19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İsrâ Suresi 13. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vekulle insânin elzemnâhu tâ-irahu fî ‘unukih(i)(s) venuḣricu lehu yevme-lkiyâmeti kitâben yelkâhu menşûrâ(n)

Her insanın yaptığı işleri boynuna astık, kıyamet günü de apaçık yazılmış bir kitap olarak meydana çıkaracağız onları, herkes, ne yapmışsa hepsini o kitapta yazılmış bulacak.

Biz her insanın (can) kuşunu (ruhunu ve amel durumunu) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde (ise) onun için açılmış olarak önüne konacak ve (amellerine) kavuşacak bir kitap çıkarırız.

Her insanın yaptığı işlerden dolayı, bir pay bir nasip takdir ettik. Kıyamet günü de apaçık yazılmış bir kitap olarak, onları meydana çıkaracağız. Herkes ne yapmışsa, hepsini o kitapta yazılmış bulacak.

Her insanın, uğurlu ve uğursuz saydıklarının, işledikleri hayır ve şerden paylarının sorumluluklarını, rızıklarını kazanma mükellefiyetlerini, kendi iradî tercihleri sebebiyle boyunlarına yükledik. Kıyamet günü, karşılaşacakları amel defterlerini açılmış halde önlerine çıkarırız.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/123; 52/16, 75/12-14; 99/7-8.

Her insanın kuşunu (amelini, uğurunu) kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için, açılmış halde kendine ulaşacak bir kitap çıkarırız.

Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Herkesin amelini kendi boynuna taktık (ondan ayrılamaz). Kıyamet günü onun için bir kitap çıkaracağız ki, ona açılmış olarak kavuşacak.

Her insanın boynuna kaderini taktık. Kıyamet günü de onun için, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkartırız:

Her insanın amelini boynuna doladık yani mahşere amelleri boynuna takılı olarak gelecektir. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Herkesin yaptığını dolamışız boynuna, kıyamet günü yazılmış olarak çıkarırız meydana; onu açılmış bulur

Her insanın yaptıklarını kaydeden hayat defterini (Hard Diskini) boynuna taktık. Kıyamet günü herkes için onu, (önünde) açılmış olarak (dünyada yaptıklarını) bulacağı bir kitap (hayat filmi) halinde çıkaracağız.

Bkz. 4/123, 23/62, 52/16, 75/12-14, 99/7-8Aslında ayetin ilk cümlesi “her insanın kuşunu, kendisinin boynuna bağladık.” şeklinde tercüme edilmesi gere... Devamı..

Her insânın boynunda kuşunı [1] bulundurduk kıyâmet güni bir kitâb göstereceğiz o kitâbı açık bulacakdır.

[1] Herkesin tâli’ine "kuş" dinilmek eski ’arabânda ’âdet idi.

Her insanın boynuna işlediklerini dolarız ve kıyamet günü açılmış bulacağı Kitap'ı önüne çıkarırız.

Her insanın amelini boynuna yükledik.[310] Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.

Yani her insan yaptığı işten sorumludur.

Her insanın sorumluluğunu omuzuna yükledik. Kıyamet gününde insana, açılmış vaziyette önüne konulacak olan bir kitap çıkaracağız.

Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.

Her insanın kaderini kendi boynuna (kişisel seçimine) bağlamışızdır. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt çıkarıp yayımlarız

Senin hayatın, doğumundan ölümüne dek bir video bandı gibi kaydedilir. Diriliş gününde bu kayıt, bize gösterilecektir. Bak 57:22.

Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız.

Her insanın da kuşunu boynunda kendine takmışızdır ve onun için Kıyamet günü bir kitab çıkarırız ki neşrolunarak onu şöyle karşılar

Ve her insanın amelini, kendi boynuna bağladık. (Yaptığı her amel kendi nefsine aittir, yaptıklarından dolayı da hesabını bizzat kendisi verir) Hesap gününde onun için (o amellerinin yazıldığı) bir kitap çıkarırız ki, onu açılmış olarak önünde bulur.

