25 Nisan 2024 - 16 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâd Suresi 6. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ventaleka-lmeleu minhum eni-mşû vasbirû ‘alâ âlihetikum(s) inne hâżâ leşey-un yurâd(u)

Ve ileri gelenlerinden.bir kısmı, kalkıp gitmiş ve yürüyün demiştir ve dayanın mabutlarınıza kulluk etmede; şüphe yok ki istenen şey de budur elbet.

Onlardan ileri gelen (etkili ve yetkili) bir grup (inkârcı) öne fırlayıp: "Haydi davranın, ilahlarınıza (bâtıl dini kurallarınıza ve sözde din adamlarınıza) karşı (bağlılıkta) sabırlı ve kararlı olun; çünkü sizden asıl istenen (ve beklenen) kesinlikle budur" diyerek (kalkıp harekete geçmişlerdi veya çekip gitmişlerdi).

Ve ileri gelenlerinden bir kısmı fırlayıp: “Pes etmeyin, yürüyün gidin, ilahlarınıza sımsıkı sarılmaya devam edin, yapılacak tek şey budur!” demişlerdi.

İçlerinden kodamanlar kalkıp yürüdüler.
“Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin. Kesinlikle sizden istenen budur.”

Onlardan ileri gelen grup ortaya atılıp (dediler ki): "Yürüyün ve ilâhlarınız üzerinde kararlılık gösterin. Çünkü bu (bizden) istenen bir şeydir.

Onlardan önde gelen bir grup: 'Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) kararlı olun; çünkü asıl istenen budur' diye çekip gitti.

Kureyş'in ileri gelenleri (birbirlerine): “Haydi yürüyün, ilâhlarınıza (putlarınıza ibadete) devam edin. Doğrusu, arzu edilecek olan budur.” diyerek (meclisten) ayrılıp gittiler.

Meclisleri dağıldı. “Yürüyün, ilahlarınıza bağlı kalın, bu bize gelen bir felakettir.

Onlardan ileri gelenler tepki gösterip şöyle dediler: “Yolunuza devam ediniz, tanrılarınızı bırakmayınız. Şüphesiz bizden istenen de budur.”[478]

[478] Mele’/yönetici kavramı hakkında bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVI, 233-234.

İçlerinden çıkan önegelenler dediler ki: «Yürüyün, sarılın Tanrılarınıza, bu istenen bir şeydir

Onlardan önde gelen bir grup: “Haydi yürüyün (ve varın Muhammed'in üzerine)! İlâhlarınız(a ibadet) konusunda diretin, pes etmeyin ve ilahlarınıza sımsıkı sarılmaya devam edin. Yapılacak tek şey budur!”

6,7,8. Reisleri birbirlerinden ayrılırken diyorlardı ki: "Gidiniz yine ma’bûdlarınızın dîninde sebât idiniz, istenilen şey sizin bu dîni terk itmenizdir. Biz evvelki dînde böyle bir şey işitmedik, Muhammed’in dîni uydurmadır. Böyle bir ilhâm içimizden yalnız âna mı gelir idi?" Evet bizim ihbârâtımızdan şübhe diyorlar, ’azâbıma dûçâr olmadılar.

6,7,8. Onlardan ileri gelenler: "Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Başka dinde de bunu işitmedik; bu ancak bir uydurmadır. Kuran, aramızda ona mı indirilmeliydi?" dediler. Hayır, bunlar Kuran'ımızdan şüphededirler. Hayır, azabımızı henüz tatmamışlardır.

6,7,8. İçlerinden ileri gelenler, “Gidin, ilâhlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur’an) içimizden ona mı indirildi?” diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur’an’dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.

Onların ileri gelenleri harekete geçip şöyle dediler: “Yolunuzda yürüyün! Tanrılarınıza bağlılıkta direnin! İşte (sizden) istenen budur.

6, 7, 8. Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur'an aramızdan ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar.  

 Bu âyetlerde, Hz. Peygamber’in de davet edildiği Ebu Talib’in evindeki toplantı ve onun neticesi haber verilmektedir. Kur’an-ı Kerim’i inkâr edenler,... Devamı..

