Velenebluvennekum hattâ na’leme-lmucâhidîne minkum ve-ssâbirîne ve nebluve aḣbârakum
Ve andolsun ki sizden savaşanları ve sabredenleri bildirmek ve gizlediklerinizi haber vermek için sizi sınamaktadır.
Andolsun, Biz içinizden (gerçek) mücahit olanlarla (davasında) sabredip (dik duranları) bilip, (onları kaypaklardan) ayırıncaya (ve sadıkları belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, sizi imtihana tâbi tutacağız ve (İslam davası ve Allah rızası konusunda iddia edip) haber verdiklerinizin (doğruluk derecesini) sınayıp (herkesin ayarını ve amacını ortaya koyacağız).
Ve hepinizi mutlaka sınayacağız ki, bizim yolumuzda üstün gayret gösterenleri ve sıkıntılara göğüs gerenleri diğerlerinden ayırabilelim. Çünkü biz iman ve cihadla alakalı bütün iddialarınızın doğruluğunu deneyeceğiz.
Andolsun ki, içinizden hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edenlerle, şer'î mükellefiyetlere riayet edenleri, sabrederek mücadeleye devam edenleri belirleyinceye, amellerinizi, davranışlarınızı görüp açığa çıkarıncaya kadar, elbette sizi imtihan ederiz.
Andolsun, biz sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız).
And olsun, sizi (savaşla) imtihana sokacağız; tâ ki içinizden mücahidleri ve sabır gösterenleri meydana çıkaralım ve haberlerinizi imtihan meydanlarına örnek yapalım.
Andolsun! Biz, sizden olan mücahid ve sabredenleri bilinceye kadar ve kalplerinizde olan gizlilikleri ortaya çıkartıncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Andolsun ki, içinizden cihad edenleri ve sabredenleri bilmek için sizi imtihan edeceğiz; sözlerinizin doğruluğunu da test edeceğiz.
Sizden savaşanlarla, sabredenleri ayırt etmeklik için, sizi sınarız, sizin haberlerinizi açıklarız da
Andolsun ki, içinizden, üstün gayret gösterenleri ve sıkıntılara göğüs gerenleri belirlemek için sizi imtihan edeceğiz. Ayrıca söz ve davranışlarınızın (örtüşüp örtüşmediğini de) deneyeceğiz.
Dîn uğrunda mücâhede idenleri ve sebât iyleyenleri zâhire ihrâc idinceye kadar sizi tecziye ideceğiz.
And olsun ki sizi, içinizden cihada çıkanları ve sabredenleri meydana çıkarana ve haberlerinizi açıklayana kadar deneyeceğiz.
Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri belirleyinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Sizi deneyeceğiz ki, içinizden cihad edenleri, zorluklara göğüs gerenleri ortaya çıkaralım ve size ait haberleri de (söz ve iddiaları) deneyerek açıklığa kavuşturalım.
Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.
Sizden çaba gösterenleri ve güçlüklere karşı direnenleri ortaya çıkarıncaya kadar sizi sınayacağız ve kalitenizi sınayacağız.
Andolsun ki, biz içinizden cihad edenlerle sabredenleri ortaya çıkarıncaya ve yaptıklarınızla ilgili haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Celalım hakkı için sizi imtihana sokacağız, tâ ki içinizden mücahidleri ve sabredenleri belli edelim ve haberlerinizi imtihan meydanlarına nümune yapalım
Kasem olsun ki, (ey insanlar!) İçinizden (tüm gayretini göstererek, İslâm davası uğrunda) cihat edenleri ve (İslâm davasında direnip) sabredenleri, (sizler için) ortaya çıkarıncaya kadar, (îmân ve itaat hususundaki bütün) iddiâlarınızdan imtihân edeceğiz.
Andolsun sizi imtihan edeceğiz. Tâki içinizden mücâhidleri ve sabr-u sebat edenleri belirtelim. Haberlerinizi açıklayalım.
Celâlim hakkı için, içinizden cihâd edenleri ve sabredenleri belli edinceye ve haberlerinizi (sırlarınızı) ortaya çıkarıncaya kadar, sizi imtihân edeceğiz!(2)
Sizin aranızdan Allah yolunda mücadele edenleri ve sabredenleri öğreninceye kadar mutlaka deneyeceğiz ve aynı zaman da sizin (savaş) haberlerinizle deneyeceğiz.
Ant olsun ki Biz kesenkes seni sınayacağız. İçinizde din uğrunda savaşanlarla katlananları bilinceye kadar. Sizin için söylenenleri de sınayacağız.
Andolsun Biz; sizi (bazı görevlerle) sınayacağız ki, içinizden Allah yolunda cihat edenleri, sıkıntıya sabredenleri/ göğüs gerenleri ve sizinle ilgili haberlerin (doğru olup olmadığını) ortaya çıkaralım.
