26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 138. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve kâlû hâżihi en’âmun veharśun hicrun lâ yat’amuhâ illâ men neşâu biza’mihim veen’âmun hurrimet zuhûruhâ veen’âmun lâ yeżkurûne-sma(A)llâhi ‘aleyhâ-ftirâen ‘aleyh(i)(c) seyeczîhim bimâ kânû yefterûn(e)

Onlar, kendi akıllarınca bu hayvanlarla ekinler haramdır, ancak izin verdiğimiz kişiler yiyebilir onları ve şu hayvanlara da binmek haram edilmiştir dediler. Boş yere Allah'a iftira ederek adını anmadan hayvan kesiyorlar, yakında bu iftiralarının cezasını görecekler.

İzin verilen kişiler, putlara hizmet edenlerdir.

Ve (müşrikler) kendi (bâtıl zanlarınca) dediler ki: "Şu şu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır (yasaktır). Onları bizim izin verdiklerimiz dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da (sadece) sırtları haram kılınmıştır. (Yani onlara binilmesi yasaktır." Ve yine ayırdıkları) Öyle (bazı) hayvanlar da vardır ki, (keserken) üzerlerine Allah’ın ismini anmazlar. (Bütün bunları da O’nun adına yaptıklarını söyleyip) Allah’a iftira atarlar (ve her çağda, din adına böyle saçmalıklar uydururlar). Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O (Allah), bunların cezalarını verecektir.

Onlar haksız bir iddia ile “Şu hayvanlar ve tarla mahsülleri kutsaldır bizim izin verdiklerimiz dışında kimse onlardan yiyemez” derler. Ve bazı tür hayvanların sırtına, yük vurulmasının yasak olduğunu ilan ederler. Bir takım hayvanlar da vardır ki, onlar üzerine Allah ismini anmaz, besmelesiz kesip yerler. Bütün bu âdetlerin kaynağını da, Allah böyle emrediyor diye, Allah'a iftira atmaya çalışırlar. Yaptıkları iftiralar yüzünden Allah, onları cezalandıracaktır.

Onlar kendi kafalarına göre:
“Bunlar, tanrılar, putlar için ayrılan hayvanlar, ekinler, gelirlerdir, insanların faydalanması haramdır. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Şunlar da binilmesi yasaklanmış hayvanlardır." dediler. Bir kısım hayvanları da, üzerlerine Allah'ın adını anmadan boğazlarlar. Bunları, Allah adına uydurma hükümlerle, Allah'a iftira ederek yaparlar. Yapmakta oldukları iftiralar sebebiyle Allah onları cezalandıracaktır.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/119; 5/103; 10/59.

Yine kendi zanlarınca: "Bunlar dokunulmaz ekinler ve hayvanlardır. Bunları bizim istediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da sırtlarına binilmesi ve yük yüklenilmesi yasaklanmış hayvanlardır" dediler. Allah'a iftirada bulunarak bazı hayvanların üzerlerine de Allah'ın adını anmazlar. Allah onları iftira etmelerinden dolayı cezalandıracaktır.

Ve kendi zanlarınca dediler ki: 'Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da sırtları haram kılınmıştır.' Öyle hayvanlar vardır ki, -O'na iftira etmek suretiyleüzerlerinde Allah'ın ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını verecektir.

Onlar batıl inançlarıyla şöyle dediler: “- Bu davarlarla ekinler haramdır; onları bizim dilediklerimizden (put hizmetçilerinden) başkası yiyemez. Şu davarlar da, sırtları (binilmeleri) haram edilmiş hayvanlardır.” Diğer bir takım hayvanlar da vardır ki, Allah'ın ismini üzerlerine anmazlar (boğazlarken besmele çekmezler). Hep bunları, Allah'ın emridir diye, Allah'a iftira ederek yaparlar. Yaptıkları iftira yüzünden Allah, yakında cezalarını verecektir.

“Bu hayvanlar ve ekinler hacizlidirler –iddialarınca- istediklerimizden başkası onları yiyemez. Bu hayvanların da sırtları haramdır,” dediler. Bir kısmının da üzerlerinde Allah’ın ismini zikretmezler. Bütün bu konularda Allah’a iftira ederler. Allah ise onların iftiralarının cezasını verecektir.

