20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Neml Suresi 86. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elem yerav ennâ ce’alnâ-lleyle liyeskunû fîhi ve-nnehâra mubsirâ(an)(c) inne fî żâlike leâyâtin likavmin yu/minûn(e)

Görmezler mi ki biz, şüphe yok ki dinlensinler diye geceyi yarattık, gözlerini açsınlar diye de gündüzü; şüphe yok ki bunda deliller var inanan topluluğa.

(İbretle ve dikkatle bakıp) Görmediler mi, Biz geceyi onda dinlenip sükûnete ermeleri için; gündüzü ise aydınlık(ta rahat iş görsünler) diye yarattık. (Dünya’yı ve Güneş’i buna göre ayarladık.) Şüphesiz, iman eden bir kavim için bunda (nice ibretler ve) ayetler vardır.

Onlar görmüyorlar mı ki, biz geceyi dinlenmeleri için yarattık, gündüzü de olup biteni görsünler diye aydınlık yaptık. Şüphesiz bunda iman edenler için, çıkarılacak dersler vardır.

Âyetlerimizi yalanlayanlar, uyumaları, dinlenmeleri, sükûnet bulmaları için geceyi, çalışmaları için aydınlık sağlayan gündüzü planlayıp düzenlediğimizi görmüyorlar mı? İman eden bir kavim için bunda Allah'ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, dersler vardır.

Bizim geceyi içinde dinlenmeleri için yarattığımızı gündüzü de aydınlık kıldığımızı görmediler mi? Şüphesiz bunda iman eden bir topluluk için ibretler vardır.

Görmediler mi, biz geceyi onda sükun bulmaları için, gündüzü de aydınlık(la görsünler) diye yarattık. Şüphesiz, iman eden bir kavim için bunda ayetler vardır.

Görmediler mi? Biz, içinde sükûn bulsunlar diye geceyi yarattık, görmeleri için de gündüzü... Gerçekten bunda iman edecek bir kavim için şüphe götürmez alâmetler var (öldükten sonra dirilmeye delâlet ederler).

Dinlensinler diye geceyi (karanlık) ve (çalışsınlar diye) gündüzü aydınlık olarak yarattığımızı görmediler mi? Şüphesiz bunda, inanan bir toplum için önemli deliller (belgeler) vardır.

Geceyi dinlensinler diye karanlık, gündüzü çalışsınlar diye aydınlık olarak yarattığımızı görmediler mi? Doğrusu bunda inanacak toplum için dersler vardır.

Onlar görmüyorlar mı? Geceyi onların orda dölenmeleriyçin, gündüzü de aydınlık yaratan biziz, evet bunda inanan bir ulusa belgeler vardır

Geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü de çalışasınız diye aydınlık olarak yarattığımızı onlar görmüyorlar mı? İşte bunda, inanan (ve inanmak isteyen) bir toplum için elbette alınacak dersler vardır.

Giceyi istirahat içün ve gündüzi çalışmak içün te’sîs iylediğimizi görmüyorlar mı idi? Şübhesiz îmân iden bir kavim içün bu ’ibret-âmizdir.

Size geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü çalışasınız diye aydınlık olarak yarattığımızı görmediler mi? Doğrusu bunda, inanan millet için dersler vardır.

Onlar görmüyorlar mı ki, biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak yarattık. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette (Allah varlığını gösteren) deliller vardır.

Dinlensinler diye geceyi yarattığımızı, gündüzü de aydınlık kıldığımızı görmediler mi? İman eden bir kavim için elbette bunda ibretler vardır.

Dinlensinler diye geceyi (karanlık) ve (çalışsınlar diye) gündüzü aydınlık kıldığımızı görmediler mi? İman eden bir kavim için elbette bunda birçok ibretler vardır.

Geceyi dinlenmelerine elverişli, gündüzü de aydınlık yaptığımızı görmediler mi? İnanan bir toplum için elbette bunda işaretler vardır.

Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattık ve (çalışsınlar diye) gündüzü apaydınlık yaptık. İman eden bir kavim için elbette bunda ibretler vardır.

