26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kâf Suresi 8. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Tebsiraten ve żikrâ likulli ‘abdin munîb(in)

Mabuduna dönen her kulun, can gözünü açmak ve ona, ibret ve öğüt vermek için.

(Bunlar) "Samimiyetle Allah’a yönelen" her kul için basiret (hikmetle bakan bir iç göz) ve bir zikirdir (ibretlik derstir).

Bütün bunları meydana getirmemiz Allah'a dönüp O'na sığınan her kulun, gönül gözünü açmak ve ona ibret, öğüt vermek içindir.

Bunlar, Allah'a yönelen, Allah'ı ilâh tanıyan, yoluna baş koyup gönülden bağlanan, her kulun iyiliği, kurtuluşu için, basiretli davranarak görebileceği açık deliller ve öğütlerdir.

Gönülden boyun eğen her kulun gönül gözünü açmak ve ibret vermek için.

(Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir.

Bütün bunları, hakka ve hakikata dönen her kul için (Allah'ın kudretini görüp anlamaya) bir ihtar ve ibret dersi olsun diye yaptık.

Bize yönelen her kul için bir mesaj ve görüş verici bir delil kılmışız.

Bunları, yönelen her kul için bir aydınlatma ve öğüt yaptık.

Yöneyen her kul için —öğüt almak, içgörü olmak üzere—

Bütün bunlar, Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.

Bunlar sâdık bir kul içün düşünülecek şeylerdir.

7,8. Allah'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik.

Bütün bunlar, içtenlikle Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.

Bize yönelen her kula aydınlatıcı ve hatırlatıcı olsun diye.

Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).

Her yönelen kul için bu bir aydınlatma ve mesajdır.

Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.

Gözler gönüller açar, yaradanın kudretini ıhtar eder, dersler verir birer nişanei basîret ve nümunei ıbret olmak üzere, hakka yüz tutan her kul için

(Bütün bunlar, kalben) Allah’ (ın rızasın) a yönelen her kulun, basiretini açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.

Bunları, Allah'a yönelen kulların basiretini¹ açmak ve öğüt olması için yaptık.

1- Kavrayışını, gerçeği görme yeteneğini.

(Biz, bütün bunları) tâatımıza dönen her kulun kalb gözünü açmak, (ona) ibret vermek için (yapdık).

(Bütün bunlar, Rabbine) yönelen her kula basîreti(ni) açmak ve (ona) ibret vermek içindir.

Samimi olarak yönelen her kul için, bunlarda bir öğüt ve kavrayış zenginliği var.

Bütün bunlar Bize dönen kullarımızın gönül gözünü açmak, onlara öğüt vermek içindir.

Bütün bunları Rabbine rücû edip, mahlûkatında düşünen her kula, hem ibretle bakmak, hem hatırlamak [⁸] için yaptık.

[8] Sürüp giden alâmetlere ibretle bakmak, yenileşen alâmetleri hatırlamak.

(Bütün bunlar) Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona bir bilgi/öğüt vermek içindir.

(Bunlar,) İçten Allah'a yönelen her kul için bir basiretli kılış ve hatırlatmadır.

Bütün bunları, hakîkate yönelen her kul için sonsuz ilim, kudret ve merhametimizi gözler önüne seren aydınlatıcı bir delil ve bir öğüt olması için yarattık. Ve yaratılış mûcizesi, her an gerçekleşmeye devam ediyor:

Yönelecek her bir kul için “öğüt” ve “ibretle bakış” olmak üzere!

Biz, bakmasını bilen kullar için seyrine doyum olmaz, unutulmaz bir âlem yarattık.

Bütün bunlar gerçeklerimizi kavramak için yeterli delillerdir. Gerçekleri öğrenmeye yönelen dürüst, emin, yalansız, riyasız olanlar için yol göstericidir. Gerçekleri görmek isteyenlerin akıl, gönül, kalp gözleri açıktır. Onlar yarattığımız varlıkları düşünerek gerekli dersleri çıkarırlar.

(Bütün bunlar, Allah’a) yönelen her kulun öngörülü olması ve (gerçeği) hatırlaması içindir.

(İşte bütün bunları, Bize) gönülden yönelen her kul için, bir mûcize olarak Biz, yarattık.

isteyerek Allah’a yönelen her insana bir basiret ve uyarı vesilesi olarak.

Bütün bunları Allah’a gönülden yönelen kullar için bir bilinç ve bir öğüt olsun diye yaptık. 10/101, 24/34

gönüllü olarak O’na yönelen her kul için bir bilinç kaynağı ve bir uyarı vesilesi olsun.[⁴⁶⁶⁷]

[4667] Tebsıraten için krş: 7:203, not 166 ve 45:20. Tebsıra “deneysel bilgiye”, zikrâ ise akleden kalbi aydınlatan “ilme” delâlet eder.... Devamı..

7,8. Yeryüzünü de, döşedik ve üzerine sabit dağlar yerleştirdik, Orada her çeşitten bitkiler yetiştirdik. (Bunları) Katımıza yönelen (dua edip yalvaran) her kula öğüt ve ibret olsun diye yaptık.

Görebilen, hatırlayan (Allah’a) yönelen kullar için.

(Bunları) hakka müteveccih olan her bir kul için bir ibret ve bir mev'iza olarak (vücûda) getirdik.

Bütün bunları, Allah'a yönelecek her kula Yaradan'ın kudretini hatırlatması, dersler veren birer basiret nişanesi ve ibret numunesi olması için yaptık.

(Bütün bunları) Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve (ona) ibret vermek için (yaptık).

Bunlar, tevhîd ve tâ'ata teveccüh itmiş her kavim içün 'ibret ve mev'ızadır.

Gerçeği göstersin[1], O’na yönelen her kul için doğru bilgi (zikir) kaynağı olsun[2] diye.

[1] Arkasında olan gerçekleri görsünler diye mana verdiğimiz kelime " تَبْصِرَةً : tebsıraten" dir. Türkçe'ye basiret olarak geçen bu kelime, görmek a... Devamı..

(Bize) yönelen bütün kullar için bir öğüt ve ibret olarak...

Hakka yönelecek herbir kulun gönül gözünü açsın ve ibret olsun diye.

İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.

7-8. daħı yir çekdük anı daħı bıraķduķ anuñ içinde berk ŧaġlar daħı bitürdük anuñ içinde her dürlüden görklü görür eylemek içün daħı ögütlemek içün her ķulı dönici.

ögüt olmaġ‐ıçun her tevbe idici ḳula.

(Bütün bunlar Rəbbinə tərəf) dönüb qayıdan hər bir bəndə üçün ibrət dərsi və öyüd-nəsihət olsun deyə etdik.

A vision and a reminder for every penitent slave.

To be observed and commemorated by every devotee(4948) turning (to Allah..

4948 For all these things go into his very heart and soul. He loves to contemplate them, to remember them for himself as evidence of Allah's goodness ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.