Her insanın kuşunu¹ kendi boynuna doladık.¹ Kıyamet günü, yaptıklarının tamamını gösteren kitabı önüne koyarız.

1- Cahiliye döneminde insanlar kuş uçurarak bir şeyin kendileri için iyi mi kötü mü olacağına karar veriyorlardı. Ayet, bir benzetme ile kişinin başın... Devamı..

Herkesin (dünyâdaki) amel (ve hareket) ini kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için bir kitab çıkaracağız ki neşredilmiş olarak kendisine kavuş (ub şöyle çat) acak:

Ve her insanın amelini, kendi boynuna bağladık. Kıyâmet günü onun için (oamellerinin yazıldığı) bir kitab çıkarırız ki, onu açılmış olarak önünde bulur.

Biz her insanın yapıp ettiklerini bir liste halinde boynuna dolarız. Kıyamet gününde de tutulmuş kayıtlarını çıkartırız ve basılmış kitap halindeki kayıtlarını o’na yapıştırılır.

Herkesin ettiğini kendi boynuna doladık. Dirilme günü herkes için bir Kitap çıkaracağız. Herkesin kitabı kendisine açık olarak erecektir.

Herkesin boynuna amelini doladık [³]. Kıyamet günü ona amellerinin yazıldığı sayfaları çıkaracağız ki onu açılmış bulacaktır.

[3] Veya amelinin uğursuzluğunu geçirdik. Yani kötü amel, kötü kişinin yoldaşıdır.

Biz her insanın amelini [tâ’ir]⁷ kendi boynuna bağladık. Kıyamet günü onun için, açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkarırız.⁸

7 “Tâ’ir” kelimesi Arapçada kuş veya uçan şey demektir. Cahiliye döneminde Araplar, kuşun uçuş tarzına bakarak hayır şer yorum üretirlerdi. Zamanla; d... Devamı..

Biz, her insanın kuşunu (yaptıklarını) kendi boynuna doladık ve kıyamet gününde de onun için açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkarırız.

Biz her insanın cennet veya cehennemle noktalanan kaderini, onun kendi boynuna bağladık. Dolayısıyla her insan, yaptığı tercihlerle, kendi yazgısını bizzat kendisi belirler, sonucundan da yalnızca kendisi sorumludur. İşte bu yüzden, Mahşer Günü onun karşısına, dünyada yapmış olduğu her şeyin bir bir kaydedildiği ve önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız. Ve o gün ona:

Her insanın boynuna kendi yaptıklarını taktık.
Yayımlanmış, kendisini karşılayacak bir kitabı Kıyamet günü onun için çıkarırız.

Meselâ her insanın künyesini boynuna astık. Kıyamet günü şahsın önüne serilecek olan ayrıntılı sicilini bu künyeden çıkaracağız...

Her insana dünyada yaptıklarının sorumluluğunu yükledik. Yaptıkları her şeyin yazıldığı defterler boyunlarına bağlanmış olarak hesabımıza gelirler. Hesap günü defterleri önlerine konur!

Her insanın uçup (gittiğini sandığı davranışlar)ını boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, (önünde) açılmış bir kitap (amel defteri) çıkartacağız.

Biz, her insanın sorumluluğunu kendisine verdik.¹ (Bir de) kıyamet günü onun önüne (dünyada tüm yaptıklarının) apaçık yazıldığı bir kitap çıkarırız.

1 Bu ifadenin zahiri anlamı, “Her insanın kuşunu boynuna taktık” demektir. Mecâzen “kaderini, sorumluluğunu kendi zimmetine verdik ve vebalini kendi n... Devamı..