Kendi zanlarına göre şöyle dediler: “Bu, tanrılar için ayrılan hayvanlarla ekinler, haramdır. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da, binilmesi yasaklanmış hayvanlardır.” Bir kısım hayvanları da Allah'a iftirâ ederek üzerlerine Allah'ın adını anmadan boğazlarlar. Allah, düzdükleri iftirâlar yüzünden onları cezalandıracaktır.[124]

[124] Hicr kelimesi hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VI, 546-548.

Sanılarında derler ki: «İşbu yılkı, işbu ekin haramdır! Dilediğimiz kimseden bir başkası onu yiyemez», Allaha iftira ile, birtakım hayvanlara yük vurmayı yasaklarlar, birtakım hayvanlar da kesilirken Allaha iftira ile, Allah adın anmazlar, iftira ettikleri şey dolayısiyle ceza göreceklerdir

Bir de kendi (asılsız iddialarına dayanarak) dediler ki: “Bunlar yasaklanmış hayvanlar ve ekinlerdir. Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. (Şunlar da putlara adandığı için) sırtlarına (binilmesi ve yük yüklenmesi) yasaklanmış hayvanlardır.” Bir kısım hayvanları da keserken üzerlerine Allah'ın adını anmazlar (onları Allah için kesmezler). (Bütün bunları) Allah'a iftira ederek (Allah böyle emretmiştir diyerek) yaparlar. Bu iftiraları sebebiyle Allah onları cezalandıracaktır.

"Ba’zı hayvânât ve hubûbâtın ekli memnû’dur. Bizim istediklerimizden gayri kimse bunları ekl idemez, ba’zı hayvânlara yük taşımak harâmdır" dirler. Ânların üzerine Allâh’ın ismini zikr itmezler bunların hepsini Allâh’ın nâmına söylerler. Allâh ânların iftirâlarının mücâzâtını virecekdir.

"Bu hayvanlar ve ekinleri dilediğimizden başkasının yemesi yasaktır; bir kısım hayvanların sırtlarına yük vurmak da haramdır" iddiasında bulunarak ve bir kısım hayvanları keserken de Allah'ın adını anmamak suretiyle O'na iftira ederler. Allah, yaptıkları iftiralara karşı onları cezalandıracaktır.

Bir de (asılsız iddialarda bulunarak) dediler ki: “Bunlar yasaklanmış hayvanlar ve ekinlerdir. Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. (Şunlar da) sırtları (binilmesi ve yük yüklemesi) haram edilmiş hayvanlardır.” Bir kısım hayvanları da keserken üzerlerine Allah’ın adını anmazlar. (Bütün bunları) Allah’a iftira ederek yaparlar. Bu iftiraları sebebiyle Allah onları cezalandıracaktır.

Onlar, saçma düşüncelerine göre dediler ki: “Bunlar, dokunulmaz hayvanlar ve ekinler olup onları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Şunlar da binilmesi yasaklanmış hayvanlardır.” Bir kısım hayvanlar da vardır ki, (böyle istiyor diye) Allah’a iftira ederek (keserken) üzerlerine O’nun ismini anmazlar. Yapmakta oldukları iftiraları yüzünden Allah onları cezalandıracaktır.

Onlar saçma düşüncelerine göre dediler ki: «Bu (tanrılar için ayrılan) hayvanlarla ekinler haramdır. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da binilmesi yasaklanmış hayvanlardır.» Birtakım hayvanlar da vardır ki, (Allah böyle emrediyor diye) O'na iftira ederek üzerlerine Allah'ın adını anmazlar. Yapmakta oldukları iftiraları yüzünden Allah onları cezalandıracaktır.  

 Müşrikler, bahîra, sâibe ve vasîle diye tarif ettikleri deve ve koyunların et ve sütlerini, kendi istediklerinden başkalarına haram kılmışlardı. (Bu ... Devamı..

Zanlarına göre şöyle dediler: "Bunlar dokunulmaz çiftlik hayvanları ve ekinlerdir. Dilediğimizden başkası bunları yiyemez." Binilmesi yasaklanan çiftlik hayvanları... ALLAH'ın ismini üzerlerinde anmadıkları çiftlik hayvanları... (Çeşitli haramları) O'na yakıştırdılar. Onları iftiralarıyla cezalandıracaktır.

Zanlarınca dediler ki:"Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da sırtına binilmesi yasaklanmış hayvanlar." Bir kısım hayvanları da üzerlerine Allah'ın adını anmadan boğazlarlar. Bütün bunları Allah'a iftira ederek yaparlar. Allah onları iftiralarıyla cezalandıracaktır.

Zu'umlarınca dediler ki «şunlar ilişilmez en'âm ve hars, bunları ancak dilediğimize yedireceğiz, şunlar da sırtları haram edilmiş, en'âm «diğer bir takım en'amı da Allâhın ismini anmadan boğazlarlar, hep bunları Allâha iftirâ ederek yaparlar, iftirâ ettikleri için Allâh yakında cezâlarını verecek

Ve (müşrikler) kendi (bâtıl) zanlarınca dediler ki: “Bunlar yasaklanmış hayvanlar ve ekinlerdir. Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez, (şunlar da) sırtları (na binilmesi ve yük yüklenmesi) harâm edilmiş hayvanlardır.” Bir kısım hayvanları da keserken üzerlerine Allah’ın adını anmazlar. (Bütün bunları) Allah’a iftira ederek yaparlar. Bu iftiraları sebebiyle Allah onları cezalandıracaktır.

Kendi zanlarınca: “Bu davarlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları dilediklerimizden¹ başkası yiyemez. Şu davarların da sırtları haram edilmiştir.”² derler. O'na karşı iftira ederek bir kısım davarların da üzerine Allah'ın adını anmazlar. O, iftiraları yüzünden Allah onları iftiraları ile cezalandıracaktır.

1- Uygun gördüklerimizden. 2- Binilmesi günah sayılmıştır.

Onlar baatıl zanlarıyle dediler ki: «Bu davarlarla ekinler haramdır. Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. Şu davarların da sırtları (na binmek) haram edilmişdir». Bir takım davarlar da vardır ki üzerlerine Allahın ismini anmazlar onlar. (Besmelesiz öldürüb veya ölü olarak yerler. Bütün bunları) Ona (Allaha) karşı (böyle emrediyor diye) iftira ederek (uydurdular). O, (Allah) bunları, yapmakda oldukları iftiraları yüzünden, cezâlandıracakdır.

Ve (o müşrikler, bâtıl) zanlarıyla: “Bunlar, haram olan sağmal hayvanlar ve ekinlerdir; onları dilediğimizden başkası yiyemez, ve (bunlar da) sırtları(nda yük taşınması)haram kılınmış hayvanlardır!” dediler. Bir kısım hayvanlar da vardır ki, (onları keserken)üzerine Allah'ın ismini zikretmezler. (Bunları) O'na iftirâ ederek (yaparlar). İftirâ etmekte olduklarıdan dolayı (Allah) onları yakında cezâlandıracaktır.

Dediler ki “Şu hayvanlar ve şu yasak tarladakiler yasaklanmış olup, bizim tespit ettiklerimizin (kendilerine göre belirledikleri kişiler) dışında hiçbir kimse onlardan yiyemez.” Ayrıca şu şu hayvanlarla da yük taşıma yasaklanmış ve onun üzerine uydurarak “şu hayvanları keserken üzerlerine Allah’ın ismini anmasınlar” diye uydurdular. Allah adına uydurduklarının karşılığını görecekler.

Yine derler: "Bu davarlar, bu ekinler haramdır. Onları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Yük taşımaları haram olan davarlar da vardır." Onlar kimi davarları keserken Allah’ın adını anmazlardı. Bu da Allah’a kara çalmak içindi. Allah da bu kara çalmalarının cezasını verecektir.

Onlar zuumlarına göre «— Bu davarlar ile ekin haramdır, onları dilediğimiz kimselerden başkası [¹] yemez» dediler; birtakım davarların sırtları haramdır [²]. Birtakım hayvanlar da vardır ki boğazlanırken Allah/ın adını anmazlar. Onlar bu bapta Allah/a iftirada bulundular. İftiralarından dolayı O da, onlara cezalarını verecektir.

[1] Puthane hademesi gibi.[2] Onlara binmek, yük koymak haramdır.

Yine kendi zanlarınca, “Bunlar, dokunulması yasak olan hayvanlar ve ekinlerdir, bu yüzden onları bizim dilediğimizden/puthanedeki görevlilerden başkası yiyemez. Bunlar da sırtları/binilmesi/yük vurulması yasak olanlardır” derler. Onlar, hayvanları (keserken) de Allah’ın adını anmazlar. (Bütün bunları Allah söyledi diyerek) O’na iftira atarlar. O, onları attıkları iftiralarıyla cezalandıracaktır.

Onlar (saçma inançları uyarınca), “Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Bizim istediklerimizden başka hiç kimse onları yiyemez ve bunlar da sırtlarına yük vurulması ve binilmesi yasak hayvanlardır” dediler. Bazı hayvanların (kesilirken) üzerlerine Allah'ın adını anmazlar, (“Allah'ın emri böyledir” diye) O'na iftira ederler. Allah onları yaptıkları bu iftiralardan ötürü cezalandıracaktır.

Bir de, kendi bâtıl iddialarına dayanarak, “Şu hayvanlar ve tarım ürünleri kutsaldır; bizim izin verdiklerimiz dışında hiç kimse onlardan yiyemez!” diyorlar.
“Ayrıca, putlara adanan şu hayvanların sırtına binilmesi ve yük vurulması da yasaklanmıştır!” diyorlar. Bir kısım hayvanlar da var ki, onları kurban ederken üzerinde Allah’ın adını anmıyorlar. Hem de bütün bunları,Allah böyle emretmiştir diye O’nun adına yalanlar uydurarak yapıyorlar. Allah, uydurdukları bu yalanların cezasını kesinlikleverecektir!

Kendi yanlış zanlarına göre:
-“Bunlar, ehil hayvanlar ve ilişilmez ekinlerdir.
Dileyeceğimiz kimseden başkası yemez.
Şunlar, sırtları haram edilmiş ehil hayvanlardır.
Şunlar da, O’na iftira ederek, üzerine Allah’ın adını anmayacakları ehil hayvanlardır” dediler.
İftira ediyor oldukları sebebiyle onları cezalandıracaktır.

Bir de: " şunlar, dokunulmazlığı olan ekin ve davarlardır, başkaları bunları, sadece biz istersek yiyebilir. İddiasında bulunurlar, şunların da sırtına binilemez " derlerdi. Allah böyle buyuruyor iftirasıyla hayvanları besmele çekmeden keserlerdi. Yakında bu iftiralarının cezasını çekecekler.

O cahiller zanlarınca dediler ki; "Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar sırtına binilmesi yasaklanmış hayvanlardır." Böyle diyerek insanlara verdiğimiz rızkın önüne geçtiler. Dünyada insanlar için verdiklerimizi sadece kendileri sahiplendiler. Bir kısmı Allah’ın kendilerine verdiği hayvanları keserken Allah’ın adını anmayıp putlarının adını andılar. Bütün bunları güya Allah’a olan inançlarından yapıyorlardı. Güya dinleri böyle emrediyordu. Hayır! Andolsun ki hayır! Allah onların yaptıkları iftiralardan uzaktır! Bilseler; iftiraları yüzünden nasıl cezalandırılacaklar.

Onlar zanlarına göre dediler ki: “Bu (ilahlar için ayrılan) hayvanlar ve ekinler haramdır. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da binilmesi yasaklanmış hayvanlardır.” Birtakım hayvanlar da vardır ki (Allah böyle emrediyor diye) O’na iftira ederek üzerlerine Allah’ın adını anmazlar. Yapmakta oldukları iftiralar yüzünden Allah onları ileride cezalandıracaktır. [*]

Burada Yüce Allah’a rağmen fetva üretmenin ne kadar korkunç bir hata olduğuna dikkat çekilmektedir. Ayette, Mekkeli müşriklerin kendi zanlarına göre h... Devamı..

(O müşrikler) keyiflerine göre: “Bunlar, (putlarımız için ayrılan) haram hayvanlar ve ekinlerdir ve bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Şunlar da sırtına binilmesi yasaklanmış hayvanlardır.”¹ derler. Bir kısım hayvanları da (Allah’a) iftira ederek, üzerlerine Allah’ın adını anmadan boğazlarlar. İşte böyle uydurdukları iftiraları yüzünden Allah onları mutlaka cezâlandıracaktır.

1 Konu ile ilgili olarak Bk. (Mâide: 103)

Onlar, [haksız] bir iddia ile, “Şu hayvanlar ve tarla mahsulleri kutsaldır; bizim izin verdiklerimiz dışında hiç kimse onlardan yiyemez!” derler ¹²⁵ ve bazı tür hayvanların sırtına yük vurulmasının yasak [olduğunu ilan eder]ler; öyle hayvanlar var ki onlar üzerinde Allah’ın ismini telaffuz etmezler; ¹²⁶ [ve bu âdetlerin kaynağını] haksız yere O’na isnad ederler. [Ama] Allah, onları bütün bu mesnedsiz hayallerinden dolayı cezalandıracaktır.

