19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fussilet Suresi 52. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul eraeytum in kâne min ‘indi(A)llâhi śümme kefertum bihi men edallu mimmen huve fî şikâkin ba’îd(in)

De ki: Kur'an'ın Allah katından geldiğini görmüşseniz, sonra da ona kafir olmuşsanız haber verin bana, gerçeğe tamamıyla aykırı kalandan daha sapık kimdir ki?

(Ey Resulüm!) De ki: "Gördünüz mü haber verin; eğer O (Kur’an) Allah katından ise, sonra siz Onu inkâr etmişseniz (bu durumda) uzak bir ayrılık (ve İslam’a aykırılık) içinde olandan daha sapkın ve şaşkın kimdir?"

De ki, düşündünüz mü? Eğer bu Kur'ân, Allah katından ise, sonra siz de O'nu gerçekleri örtbas etmek suretiyle inkâr etmişseniz, artık hak ve hakikatten büyük çapta uzaklaşmış olandan daha sapık kim olabilir?

“Hiç düşündünüz mü? Eğer bu Kur'ân Allah katından gelmişse, sonra, siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman büsbütün haktan uzak bir muhâlefet ve düşmanlık içinde olanlardan daha başına buyruk, hak yoldan daha uzak, dalâleti, bozuk düzeni, helâki daha çok tercih eden kim olabilir?" de.

De ki: "Ne düşünürsünüz; eğer o (Kur'an) Allah katından ise sonra siz onu inkar etmişseniz (bu durumda) uzak bir ayrılık içinde olandan daha sapık kim olabilir?"

De ki: 'Gördünüz mü haber verin; eğer o (Kur'an) Allah katından ise, sonra siz onu inkâr etmişseniz (bu durumda) uzak bir ayrılık içinde olandan daha sapık kimdir?'

(Ey Rasûlüm), de ki: “- Söyleyin bakayım, (ey kâfirler), eğer o Kur'an, Allah tarafından olub da sonra siz onu inkâr etmişseniz, hakdan çok uzak bir ayrılığa düşenden daha şaşkın kim olur?”

De ki: “Gördünüz mü? Eğer bu Kur’an Allah katından ise, sonra siz de onu inkâr etmişseniz, artık (haktan, doğruluktan) büyük çapta uzaklaşmış olandan daha sapık kim olabilir?

De ki: “İnkâr ettiğiniz Kur'ân, gerçekten Allah'tan ise, halinizin ne olacağını hiç düşündünüz mü? Doğrudan ayrılıp uzaklaşandan daha sapık kim olabilir?”

Diyesin ki: «Kur'an Allah katından gelmiş olduğu halde, onu tanımazsınız, ayrışmaya düşen kimseden daha sapık kim olur?»

De ki: “Söyleyin bana, eğer o (Kur an), Allah'tan gelmiş olup da (ki buna zerre kadar şüphe yoktur) siz de onu inkâr ediyorsanız (başınıza neler geleceğini) hiç düşünüyor musunuz? (Soruyorum size:) Haktan ayrılarak derin bir çıkmaza giren kimseden daha sapık kim olabilir?”

Ânlara di ki: "Ne zan idiyorsunuz? Kur’ân Allâh’dan gelüb de siz âna îmân itmez iseniz böyle ayrılandan daha ziyâde dalâlete sapmış bir insân var mıdır? "

De ki: "Kuran Allah katından gelmiş olup da siz de onu inkar etmişseniz, söyleyin bana, derin bir çıkmazda bulunan kimseden daha sapık kim vardır?"

De ki: “Ne dersiniz? Eğer o (Kur’an) Allah katından olup da siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir?”

De ki: “Hiç düşündünüz mü, ya bu (Kur’an) Allah katından gelmiş, siz de onu inkâr etmişseniz? Bu durumda böylesine kesin bir çatışma içine düşenden daha sapkın kim olabilir!”

De ki: Ne dersiniz, eğer o (Kur'an), Allah tarafından ise siz de onu inkâr etmişseniz o zaman (haktan) uzak bir ayrılığa düşenden daha sapık kim vardır?

De ki, "Ya o (mesaj) ALLAH'tan idiyse ve siz de onu yalanlamış iseniz? Buna karşı kesin bir tavır alandan daha sapık kim olabilir?

Ey Muhammed! De ki: "Ne dersiniz? O Kur'ân Allah tarafından gelmiş olup da sonra siz onu inkâr etmişseniz, o takdirde Hak'tan uzak bir ayrılığa düşenden daha sapık kim olabilir?"

De ki söyleyin bakayım, eğer o Kur'an Allah tarafından da sonra siz ona küfretmiş iseniz o uzak şikaka düşenden daha şaşkın kim olur?