Öte yandan, Biz her insanın kaderini (kendi) boynuna dolamışızdır; ¹⁷ öyle ki, Kıyamet Günü onun önüne, her şeyi açık açık kaydedilmiş bulacağı bir sicil çıkaracağız;

17 Tâir, tam sözcük karşılığı “kuş” ya da daha uygun bir ifadeyle “uçan şey/uçan yaratık”tır. İslam’dan önceki dönemlerde Araplar çoğu zaman kuşların ... Devamı..

Zira biz her insanın yaptıklarını yazıyoruz. Kıyamet günü kitap olarak ortaya koyacağız. 18/49, 17/71, 43/80, 50/17

Ve Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.[²²³⁹] Nitekim Kıyamet Günü onun önüne, (dünyada yapıp ettiği)[²²⁴⁰] her şeyi kayıtlı bulacağı bir sicil koyacak (ve diyeceğiz ki):

[2239] Lafzen: “Ve Biz, her bir insanın kuşunu kendi boynuna geçirdik”. Tâir, “uçan varlık” anlamına gelir. Aynı kökten türetilen tayr, “kuş” türünün ... Devamı..

Her insanın (iyi kötü) amelini boynuna doladık, kıyamet günü önüne bütün amelleri yazılmış bir kitap sunulur, (ve)

Her insanın kendini bağlayan amelini boynuna doladık. Ve kıyamet günü de onu karşılayan (işlediği her amelini bulacağı) bu kitabını da neşredeceğiz.

Ve her insanın amelini boynuna dolayıverdik ve Kıyamet günü onun için bir kitap çıkarırız ki, onu neşredilmiş olduğu halde karşılar.

Her insanın vebalini, kendi nefsine bağladık, (her insan yaptıklarına göre muamele görür). Nitekim kıyamet günü önüne açılan bir defter çıkaracağız. [99, 7-8; 52, 16; 4, 123; 75, 12-14] [İşaya 65, 6; Daniel 7, 10; Vahiy 20, 12}

Âyet: “Her insanın kuşunu, kendisinin boynuna bağladık.” buyurmaktadır. Cahiliye arapları kuşların uçuşlarının kendi mukadderatlarını belirlediklerine... Devamı..

Her insanın tair(kuş)ini boynuna bağladık, kıyamet günü onun için, açılmış olarak bulacağı bir Kitap çıkarırız:

Her insânın 'ilmini boynuna takarız ve kıyâmet gününde ona defter-i a'mâlini açık olarak çıkarırız.

Her insanın tâirini (uçup gider sandığı işlerini) boynuna bağladık. (Mezardan) kalkış günü ona ait bir defter çıkarırız. Açılmış bir şekilde onu karşılar.

Her insanın boynuna amelini dolarız. Kıyamet günü, onun için ortaya konacak bir kitap çıkarırız.

Biz her insanın hesabını kendi boynuna dolamışızdır. Kıyamet gününde onun için açılıp önüne konacak bir defter çıkarırız.

Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:

daħı her ādemį lāzım eyledük anı 'amelini boynında daħı çıķaruruz anuñ- içün ķıyāmet güni bir nāme ire aña açılmış.

Daḫı her ādem oġlınuñ aṣduḳ ‘ameli bitiglerini boġazında. Daḫı çıḳaruruzaña ḳıyāmet güninde bir bitig, ṭapar anı açılmış, ‘amelleri anda yazılmış.

Biz hər bir insanın əməlini öz boynundan asar və qiyamət günü (bütün əməllərini) açıq kitab kimi qarşısına qoyarıq.

And every man's augury have We fastened to his own neck, and We shall bring forth for him on the Day of Resurrection a book which he will find wide open.

Every man´s fate(2187) We have fastened on his own neck: On the Day of Judgment We shall bring out for him a scroll, which he will see spread open.(2188)

2187 Fate: Ta'ir, literally a bird, hence an omen, an evil omen, fate. Cf. 36:19. The Arabs like the ancient Romans, sought to read the mysteries of ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.