125 İslam öncesi Araplar, bu ayetin son bölümünde açıklandığı gibi, bu tabuların Allah tarafından emredildiğini haksız şekilde iddia ettiler. Bu faraz... Devamı..

Yine onlar batıl inançlarınca: “İşte şu hayvanlar ve ekinler kutsaldır/dokunulmazdır, dilediğimiz kimse dışında onlardan kimse yiyemez. Şu hayvanlara da binilmez ve yük vurulmaz.” derler. Ve birtakım hayvanlar da var ki Allah’a iftira ederek onların üzerine Allah’ın adını anmazlar. Zamanı gelince iftira ettiklerinden dolayı Allah, onları cezalandıracaktır. 6/145, 7/32, 10/59, 16/114...116, 10/59

Onlar bâtıl inançlarına göre dediler ki: “İşte şu (evcil büyükbaş) hayvan türleri ve ekinler kutsaldır, bizim izin verdiklerimiz dışında hiç kimse onlardan yiyemez! Yine (Bahîra, Sâibe, Vasîle, Hâm) türünden hayvanlara yük vurulması haram kılınmıştır!”[¹¹³⁰] Ve birtakım hayvanlar da vardır ki onlar üzerine Allah’ın adını anmazlar, (bâtıl inançlarını) asılsız yere O’na isnat ederler. iftiralarından dolayı onlar yakında cezalandırılacaktır.

[1130] “İnsan her şeyin ölçüsüdür” diyen hümaniter mantık egemen olduğunda, insanoğlunun kendi elleriyle kendi başına ne işler açacağına dair yaşanmış... Devamı..

(Dinlerini bozmak için) Onlar batıl zanna kapılıp: "Şu davarlarla ekinler haramdır, (putlarımızındır) Dilediğimiz kimselerden (putlarımızın erkek hizmetçilerinden) başkası yiyemez" dediler, (onlara göre) Bir kısım hayvanlar (kutsaldır) sırtlarına binmek haram kılınmıştır, (helali haram yaptıkları gibi, haramı helal kılmaktan çekinmezler de) Bir kısım hayvanları, üzerlerine Allah'ın adını anmadan boğazlarlar; üstelik bunları Allah’a iftira ederek yaparlar! Allah, elbette onları bu iftiraları yüzünden yakında cezalandıracaktır.

Zanlarınca dediler ki: "Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da sırtı(na binilmesi) yasaklanmış hayvanlar. " Bir kısım hayvanları da üzerlerine Allâh’ın adını anmaz(dan boğazlar)lar. (Bütün bunları) Allah’a iftira ederek (ortaya çıkardılar. Allâh) Onları iftirâlarıyle cezalandıracaktır.

Ve zûmlarınca dediler ki: «Bu hayvanlar ve ekin haramdır. Onları dilediğimiz kimselerden başkası yiyemez.» Ve bir kısım hayvanların da sırtları haram kılınmıştır. Ve bir kısım hayvanlar da vardır ki, onların üzerine (boğazlanırken) Allah Teâlâ'nın ismini zikretmezler. Bunları hep Allah Teâlâ'ya iftira ederek yaparlar. Elbette (Allah Teâlâ) bunları iftira ettikleri şey yüzünden yakında cezalandıracaktır.

Aynı şekilde dediler ki: “Falan hayvanlarla ekinlere dokunmak yasaktır; onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. Falan hayvanların da sırtları haram kılınmıştır. ”Birtakım hayvanlar da vardır ki onları keserken Allah'ın adını anmazlar. Bütün bunları, onlar Allah'a iftira ederek ortaya çıkarmışlardır. Allah iftiraları sebebiyle onları cezalandıracaktır. [4, 119; 5, 103; 10, 59]

Zanlarınca dediler ki: "Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da sırtı(na binilmesi) yasaklanmış hayvanlar." Bir kısım hayvanları da üzerlerine Allah'ın adını anmaz(dan boğazlar)lar. (Bütün bunları) Allah'a iftira ederek (ortaya çıkardılar. Allah) Onları iftiralarıyle cezalandıracaktır.