Onların liderleri öne fırladılar, "Yürüyün, tanrılarınıza bağlı kalın. Sizden istenen sadece budur."

İçlerinden ileri gelenler fırladılar ve dediler ki: "İlâhlarınız üzerinde sabır ve sebat edin. Bu, gerçekten arzu edilen bir murad!"

İçlerinden o hey'et de fırladı şöyle: ilâhlarınız üzerinde sabr-u sebat edin, bu cidden arzu olunur bir şey, bir murad

Onlardan (Kureyş’ten) ileri gelenler (birbirlerine): “Haydi, yürüyün, ilâhlarınıza (putlarınıza ibadete) devam edin. Şüphesiz bizden istenen de (beklenen de) budur.

Onlardan, meleler¹ harekete geçerek: “Bildiğiniz yoldan gitmeye devam edin, ilahlarınızı bırakmayın. Kesinlikle sizden beklenen budur.” dediler.

1- Halkın ileri gelenleri, imtiyaz sahibi seçkinleri. Din adamları/ruhban sınıfı.

Onların elebaşılarından bir gurûh (birbirine): «Yürüyün, ma'budlarınıza (ibâdetde) sebâtedin. Şübhesiz ki arzu edilecek olan budur» diyerek kalkıb gitmişdir.

6,7,8. Onların ileri gelenleri ise: “Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ'nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur'ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?” diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur'ân'ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!

Doğruları inkâr edenlerin ileri gelenleri “Kalkın yürüyün, ilahlarınıza sahip çıkın, direnin. Sizden istenen şey budur” diye ortaya atıldılar.

İçlerinden ileri gelenler onlara şu sözleri söyleyip savuştular: "Haydi gidin, sakın tanrılarınıza tapmaktan ayrılmayın. Çünkü sizden istenen yalnız budur.

İçlerinden ileri gelenleri birbirlerine «— Haydi yürüyün, mâbutlarmızın ibadetine göğüs gerin, çünkü bu, istenilen bir şeydir» [⁵] diyerek dağıldılar.

[5] «Bu, herkesin istediği bir haldir -zamanın istediği bir felâkettir, ondan kurtuluş yoktur - onu dâvasından döndürmek mümkün değildir, maksadı bizi... Devamı..

İçlerinden ileri gelenlerden biri, “Yürüyün, tanrılarınıza (bağlılığınızda) direniniz [v’asbirû] diyerek ileri atıldı. Muhakkak sizden istenen de budur.”

Onlardan önde gelen bir grup yola düşerek dedi ki: “Yürüyün ve ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) da kararlı olun; çünkü asıl istenen budur.”

Böylece, kâfirlerin liderleri, halkı sömürerek kurdukları kölelik sisteminin yıkılacağı ve alışageldikleri lüks ve refah dolu yaşantının sona ereceği endişesiyle öne atılarak, “Ey ahâlî!” dediler, “Haydi yürüyün, ilâhlarınıza bağlılıkta direnin! Bu, mutlaka yapılması gereken bir şeydir!”

Onlardan İleri Gelenler yollara düştü: -“Yürüyün! İlahlarınıza bağlılıkta sabır gösterin! Sebat edin! Bu, elbette istenen bir şey!”.

Ağalarıise: " hadi işinize bakın, tanrılarınıza sahip çıkın. Yapmanız gereken budur " gibi laflar etmeye başladılar.

İçlerinden bir grup insanların önüne çıkarak; “Zaman; kendi liderlerimize, kendi ilahlarınıza sahip çıkma zamanıdır. Biz kendi liderlerimizden, kendi ilahlarımızdan, kendi ilkelerimizden, kendi yasalarımızdan vazgeçmeyelim! Bir yalancının peşine düşmeyelim! Bizim yasalarımız Allah’ın yasalarından üstündür. Biz kendi yasalarımıza uyalım!”

İçlerinden yöneticiler öne atılmış, (şöyle demişlerdi:) “(İnancınızda) yürüyün; ilahlarınıza bağlı kalın (onları savunun)! Şüphesiz ki bu, (sizden) istenen şeydir. [*]

Bu ayet Furkân 25:42 ve Mütaffifûn 83:32. ayetlerle birlikte okunmalıdır.