(Resûlüm o müşriklere) de ki: “(Akl-ı selîm) bir (şekilde) düşünsenize! Ya bu (Kur an), Allah tarafından (bana vahyedilmiş) olup da (ki bunda zerre kadar şüphe yoktur), siz de onu (inatla) inkâr etmişseniz, (işte bu durumda, haktan/hakikatten yana) çok uzak bir ayrılık içerisinde olandan daha sapkın kim olabilir?”

* Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] Efendimiz, müşriklere nasıl bir hâlde olduklarını dolaylı olarak bildirmiştir.

De ki: “Gördünüz mü?¹ Eğer Kur'an Allah katından olduğu halde, siz onu inkâr ediyor ve tanımıyorsanız; bu durumda, haktan uzak kalandan daha sapkın kim olabilir?”

1- Hiç düşündünüz mü?

(Habîbim) de ki: «Eğer o (Kur'an) Allah nezdinden (gelmiş) de sonra siz ona küfr etmişseniz, bana haber verin, (hakdan) uzak bir muhaalefetde bulunanın ta kendisi olan (siz) den daha sapkın kimdir»?

De ki: “Söyleyin bana! Ya (Kur'ân) Allah tarafından (gelmiş) de sonra (siz) onu inkâr etmişseniz? (O zaman haktan) uzak bir ayrılık içinde olan o kimseden daha sapık kim olabilir?”

Onlara deki “Başınıza gelenler Allah’ın katından ise, sonra siz Allah’dan geleni hep inkâr etmişseniz, Allah’ın indirdiği vahiyden ayrılarak uzak kalmış birisinden, daha sapık kim olabilir ki.

De ki: "Kur’an Allah katından bildirilmiştir, böyleyken siz ona karşı tanımazlık ediyorsanız, şimdi söyleyin bana, doğrudan bu kerte ayrı kalan bir kimseden daha sapkın kim olabilir?"

De ki eğer Kur/an Allah tarafından gönderilmişken siz onu tanımıyorsanız sizin gibi hak/tan uzak bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir? Söyleyiniz.

(Ey Peygamber!) De ki: “Anlamıyor musunuz²³ ki, eğer bu (Kur’an) Allah katından ise ve²⁴ siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde olan kimseden daha sapık kim olabilir?”

23 Lâfzen “eraeytum” (Görmüyor musunuz?) demektir. Bu fiil, cümlede en az iki mef’ûl/nesne alınca “anlamak, idrak etmek” anlamına gelen fiillerden old... Devamı..

De ki: “Söyleyin bakayım; eğer o (Kur'an) Allah katından ise, sonra da siz ona (karşı) küfretmişseniz, (bu durumda) derin bir ayrılık içinde olandan daha sapık kimdir?”

O hâlde, ey Müslüman! İnkârcılara seslenerek de ki: “Bir düşünün; eğer bu kitap Allah tarafından gönderilmiş ise ve siz de aptalca bir inat uğruna onu inkâr ediyorsanız, o takdirde, apaçık gerçeklere sırt çevirerek derin bir çıkmaza saplanan sizin gibi inkârcılardan daha bedbaht ve daha sapık kim olabilir?”
İşte bunun içindir ki;

De ki:
-“Söyleyin bakalım, eğer Allah katından olup yine onu inkâr ettiyseniz, uzaklaştıran bir ayrılık içindeki kimseden daha sapkın kimdir?”.

Resulüm de ki: " Nimeti inkar etmeden önce, bari Allah'tan olup olmadığına baksaydınız! " Çünkü hiçkimse, telafisi imkansız bir yanılgıya düşenden daha çaresiz olamaz!?

De ki: "Ne dersiniz? Bir düşünün bakalım! İnkâr ettiğiniz Kur’an Allah tarafından gönderilen kitap olarak hesap günü karşınıza çıkarılırsa ki çıkarılacak; o zaman sapık olarak hesaba çekilmeyecek misiniz? Üstelik Kur’an’ı inkâr ettiğiniz için, Allah’ın yasalarına karşı çıkarak yasalarına aykırı yaşadığınız için hesaba çekilmeyecek misiniz? Böyle bir durumda Allah’ın cezasından kurtulabilir misiniz?”

De ki: “Bir düşünsenize, [*] o (Kur’an) Allah katından ise siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman uzak bir ayrılıkta olandan daha sapkın kim olabilir ki!” [*]

Kur’an’daki [eraeytüm] ifadeleri, “söyler misiniz!”, “gördünüz mü?”, “bir düşünsenize!”, “söyleyin bakalım!”, “ne dersiniz?”, “bana haber verin!” gibi... Devamı..

(Ey Muhammed! Onlara): “Siz Kur’an’ın gerçekten Allah tarafından gönderildiğini, sonra da sizin onu inkâr ettiğinizi hiç düşündünüz mü? (Haktan) çok uzak bir ayrılık içerisinde olandan daha sapkın kim olabilir?” de.

DEKİ: Ya inkar ettiğiniz bu [vahiy], gerçekten Allah’tan ise [halinizin ne olacağını] hiç düşündünüz mü? Kendisini kötülüğe ve eğriliğe [bu kadar] çok kaptırandan daha sapık kim olabilir?” ⁴⁸

48 Râzî’ye göre bu, -bu surenin 4 ve 5. ayetlerinde de zikredildiği gibi- insanların, “[Ey Muhammed,] kalbimiz, bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, ku... Devamı..

De ki: – Ya bu Kuran Allah katından gelmiş ise; buna rağmen siz de buna inanmamışsanız, bu durumda haktan/Kuran’dan bu kadar uzaklaşan kimseden daha sapkın biri olabilir mi? 10/37, 11/13-14

DE Kİ: “Ya bu vahiy Allah katından gelmiş de, buna rağmen siz onu inkâr etmişseniz, (neler olacağını) hiç düşündünüz mü? Kim derin bir cepheleşme içine düşen birinden daha sapık olabilir?”[⁴²⁹²]

[4292] Fî şikâkin ba‘idi bu şekilde çevirimiz için bkz: 22:53, not 79.

(Ey Muhammed, o kâfirlere) De ki: "Bana haber veriniz. Eğer Kur'an, Allah katından olduğu halde, siz onu inkâr etmişseniz, (haliniz nice olur) Böyle hakk'a karşı gelen, doğru yoldan uzak düşen bir kimseden daha sapık kim olabilir?

De ki: "Gördünüz mü, ya o (Kur’an) Allâh tarafından ise ve siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman uzak bir ayrılığa düşenden daha sapık kim olabilir?"

De ki: «Bana haber veriniz! Eğer o, (Kur'an) Allah tarafından olmuş ise, sonra onu inkar etmiş iseniz, uzak bir muhalefette bulunan kimseden daha sapık kim vardır?»

Artık söyleyin bakalım: Eğer bu Kur'ân Allah tarafından gönderilmiş de, siz bunu red ve inkâr etmişseniz, o takdirde haktan iyice uzaklaşmış olan sizlerden daha sapık kim olabilir?

De ki: "Gördünüz mü, ya o (Kur'an) Allah tarafından ise ve siz de onu inkar etmişseniz, o zaman uzak bir ayrılığa düşenden daha sapık kim olabilir?"

Yâ Muhammed! Onlara di ki: "Eğer Kur'ân benim didiğim gibi Allâh tarafından ise ve siz de ona bilâ teemmül ve tefekkür küfür idiyor iseniz o zamân ne yapacaksınız? Bana haber viriniz. Dâimâ hidâyetden uzak şekâvetde bulunanlardan daha ziyâde dalâlete düşmüş kim vardır?"

De ki “Düşünsenize, o (Kur’an) Allah katındansa, siz de onu görmezlikten geliyorsanız; böyle derin bir ayrılık içinde olandan daha şaşkını kim olabilir.”

De ki:-Eğer bu (Kur'an) Allah katından gelmiş; sonra da siz onu inkar etmişseniz, gördünüz mü uzak bir ayrılık içinde olandan daha sapık kim vardır?

De ki: Söyleyin bana, eğer bu Kur'ân Allah katından ise ve siz de onu yalanlamış iseniz, haktan böylesine uzak düşmüş kimseden daha şaşkın kim olabilir?

De ki: "Söyleyin bakalım, o Kur'an Allah katından ise, siz de onu inkâr ettinizse/onun üstünü örttünüzse, dönüşü olmayan kopukluğa düşenden daha sapık kim vardır?"

eyit: “ħaber virüñ eger olursa ya'nį ķur’ān Tañrı ķatından andan kāfir olursañuz aña kimdür azġunıraķ andan kim ol muħalefet içindedür ıraķ?”

Eyit yā Muḥammed: Eger ol Tañrı ḳatından olsa‐y‐dı, andan ṣoñra kāfirolsa‐y‐duñuz, kim azġunraḳdur ol kimseden, raḥmetden ıraḳdur?

(Ya Peyğəmbər! O kafirlərə) de: “Bir söyləyin görək, əgər (bu Qur’an) Allah dərgahındandırsa və sonra siz də onu inkar edibsinizsə, (sizin kimi haqdan) uzaq bir nifaq (ədavət) içində olan kəsdən (haqq yolu) daha çox azmış kim ola bilər?!

Bethink you: If it is from Allah and ye reject it Who is further astray than one who is at open feud (with Allah)?

Say: "See ye if(4524-A) the (Revelation) is (really) from Allah, and yet do ye reject it? Who is more astray than one who is in a schism(4524-B) far (from any purpose)?"

4524-A An argument is now addressed, of a most searching nature. Examine your own souls. See if you do not really find something unusual in Allah's Re... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.