"Bu hayvânlar ve ekinler harâmdır, onları ancak bizim dilediğimiz insânlar ekl iderler" didiler. Ba'zı hayvânların arkalarını (binmek ve yük yüklemeği) harâm itdiler ve ba'zılarının üzerine de Allâh'ın ismizi zikr itmediler. (Kesdikleri zamân putlarının isimlerini zikr itdiler) Ve bunı Allâh emr itdi diye iftirâ iylediler. Bu iftirâlarının cezâsı yakında virilecekdir.

Kesin bilgiye dayanmadan: “Şu en’am[1] ve ekinler kutsaldır, Allah’ın[2] tercih ettikleri dışında kimse onlardan yiyemez. Şu en’ama da yük yüklemek ve binmek haramdır.” derler. Kendi yalanlarını Allah’a mal ederek bir kısım en’amı keserken de Allah'ın adını anmazlar. Allah onlara, bu iftiralarının cezasını verecektir.

[1] En'am: Koyun, keçi, sığır ve devetir. Bakınız En'am 6/142-144. [2] İltifat.

Zanlarınca: -Bu hayvanlar ve ekinler yasaktır. Dilediğimizden başkası bunlardan yiyemez; (bunlar ise) sırtlarına yük vurmak haram olan hayvanlardır, derler. Allah'a iftira ederek, hayvanları (keserken) O'nun adını anmazlar. Allah, onları uydurdukları şeyler sebebiyle cezalandıracaktır.

Yine kendi akıllarınca “Şu hayvanlar ve ekinler haramdır; bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. Şunlar da sırtına yük vurulması yasak hayvanlardır” dediler. Bir kısım hayvanları keserken de Allah'ın adını anmazlar. Bütün bunlar, onların Allah adına uydurdukları yalanlardır. Allah da onları uydurup durdukları şeyler yüzünden cezalandıracaktır.

Kendi kuruntularına uygun olarak şöyle dediler: "Şunlar, dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bizim dilediğimizden başkası yiyemez bunları." Hayvanlar var, sırtlarına binmek yasaklanmıştır; hayvanlar var, Allah'a iftira yüzünden üzerlerine Allah'ın adını anmıyorlar. Allah onları üretmekte oldukları iftiralar yüzünden cezalandıracaktır.

daħı eyittiler: uşbu yılkılardur daħı ekindür ḥarāmdur yimeye anı illā ol kim dilerüz” śanmaķlarıyıla “daħı yılķılardur [72b] ḥarām alındı arķaları binmege.” daħı yılķılardur añmazlar Tañrı adını anuñ üzere yalan baġlamaķdan ötürü Tañrı üzere tįz cezā vire anlara andan ötürü kim oldılar yalan baġlarlar.

Daḫı eyitdiler: Bu davarlar daḫı ekinler men‘ olmışdur, ḥarām olmışdur,yidürmez‐biz anı illā biz diledügümüz kimse anlar sözi‐y‐ile. Daḫı niçe davar‐lar arḳasını ḥarām eylediler, daḫı niçe davarlar üstine añmazlar TañrıTa‘ālā adını anuñ üstine. Yalan söylediler Tañrı üstine, cezā eylese gerek anlara yalanları sebebi‐le.

(Müşriklər) öz (batil) iddialarına əsasən: “Bu davarlar və əkinlər haramdır, onları bizim istədiklərimizdən (bütlərə xidmət edən kişilərdən) başqa heç kəs yeyə bilməz. Bunlar da minilməsi qadağan edilmiş heyvanlardır”,- dedilər. Elə heyvanlar da vardır ki, (onları kəsərkən) Allahın adını çəkməzlər. (Müşriklər) bütün bunları (Allahın əmri deyə) Allaha iftira yaxaraq edərlər. Yaxdıqları iftiraya görə (Allah) onların cəzalarını verəcəkdir.

And they say: Such cattle and crops are forbidden. No one is to eat of them save whom We will in their make believe cattle whose backs are forbidden, cattle over which they mention not the name of Allah. (All that is) a lie against Him. He will repay them for that which they invent.

And they say that such and such cattle and crops(960) are taboo, and none should eat of them except those whom - so they say - We wish; further, there are cattle forbidden to yoke(961) or burden, and cattle on which, (at slaughter), the name of Allah is not(962) pronounced; - inventions against Allah.s name: soon will He requite them for their inventions.

960 A taboo of certain foods is sometimes a device of the priesthood to get special things for itself. It has to be enforced by pretending that the pr... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.