Görmediler mi biz içinde sükûn bulsunlar diye geceyi yaptık, göz açmak üzere de gündüzü! Elbette bunda iyman edecek bir kavm için siz âyetler var

Onlar görmüyorlar mı ki, biz, dinlenmeleri için geceyi (karanlık) ve (işlerini görmeleri için) gündüzü aydınlık olarak yarattık. Şüphesiz bunda, îmân eden bir toplum için (Allah’ın varlığına ve kudretine dair) birçok (deliller ve nice) ibretler vardır.

Dinginlik için geceyi nasıl karanlık, iş görmeleri için gündüzü de nasıl aydınlık yaptığımızı görmüyorlar mı? Kuşkusuz bunda inanan toplum için ayetler¹ vardır.

1- Göstergeler, kanıtlar.

İçinde sükûn (ve istiraahat) bulmaları için geceyi, aydınlıkla gözlerini açmaları için gündüzü yaratdığımızı görmediler mi? Bunda îman edecek bir kavm için elbette kat'î ibretler vardır.

Görmediler mi, gerçekten biz geceyi içinde istirâhat etmeleri için (karanlık), gündüzü ise (çalışmaları için etraflarını) aydınlatıcı yaptık. Şübhesiz ki bunda, îmân edecek bir kavim için nice deliller vardır.

Onlar görmüyorlar mı? Muhakkak ki geceyi onlar için dinlenme zamanı yaptık. Gündüzü de, işlerini görerek yapmalarını sağlamak için var ettik. Böyle olmasında inanan bir toplum için işaretler var.

Görmezler mi ki Biz onların dinlenmeleri için geceyi, gözlerinin görmesi için de gündüzü yarattık. İşte bunda inananlar için kesin belgeler vardır.

Onlar görmüyorlar mı ki biz geceyi istirahat bulmaları için yarattık, gündüzü de işlerini görecek bir halde yaptık. Bunda iman eden kavim için ibretler vardır.

Geceyi sükûn bulsunlar, gündüzü de olup biteni görsünler [mubsırân] diye var ettik. Muhakkak ki bunda inanan bir kavim için ibretler [âyât] vardır.

Size geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü de çalışasınız diye aydınlık olarak yarattığımızı görmüyorlar mı? Doğrusu bunda, inanan topluluk için (ibret verici) ayetler vardır.

Oysa onlar, geceyi huzur ve güven içinde dinlensinler diye sessiz ve karanlık, gündüzü de çalışıp kazanmaları için aydınlıkyaptığımızı görmüyorlar mıydı? Evrende böyle mükemmel bir düzen kurarak sınırsız kudretini, ilmini, adaletini, hikmetini ortaya koyan Allah’ın, insanı başıboş bırakmayacağını, yapılan her iyiliğin ve kötülüğün karşılığını mutlaka vereceğini düşünmüyorlar mıydı? Hiç kuşkusuz bunda, iman edecek bir toplum için, hakikati gösteren nice işaretler, nice deliller vardır.

Görmeyi sağlayıcı olarak Gündüz’ü ve sükûn bulmaları / dinlenmeleri için Gece’yi yaptığımızı görmediler mi?
İnanacak bir kavim için bunda elbette âyetler vardır.

Acaba bu insanlar, geceyi dinlence, gündüzü göz göre iş için yarattığımızı düşünemediler mi hiç? Bunlarda, inanç toplumu için elbette ipuçları vardı.

Onlar bu anlatılanlardan hala ders çıkarmıyorlar mı? Geceyi dinlenmeleri için yarattığımız gerçeğini görmüyorlar mı? Gündüzü onlar için aydınlık yaptık ki işlerini görebilsinler. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için deliller vardır.

Dinlensinler diye geceyi (karanlık) ve (çalışsınlar diye) gündüzü aydınlık kıldığımızı hiç mi düşünmediler? İman eden bir topluluk için şüphesiz ki bunda dersler vardır. [*]

Benzer mesajlar: Yûnus 10:67; Kasas 28:71-73.

Dinlenmeleri için geceyi (karanlık) ve (çalışmaları için) gündüzü aydınlık kıldığımızı görmüyorlar mı? İnanan bir toplum için bunda, elbette birçok ibretler vardır.

öyle ya: geceyi, içinde sükûn bulsunlar diye (derin ve kuşatıcı); gündüzü de, (olup biteni) görsünler diye (aydınlık) yaptığımızın farkında değiller miydi? ⁷⁷ Şüphesiz, bunda, inanmak isteyen insanlar için çıkarılacak dersler vardır!