Onların ileri gelenlerinden bir grup öne atılarak:¹ “İlâhlarınızın yolunda yürüyün ve (onlara bağlılıkta) kararlı olun, çünkü asıl yapmanız gereken şey, budur.” (dedi.)

1 Bunlar Peygamberimizin amcası Ebû Talib’e ölmek üzereyken gelip, küfründe devam etmesini isteyen; Ebû Cehil, Utbe, As b. Vail ve Ebû Muayt’tır. (Tir... Devamı..

Liderleri öne atılır: “Pes etmeyin ve ilahlarınıza sımsıkı sarılmaya devam edin: yapılacak tek şey ⁹ budur!”

9 Lafzen, “arzu edilen şey”, yahut “yapmanız gereken şey”, yani en anlamlı hareket tarzı.

Onların ileri gelenleri hemen harekete geçip yandaşlarına şöyle dedi: – Bildiğiniz yolda yürümeye devam edin ve ilahlarınıza sahip çıkın yapılması gereken tek şey bu! 21/57...65, 46/22

Onların liderleri öne atılarak (der ki): “Devam edin, ilâhlarınıza ısrarla sahip çıkın; yapmanız gereken tek şey budur!

Onların elebaşlarından bir gurup da: "Yürüyün ilahlarınıza bağlılıkta direnin. Kuşkusuz sizden istenen de budur."

Onların ileri gelenleri ayrılıp ’’Yürüyün ve ilahlarınıza tapmakta sabredin, sizden istenen de budur’’ dediler

Onlardan bir gürûh, «Yürüyünüz ve ilâhlarınızın üzerine sabrediniz, şüphe yok ki, irâde edilmiş şey budur,» diye çıkıp gittiler.

İçlerinden önde gelen eşraf takımı derhal harekete geçip “Hâla mı duruyorsunuz, kalkın yürüyüp gösteri yapın ve ilahlarınız konusunda direnip dayanacağınızı ilan edin! Bu, cidden yapılması gerken bir şeydir! ” dediler.

Onlardan bir grup fırladı: "Yürüyün tanrılarınıza bağlı kalın. Çünkü bu, arzu edilen bir şeydir."

Onlardan bir cemâ'at: "(Müzâkere itdikleri meclisden çıkub birbirlerine) Îmân itmeyin, İlâhlarınızın 'ibâdeti üzerine sabır idin. Muhammed'in bu teklîfi kabûl idilemez ve sezâvâr-ı red bir şeydir"

İleri gelenleri şöyle deyip geçtiler: “Gidin, ilahlarınıza sahip çıkın. Sizden istenen odur.”

Onların ileri gelenleri: -Yürüyün, ilahlarınıza bağlılıkta sebat gösterin, sizden istenen şey budur diye yola çıktılar.

İleri gelenleri “Yürüyün,” diyerek kalktılar. “Tanrılarınız hakkında sebat gösterin. Sizden istenen budur.

İçlerinden kodaman bir grup öne çıktı: "Haydi, yürüyün! İlahlarınıza sahip çıkmada kararlı davranın! Gerçek şu ki, istenip beklenen şey budur."

daħı yüridiler ulular bölügi “yüriñ ya'nį eyittiler daħı śabr eyleñ Tañrılaruñuz üzere. bayıķ uşbu nesenedür dilenür.”

Daḫı gitdi yüz çevürüp. Anlaruñ uluları eyitdiler: Yürüñüz, ṣabr idüñüzma‘būdlaruñuz ‘ibādetine. Taḥḳīḳ bu bir nesnedür reyb‐i zamānda.

Onların ə’yanları (toplandıqları məclisdən) çıxıb gedərək (bir-birinə) belə dedilər: “Gedin öz tanrılarınıza (ibadətdə) möhkəm (səbatlı) olun. (Bizdən) istənilən şey budur (tövhiddir).

The chiefs among them go about, exhorting: Go and be staunch to your gods! Lo! this is a thing designed.

And the leader among them go away (impatiently), (saying),(4152) "Walk ye away, and remain constant to your gods! For this is truly a thing designed (against you)!

4152 When the message of Islam was being preached in its infancy, and the Preacher and his followers were being persecuted by the Pagans, one of the d... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.