İnne-lleżîne keferû ba’de îmânihim śümme-zdâdû kufran len tukbele tevbetuhum veulâ-ike humu-ddâllûn(e)
Doğrusu, imanlarından sonra inkâr edenler, sonra inkârlarını artırıp, (hidayetleri kararıp dalâlet ve hıyanete yönelenler var ya) bunların tevbeleri kesinlikle kabul edilmeyecektir. İşte bunlar, sapkınların ta kendileridir.
İnandıktan sonra kafir olanlara, sonra da kafirliklerini arttıranlara gelince: Tövbeleri hiç kabul edilmez ve onlardır sapıklar.
İmandan sonra Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere ve bu işte inatla ısrar edenlere gelince, onların tevbeleri asla kabul edilmeyecektir, gerçek sapıklar da onlardır.
Kitaplarında vasıfları belirtilen peygambere iman ettikleri halde, Muhammed peygamber olarak görevlendirilince inkâra, küfre sapanların; sonra İslâm'ın ilerlemesinin, müslümanların gelişmesinin önünü kesme plânları yaparak savaş açan, küfürde ileri giden yahudilerin ve hristiyanların, küfür bataklığında kaldıkları müddetçe tevbeleri asla kabul edilmeyecektir. Onlar işte onlar, başlarına buyruk hareket ederek, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerin ta kendileridir.*
İmanlarından sonra küfre düşüp sonra da küfürlerini artıranlar var ya işte bunların tevbeleri kabul edilmeyecektir. Ve işte bunlar sapıkların kendileridirler.
Doğrusu, imanlarından sonra inkâr edenler, sonra inkârlarını arttıranlar; bunların tevbeleri kesinlikle kabul edilmez. İşte bunlar, sapıkların ta kendileridir.
Elbette iman ettikten sonra kâfir olanlar ve sonra küfürlerini artıranların (son nefeste) tevbeleri kabul olunmaz. İşte bunlar sapıklardır.
İnandıktan sonra küfre girenler, sonra küfürde ileri gidenler ise, onların tevbeleri kabul olmaz. İşte gerçek sapıklar onlardır.
İnandıktan sonra hakikati inkâra sapıp inkârcılıkta daha da ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridirler.
Şüphesiz iman ettikten sonra inkâr eden, sonra da inkârda ileri gidenlerin tevbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.*
İnandıktan sonra inkar edip, inkarda aşırı gidenler var ya, onların tevbeleri kabul edilmeyecektir. İşte sapıklar onlardır.
Şüphesiz iman ettikten sonra inkâr eden, sonra da inkârda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.
İnandıktan sonra kâfirliğe sapıp sonra inkârcılıkta daha da ileri gidenlerin tevbeleri asla kabul edilmeyecektir. Ve işte onlar, sapıkların ta kendisidirler.
İmanlarından sonra inkar edip de inkarlarında ileri gidenlerin tevbeleri kabul edilmez; onlar artık tümüyle sapmış demektir.
Şüphesiz imanlarının arkasından küfreden, sonra da küfrünü artırmış olanların tevbeleri asla kabul olunmaz. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.
elbette iymanlarının arkasından küfretmiş sonra da küfürde ileri gitmiş kimselerin tevbeleri kabul olunmak ihtimali yoktur, bunlar hep dalâl içinde kalmış sapıklardır
Hakıykat, îmanlarının arkasından küfretmiş, sonra da küfrünü artırmış olanların tevbeleri asla kabul olunmaz. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.
Şübhesiz îmân (etme)lerinden sonra inkâr edenler, sonra da inkâr cihetiyle ileri gidenler yok mu, onların (son nefesteki) tevbeleri aslâ kabûl edilmeyecektir! İşte onlar ise, dalâlete düşenlerin ta kendileridir.
İmanlarından sonra gerçekleri inkar edenler ve sonra inkarlarını artıranların tövbeleri kabul edilmeyecek. Çünkü onlar Allah'ın dininden uzaklaşmışlardır.
İnandıktan sonra küfre sapıp küfürlerini arttıranlar (var ya), onların tevbeleri kabul edilmeyecektir. İşte sapıklar onlardır.
Ama imana erdikten sonra yeniden inkâra saplanan,bununla da kalmayıp Müslümanlara karşı mücâdeleye girişerek inkârcılıkta iyice azgınlaşanlara gelince; onların son nefeslerindeki tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. Çünkü böyle kimseler ölüm belirtilerini görüp de hayattan tamamen ümit kesmedikçe tövbe etmezler. İşte bunlar, hak yolu terk edip sapıklığa düşen kimselerdir.
Şüphesiz îman ettikten sonra tekrar inkâr ederek kâfirlikte ileri gidenlerin, (kâfirliklerine devam ettikleri sürece)1 tevbeleri asla kabul olunmayacaktır. Çünkü onlar, sapkınların tâ kendileridir.2*
İmana erdikten sonra hakikati inkara kalkışanlara ve sonra hakikati reddetmede [daha büyük bir inatla] ısrar edenlere gelince, şüphesiz, onların [diğer günahlardan dolayı] tevbeleri kabul edilmeyecektir; 70 işte onlar gerçek sapkınlardır.
İman etmelerinin ardından inkâra sapıp, sonra da inkârda ileri gidenlere gelince: Onların tevbesi kabul olunmayacaktır; işte asıl yoldan çıkanlar onlardır.
Muhakkak o kimseler ki, imânlarından sonra kâfir oldular, sonra da küfrü arttırdılar, artık onların tevbeleri elbette kabul olunmayacaktır. İşte sapık olanlar, onlardır.
İmanlarından sonra küfre sapanların, sonra inkârda daha da ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmez. İşte asıl sapıklar bunlardır. [4, 18]
Onlar ki, inandıktan sonra inkar ettiler, sonra inkarları arttı; onların tevbeleri kabul edilmeyecektir. Onlar sapıkların ta kendileridir.
İnanıp güvendikten sonra kâfir olan (âyeti görmezlikten gelen) ve kâfirliği sürdürenlerin (ölünce yapacakları) dönme istekleri[*] kabul edilmez. İşte yoldan çıkanlar onlardır.*
İman ettikten sonra inkâr edip, inkârlarını artıranların tevbeleri kabul edilmeyecektir. Onlar sapıkların ta kendileridir.
İmanlarından sonra tekrar kâfir olup inkârlarında azıtanların ise tevbeleri kabul olunmaz.(16) Çünkü onlar sapkınların tâ kendileridir.*
İmanlarından sonra küfre sapmış, sonra da küfürde daha da azıtmış olanların tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. Onlar, sapıkların ta kendileridir.
Lo! those who disbelieve after their (profession of) belief, and afterward grow violent in disbelief: their repentance will not be accepted. And such are those who are astray.
But those who reject Faith after they accepted it, and then go on adding to their defiance of Faith,- never will their repentance be accepted; for they are those who have (of set purpose) gone astray.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |