868) Will ye then consider not?

867 Literally, it might mean that the men of Allah are not like vulgar soothsayers, who pretend to reveal hidden treasures, or peer into the future, o... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.