19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 199. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fekaraehu ‘aleyhim mâ kânû bihi mu/minîn(e)

Onlara okusaydı gene inanmazlardı.

Ve de o bunu kendilerine okusaydı, yine Ona iman etmeyeceklerdi.

o da Kur'ân'ı onlara okusaydı, yine O'na inanmayacaklardı.

Kur'ân'ı, onlara okusaydı, inceletseydi, yine iman etmezlerdi.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 10/96-97; 15/14-15.

Onu kendilerine okusaydı, ona iman edecek değillerdi.

Böylece onlara okusaydı, yine ona iman edecek değillerdi.

Onu Kureyş kâfirleri üzerine okusaydı, yine iman etmiyeceklerdi.

198, 199. Eğer Biz, bu Kur’anı yabancı birisine indirmiş olsaydık, O Kur’anı onlara okusaydı, ona yine de inanacak değillerdi. [Böyle edebî, harika bir kitabın acemi birisinden çıkamayacağını, bunun ancak Allah’ın indirmesi olacağını idrak edemeyeceklerdi.]

198,199. Biz, Kur'ân'ı Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

Onlara okunsaydı yine inanmazlardı

198-199. Eğer biz Kur'an'ı yabancı (ana dili Arapça olmayan) birisine indirseydik de bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

198, 199. Bunı bir ecnebî lisânıyla inzâl ide idik ve ânlara okuya idi, anlamadık diyu îmân itmezlerdi.

198,199. Biz Kuran'ı Arapça bilmeyen kimselerden birine indirseydik de o bunları okusaydı yine de ona inanmazlardı.

198,199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı, yine buna inanmazlardı.

198-199. Kur’an’ı Arap olmayanlardan birine indirseydik de onu onlara okusaydı, yine iman etmezlerdi.

198, 199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

Ve onu onlara okusaydı ona inanmıyacaklardı.

198,199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi.

o kendilerine kıraet etse idi yine iyman etmiyeceklerdi

198-199. Eğer Biz, onu (Arapça bilmeyen) yabancı birisine vahyetmiş olsaydık, (o kimse, kendi lisanı ile) onu (Kur’ân’ı), onlara (Mekkeli müşriklere) okusaydı, (bu sefer de, “Biz bunu anlamıyoruz” diyerek) ona îmân etmezlerdi.

O da bunu onlara okusaydı, onlar yine de inanmayacaklardı.

onlara karşı bunu okusaydı yîne buna îman edici kimseler değillerdi onlar.

198,199. Eğer onu Arabca bilmeyen kimselerden birine indirseydik de, (o kimse) onu onlara (Mekkeli müşriklere) okusaydı, (yine de) ona îmân eden kimseler olmazlardı!

Ve elçi, o yabancı kitabı onlara okumuş olsa idi, yine inananlardan olmazlardı.

o da onlara okusaydı. yine de inanmıyacaklardı.

O da onlara Kur/an/ı okusaydı yine ona inanmayacaklardı [⁷].

[7] Kur'an'ı Arapça indirseydik Arap olmayana tâbi olmayı âr sayarlardı. «O, Arap dilinde fasih değildir» derlerdi, Bilâkis kendi dilince indirseydik ... Devamı..

O da onu onlara okusaydı, yine ona inanmazlardı.³²

32 “Kitap yabancı dilde, elçi ise Arap” diyecekler ve anlamıyoruz mazeretiyle inanmayacaklardı.

Böylece onlara karşı onu okusaydı, yine ona iman edecek değillerdi.

O da bu kitabı onlara mükemmel bir Arapça’yla okusaydı, yine de bir bahane uydurup ona inanmayacaklardı.

Onlara okusaydı, ona yine inanacak değillerdi.

198,199. Kuran’ı bir yabancıya indirsek de, // o yabancı bunu Mekkelilere okusaydı o zaman yine de inanmazlardı.

Yabancı bir elçi onlara Kur’an’ı okusaydı, onlar inanmazdı. İçlerinden tanıdıkları birini seçtik ki; aleyhine olmasın! Yine öyleyken inkâr mı ediyorlar?

198,199. Biz Kur’an’ı, Arap olmayanlardan birine indirseydik de onu kendilerine (farklı bir dilde) okusaydık [*] yine de ona inanmazlardı. [*]

Bu ayet Fussilet 41:44. ayetle birlikte okunmalıdır.,Benzer mesajlar: En‘âm 6:25, 109, 111; A‘râf 7:146; Yûnus 10:33, 96; Hicr 15:13-15; İsrâ 17:93; S... Devamı..

Bunu onlara o okusaydı, (onlar) yine de ona inanmazlardı.

ve bu yabancı onu [kendi diliyle] onlara okusaydı, onlar yine inanacak değillerdi. ⁸⁶

86 Kur’an’da pek çok yerde belirtildiği gibi, Muhammed (s)’in Mekkeli çağdaşlarından çoğu Allah’ın “kendileri gibi bir ölümlüye” mesajını emanet etmey... Devamı..

O da onlara bu mesajı okusaydı anlayamadık diye buna inanmazlardı. 16/103

o da o (mesajı) kendilerine okusaydı, yine de ona inanmazlardı.

198,199. Şayet Biz onu, hiç Arapça bilmeyen bir kimseye indirmiş olsaydık; (bir mucize olarak o kimse kendilerine Kureyş lehçesi ile de okumuş olsaydı - işlerine gelmediği için-) yine de, iman edenlerden olmazlardı.

Onu (dili başka olan) onlara okusaydı, (onlar yine) ona inanmazlardı.

Artık onu onlara karşı okuyacak olsa idi ona imân edenler olmuş olmazlardı.

198, 199. Eğer Biz Kur'ân'ı arap olmayanlardan birine indirseydik de onu kendilerine okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi. [15, 14-15; 10, 96-97]

Hz. Peygamberin karşılaştığı inatçı inkârın bir şekli de şu idi: “O’nun getirdiği mesaj Arapçadır. Kendisi de Arap olduğu için bunu kendisinin hazırla... Devamı..

Onu onlara okusaydı, ona inanmazlardı:

ve onlara da Nebî bunı okumuş olsa idi. Ona îmân itmezlerdi. (Bunı anlamıyoruz dimeğe hakları olurdı).

O da bunlara okusaydı inanmaları söz konusu olmazdı.

O da onlara okusaydı, yine de ona inanmazlardı.

Ve onu bu yabancı kimse kendilerine okusaydı, yine inanmazlardı.

O onu onlara okusaydı, yine de ona inanmayacaklardı.

198-199. daħı eger indürmişmissedük anı bir nice 'arab degüller üzere pes oķımışmıssa anı anlaruñ üzere olmayalardı aña inanıcılar.

anı oḳusa‐y‐dı üstlerine, anlar aña inanmayalardı.

Və o (Qur’anı) onlara (Məkkə müşriklərinə və kafirlərə) oxusaydı, (bu şəxs ərəb dilini yaxşı bilmir, qeyri-ərəbə tabe olmaq, onun ardınca getmək bizə ayıbdır deyə) ona iman gətirməzdilər.

And he had read it unto them, they would not have believed in it.

And had he recited it to them, they would not have believed in it.(3228)

3228 The turn of Arabia having come for receiving Allah's Revelation, as was foretold in previous Revelations, it was inevitable that it should be in ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.