77 Buradaki anlam örgüsü içinde (10:67 yahut 40:61’de olduğu gibi) “gece”ye ve “gündüz”e ilişkin atıflar sembolik bir anlam taşımaktadır. Bu atıflarla... Devamı..

Hem onlar görmediler mi ki, geceyi dinlensinler diye karanlık; gündüzü de çalışıp kazansınlar diye aydınlık kıldık. İşte bunda inanacak bir toplum için alınacak nice ayetler vardır. 6/96, 28/71...73

Hem onlar, geceyi bağrında dinlensinler diye (karanlık), gündüzü de (hayatın çift kutuplu yasasını) görsünler diye (aydınlık) kıldığımızı hiç mi düşünmediler? Elbet bunda inanacak bir toplum için, alınacak bir ders mutlaka vardır.

Onlar görmezler mi ki Biz, dinlenesiniz diye geceyi karanlık, çalışıp rızkınızı kazanasınız diye de gündüzü aydınlık olarak yarattık. İman eden bir topluluk için elbette bunda birçok ibretler vardır.

(Evet!.. Cenab-ı Hak; kullarını küfür karanlıklarından iman nuruna çıkarmaları için, peygamberler gönderir, onların hak davetini kabul edenler, gaflet... Devamı..

Görmediler mi, biz geceyi, içinde istirahat etmeleri için yarattık, gündüzü de aydınlık yaptık. Şüphesiz bunda iman eden bir topluluk için âyetler vardır.

Görmediler mi ki, Biz geceyi karanlık kıldık ki, onda rahat dursunlar ve gündüzü de gösterici (kıldık) şüphe yok ki, bunda imân edecek bir kavim için elbette alâmetler vardır.

Onlar anlamıyorlar mı ki Biz, insanların dinlenip sükûnet bulmaları için geceyi, çalışsınlar diye de gündüz aydınlığını yarattık. Elbette bunda iman edecek kimseler için ibretler vardır.

Görmediler mi, biz geceyi, içinde istirahat etmeleri için yarattık, gündüzü de aydınlık yaptık. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ayetler vardır.

Onlar görmezler mi ki biz onda rahat ve sükûnet bulalar diye giceyi halk itdik ve gündüzi de kesb-i ticâret yollarını göreler diye yaratdık. Tahkîk bunda îmân iden kavim içün 'ibret ve kudret-i Mevlâ'ya delâlet vardır.

Görmezler mi ki, dinlensinler diye geceyi, aydınlatsın diye gündüzü yarattık. İnanan bir toplum için bunda belgeler vardır.

Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattık; gündüzü de aydınlık kıldık. İşte bunda inanacak bir toplum için işaretler vardır.

Onlar görmedi mi ki dinlensinler diye geceyi, aydınlık olarak da gündüzü yaratmışız? Hiç şüphesiz bunda iman eden bir topluluk için âyetler vardır.

Görmedin mi; biz geceyi, içinde dinlensinler diye, gündüzü de gösterici bir ışık olsun diye oluşturduk. İşte bunda, inanan bir topluluk için elbette ibretler vardır.

ay görmediler mi kim bayıķ biz eyledük giceyi tā döleneler anuñ içinde daħı gündüzi görici ya'nį görileler bayık anuñ içinde [205b] nişānlardur ķavma kim inanurlar.

Görmezler mi ki biz ḳılduḳ giceyi, ya‘nī yaratduḳ anlar andadiñlenmeg‐içün. Gündüzi daḫı göz görmeg‐içün yaratduḳ. Taḥḳīḳ andaāyetler vardur bir ḳavme ki mü’minlerdür.

Məgər gecəni onların istirahəti üçün (qaranlıq) yaratdığımızı, gündüzü isə (işlərini görmək, ruzi qazanmaq üçün) işıqlı etdiyimizi görmürlərmi? İman gətirən bir tayfa üçün bunda (Allahın vəhdaniyyətinə, qüdrətinə dəlalət edən) əlamətlər vardır.

Have they not seen how We have appointed the night that they may rest therein, and the day sight giving? Lo! therein verily are portents for a people who believe.

See they not that We have made the Night for them to rest in and the Day to give(3316) them light? Verily in this are Signs for any people that believe!

3316 Night, Day, Rest, and Light: both in the literal and the symbolic sense. Any one with a scrap of faith or spiritual insight could see that the Ni... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.