Şüphesiz biz, sizden mücahit olanlarla sabredenleri belirleyip ortaya çıkarıncaya ve (yaptıklarınızla ilgili) haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Andolsun ki, içinizden Allah yolunda mücâdele eden ve bu uğurda karşısına çıkan sıkıntılara sabreden samîmî ve fedâkâr müminleri ortaya çıkarıncaya kadar, hepinizi çetin bir sınavdan geçireceğiz; ayrıca, iman ve itaat konusundaki bütün iddialarınızı birer birer denemeye tâbi tutacağız.
İçinizdeki Mücahidler’i ve Sabırlılar’ı bilmemiz için sizi denemekteyiz.
Haberlerinizi de denemekteyiz / test etmekteyiz.
Ama biz, kim gayretli, kim sabırlı gösterene kadar, sizi sınamaya devam edeceğiz. Ayrıca haberlerinizi de süzüyoruz...
Andolsun! İçinizden Allah yolunda mücadele edenleri, bu yolda azimli, kararlı olanları belirleyinceye, durumlarınızı gerçeğinizle ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.
ve hepinizi mutlaka sınayacağız ki [Bizim yolumuzda] üstün gayret gösterenleri ve sıkıntılara göğüs gerenleri (diğerlerinden) ayırabilelim: ³⁷ çünkü biz, bütün iddialarınızı[n ³⁸ doğruluğunu] deneyeceğiz.
Andolsun ki içinizden Allah yolunda tüm gayretini gösterenleri ve davasında direnip sabredenleri ortaya çıkarıncaya kadar sizi ve tüm iddialarınızı da sınayacağız. 3/142, 29/2
Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar, (kimin itaatkâr kimin isyankâr olduğunu ortaya çıkarıncaya kadar) sizi imtihan edeceğiz.
Ve biz sizi deneyeceğiz ta ki içinizden cihâd edenleri, sabredenleri bilelim ve haberlerinizi de sınayalım.
Celâlim hakkı için sizi imtihana tâbi tutacağız, tâ ki, sizden mücâhit olanlar ile sabredici olanları bilelim ve sizin haberlerinizi de deneyeceğizdir.
Sizi mutlaka imtihan edeceğiz, ta ki içinizden mücahede edenleri, sabır ve sebat gösterenleri ortaya çıkaracak ve gösterdiğiniz yararlılıkları imtihan meydanlarında örnek göstereceğiz.
Andolsun biz sizi deneyeceğiz ki içinizden cihadedenleri (güçlüklere) sabredenleri bilelim ve söylediğiniz sözlerin (doğru olup olmadığını) sınayalım.
Biz, aranızdan mücâhidleri ve meşâkk-ı cihâdda sabır idenleri temyîz itmek ve haberlerinizi âşikâr iylemek içün sizi imtihân ve tecrübe ideriz.
Şurası bir gerçek ki içinizden mücadele (cihad) edenleri ve sabırlı davrananları öğreninceye; haberlerinizi ortaya çıkarıncaya kadar sizi zorlu bir imtihandan geçireceğiz.
-İçinizdeki mücahidleri ve sabırlı olanları tesbit edene kadar sizi Elbette deneyeceğiz. Haberlerinizi de deneyeceğiz.
Gerçek şu ki, içinizden cihad eden ve sabredenleri ayırt edinceye ve sözlerinizin doğruluğunu meydana çıkarıncaya kadar Biz sizi sınamaya devam edeceğiz.
Yemin olsun, içinizden gayret gösterip didinenlerle sabredenleri bilinceye kadar, sizi belalarla imtihan edeceğiz. Haberlerinizi de eleyip tarayacağız.
daħı śınayavuz sizi tā bilevüz ġaża eyleyicileri sizden daħı śabr eyleyicileri daħı śınayavuz ħaberlerüñüzi.
Daḫı ṣınayacaġuz sizi ġazālıġa buyurmaġ‐ıla. Ḥattā biz bilmeg‐içün sizdenġazālıḳ iden kimseleri, ṣabr idicileri daḫı. Daḫı sizüñ ḫaberlerüñüzi ṣına‐maġ‐ıçun.
(Ey mö’minlər!) And olsun ki, Biz içərinizdəki mücahidləri və (əziyyətlərə) səbr edənləri ayırd edib bilmək (ümmətə mə’lum etmək) üçün sizi imtahana çəkəcək və sizə dair xəbərləri (əməllərinizi) də yoxlayacağıq. (Elə edəcəyik ki, Allahın sizin barənizdə əzəldən bildikləri – kimin həqiqi, kimin yalançı mö’min olduğu zahirə çıxıb Onun bütün bəndələrinə bəlli olsun!)
And verily We shall try you till We know those of you who strive hard (for the cause of Allah) and the steadfast, and till We test your record.
And We shall try you(4855) until We test those among you who strive their utmost and persevere in patience; and We shall try your reported (mettle).(4856)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |