19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hicr Suresi 74. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fece’alnâ ‘âliyehâ sâfilehâ veemtarnâ ‘aleyhim hicâraten min siccîl(in)

Ülkelerinin altını üstüne getirdik, üstlerine balçıktan meydana gelmiş taşlar yağdırdık.

Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirmiş ve üzerlerine (siccil’den: Öğütülmüş taş ve toprak unundan imal edilmiş, çimento ve maden gibi) balçıktan pişirilmiş (özel) taşlar (sert ve sağlam cevherden yapılma araçlar) yağdırıp (helak etmiştik).

Ve böylece, şehirlerinin altını üstüne getirdik; üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Böylece, ülkenin altını üstüne getirdik. Belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine balçıktan dökülerek pişirilmiş taşlar yağdırdık.

O an (şehirlerinin) üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.

Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık.

Biz o şehrin altını üstüne getirdik, onların üstüne çamurdan yapılmış taşlar yağdırdık.

Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Altını üstüne getirerek şehrin, hem de onların başlarına kızgın taşlar yağdırdık

Ve bir anda (yaşadıkları yerin) üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Şehirlerini başdan aşağıya tahrîb itdik ve üzerlerine pişmiş tuğlalar yağdırdık.

Memleketlerini alt üst ettik, üzerlerine sert taş yağdırdık.

Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Ardından yurtlarının altını üstüne getirdik, üzerlerine taşlaşmış çamur yağdırdık!

Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.  

 Lût kavmi, homoseksüellik gibi kötü bir günahı işledikleri için Allah Teâlâ, onlara önce korkunç bir ses duyurmuş, sonra memleketlerinin altını üstün... Devamı..

Onun altını üstüne getirdik. Üzerlerine çamurdan yapılmış sert taşlar indirdik.

Biz, onların şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Derhal şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine siccilden taşlar yağdırdık

O an (şehirlerinin) altını üstüne getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Böylece şehri altüst ettik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

Hemen (şehirlerinin) üstünü altına getirdik. Tepelerine de balçıkdan pişirilmiş bir taş (yağmuru) yağdırdık.

Böylece oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık!

Yaşadıkları yerin altını üstüne getirdik ve üzerlerine sertleşmiş taş gibi, çamur yağdırdık.

Derken altlarını üstlerine getirdik. Üzerlerine pişmiş balçıktan taşlar yağdırdık.

Kasabalarının üstünü altına getirdik. Onların üzerine tuğladan yapılmış taş yağdırdık.

Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişmiş [siccîl] sert taşlar yağdırdık.¹⁸

18 Krş. Hûd, 11/82; Zâriyât 51/33.

Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.

Böylece, şiddetli bir azap ile onların yaşadığı şehrin altını üstüne getirdik veüzerlerine, ateşte pişip sertleşmiş kızgın taşlar yağdırdık!

Oranın üstünü altına çevirdik.
Üzerlerine siccîl’den taşlar yağdırdık.

Kentin altını üstüne getirdik. Üzerilerine, yağdırdığımız el yapımı taşlar ile her şeyi un ufak ettik.

Şehrin üstünü altına getirdik. Üzerlerine çamurdan pişmiş taşlar yağdırdık.

Hemen oranın üstünü altına getirmiştik. Üzerlerine (balçıktan) pişirilmiş (sert) taşlar yağdırmıştık. [*]

Benzer mesajlar: Hûd 11:82-83; ‘Ankebût 29:34; Zâriyât 51:33-34.

Anında (o memleketin) üstünü altına çevirdik ve üzerine pişirilmiş taşları (yağmur gibi) yağdırdık.

ve böylece [bu günahkar şehirlerin] altını üstüne getirdik; belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine püskürtü halinde sert taşlar yağdırdık. ⁵³

53 Bkz. 11. sure, 114. not.

Şehrin altını üstüne getirdik ve üzerlerine de yağmur gibi pişmiş (volkanik) taşlar yağdırdık. 11/82-83

ve oranın altını üstüne getirdik ve o coğrafyanın üzerine (püskürtü hâlinde)[²⁰⁶⁵] akkor balçıktan taşlar yağdırdık.[²⁰⁶⁶]

[2065] Parantez içi açıklama, aynı olayın anlatıldığı 11:82’de bu âyetten farklı olarak yer alan mandûd nitelemesine dayanmaktadır. [2066] Bu taşla... Devamı..

Derhal onların beldelerini alt üst ettik, üzerlerine de balçıktan pişirilmiş bir taş (yağmuru) yağdırdık.

Ve böylece (bu günahkar şehirlerin) altını üstüne getirdik; belirlenmiş cezanın taşlarını üzerlerine yağdırdık.

Hemen onların üstünü altına ve onların üzerine balçıktan yapılmış taşlar yağdırdık.

Bir anda şehirlerinin üstünü altına çevirdik. Pişirilmiş çamurdan yapılmış taş yağmuruna tuttuk onları!

O kentin üstünü altına getirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taşlar yağdırdık.

Üstlerini altına getirdik ve üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık.

Oranın altını üstüne getirdik. Üzerlerine pişmiş balçıktan taşlar yağdırdık.

Tavanlarını yerin dibine geçirdik. Üzerlerine de yağmur gibi pişmiş taşlar yağdırdık.

Şehirlerinin altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişmiş taşlar yağdırdık.

O kentin üstünü altına getirdik/üst düzeydekileri alt düzeye indirdik. Ve üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık.

pes ķılduķ yücesini aşaġasın daħı yaġdurduķ anlaruñ üzere ŧaş bişmiş balçıķdan.

Pes ol şehrüñ aşaġasın yuḳaru eyledük ve yaġdurduḳ anlar üstine bal‐çıḳdan ṭaşlar.

Onların altını-üstünü çevirdik və başlarına odda bişmiş gildən bərk daşlar yağdırdıq.

And We utterly confounded them, and We rained upon them stones of heated clay.

And We turned (the cities) upside down, and rained down on them brimstones hard as baked clay.(1997)

1997 Cf. 11:82 and notes, in which the word Sijil and its origin are explained.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.